Samandağ'da polis engeline rağmen ‘Yaşam Yürüyüşü’

HATAY- Samandağ ilçesinde moloza karşı süren Yaşam Nöbeti'nin 17'nci gününde polisin biber gazlı saldırısına karşı direnen halk, polise geri adım attırarak Yaşam Yürüyüşü'nü gerçekleştirdi.

Hatay'ın Samandağ ilçesinde molozların yaşam alanlarına dökülmesine dönük başlatılan Yaşam Nöbeti'nin 17'nci gününde Yaşam Yürüyüşü düzenlendi. Samandağ ilçesi Abdullah Cömert Parkı'nda bir araya gelen siyasi partiler ve Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) "Katliam hala devam ediyor", "İnsanca Yaşamak istiyoruz" dövizleri taşıdı. Yürüyüşe, Yeşiller Sol Parti milletvekili adayı Yusuf Kimyon'da yürüyüşe katıldı. "Gitmiyoruz. Molozlara karşı yaşamı savunuyoruz" yazılı pankart ile yapılan yürüyüş  Samandağ Kültür Merkezi' ne kadar, "Direne direne kazanacağız", "Moloza karşı yaşamı savun" sloganları ile sürdü.

POLİSE GERİ ADIM ATTIRDILAR

Kültür Merkezi'nde bulunan AFAD Koordinasyon Merkezi'ne gelen kitlenin önü polislerle kalkanlarla kesildi. Polisin kalkanını kaldırmasını isteyen halka polis saldırdı. Polisler, yakın mesafede yürüyüştekilerin yüzlerine biber gazı sıktı. Polisin bu saldırısına karşı halk kalkanları tekmeleyerek direndi. Halkın geri adım atmaması sonrası polisler 50 metre geriye çekildi. Kitle polisi de protesto etmek için sırtını onlara dönerek açıklama yaptı.

'ENGELLEME YILDIRAMAZ'

Burada kısa bir konuşma yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Samandağ İlçe Eşbaşkanı Naim Özbek, yaşam nöbetini 17'nci gününde Yaşam Yürüyüşü'ne dönüştürdüklerini söyledi. Özbek bu engellemelerin kendilerini yıldırmayacağını ifade etti.

Ardından basın metnini okuyan SES üyesi Nilgün Aşkar,  Samandağ'da kontrolsüz moloz çalışmalarına karşı 17 gündür yaşam nöbetinde olduklarını söyledi. OHAL ilanı ve 126'ncı Kararnameyi hatırlatan Aşkar,  "Yıkılan binaların molozlarında insan ve doğa yaşamına zararlı kimyasallar ile ilgili mevcut bir inceleme yok. Bu enkazların; asbest, solventler, boyalar, boya tozları, ağır metalli renklendiriciler, yağlar, kurşun, nikel kadmiyum gibi ağır metaller; petrol ve kimyasal esaslı solüsyonlar; tarım ilaçları gibi gelişigüzel depolanması durumunda insan sağlığını ve doğayı tehlike altına sokacak maddeler içerdiği bilinmektedir" diye konuştu.

'YAŞAMIMIZI MAHVEDEMEZSİNİZ'

Topraklarını terk etmeyeceklerini söyleyen Aşkar, yeni felaketlerin yaşanmasına izin vermeyeceklerini ifade etti. "Bizi yok sayarak, kentlerimizin ve bizim kaderimizi birkaç inşaat şirketinin eline veremezsiniz" diyen Aşkar, şöyle devam etti: "Kentlerimizi de kendimizi de yönetme irademizi elimizden alamazsınız. Kentlerimizin yeniden inşasında; söz, yetki ve karar hakkımızı elimizden alamazsınız. Kentlerimizin inşasında halkın katılımını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Mevcut haliyle, bilimsel yöntemler ve yasal düzenlemelere uyulmadan sürdürülen moloz kaldırma ve yığma faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. Yaşamımızı ve bir bütün olarak yaşam alanlarımızı zehirleyen moloz taşıma ve yığma faaliyetleri çevre, halk sağlığı ve afet yönetmeliklerine göre yapılmalıdır."

Açıklama atılan sloganlarla son buldu.