VAN - ARSİSA yöneticisi Murat Sekmen, Kürtçenin seçmeli olmasına dair, “Anadilde eğitim bir toplumun hakkıyken, bunun sadece seçmeli sunulmasını hakaret olarak görüyoruz” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bağlı ortaokullarda 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında okutulacak seçmeli dersleri tercih süreci 3 Ocak 2022'de başladı. Öğrencilerin tercih ettikleri dersleri 7 Şubat 2022'ye kadar okul müdürlüklerine bildirmesi gerekiyor. Bazı okullar, çevrimiçi olarak yapılan başvuruları da kabul ediyor. Yaşayan Diller ve Lehçeler (5, 6, 7 ve 8. sınıflar) dersi kapsamında, Kürtçe’nin Kurmancî ve Kurmançkî (Zazakî) lehçeleri de seçmeli dersler arasında yer alıyor. Seçmeli derslerin açılabilmesi için en az 10 öğrencinin başvurması gerekiyor. 10 öğrencinin başvurması halinde sınıf açılmak zorunda ve ders yılı içerisinde öğrenci sayısı azalsa bile o dersin okutulmasına devam ediliyor.
‘KANDIRMAYA DÖNÜK POLİTİKA’
Van Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği’nde (ARSİSA) Kürtçe ders eğitmeni olan Murat Sekmen, sadece bir dersin seçmeli olarak seçilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Sekmen, “Biz bu uygulamayı devletin toplumu kandırmaya dönük ortaya koyduğu bir politika olarak görüyoruz. Ana dilde eğitim bir toplumun hakkıyken bunun sadece seçmeli olarak görülmesini bir hakaret olarak görüyoruz. Milyonlarca nüfusu olan bir toplum ve bu toplum üzerinde yürütülen bir asimilasyon politikası gerçekliği var. Sadece Kürtlerin değil asimilasyon ve imha politikaları altında olan diğer halkların da kendi anadillerinde sadece bir seçmeli ders ile değil eğitimlerini kendi anadilleriyle yapması gerekiyor. Devlet ‘Ben senin dilini tanıyorum sadece bir ders olarak sen kendi anadilini öğrenebilirsin’ diyor. Ama biz bunun aksine insanların zaten en insani temel hakkının anadilinde eğitim olduğunu ifade ediyoruz” dedi.
ANADİLDE EĞİTİM YASALLAŞMALIDIR
Bir toplumun kültürü, yaşamı ve diğer politik duruşunun esas alınması gerektiğini ifade eden Sekmen, “Bundan dolayı sadece bir dersin seçmeli olarak açılmasını devletin toplumu kandırmaya dönük ortaya koyduğu bir politika olarak görüyoruz. Anadilde eğitim bir toplumun hakkıyken bunun sadece seçmeli olarak görülmesini bir hakaret olarak görüyoruz. Bundan dolayı da Türkiye Anayasasında anadilde eğitimin yasallaşmasını talep ediyoruz. Kürtçeye dönük çevrilen sınırların ortadan kaldırılması için seçmeli olarak dahi olsa çocukların kendi anadillerinde eğitim görmelerini bir aşamaya kadar olumluyoruz ama bu seçmeli durum kalıcı bir politikaya dönüşmemelidir. Temel olan şey anadilde eğitimin yasallaşmasıdır” diye konuştu.
TÜM DERSLER KÜRTÇE OLSUN
Çocuğu için Kürtçeyi seçmek istediğini ancak okul yönetiminin engel çıkardığını vurgulayan yurttaşlardan Çetin Ergin ise şunları söyledi: “Okul yönetimi, kendilerine yeterli başvuru olmadığını ifade ederek, Kürtçe dersi vermediklerini ve Arapça eğitim verileceğini bize söylediler. Ben de Arapçayı kabul etmedim. Yani bu durumda temel problem veliler olarak bizdedir. Çocuklarımıza kimin eğitim vereceği çok önemli. Bu kişilerin Kürtçeye hakim olan öğretmenler olup olmayacağı hususunda şüphelerim var. Her dersin ana dilde çocuklarımıza öğretilmesi gerekiyor. Çocuklarımızın Fizik, Matematik ve diğer derslerini de Kürtçe olarak almasını istiyoruz.”