BATMAN - Hasankeyf'in insanlığın ortak mirası olduğuna dikkat çeken Hasankeyfi Yaşatma Girişimi Sözcüsü Rıdvan Ayhan, çivi çakmanın yasak olduğu tarihi yerin şantiyeye çevrildiğini belirterek, UNESCO başta olmak üzere herkesi yıkımı durdurmak için mücadele etmeye çağırdı.
50 yıl ömrü olacak olan Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalacak 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf'te yıkım çalışmaları gece gündüz olmak üzere çift vardiyaya çıktı. Raman Dağı eteklerinden patlamalarla elde edilen kayalar, Dicle Nehri'nin hemen yanı başındaki tarihi kaleye paralel set oluşturulma çalışması hızlandı. Yıkımın karşısında ise Hasankeyf'in yok olmaması için verilen mücadele sürüyor.
Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, Sur'un Yıkımına Hayır Platformu ve Sur'la Dayanışma Platformu'nun çağrıları ile 28 Nisan Hasankeyf ve Sur Küresel Eylem Günü için kentteki hazırlıklar sürüyor. Yürütülen çalışmalara ilişkin Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi'nden Rıdvan Ayhan, Mezopotamya Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu.
'TARİH YERİNDE GÜZELDİR'
28 Nisan'da eş zamanlı en az 20 ülkede eylem yapılacağı bilgisini paylaşan Ayhan, "Binlerce yıllık tarihe sahip Sur ve Hasankeyf için eş zamanlı eylemler yapılacakken Hasankeyfliler olarak bizlerin de buna sessiz kalması düşünülemez. O yüzden biz de tüm hazırlıklarımızı tamamlayarak 28 Nisan'da buradan güçlü bir ses çıkartarak başta Hasankeyf olmak üzere hem tarihimize hem de doğamıza sahip çıktığımızı bir kez daha ilan edeceğiz" dedi.
Özellikle Avrupa'da eylemler için büyük hazırlıklar olduğunu belirten Ayhan, "Chance.org sitesinde başlatılan kampanya ile Hollandalı Bresser ve Türk Er-Bu inşaat şirketlerinden Hasankeyf'teki tarihi eserlerin taşıma ihalesinden çekilmesi için de imza kampanyaları başlattık. Zeynel Bey Türbesi bizim için Hasankeyf'in bekçisi idi. Batman tarafından geldiğiniz zaman Hasnkeyf'e geldiğinizi anlıyordunuz. Bugün ise yerinde kocaman bir şantiye var. Yeni yerinde insanlık için de bir şey anlam ifade etmiyor. Tarih yerinde güzeldir" diye ifade etti.
'GÜVENLİK BARIŞ İLE SAĞLANIR BARAJ İLE DEĞİL'
Projeye dair bilgilerin sır gibi saklandığını söyleyen Ayhan barajın yapılma amacına ilişkin şunları dile getirdi: "Bu yılın son aylarında barajda su tutulacağı söylentileri dolaşıyor. Bu yüzden çok acele bir taşıma işlemi yapılıyor. Biz tarihin bombalanmasından değil restore edilmesinden yanayız. Siz turizm ile barajdan kazanacağınız paranın on katını elde edebilirsiniz. Örneğin burası bölgenin en sıcak bölgesi ve burada güneş enerjisi ile daha yüksek kazançlar da elde edebilirsiniz. Ama tek amaçları burayı insansızlaştırmak çünkü baraj yapımı ile birlikte 99 yerleşim bölgesi sular altında kalacak. Siz insanların yerleşim yerini sular altında bırakırsanız insanlar göç etmek zorunda kalacak. En verimli topraklar Dicle'nin yanın başında duruyor ve onların tamamı sular altında kalacak. Su altında kalan topraklar ile birlikte tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan bölge halkının da ekonomisine büyük bir darbe vurulmuş olacak. Fakat amaçlardan birisi de bölgeyi insansızlaştırmak olduğu için bu politika sürdürülüyor."
Barajın yapım amaçlarından birinin de güvenlik politikası olduğuna işaret eden Ayhan, güvenliği tesis etmenin yolunun barış ve demokrasiden geçtiğini söyledi.
OHAL döneminde yıkım çalışmalarının hızlandığını da sözlerine ekleyen Ayhan, "İktidar deyim yerinde ise bunu bir fırsata çevirdi. Önümüz deki seçimlerde bu anlamıyla da önemlidir. Hasankeyf'i yaşatmak için iktidarın değişmesi de önemlidir" dedi.
BU HASANKEYF'İ YIKMA FESTİVALİDİR
Batman Valiliği İl Kültür Müdürlüğü'nün 42'nci Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Hasankeyf'te hafta sonu yapılan konserlere de değinen Ayhan, "Bir yandan yıkım sürerken bir yandan da festivalin yapılmasını anlamsız bulduğumuz gibi bunun ne turizm ile ne de kültür ile alakası vardır. Bu festival aynı zamanda Hasankeyf'i yıkma festivalidir" ifadesinde bulundu.
Hasankeyf'te yaşanan yıkımı kabullenemediklerini vurgulayan Ayhan,"Belki biz Hasankeyfliler 12 bin yıllık tarih için yeterince bir mücadele yürütemedik ama burası sadece Hasankeyflilerin değil tüm insanlığın ortak mirasıdır. Ve bu tarihin de yok olmaması için başta sivil toplum örgütlerinin ve tarih severlerin daha duyarlı olması gerekiyor" diye vurguladı.
UNESCO'YA ÇAĞRI
Hasankeyf'in aynı zamanda sit alanı olduğunu dikkat çeken Ayhan, "Burası sit alanı iken çivi çakılması dahi yasak iken Hasankeyf koca bir şantiye alanına çevrildi. UNESCO'nun on kriterinden dokuzuna sahip olan Hasankeyf için UNESCO'nun bir adım atmamasını da eleştiren Ayhan, "UNESCO'nun buranın tarihinden haberdar olmasına rağmen adım atmamış olmasını da Hasankeyfliler olarak da kınıyoruz. 28 Nisan'da Hasankeyf yerinde duruyor ve halen mücadele sürüyor demek için biz burada olacağız ve mücadelenin bitmediğini tüm dünyaya duyuracağız. Başta UNESCO olmak üzere tarihi yıkılmaması ve kurtarılması için herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz. Şu da bilinsin ki Hasankeyf'te tek bir mağara kalana kadar biz mücadelemizi sürdüreceğiz" diyerek herkesi harekete geçmeye çağırdı.
28 Nisan'da yapılacak etkinlikler kapsamında Hasankeyf'te yapılacak etkinliğe ise Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin de katılması bekleniyor.
MA / Metin Yoksu