Cankurtaran’da mücadele sürecek: Artık tüm Karadeniz’in derdi

img

ARTVİN - Cankurtaran bölgesindeki talana karşı verdikleri mücadeleden geri adım atmayacaklarını vurgulayan Çifteköprü Kooperatifi Başkan Yardımcısı Nevim Kaya, “Bu artık sadece Artvin'in değil, tüm Karadeniz'in derdi” dedi. 

Artvin’in Borçka ilçesinin Cankurtaran Bölgesi’nde, Yapısoy Beton tarafından 170 dönüm ormanlık alanda “mesire alanı” adı altında yapılmak istenen konaklama ve dinlenme tesisi projesine karşı ağaçlarını korumak isteyen yurttaşlara dönük silahlı saldırıda, Reşit Kibar yaşamını yitirdi. 3 Eylül sabahı bölgeye getirilen iş makinaları ile ağaçların kesilmesine karşı çıkan köylülere, şirket çalışanlarından Muhammet Ustabaş tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda Kibar hayatını kaybederken, Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu yaralandı. 
 
JANDARMA MÜDAHALE ETMEDİ
 
Saldırı sonrası Ustabaş gözaltına alındı, olay yerinde bulunan ve silahın ruhsatlı sahibi olan Fikret Merttürk ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Görgü tanıkları, saldırının Merttürk tarafından yönlendirildiğini, bölgede bulunan sivil jandarmaların hem saldırıya müdahale etmediğini hem de Kibar’ı hastaneye götürmeyi kabul etmediğini belirtti. 
 
HOPALILAR SOKAĞA DÖKÜLDÜ
 
Yaşanan saldırı sonrası Yapısoy Beton, projeden çekildiğini açıklarken, saldırı öncesi köy muhtarı dahil köylülerin tehdit edildiği ve buna yönelik savcılığa, valiliğe ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne  (CİMER) çok sayıda şikayette bulunulduğu ancak başvurulardan bir sonuç alınmadığı öğrenildi. Sokağa çıkan Hopa halkı, Rize-Batum uluslararası karayolunu trafiğe kapattı, Ustabaş ile Yapısoy Beton'un sahibi Yunus Merttürk'ün yakınlarına ait kereste atölyelerinin imalatını durdurdu. Kibar'ın cenaze töreni sonrası da devam eden eylemlerde hesabının sorulacağı ve bölgede ekolojik talana izin verilmeyeceği vurgulandı. 
 
Çifteköprü Kooperatifi Başkan Yardımcısı Nevim Kaya ile Kibar'ın katledilmesi ve bundan sonraki mücadeleye dair konuştuk.
 
'AMACIMIZ ARAÇLARI ÇIKARMAKTI'
 
Projeye karşı yaklaşık bir yıldır kooperatif çatısı altında örgütlendiklerini aktaran Kaya, toplantılarda kimseyle tartışmaya girmeyerek sadece araçları bölgeye sokmamak için direneceklerini konuştuklarını belirtti. Cankurtaran Bölgesi’nde 15 gün aralıkla ikişer kişi olarak nöbet tutmaya başladıklarını belirten Kaya, "Olay günü de araçların bölgeye girdiğini duyduk ve bir kaç arkadaşımız bölgeye gitti. Arkadaşlarımızın amacı araçları oradan çıkarmaktı. Muhammet'in orada olacağını bilmiyorlardı. Ama gittiklerinde o da oradaymış ve arkadaşlarımıza ateş etmiş” diye belirtti.  
 
'TURİZM BAHANE'
 
Katledilen Kibar'ın uzun zamandır ekolojik talana karşı mücadele verdiğini söyleyen Kaya, Kibar'ın kooperatif öncesinde taş ocaklarına karşı mücadele ettiğinin altını çizdi. Kaya, Kibar'ın, daha önce de Yapısoy Beton'un sahibi Yunus Merttürk'ün yakın akrabası Reşit Merttürk tarafından bölgede yapılmak istenen taş ocağına karşı mücadele vererek, imza topladığını ve bunun sonucunda taş ocağı projesinin iptal edildiğini aktardı. Kaya, “Sonrasında ise turizm adı altında bölgeye geldiler. Burada tesis açmak için insanın kör olması lazım. Buraya yatıracağı paranın karşılığını alamazdı. Ama biz bunun turizm tesisi değil başka bir planın parçası olduğunu biliyoruz. 17 bin hektarlık bir alandan bahsediyoruz. ‘Hiçbir ağaç kesilmeyecek' denilmesine rağmen bin ağaca damga vuruldu" diye belirtti. 
 
'ŞİRKETİN ÇEKİLDİĞİNE İNANMIYORUZ'
 
Şirketin projeden çekilmesine de inanmadıklarını dile getiren Kaya, "Ağaç kesmeyeceğim diyerek, bin ağacı damgalayan insana nasıl güvenelim? Bu proje o kişiyle de sınırlı değil, arkasında daha büyük birilerinin olduğunu biliyoruz. 7Projeden çekildik’ demesi projenin yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Şirket sahibinin bize karşı tehditkar konuşmaları da vardı. 'Köyünüzde kardeşi kardeşe kırdırtacaksınız' diyerek geri çekilmemizi istiyordu. Muhammet Ustabaş da, zaten kereste işi yapıyor. Burada kesilen ağaçların ihalesini almak istiyordu. Yani rant elde etmeye çalışan, çıkarcı birisiydi. Valiliğe, Orman Bölge Müdürlüğü'ne başvurduk. Ama bizi hep geri çevirdiler. Geri çekilmeleri için bir canın gitmesi mi lazımdı?" diye sordu.
 
'GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
 
Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Kaya, şöyle devam etti: "Reşit kardeşimiz öldükten sonra bu böyle kalmayacak. Bu yoldan asla dönmeyeceğiz. Mücadelemiz devam edecek. 13 yıl öncede Metin Hoca dereleri için HES'lere karşı mücadele ederken katledildi. Bu artık sadece Artvin'in değil tüm Karadeniz ve Türkiye'nin derdi. Her yerde doğa, hayvanlar katlediliyor. Kimse doğayı düşünmüyor. Yeryüzündeki hazineyi yeraltındakiler için yok ediyorlar. İnsan, canlı yaşamını yok ediyorlar. Artık bir kıvılcım lazım. Artık hiçbir şeyin önünü alamıyoruz. Reşit kardeşimiz her zaman yoldaşımız olacaktır. 
 
MA / Tolga Güney