DİYARBAKIR - Dicle Vadisi’nde DSİ tarafından “ıslah” adı altında yapılan çalışmalara tepki gösteren Hewsel Koruma Platformu, “Tarih kimlerin ıslah edilmeye muhtaç olduğunu gösterecek” açıklaması yaptı.
Hewsel Koruma Platformu, Dicle Vadisi’nde Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından “ıslah” adı altında yapılan yıkıma ilişkin Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Ekoloji Derneği aktivistleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) bileşenleri, Yrd. Doç. Dr. Zeki Kanay ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticileri katıldı. Hazırlanan ortak basın metnini okuyan Hewsel Koruma Platformu üyesi Necdet Sezgin, Hewsel bahçelerinin Diyarbakır'ın sebze ve meyve ihtiyacını karşılayan önemli bir bölge olduğuna işaret etti.
‘DİCLE VADİSİ TAHRİP EDİLECEK’
Özellikle 2002 yılından sonra uygulanan yanlış politikalar sonucu Hewsel’in büyük zararlar gördüğünün altını çizen Sezgin, son günlerde DSİ’nin tarafından yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. DSİ’nin nehir yatağını bozan çalışmalar içerisine girdiğini ifade eden Sezgin, “Nehrin içerisinde yer yer bentler yapılarak suyun önü kapatılmak suretiyle yükseltilmesi sağlanacak ve bu suretle yapılacak tesislere altlık oluşturmayı bakanlık öngörmektedir. Dolayısı ile tesisler gibi yapıların yapılması için bu projenin altlık olarak kullanılacağı DSİ tarafından resmi olarak dillendirilmektedir” dedi.
‘TARİH ISLAHA MUHTAÇI GÖSTERECEK’
Hewsel’in UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer aldığını hatırlatan Sezgin, “Milyonlarca yıldır oluşa gelen bir doğal şaheser insan eliyle ne kadar ‘ıslah’ edilebilecek? Tarih kimlerin ‘ıslah’ olmaya muhtaç olduğunu gösterecek ama maalesef geç olacaktır. Bu proje ile Dicle’nin 500-1000 metre genişliğindeki taşkın yatağı 150 metrelik bir kanala hapsedilmektedir. Sonraki rantsal işlere altlık hazırladıklarını da itiraf etmektedirler. Dünyada böylesine bir tahripkar projenin benzerine rastlanmamıştır” ifadelerini kullandı.
‘PROJE SAHİPLERİNİN ISLAHA İHTİYACI VAR’
Ulusal ve uluslararası sözleşmeler göz ardı edilerek yapılan çalışmaların kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Sezgin, son olarak şunları dile getirdi: “Bilim dışı yollarla kent sakinlerine danışılmadan yapılmasına başlanan bu garabet projenin mimarları gelecek kuşaklara hesap veremeyeceklerdir. Proje takdim edenler çok büyük yanıltmalarla ve paralatmalarla projeyi olduğundan farklı gösterme çabaları ıslaha gerekçe yapılmıştır. Zira Dicle’nin değil, Dicle Vadisi’nin ölüm fermanı niteliğindeki bu proje sahiplerinin ıslaha ihtiyacı vardır."