İZMİR - Harmandalı çöplüğünün patlama ve toprak kaymalarına neden olabileceği uyarısında bulunan Çiğli Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Büyükgöl, çöplüğün kapatılarak sıfır atık politikasına geçilmesini istedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne (İZBB) ait Çiğli ilçesindeki Harmandalı Çöp Depolama Alanı, 1992 yılında 15 senelik bir ömür biçilerek kuruldu. Ancak 30 yıl geçmesine rağmen buradaki faaliyet devam ediyor. Çöplük alanında son yıllarda toprak kayması ve yarılmalar oluşmaya başlarken, bugüne kadar kaymadan etkilenen 17 ev ile bir hayvan ağılı can ve mal güvenliği olmadığı gerekçesi ile boşaltıldı.
Bölgeye ciddi anlamda çevresel riskler de oluşturan çöplüğün kapatılması için Cumhuriyet Mahallesi sakinleri 24 Ağustos 2022'de İdare Mahkemesine davada açtı. Türk Mimar ve Mühendis Odalar Birliği’ne (TMMOB) bağlı odalar ve Çiğli Kent Konseyi'nin çöplüğe dair raporlarına rağmen de herhangi bir adım atılmadı. 30 Ekim 2020'de yaşanan deprem ve 2021'deki şiddetli yağışlar bölgedeki heyelan riskini tetiklerken, bölgenin Afete Maruz Bölge ilan edilmesi gerektiği defalarca vurgulandı. Ancak AFAD İl Müdürlüğü gerekli koşulları sağlamadığı için bu bölgenin Afete Maruz Bölge ilan edilemeyeceği yönünde karar aldı.
FELAKET KAPIDA
Çiğli Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Büyükgöl, Harmandalı çöplük alanında yaşanan sorunları ve yaşanacak felaketleri yorumladı. 15 yıl ömür biçilen alana 30 yıldır çöp dökülmesinden kaynaklı kanayan bir yara olduğunu vurgulayan Büyükgöl, "Son yıllarda artık dağlar çöpü kabul etmiyor, yarılmalar ve toprak hareketliliği başladı. 2020 yılında da 7 aile, evlerinin temeli yarıldığı için evlerini boşaltmak zorunda kaldı. Uzun dönem aileler bir ilgi de görmedi. Tepki sonucu ailelere bir kira yardımı yapılacak denildi. Ama ailelerin barınma sorunu halen çözülmüş değil. Toprağın yerleşim alanlarına kayma riski bulunuyor. Yine metan gazının patlama riski de bulunuyor. Belki yüzlerce insan ölebilir. Bu insanların gidecek başka yerleri de yok. Zamanında oraları imara açanlar, raporlara rağmen önlem almayanlar bundan sorumlu. Eğer önlem alınmazsa her an Ümraniye patlaması gibi bir durumu burası da yaşayabilir" dedi.
HALK SAĞLIĞI SORUNU
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın kaymanın çöpün baskısı sonucu olduğunu açıkladığını aktaran Büyükgöl, hükümetle büyükşehir belediyesinin karşılıklı paslaşma hali olduğunu vurguladı. Zaman geçtikçe tehlikenin de büyüdüğüne işaret eden Büyükgöl, "Zamanında Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmadan açılan alanın şimdi vahşi bir depolama alanına dönüştüğü görülüyor. Beton havuzlara dökülmesi gereken tıbbi atıklar da toprağa atılıyor. Yine kimyasal atıklar buraya atılıyor. Harmandalı çöplüğünün havaya karıştırdığı gazlar, yine martıların çöpten aldığı kimyasalları hem toprağa hem denize bulaştırması ciddi risk oluşturuyor. Yani bu bölgede yediğimiz sebze, meyve ve balıkla çöpten etkilenerek zehirleniyoruz. O bölgede yaşayan insanlarda son 10 yılda kanser vakalarının arttığını biliyoruz. Bu da gösteriyor ki çöpteki kimyasallar hem dip sularına hem gazayı hem de tarım ürünlerini zehirliyor. Bu anlamda bölge risk altında" ifadelerini kullandı.
GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI
18 Ekim 2021'de Çiğli Belediyesi, İZBB ve Çiğli Kaymakamlığı'na bölgeyle ilgili bir rapor sunduklarını belirten Büyükgöl, şunları söyledi: "Bunun akabinde yaptığımız görüşmelerde yüz yüze de bu sorunların çözümü için taleplerimizi ilettik. Ama bugüne kadar bu taleplere bir çözüm üretilmedi. Kentlerin plansız olarak büyümesi ve nüfus yoğunluğunun yaşanması halkın sağlığını olumsuz etkiliyor. Cumhuriyet Mahallesi muhtarı ile birlikte çöplüğün kapatılması için İdare Mahkemesi'ne dava açıldı. Türkiye'de mahkemeler çok ağır aksak hareket ediyor. Gecikmeler sonrası verilen kararlarda kayıpları karşılamayabilir. O dava devam ediyor. Herkesin gözünün önünde bir doğa faciası yaşanıyor. Çiğli halkının çığlığını kimse duymuyor. Yarın yaşanacak herhangi bir faciada hepimiz sessizliğimizle, sorumluluk sahibi oluruz."
SIFIR ATIK POLİTİKASI
Çöplüğün acilen kapatılması gerektiğini vurgulayan Büyükgöl, çevreye daha az zarar verecek sıfır atık politikasının hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Belediyenin yeni alan aramak için Karşıyaka, Torbalı ve Menemen'de girişimlerde bulunduğunu da anımsatan Büyükgöl, "Fakat insanlar sağlıklarının etkileneceğini bildiği için buna itiraz ediyor. Bizim amacımız buradan kaldırıp başka bir tarafta bu tahribatın oluşması değil. Sıfır atık projesi üretilmesi lazım. Burada bir maliyet söz konusu. Ama hiçbir maliyet canlı sağlığının üstünde değil. Şimdilik bunu da yapamıyorlarsa her ilçe kendi çöpünü kendi sınırları içinde bertaraf etmenin yoluna gitsin. Çünkü artık bugünden yarına ertelenecek bir durum yok" diye belirtti.
DOĞA TEHDİT ALTINDA
Türkiye'nin kendi çöpüne çözüm bulamazken Avrupa'dan çöp ithal ettiğini de sözlerine ekleyen Büyükgöl, "İzmir'in tek çöp sorunu burası da değil Gaziemir'de bir fabrika bahçesine gömülü olan nükleer atıklara yıllardır bir çözüm bulunamadı. Bunlar dururken deprem sonrası ortaya çıkan inşaat atıkları da Güzelbahçe ilçesinde açık alana döküldü. Bu bölgede yaşayan insanla birçok tehdit altında. Doğa hepimiz için gereklidir. Hepimiz için temiz ve yaşanabilir bir doğa oluşması, yaşam alanlarımızın talan edilmeden korunması gerektiği biliniyor. Ama rant uğruna bu doğa alanları tehdit altında. Sadece insan olarak değil doğada yaşayan bütün canlıların buralardan faydalanması gerekiyor" diye konuştu.
MA / Tolga Güney