Akdeniz'in en güzel doğasına ve denizine sahip olan Antalya doğası insan eliyle yok oluyor. Antalya'da ve çevresinde 100'den fazla taş ve mermer ocağı bulunurken, HES'lerle ve doğanın betonlaşmasıyla Antalya doğası tahrip ediliyor. Antalya'daki çevreciler doğa tahribatını anlattı. Antalya'nın tarih ve doğa şehri olduğunu ifade eden Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Antalya Ekoloji Meclisi Sözcüsü İsmet Papila, Antalya'nın rant yeri olduğunu söyledi.

 

'DOĞA KATLİAMINA KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ'

 

Konyaaltı Plajı'nda tadilat yapıldığını ve halk plajının ranta açıldığını kaydeden Papila, "Antalya'nın doğasını bozuyorlar. Boğaçay deresi projesi hayata geçirilse içme suyumuz bitecek. Bunun gibi  birçok proje var. Finike’den bu yana her bir kilometrede bir taş ve mermer ocağı var. Antalya ve çevresinde 100'den fazla ocak var. Dağlar delik deşik ediliyor. Bizler doğa katliamına karşı mücadele ediyoruz. Bizler doğamızın yok olmasını istemiyoruz" dedi.

 

'BİR MÜCADELEMİZ VAR'

 

Kapitalizmin doğayı ve tarihi yok ettiğini söyleyen HDK Antalya Ekoloji Meclisi Üyesi Selma Yavuz, Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte doğa katliamının boyutunun daha da artığını ve AKP'nin doğaya savaş açtığını belirtti. Hukukun askıya alınması sonrası doğa katliamındaki artışa değinen Yavuz, devlet eliyle doğanın katledildiğini ve ranta açıldığını vurguladı. Yavuz, "Doğal güzellikleri delik deşik ettiler. Kıyıları parsel parsel yandaşlarına sattılar. Antalya bu peşkeşin çekildiği yerlerden biridir. Buna karşı örgütlü ve birleşik bir mücadeleye ihtiyaç vardır. İnsanlar kendi yaşam alanlarına sahip çıkıyor. Bunun için mücadele ediyor. Emek mücadelesi olurken ekoloji de özgün bir alan olmak zorunda, bunun için büyük bir mücadelemiz ve çabamız var. Ülkedeki bu sorun kapitalizmin sorunudur. Bu sorunlar sosyal hizmetle çözülebilecek bir sorundur" şeklinde konuştu.

 

'MÜCADELEMİZ SÜRECEK'

 

"Antalya katlediliyor" diyen HDK Antalya Ekoloji Meclisi Üyesi Muzaffer Asma da, "Sadece Antalya değil; Türkiye katlediliyor" dedi. Türkiye'nin tüketim ekonomisiyle yönetildiğini ve her şeyi tükettiğini sözlerine ekleyen Asma, turizmin gözbebeği olan Antalya'nın doğasının katledildiğini ve şehrin güzelliklerinin ranta açıldığını aktardı. Konyaaltı Plajı'nın ranta açıldığını anımsatan Asma, rant ve doğa katliamına karşı mücadele ettiklerini ifade etti.

 

Mücadelelerini hem hukuksal yönden hem de sivil itaatsizlik eylemleriyle sürdürdüklerini anlatan Asma, doğa tahribatının ve doğayı korumak için mücadele ettiklerini aktararak, "Doğanın katliamına ve tahribatına karşı mücadelemizi her alanda sürdüreceğiz. Şehrimize ve güzelliklerimize sahip çıkacağız" diye belirtti.

 

'ÇILGIN PROJELER'

 

Asma, doğayı katleden bazı projeleri şöyle anlattı: "Antalya-Kemer yolu üzerinde bulunan Tünektepe’ye 30 odalı turistik tesis ve 240 kişi kapasiteli restoran projesi. Kaş-Kalan otoban yolu. Lara’ya kruvaziyer liman ve yat limanı. Lara’da yapılması planlanan kruvaziyer liman ve yat limanı da tamamen gösteri içerikli Antalya’nın bir başka baş belası projesi. Sahilde tahribat yaratmak, denizdeki canlı hayatı olumsuz etkilemek ve halkın denize girmesini engellemekten başka hiçbir işe yaramayacak. Konyaaltı Sahil ve Boğaçayı Projesi.  Proje kapsamında Bogaçayı kepçelerle kazılıp seviyesi düşürülerek deniz suyunun 750 metre içeriye taşınması planlanıyor. Antalyalıların içme suyunun önemli bir miktarını karşılayan bu bölgede deniz suyunun içeri taşınması inanılmaz riskler barındırıyor. Sayısız taş ve mermer ocaklar. Bu projelerle Antalya doğası katlediliyor." 

 

MA / Ergin Çağlar – Hamdullah Kesen