KIRŞEHİR - AKP Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun şirketinin ortağı olduğu maden projesini “Kırşehir’i bitirme” projesi olarak tanımlayan bölge sakinleri, “Herkesin madene karşı çıkması gerekiyor” dedi.
Defaş Madencilik ve Sanayi Anonim Şirketi (DEFAŞ A.Ş.), Demir Export A.Ş. (Koç Holdinge bağlı) ile AKP Êlîh Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas İnşaat A.Ş. ortaklığında yürütülen altın madeni projesi, Kırşehir’i tehdit ediyor. 2013 yılında kentin merkezinde, Boztepe ilçesi ve köylerinde saha etüdü yapıldıktan sonra hazırlanan ve maliyeti 175 milyon Dolar olan projenin hayata geçmesi durumunda bölgede 14 yıl boyunca altın arama faaliyeti yürütülecek.
Şirketler, proje kapsamında sondaj çalışmaları başlatıp, numune ve inceleme faaliyetleri yürütürken, bölgede geçimini tarım ve hayvancılık yaparak sağlayan halk, şimdiden su sıkıntısıyla karşı karşıya. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu da yayımlanan proje için kent merkezi, Boztepe ilçesi ve köyleri arasındaki bölgede 3 maden ruhsatı alındı.
YILDA 1,8 MİLYON TON ATIK
Projede yer alan bilgilere göre, maden için ruhsat verilen alanlar bin 988, bin 963 ve bin 904 olmak üzere toplam 5 bin 855 hektarlık alanı kapsıyor. ÇED kapsamına giren alan miktarı ise, toplam 2 bin 864 hektar. Yılda 3 milyon ton cevher (altın) çıkarılarak, yılda 200 bin ton zenginleştirilmiş cevherin elde edilmesi hedefleniyor. Şirketler, bu zenginleştirilmiş cevheri yurt dışına çıkararak, külçe altın haline getirmeyi planlıyor.
Bölgede yürütülecek faaliyetler kapsamında en az 10 bin kamyonun çalışması beklenirken, bu yoğunluğun kent trafiğine etkileri şimdiden endişelere neden oldu. Bölgede yılda oluşacak 1,8 milyon ton zehirli atığın nerede toplanacağı ve nereye akıtılacağı da bir muamma. Çünkü projeye göre, atık barajı yapılmayacak. Toprak ve suyu zehirleyen bu atıkların yarattığı tehlike ise herkesçe biliniyor.
YERLEŞİM ALANINA 393 METRE UZAKLIKTA
Yine cevherin çıkarılması sırasında potasyum amil ksantat, sodyum silikat ve metil izobitül karbinol kimyasalları kullanılacak ancak kimyasalların miktarı da belirtilmedi. Bölgede kurulacak iki adet zenginleştirme ve iki adet de maden atığı depolama tesisinin bir yılda bitirilmesi planlanıyor. Maden sahası ve kurulacak tesisler, Çimeli köyüne 393, Boztepe ilçesine 640, Körpınar köyüne 883 metre uzaklıkta bulunurken, hayvan yetiştirme çiftliklerine ise sınır durumunda. Dolayısıyla proje, hayvancılık başta olmak üzere bölgedeki çiftçilik ve tarım faaliyetlerinin tamamını doğrudan etkileyecek. Birçok üretici bölgede üretim yapamayacak hale gelecek.
SU KAYNAKLARI İÇİN TEHDİT
Projenin yapılacağı alanın 900 metre batısında Kızılırmak’a bağlanan Kılıçözü Çayı, 10 kilo metre Güneydoğusunda Doğal Koruma Alanı ilan edilen ve birçok endemik kuş türünün göç durağı olan Seyfe Gölü yer alıyor. Sondaj çalışmaları için Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından bölgede su kuyuları açma izni verildi ancak kullanılacak su miktarına dair bilgi verilmedi.
67 BİN 680 KİLO DİNAMİT KULLANILACAK
Yanı sıra binlerce hektarlık ormanlık, tarım, mera ve devlet hazinesi alanlarını kapsayan proje kapsamında ayda 45 patlama geçekleştirilecek ve her patlamada 12 bin 866 kilogram ANFO (toz halinde paylayıcı madde) ile bin 504 kilogram dinamit kullanılacak. Her patlamada da 68 bin 750 kütlenin patlatılması hedefleniyor. Bu durumda bölgede hava kirliliği ile birlikte göğüs hastalıklarına sebep olacak. Patlamalar nedeniyle ekosistem ve canlı yaşamında onarılamaz zararlar meydana gelecek.
‘CANLI YAŞAMI BİTECEK’
Bölgede tarım ve hayvancılıkla uğraşan Sol Parti Kırşehir İl Başkanı olan Niyazi Şekertürk, “Şunu biliyoruz ki bu maden kurulduğunda daha fazla susuz kalacağız. Hele ki bu bölgede hayvancılık yapan insanlar ve doğa bu koşullara, yıkıma ve dezenformasyona ayak uyduramayacak ve yaşam bir bütünen bitecek. Zarar gören insanlar, bölgeyi terk etmek zorunda kalacaklar” dedi.
‘SU YOKSA HAYAT DA YOK’
Semine Şekertürk de, proje için başlatılan çalışmalarda yoğun bir su israfı olduğunu söyledi. Şekertürk, “Sularımız akmıyor. Bu maden şirketleri 200 metrede bir su çıkarıyorlarmış. Kızılırmak Havzası’ndan İç Anadolu’ya su gidiyor fakat bu maden nedeniyle susuz kaldığımızda ne olacak? Göçeceğiz. Peki nereye göçeceğiz? Gidecek yer yok, zaten bir yerlerden gelmişiz. Hayvancılık yapanlar nereye gidecekler? Gidecek yerleri yok. Su yoksa hayat da yoktur” ifadelerini kullandı.
ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
“Kırşehir Kırşehir olmaktan çıkacak” diyen bölge sakini Ünsal Dinçer ise, şunları belirtti: “Oradaki yaşamı tümüyle bitirecek bir proje. Buranın halkına bir faydası olmayacak. Aksine insanlar bugünleri bile arayacak noktaya gelecekler. Her şeye hakim olmak isteyen bir devlet yapısı var. Bu yapı bizi çürütüyor. Herkesin madene karşı çıkması gerekiyor. ‘İstemediğimiz sürece bu maden burada kurulamaz’ anlayışını hakim kılmamız gerekiyor. Kırşehir halkının altın madeninden fayda görmeyeceğini aksine büyük zararlar göreceğini herkes biliyor. Kırşehir’de doğayı ve çevreyi seven tüm herkesi, madene karşı ortaklaşmaya ve hareket etmeye çağırıyorum."
MA / Ömer Güngör