HABER MERKEZİ - İstanbul'da kadınların 8 Mart programları netleşti. Kadınlar, İstiklal Caddesi'nde bu yıl Feminist Gece Yürüyüşü'nün 18'incisini düzenleyecek. 8 Mart kapsamında bugün çok sayıda kentte etkinlik düzenlendi.
Diyarbakır Çınar Belediyesi’nin Jinwar Kadın Merkezi de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Nûjiyan Parkı’nda kadın şenliği düzenledi. Etkinliğe Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Necla Tamriş, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Tewgerên Jinên Azad (TJA) aktivistleri ve çok sayıda kadın katıldı. Şenliğin düzenlendiği salona Kürtçe ve Türkçe “Yaşasın 8 Mart” ve “Şiddete, Kadın Kırımına Son” yazılı pankartlar asıldı.
‘KADINLAR MÜCADELE EDEREK KAZANDI’
Etkinlikte konuşan Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Necla Tamriş, “8 Mart dünyadaki tüm kadınlar için tarihi bir gündür. Kadınlar her alanda mücadele ederek kazanımlar elde etti. Tüm kadınlara barış ve özgürlük içinde bir yaşam diliyor, 8 Mart’ını kutluyorum” dedi.
Ardından konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 8 ay sonra yapılan görüşmeyi hatırlatarak “İki gün önce İmralı müjdesini aldık. Sayın Abdullah Öcalan ailesiyle görüştü. Öcalan, ‘Kadını özgür olmayan bir halk özgür olamaz’ diyor. Biz de diyoruz ki Sayın Öcalan özgür değilse biz de özgür değiliz” diye konuştu.
KADINLARDAN İSTASYON MEYDANI’NDA BULUŞMA ÇAĞRISI
Tosun, kadın mücadelesinin alanlarda verilmesi gerektiğini belirterek, tüm kadınları 8 Mart Pazar Günü, İstasyon Meydanı’nda düzenlenecek olan mitinge davet etti.
Konuşmaların ardından Sur Ritim Grubu ve Koma Azad Şilan sahne aldı. Etkinlik sık sık “Jin Jîyan Azadî” sloganları atan kadınların halaylarıyla sona erdi.
ÇOK SAYIDA ETKİNLİK DÜZENLENDİ
Dicle Amed Kadın Platformu, (DAKAP) Diyarbakır Galeria İş Merkezi’nde bulunan Amed Şehir Tiyatro Salonu’nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Amed Şehir Tiyatrosu salonunda açılan resim sergisiyle başlayan etkinlikler, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Tiyatro Topluluğu’nun canlandırdığı “YAŞAMAK” adlı oyunuyla devam etti. Ardından 8 Mart mitinginde kullanılacak olan pankartı kadınların elleriyle boyaması etkinliğine geçilirken, bir yandan da Eğitim Sen Müzik Grubu’nun yapmış olduğu müzik dinletisi gerçekleştirildi. Onlarca kadının katıldığı etkinlik, “Jin Jiyan Azadi” sloganı, kadınların birlikte seslendirdikleri şarkılar, zılgıtlar ve alkışlar eşliğinde son buldu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 8 Mart kapsamında, kamuda çalışan kadınların yaşadığı sorunların belirlenmesi ve kadınlara yönelik kamudaki istihdamın parçalı, performansa dayalı, esnek ve güvencesizi bir yapıya dönüştürüldüğüne yönelik basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri (SES) Van Eşbaşkanı Figen Çolakoğlu yaptı. Çolakoğlu, “KESK olarak kadın emekçilerin öne çıkardığı dört ana talebinin acilen karşılanması gerektiğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz.Doğum izinleri arttırılmalı, 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalı, kapatılan kamu kreşleri açılmalı, kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulmalıdır” dedi.
‘KADINLAR YARATICI DİRENİŞLERİN BİRBİRİYLE BULUŞTURUYOR’
Kadınların, şiddete, tacize, tecavüze, cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe, ırkçılığa ve kadınların inkârına yönelik politikalara karşı özgün ve yaratıcı direnişlerini birbiriyle buluşturduğunu ifade eden Çolakoğlu, “Şili’de başlayan ve dünyanın her yerinden milyonlarca kadının eşlik ettiği, asıl failin yüzüne “katil, tecavüzcü sensin” diye haykıran las tesis dansımızda olduğu gibi iktidarlarını sürdürmek isteyenlere büyük korku salıyor” diye konuştu.
