ANKARA - AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Meclis 5’inci yasama yılını Kürt sorununu inkar ederek açtı. Erdoğan, “Bu meseleyi hala istismar konusu yapmak isteyenlerin maskelerini de aynı şekilde düşüreceğiz” dedi.
Meclis, 76 günlük aranın ardından 27'nci dönem 5’inci yasama yılına başladı. Meclis Genel Kurulu, yeni yasama yılı dolayısıyla özel oturumla toplandı. Genel Kurula, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katıldı.
KÜRT SORUNU
Meclis Genel Kurulu’nda konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeni anayasa konusunda girişimlere başladıklarını söyledi. Kürt sorunun her kesim tarafından istismar edildiğini savunan Erdoğan, “Kürt sorunu denilen meseleyi, hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla çözdük. Bu meseleyi hâlâ istismar konusunu yapmak isteyenlerin maskelerini de aynı şekilde düşüreceğiz. Son 19 yılda ülkemizin demokraside ve kalkınmada kat ettiği mesafeye, yaklaşık 8 yıldır ardı ardına yaşadığımız çok boyutlu sınamaları da eklediğimizde, ortaya hepimiz için ümit verici bir fotoğraf çıkıyor. Sahip olduğumuz her yeni imkân ve başarıyla, üstesinden geldiğimiz her kritik sınama bizim için aydınlık bir geleceğe giden yolda kat ettiğimiz mesafe anlamına geliyor” diye belirtti.
EKONOMİ
Türkiye’nin 19 yılda elde ettiği her kazanım gibi ekonominin de sorumluluğunun da kendilerine ait olduğunu dile getiren Erdoğan, “Ülkemizin IMF’e olan 23,5 milyar dolarlık borcunu 2013 yılı Mayıs ayında tamamen bitirerek bir dönemi kapatmış olduk. Birilerinin sürekli nerede diye sordukları Merkez Bankası rezervleri de 122 milyar dolar seviyesine ulaştı. Artılar-eksiler analizi yaptığımızda, artılarımızın kıyas edilemeyecek kadar fazla olduğunun kabul edilmesini de hak teslimi babından bekliyoruz. İşsizlik küresel sorun olarak varlığını devam ettirirken pek çok ülkede borçluluk oranları tarihi seviyelere ulaştı. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar ciddi bir yönetim krizi içindeler. Böylesine kritik bir dönemde iktidar ve muhalefet ile bazı hakikatleri açık yüreklilikle ortaya koymak zorundayız. Bu salgının Türkiye'de çıkmadığı, ülkemizin dünyanın maruz kaldığı krizin etkilerine maruz kaldığını kabul etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.