CENEVRE - Avrupa’daki sivil toplum kuruluşları, denizde göçmenleri kurtaran kurtarma gemilerinin hareket alanını kısıtlayan tedbirler öngören İtalya’ya karşı Avrupa Komisyonu'na (AK) başvurdu.
İtalya, Akdeniz’de faaliyet yürüten arama kurtarma gemilerinin çalışma şeklini yeniden organize eden yeni bir yasayı uygulamaya koyuyor. Yeni yasa, arama ve kurtarma gemilerinin aynı anda birden fazla kurtarma operasyonu gerçekleştirmesini yasaklıyor ve kurtarma operasyonundan sonra gemilerin belirlenen güvenli yere gecikmeksizin gitmesini şart koşuyor. Muhalefet ve sivil toplum kuruluşları ise, bu durumun gemilerin diğer tehlike altındaki botlara yardım sağlamasını engellediğine işaret ederek, uygulamaya karşı çıkıyor.
Yasayla, kurtarma operasyonu gerçekleştiren gemi kaptanlarının İtalyan yetkililere kurtarma faaliyeti hakkında bilgiler sağlamasını da zorunlu kılıyor. Fakat bu bilgilerin neyi içermesi gerektiği ise muğlak bırakılıyor. Bu durum da sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden olmakta.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI KARŞI ÇIKIYOR
2022 yılından bu yana pratik olarak uygulanan bu uygulama, son adımla birlikte tamamen yasallaşmış olacak. Yasanın getirilmesi, İtalyan yetkililerin kurtulanları taşımak için uzak limanları belirleme uygulamasını daha da ağırlaştırıyor. İtalya, genellikle ülkenin güneyi yerine kuzeyini güvenli bölge olarak gösteriyor. Bu durum, gemilerin seyahat süresini önemli ölçüde uzatıyor ve arama kurtarma bölgesinde bulunma sürelerini sınırlıyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Oxfam İtalya, SOS Humanity, Göç Hukuku Çalışmaları Derneği (ASGI) ve EMERGENCY gibi Avrupa’nın önemli sivil toplum kuruluşları, bu önlemlerin toplamının arama kurtarma operasyonlarına haksız kısıtlamalar getirdiğini ve denizdeki yaşamları kurtarma kapasitelerini ciddi anlamda sınırladığını belirtiyor.
‘UYGUN BİR SİSTEM OLUŞTURULMALI’
Konuya dair gazetecilerin sorularını yanıtlayan Oxfam İtalya'dan Göç Politikası Danışmanı Giulia Capitani, Avrupa Komisyonu’nun, AB üyesi devletlerin uluslararası ve Avrupa hukukuna uyup uymadığını kontrol etmekle yükümlü olduğunu belirtti. Capitani, “Söz konusu hukuk tüm insanların temel haklarını savunulmasını ve korunmasını öngörmektedir. Ancak durum böyle olmayıp, insani arama ve kurtarma çalışmalarını yürüten STK'lar, AB üye devletlerinin denizlerde bıraktığı utanç verici boşluğu doldurmaktadır. Üye devletler bu çalışmaları engellemek yerine, onları arama ve kurtarma faaliyetleri için desteklemeli ve onlar için uygun bir sistem oluşturma çalışmalarına dahil etmelidirler" dedi.
‘İNSANLARIN HAYATI RİSKE ATILACAK’ UYARISI
MSF operasyonlar sorumlusu Djoen Besselink, insanların hayatlarının riske gireceğine işaret ederek, “Yasa, STK'ları hedef alıyor. Ancak gerçek bedeli, Akdeniz'i geçip tehlikede olan bir tekneye binen insanlar ödeyecek" uyarısında bulundu.
EMERGENCY'nin Life Support kurtarma gemisi koordinatörü Carlo Maisano, "Uzak limanlara yönlendirmek, STK'ların yakıt masraflarını artırır ve sınırlı bütçelerini tüketir. Bu durum, gelecekte yaşamları kurtarma kapasitelerini etkiler" şeklinde konuştu.
MSF, Oxfam İtalya, SOS Humanity, ASGI ve EMERGENCY, Avrupa Komisyonu'na İtalya'nın “15/2023” sayılı yasası ve uzak limanlara atama uygulamasını acilen incelemesi çağrısında bulundu. Ayrıca, AB üye devletlerinin kurtarma çalışmalarını engellememesini garanti altına almanın Avrupa Komisyonu’nun sorumluluğunda olduğunu hatırlattı.
MA / Rüştü Demirkaya