'Çocukların çalıştırılması yasaklanmalı'

img
ADANA/ İZMİR - İHD ve Her Yer Çocuk Derneği ve TÖP Çocuk Hakları Meclisi, çocukların çalıştırılmasının yasaklanması ve denetim mekanizmalarının oluşturulması çağrısı yaptı. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi ve Her Yer Çocuk Derneği, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı. İHD binasında yapılan açıklamada, çocuklara dönük sömürünün arttığına dikkat çekildi. 
 
'DENETİM MEKANİZMALARI KURULSUN'
 
İHD Çocuk Hakları Komisyonu Sözcüsü Emine Esmer, TÜİK 2024 verilerine işaret ederek, 15-17 yaş arası 970 bin çocuğun zorla çalıştırıldığına ifade etti. Kayıt dışı çalışanların da dahil edilmesiyle bu sayının 3 buçuk milyona yaklaştığını dile getiren Emine Esmer, sadece MESEM (Mesleki Eğitim Merkezleri) kapsamında 1,4 milyon çocuğun işletmelerde, atölyelerde ve fabrikalarda çalıştırıldığını kaydetti. 
 
Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerinin ciddi biçimde zarar gördüğüne dikkati çeken Emine Esmer, çocukların parasız, nitelikli ve erişilebilir bir eğitim sistemine dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Emine Esmer, çocukların çalıştırılmasının yasaklanmasını ve etkin denetim mekanizmalarının kurulmasını istedi. 
 
İZMİR 
 
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Çocuk Hakları Meclisi de yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Karşıyaka İzban durağı önünde buluşan kitle buradan Karşıyaka İskele karşısına yürüdü. "Türkiye'de 6 çocuktan 1'i işçi. Sermaye çocukları ucuz işçi olarak kullanıyor. Çocuk işçiliğiyle mücadele et" pankartı açılan yürüyüşte sık sık "Yaşasın çocuklar, çocuk hakları", "Sermayeye değil çocuklara bütçe" ve "Patronları değil çocukları koruyun" sloganları atıldı. 
 
Açıklama konuşan TÖP Çocuk Hakları Meclisi üyesi Nehir Doğa Yener, Türkiye’de en az 3 milyon çocuk işçi olduğunu kaydetti. Meslek Eğitim (MESEM) uygulaması kapsamında 1.4 milyon çocuk haftanın 4 günü işletmelerde çalıştığını söyleyen Nehir Doğa Yener, "Yine TÜİK’n 2024 verilerine göre yalnızca 15-17 yaş arası 970 bin çocuk iş gücüne katılıyor. Kayıt dışı çalışan, tarımda, sanayde veya sokakta yer alan çocuklar da eklendiğinde bu sayı 3.5 milyona yaklaşıyor. Buradan hareketle Türkiye’de yaşayan çocukların yüzde 16,67’si çalışıyor. Bu şu demek; her 6 çocuktan 1’i çalışıyor. Tüm bu verlerde anlaşılması gereken br şey daha var. Bu çocuklar sadece çalışmıyor, çalışırken şiddete ve istismara uğruyorlar, yetişkin olmadıkları için ucuz iş gücü olarak görülüyorlar, yaralanıyor ve ölüyorlar" dedi. 
 
12 YILDA 742 ÇOCUK ÇALIŞIRKEN ÖLDÜ
 
Çocuk işçiliğine sıfır tolerans sloganı le yola çıkan iktidar döneminde çocuk işçiliğinin tarihin en yüksek noktalarına ulaştığını belirten Nehir Doğa Yener, İSİG Meclisi verilerine göre 12 yılda 104’ü kız 638’ı oğlan olmak üzere 742 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiğini anımsattı. Eğitimin giderek daha masraflı hale getirildiğini kaydeden Nehir Doğa Yener, "Anayasal bir hak olarak parasız olması gereken eğitimin yoksul halk çocukları için neredeyse 'lüks' haline geldğn söyleyebiliriz. Eğitimin niteliğini, kayıt paralarını, okula aç giden çocukları dert edinmesi gereken Bakan, sermayenin derdini dert ediniyor. 
 
Haneye giden gelir azaldıkça da hanenin tüm yaş grupları çalışmaya yöneliyor. Günümüzde iktidarın ısrarla sürdürdüğü Şimşek programı ile yoksulluk hiç olmadığı kadar yayıldı ve derinleşti. Bir tarafta yoksulluk nedeniyle çalışmaya itilen çocuklar diğer tarafta kollarını çocuklara giderek daha geniş açan sermaye. Çocuk işçiliği ile mücadele etmesi beklenen egemenler çocukların işçileşmesinin önünü açanlardır" ifadelerini kullandı.
 
BİRLEŞİK MÜCADELE ÇAĞRISI
 
Çocuk işçiliğine karşı çocuk hakları örgütleri, sendika ve sosyalist yapıların birleşik bir mücadele yürütmesi gerektiğini söyleyen Nehir Doğa Yener, "Bu devasa sorun, başlı başına sınıfsal bir konudur. Çocuk işçiliğiyle mücadele etmek çocuk yoksulluğuna karşı, çocukların eğitim hakkı ihlallerne karşı mücadele etmektir. Çocuk hakları için mücadele etmek aynı zamanda sermayeye karşı mücadele etmektir. Türkiye işçi sınıfına ve Türkiye halklarının çocuklarına işçiliğin, yoksulluk ve ölümün dayatıldığı koşullarda hep birlkte mücadelenn yollarını yürümeliyiz" diye konuştu.