DİYARBAKIR - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kürt sorunu dahil Türkiye'nin tün sorunlarını çözmeye ve demokratik siyasetin geliştirilmesi için hazır olduklarını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Diyarbakır’da Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) Tigris Diyalogları kapsamında “Türkiye’de Muhalefet ve HDP’nin Tutumu” adlı toplantıya katıldı. Toplantıya kent milletvekilleri Semra Güzel ve İmam Taşçıer ile birçok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Açılış konuşmasını yapan DİTAM Başkanı Mehmet Vural, Türkiye sorunlarının başında Kürt sorunun geldiğini hatırlattı. Siyasi çevrelerin ve iktidarların Kürt sorununu çözmeden Türkiye’de yol alamayacağını ifade eden Vural, “Kürtler 40 yıllık bir savaşın içerisindedir. Bunun bir şekilde sonlandırılması gerekiyor. Bu sorunun çözümünde tüm kesimlerin, aydınların, yazarların, sanatçıların, siyasetçilerin katkısı olması gerekiyor. Çözüm sürece yani silah susturma süreci başladı. Fakat doğru düzgün yol alamadılar. Türkiye’de bilinen o dur ki Kürt nüfusu Türkiye’nin 4’te birini oluşturduğu bir gerçeklik var. Cumhurbaşkanı Taliban’a öğüt verirken 20 milyon Kürt nüfusunu dikkate almıyor. Artık silahların susması gerekiyor. Bu işte bir yol alınması gerekiyor” dedi.
‘YÖNTEMLERİ GÖZDEN GEÇİRİYORUZ’
Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye’nin çok boyutlu krizlerle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Bu derinleşen krizlerin her dönem yeni şekilde toplumun karşısına çıktığını vurgulayan Sancar, şöyle devam etti: “Bu krizlerin hem toplumsal ayağı var, hem siyasal, ekonomik boyutu var. Bu krizlere çözüm bulmak demokratik siyasetin ve toplumsal güçlerin görevidir. Bizler bu krizlere çözüm bulma iddiasıyla yola çıktık. Kendimize göre de çözüm yöntemleri öneriyoruz. Elbette her dönemin şartlarına göre siyasetimizi ve mutlaka yöntemlerimizi de gözden geçiyoruz. Böyle olmak zorundayız. Çünkü HDP’yi hem halkların partisi hem de demokratik parti olarak niteliyoruz. Müzakereyi demokratik siyasetin özü olarak görüyoruz. Müzakere bir dil meselesidir aynı zamanda. Kimlerle neyi nasıl konuşmak istediğimizi belirleyerek müzakere hattı oluşturursunuz. Bizler yeni dönemi çok daha net bir şekilde toplumun her kesimiyle müzakere çabası olarak nitelendiriyoruz. Müzakereyi dar anlamamak gerektiğini özellikle hatırlatmak isterim. Müzakere dendiğinde genellikle bir masa etrafında ve özel bir diyalog anlaşılır. Evet, müzakere bunu içerebilir. Fakat bundan çok daha fazlasıdır. Farklı kesimlerin sorunlarını, dertlerini, korkularını, kaygılarını anlama çabasıdır. Bu çaba için dil oluşturma yöntem geliştirme çağrısıdır veya davetidir aynı zamanda.”
HDP ÇÖZÜM İÇİN HAZIR
Çözüm için yeni adımlar atılması gerektiğini sözlerine ekleyen Sancar, şöyle konuştu: “Bu kaynakları gören ve yenilemeyen başka bir yol öneren bir politikaya ihtiyaç vardır. Kısaca yeni demokratik başlangıç diyoruz. Deklarasyonumuzu da bu anlayış ve ruhla hazırladık. Sadece Kürt sorunu değil Türkiye’nin bütün sorunuyla ilgileniyoruz. Kürt sorunu elbette bir kimlik meselesidir ve aynı zamanda bir ekonomi kültür meselesidir. İçinde yaşadığımız ülkenin tümüne yayılan farklı şekillerde oluşan etkileri vardır. Amacımız da olabilecek en geniş demokrasi ve barış ortaklığı yaratmaktır. Bu sadece seçimlere yönelik bir hedef, politika olarak görülmüyor. Ne zaman yapılırsa yapılsın önümüzdeki seçimlerin Türkiye tarihinin belki de en kritik seçim olduğunun farkındayız. Ayrıca herkes gibi biz de bu seçimlerde partimizin ve Kürt halkının belirleyici olacağına inanıyoruz. Bunu nasıl bir çözüm gücüne çevirebileceğimize yönelik kafa yoruyoruz. Demokratik siyaset çözümün zeminidir. Demokratik siyasetin esas bağdaşmadığı alan şiddettir. Hem devleti demokratikleştirmek hem de Kürt sorununda demokratik barışın yolunu açmak aynı zamanda bu demokratik siyaseti genişletmek demektir. HDP demokratik siyasetin genişletilmesi için hazırdır.”
Toplantı daha sonra soru cevap şeklinde sürdü.