VAN - Kayyum tarafından Van Ticaret ve Sanayi Odası'na (VANTSO) satılan VOTAŞ arazisindeki 7 bin elma ağacının verimsiz olduğu gerekçesiyle kesilmesine ilişkin konuşan Ziraat Mühendisi Dilan Yıldız, “Bir çiftçiye bile sorsalardı ağaçları kurtarmak için bir sürü yöntemin olduğunu öğrenebilirlerdi” dedi.
Kayyum atanan Van Büyükşehir Belediyesi'nin Van Ticaret ve Sanayi Odası'na (VANTSO) sattığı Van Organize Tarım İşletmeleri A.Ş. (VOTAŞ) ait 242 dönüm arazide yer alan 7 bin elma ağacı, verimsiz olduğu iddiasıyla geçtiğimiz ay kesildi. Kepçe ve traktörlerle yerlerinden sökülen meyve ağaçları halen arazide dururken, kesimden kurtulan az sayıdaki meyve ağacı ise baharın gelmesiyle birlikte çiçekler açtı.
Yol açılan ağaç kıyımına tepki gösteren ziraat mühendisleri ve ekolojistler, VOTAŞ yetkililerinin verimsiz olduğu gerekçesiyle sökülen ağaçların yerine 30 bin fidan dikileceği sözlerini de inandırıcı bulmadıklarını ifade etti.
'AŞILAMA YÖNTEMİ FİDANLARIN MALİYETİNİN YÜZDE BİRİ BİLE DEĞİL’
Ziraat Mühendisi ve Bahçe Bitkileri uzmanı Dilan Yıldız, verimsiz olduğu gerekçesiyle kesilen ağaçların yerinden sökülmeden önce bir sürü çözüm üretilebilineceğini belirtti. İstenilmesi halinde bir çiftçiye bile sorulsa, kesilen ağaçların kalem aşı ve yarma aşı gibi bazı aşı yöntemleri ile verimli hale getirilebilineceğini söyleyen Yıldız, “Bu aşıların maliyeti çok düşüktür. Sadece bir aşı macunu, bir aşı bandı ve birer kalem. Kalem dediğimiz şey, ağaç dalından elde edilir. Maliyeti 3-5 TL’yi geçmez. Buna karşılık yetkililer 30 bin fidan dikilmesinden bahsediyor. Aşılama yöntemi, bu fidanların maliyetinin yüzde 1’i kadar bile değil. İnternetten açıp baksalardı yine aşılama yöntemi ile ilgili bilgileri öğrenebilirlerdi. Ancak VANTSO yöneticileri araştırma gereği duymamış. Orada adeta bir ağaç katliamı yapıldı” diye belirtti.
Yıldız, sökülen ağaçların yerine dikileceği iddia edilen 30 bin fidan için ise, “Emin olun ki 100 bin ağaç da dikseler, bu 7 bin ağaca değer değil” dedi. Yıldız, nedenini ise şu sözlerle açıladı: “Çünkü orada bir yaşam döngüsü var. Yani biz insanların birbirine ihtiyacı olduğu gibi, toprağın ağaca, ağaçtaki canlının toprağa ihtiyacı vardır. Bütün hepsi bir sistem içerisindedir ve birbirlerine bağlı yaşıyorlar. Burada 10 yıllık ağaçlardan bahsediyoruz. Bu ağaçlar üzerine yapacağımız çeşit iyileştirmesi çok güzel bir çalışma da olabilirdi. Maalesef ki kapitalizme yenilip ‘daha verimli ve yeni ağaçlar dikelim’ dediler ve sonuç ortada.”
‘NE AHLAKİ NE DE VİCDANİ’
Ekolojist Serdar Çevik ise, durumu “kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı bile katleder” sözleriyle tanımladı. Hiçbir iyileştirmeye gitmeden ve alternatif bir sürü seçenek varken, 7 bin ağacı kökünden sökmenin ne ahlaki ne de vicdani olmadığını söyleyen Çevik, yeni fideler dikeceği yönünde yapılan açıklamaların yine boş ve anlamsız olduğunu dile getirdi.
Daha önce de Bostaniçi semtinde DBP’li belediye tarafından dikilen 4 bin ağacın yine kayyum tarafından kurumaya terk edildiğini hatırlatan Çevik, “Kayyum o zaman yaptığı açıklamada ‘daha iyi ağaçlar ekeceğiz” demişti. Aynı zihniyet şuan VOTAŞ’ta ağaçları katletti. VOTAŞ’ı alan sermaye sahiplerinin yaptığı hiçbir açıklama inandırıcı değildir. Açıklamalar kandırmaca ve insanları aldatmaya yöneliktir. Bu sadece devletin politikalarının bölgeye yansımasıdır. Devlet nasıl dağları ve bombalıyorsa kapitalizm fikrine sahip olanlar da aynısını yerelde yapıyorlar” sözlerini sarf etti.
'VOTAŞ YETKİLİLERİ TİCARİ AMAÇLA HAREKET ETTİLER'
Ağaçların tamamen ticari amaçlar doğrultusundan söküldüğünü ifade eden Ekolojist İnci Uyar da, “Ağaçların kesilmesi durumu, toplumda tarih boyunca engelli bireylere dönük yapılan 'özürlü', 'sakat' gibi tanımlamalarını hatırlatıyor. Yani verimsiz ve toplumun işine yaramayan insanlar, yok olması gereken insanlardır. Şimdi bu ağaçların kesilmesi de tamamen bu bakış açısı ve anlayışın ürünüdür” ifadelerini kullandı.