‘KADIN EMEĞİ UCUZ VE GÜVENCESİZ İSTİHDAMDA YER BULUYOR’
Türkiye’de, kamudaki istihdamın parçalı, performansa dayalı, esnek ve güvencesizi bir yapıya dönüştürüldüğünü dile getiren Çolakoğlu, “Bu dönüşüm beraberinde bize, daha fazla eşitsizlik, yoksulluk, ayrımcılık, cinsiyetçilik, şiddet, taciz ve mobingi getirdi. Ucuz ve güvencesiz yedek iş gücü olarak değerlendirilen kadın emeği, ancak iş ve aile yaşamı uyumlaştırma anlayışıyla, istihdamda kendine yer bulabiliyor. Kamusal alandan dışlanmanın, istihdam alanından ayrılmak zorunda bırakılmanın nedenlerinin en başında kamusal hizmetlerin yokluğu/özelleştirilmesi ile bakım sorumluluğunun kadınlara yüklenmesi geliyor” dedi.
‘KADIN VE EŞİTLİK BAKANI KURULMALIDIR’
Baskı, sömürü ve şiddetin dışında kendilerine bir şey vaat edilmediğine değinen Çolakoğlu, kapitalist sisteme karşı mücadelelerini sürdürdüklerini söyledi. Çolakoğlu, KESK olarak kadın emekçilerin dört ana talebinin acilen karşılanmasını belirterek şöyle devam etti: “Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkında olarak, dünden bugüne her biri yaşamsal değerde olan haklı taleplerimizle bugün yine 8 Mart alanlarındayız. KESK olarak kadın emekçilerin öne çıkardığı dört ana talebinin acilen karşılanması gerektiğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz: Doğum izinleri arttırılmalı, 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalı, kapatılan kamu kreşleri açılmalı, kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulmalıdır.”
Özgür Kadın Hareketi (TJA) 8 Mart etkinlikleri kapsamında Cizre’nin Güçlü (Cibrî) köyünde kadınlarla bir araya geldi. Aralarında HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir ve TJA aktivistlerinin bulunduğu kadınlar köy meydanında bekleyen kadınlar tarafından coşku ile karşılandı. Burada kadınlara seslenen HDP’li vekil İmir, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün önemine değindi. Köydeki kadınların coşkusunun kendilerine moral verdiğini belirten İmir, “Çocuklarımızın geleceği için biz kadınlar kimseye boyun eğmeyerek direniyoruz. Evde, sokakta nerede olursa olsun kadınlar üzerindeki saldırıları asla kabul etmiyoruz. Tüm saldırılara karşı başımızı kaldırıyoruz. 8 mart bizler için birlikte yaşam için direnme zamanıdır. Kadın bedenine yapılan saldırılara karşı ses çıkarmadır. Kadınlara yapılan tüm saldırılara karşı direniyoruz ve direnmeye devam edeceğiz. Gelin 8 Mart’ta Silopi’de yapacağımız mitingde el ele vererek haklarımızı haykıralım” dedi.
Ardından davul zurna eşliğinde çekilen halaylarla kadınlar,8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı. Etkinlik kadınlara karanfil dağıtılması ile son buldu.
HAKKARİ
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği kapsamında Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı (DTK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede Esnafları ziyaret ederek kadınlara karanfil dağıttı. Çarşı esnafını tek tek dolaşan Güven ve beraberindekiler bir kahvehanede yurttaşlar ile çay içip sohbet etti. Burada kendisini dinlemeye gelen kadın ve çarşı esnafına hitap eden Güven, tarihten gelen kadın mücadelesine değindi ve bölgede kadının yaşamı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadına bakışı üzerine ortaya koyduğu felsefeye değinen Güven şunları belirtti: “Tarih boyunca biz kadınlar sömürüldük ve hep ikinci plana itildik. Kadınların sindirilmesi için ne gerekiyorsa yaptılar. Silopi’de Seve, Pakize ve Fatma silahsız ve sivil oldukları halde katledildiler. Bu katliamla kadınlara gözdağı verilmek istendi. Biz Kürt kadını dün korkmadık, bugün korkmuyoruz ve yarında kokmayacağız. Allahtan başka kimseden korkumuz yoktur. Bunun yüzden halkımız için elimizden ne geliyorsa yapacağız. 8 Mart vesilesiyle bölgeyi dolaşıyoruz. 8 Mart dünya kadınlar günüdür. Çünkü kadınlarında hakları vardı. Ama eskinden böyle değildi. Kadının toplumdaki yeri çok zayıftı. Evliliğinden isteklerine kadar her şey kendi iradesi dışında gelişiyordu” dedi.
