İSTANBUL - Hükümetin İstanbul Boğazı’nda yaşanan gemi kazası sonrası Kanal İstanbul projesini meşrulaştırmaya çalıştığını söyleyen Çevre Mühendisi Sedat Durel, tamamen rant elde etmek için geliştirilen proje için “İstanbul’un orta yerine bomba koymak gibidir” uyarısında bulundu.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Boğazı’nda seyir halindeyken dümeni kilitlenen Malta bayraklı 'Vitaspirit' isimli dev gemi, Anadolu Hisarı’nda bulunan tarihi Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na çarptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşanan kazanın ardından, “Bazıları Kanal İstanbul ile ilgili konuştu. Boğazda olan kazayı gördünüz, duydunuz. Bunun ne kadar önemli olduğunu çok açık, net her şey ortaya koydu. İsteseler de istemeseler de Kanal İstanbul’u yapacağız” ifadelerini kullandı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası üyesi Sedat Durel ise, Kanal İstanbul’un bu kaza ile meşrulaştırılmaya çalışıldığını ifade etti.
‘KANAL PROJESİ MEŞRULAŞTILMAK İSTENİYOR’
Yaşanan kazanın gemideki teknik bir arızadan kaynaklandığını belirten Durel, “Boğaz güvenliği esas alındığında uluslararası hukuka göre çeşitli yaptırımlar uygulanabilinir. Türkiye’nin yönetim şekli bu yaptırımları uygulamaktan ziyade ucuz atlatmak üzerine söylemler ile geçiştiriliyor. Bu kaza çok hızlı bir şekilde fırsata çevrilmeye çalışılıyor. Kanal İstanbul projesi, bu kaza ile meşrulaştırılmaya çalışılıyor” dedi.
‘BİLİMSELLİKTEN UZAK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının bilimsellikten uzak olduğunu, “Bu açıklama herhangi bir bilim insanın ağzından çıkabilecek bir açıklama olmaz. Huzur içinde yalan söyleyebilen insanların yapabileceği türden bir açıklama” sözleriyle dile getiren Durel, Boğaz güvenliğinin yapılacak kanal ile sağlanmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Durel, “Yapılacak olan kanal teknik olarak boğazdan daha dar bir alan olacak. Akıntı hızının daha fazla olduğu kanal projesinde boğazda yaşanan kazalardan daha fazla kazanma yaşanması olasılığı taşıyor” ifadelerini kullandı.
‘PARA KAZANMAK AMACIYLA ÜRETİLEN BİR PROJE’
Hükümetin kanalın yapılmasını yine “güvenlik” gerekçesi ile meşrulaştırmaya çalıştığını, ancak söylemler ile uygulamalarının birbiri ile çeliştiğine dikkat çeken Durel, en basit dört işlemi yapabilen bir insanın bile boğaz trafiğinin yer altı boru hatları ile azalacağını ve boğazın rahatlayacağını bildiğini kaydetti.
Kanal projesinin bulunduğu konuma da dikkat çeken Durel, bu konuda şunları söyledi: “Mevcut proje alanında dünyanın en büyük havalimanı olarak nitelendirilen üçüncü havalimanı yapılıyor. Projenin çevreye olan etkisi bir yana, kanal içinde yaşanacak herhangi bir kaza veya patlama havalimanını doğrudan etkileyerek havaya uçmasına bile yol açabilir. Boğaz’da alınamayan önlemlerin tamamen geçişlerden para kazanmak amacıyla kurulan bir kanal üzerinde alınacağının garantisini Türkiye’de veremeyiz.”
‘BİR KAÇ ŞİRKET İÇİN YAŞAM HİÇE SAYILACAK’
Kanal Projesi ile İstanbul’un su kaynaklarında da kayıp yaşanacağını belirten Durel, “Sazlıdere barajını kaybetmiş olacağız. Devamında Marmara ve Karadeniz’in ölümü yaşanacak. Tüm bunlar göz önünde iken kazanın arkasına sığınarak tüm Türkiye’yi ilgilendiren bu projede ısrar etmek halkı aptal yerine koymaktır” dedi.
Yaşam güvenliğinin hiçe sayıldığını kaydeden Durel, şöyle devam etti: “Fay hatları üzerinde bulunan İstanbul’u üçe bölerek altı köprü ile bağlantı kurulması hedefleniyor. Olası bir depremde İstanbul’u neler beklediğine yönelik birçok rapor yayınlandı. Kanal projesi ile artan hava kirliliği ile akciğere bağlı hastalıkların çoğalması, inşaatta çalışacak işçilerin yaşam güvenliğinin alınması, çevre katliamı birkaç şirketin kar edebilmesi için hiçe sayılacak."
‘İSTANBUL'UN ORTA YERİNE BOMBA BIRAKILIYOR’
Başta TMMOB olmak üzere ekolojistlerin ve çevre halkının projeye karşı çıktığını belirten Durel son olarak, “Bu proje tamamen rant elde etmek için geliştirilmiş. Bu proje ile İstanbul’un orta yerine bomba koymak gibidir. Üretim kaynaklı olmayan bir ülkede hükümet rant için projeler üreterek ülkeyi pazar alanına çeviriyor” diyerek, projenin biran önce iptal edilmesi çağrısında bulundu.