‘EVLATLARIMIZ NEDEN SAVAŞLARDA ÖLSÜN?’
Kadınların toplumdaki rolünün daha da arttığını ve artması gerektiğini ifade eden Güven, “Bu durum böyle devam ederken bir gün Kürt halk önderi Sayın Öcalan bu böyle olmaz dedi ve Seyda Cegerxwîn’in felsefesi yerindedir ve kadın da toplumda hak ettiği yeri almalıdır dedi. Biz anneler 9 ay boyunca evlatlarımızı bedenimizde yaşatıyoruz. Dünyaya geldiğinde de sabahlara kadar başında bekliyoruz. Onlar aç ise biz uyuyamayız. Yemeden onlara yediriyoruz. Giymeden onlara giydiriyoruz. Bu kadar zorluklarla evlatlarımızı büyütüyoruz. Neden evlatlarımız savaşlarda ölsün? Egemenlerin istekleri için neden evlatlarımız ölsün? Bu yüzden artık siyasete müdahale etmeliyiz. Siyaset artık kadın rengi ve istekleri olmadan yürütülemez. Bu yüzden bütün dünyanın, Kürdistan’ın ve Şemdinlili kadınların 8 Mart’ın kutluyoruz” diye belirtti.
‘ÖCALAN BİZLER İÇİN KIRMIZI ÇİZGİDİR’
Aylardır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın iki gün önce ailesi ile yaptığı görüşmeyi de hatırlatan Güven, devamla “Bildiğiniz gibi İmralı adasında çıkan yangından sonra Sayın Öcalan ile ailesi arasında bir görüşme gerçekleşti. Biz kadınlar bu görüşmeden çok memnun olduk. Kendisinden iyi haberler almamız bizleri sevindirdi. Kardeşi üzerinden gönderdiği mesajında barışın mümkün olduğunu ve bunun için iki ayaklı bir masanın olduğunu sizlerin de üçüncü ayak olmanız gerekiyor demiş. Bu masa etrafında mutlaka bir şeyler olacaktır. Bizler bunu yönetimlerimizle yapacağız. Bunu birliğimizle başarılarımızla yapacağız. Bizler parça parça olarak kalırsak bunu başaramayız. Türk solu Güney Kürdistan ya da Kuzeyi fark etmiyor. Öncelikle birliğimizi oluşturmalıyız. İşte o zaman bu sorunlara cevap olabiliriz. Bu yüzden Sayın Öcalan’dan gelen mesaj başta biz anneleri çok mutlu etmiştir. Onun ve arkadaşlarının sağlıklarının yerinde olması ve durumlarının iyi olması bizleri mutlu etmiştir. Bizleri Dersim’de, Ağrı’da Zilan’da katlettiler. Ama Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan bizleri yeniden diriltti. Bizi bizlere tanıttı ve bizlere adım atabileceğimizi gösterdi. Kendisi ailem için bir şey yapmadım diyordu. Annesine yapamadı belki ama halkı için elinden geleni yaptı. Onun için bizler için kırmızıçizgidir. Biliyoruz ki onun başına bir şey gelse Kürt kadını ve gençleri kıyameti koparırlar. Bunu biz tek bilmiyoruz. Bunu Türk devleti de biliyor. Onlar Sayın Öcalan’ın toplum üzerindeki etkisini çok iyi biliyorlar. Bu yüzden yönetimlerimizi güçlendireceğiz güçlü olacağız ve sonrasında İmralı ve diğer bütün cezaevlerinin kapısını da açacağız. Arkadaşlarımız özgürleştireceğiz. Bu mümkündür. Bunu başaracağımıza yüzde yüz inanıyoruz. İyi günler önümüzdedir ve AKP’nin artık süreci yürütemeyeceğini de iyi biliyoruz. Bu günden sonra onların dediği gibi ‘Abbas Yolcudur’. Bizler topraklarımızdayız. Sonuna kadar bu kutsal toprakları cennete çevirmek için elimizden geleni yapacağız. Ve birlikte güzel günlerde yaşayacağız” ifadelerini kullandı.