ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, açıkladıkları deklarasyona dair yaptıkları ziyaretlere ilişkin bilgi vererek, "Güçlü bir parlamenter sistemin ancak güçlü bir yerel demokrasi üzerinde yaşanabileceğini ve güçlü demokrasinin hedeflenmesi gerektiğini anlattık" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından 27 Eylül’de açıklanan “Demokrasiye, Adalete ve Barışa Çağrı Deklarasyonu” kapsamında 7 Ekim itibariyle siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerine ziyaretler gerçekleşti. Türkiye’nin yeniden inşasında toplumun tüm kesimleriyle yapılan görüşmeler ardından hazırlanan 11 maddelik deklarasyona dair yapılan ziyaretlerde, güçlü demokrasi ittifakı ve Kürt sorununun demokratik çözümü ve deklarasyon tartışıldı.
HDP STK ve Siyasi Partilerle İlişkiler Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan’ın sorumluluğunda yürütülen ziyaretler de bugüne kadar 4 muhalefet partisi, 5 sivil toplum örgütü ziyaret edildi.
Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve miletvekili Fatma Kurtulan’dan oluşan heyet, 7 Ekim’de CHP’yi, 8 Ekim’de DEVA, 12 Ekim’de Gelecek Partisi ve 13 Ekim’de Saadet Partisi’ne ziyaret gerçekleştirdi. Bunun yanı Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Halkevleri, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ziyaret edildi. Muhalefet partileri ve STÖ ziyaretlerinde yer alan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, ziyaretlerin içeriği, nasıl geçtiğine dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
Muhalefet partilerine yönelik ziyaretlerin olumlu geçtiğini anlatan Oluç, ziyaretlerin nedenini de şöyle anlattı: “Ziyaretlerde deklarasyona tekrardan değiniyoruz. Eleştirileri var mı? diye soruyoruz. Buna dair taleplere yanıt veriyoruz. İlk dört ziyaret olumlu geçti. Bu ziyaretlerin devamı gelecek. Genel olarak deklarasyona yönelik ağır bir eleştiri gelmedi. Deklarasyonun benimsenmiş ve müzakereye uygun bir zemin olduğu görülüyor. Bu bizi sevindirdi. Dört partiye ziyaretlerimizde gördüğümüz buydu.”
SEÇİM DEĞİL DEMOKRASİ İTTİFAKI
Ziyaretler de daha çok 11 madde üzerinde yoğunlaştıklarının bilgisini paylaşan Oluç, “Demokrasi ittifakını daha çok kendi ittifaklarımız, bugüne kadar ortak mücadele sürdürdüklerimizle değerlendiriyoruz. Demokrasi ittifakını bir seçim ittifakı olarak görmüyoruz. Seçimler bunun bir parçasıdır diye bakıyoruz. Demokrasi, hak ve özgürlükler mücadelesinde önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. Deklarasyonda yer alan 11 madde esas itibariyle Cumhurbaşkanlığı seçimleri için müzakere etmek istediğimiz, konuşmak istediğimiz maddeleri içeriyor. Onları ziyarette daha çok öne çıkarıyoruz” diye konuştu.
KÜRT SORUNU
Muhalefet partileriyle görüşmelerinde Kürt sorununa dair de görüş alışverişinde bulunduklarını anlatan Oluç, “Şuana kadar görüştüğümüz partiler yaklaşımımızı doğru bulduklarını ifade etti. Tabi ki farklı görüşler vardı. Detaylı tartışılınca farklılaşacak görüşler elbette ki olur. Ama genel yaklaşım demokratik ve barışçıl çözümün müzakere edilecek yerinin Meclis olduğu yönünde. Demokratik ve barışçıl çözüme dair genel bir mutabakat var. Detaylarını biz de deklarasyonumuz da açmadık. Anadil hakkı, evrensel kimlik hakkı gibi. Bunlara dair yapacağımız hazırlıkları da muhalefet partilerine ileteceğiz” şeklinde konuştu.
DEMOKRASİ İTTİFAKI ÇALIŞMASI
Meclis dışında bulunan siyasi partilere de ziyarette bulunacaklarını kaydeden Oluç, bunun yanı sıra hem yerel de hem de genel de sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleriyle de görüşeceklerini söyledi. Demokrasi ittifakına dair neler yapılması gerektiğini demokratik kitle örgütleriyle masaya yatırdıklarını kaydeden Oluç, “Demokrasi İttifakı’nın nasıl gerçekleşeceği, hangi adımların atılabileceği konusunda konuşuyor, tartışıyoruz. Bu çerçevede ziyaretler sürecek” diye ekledi.
GÜÇLÜ DEMOKRASİ
Muhalefet partilerinin “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” toplantısına da değinen Oluç, “Biz deklarasyonumuzla ‘güçlü demokrasi’, ‘tarafsız ve bağımsız yargı’ başlıklarında genel olarak yaklaşımımızı anlattık. Güçlü bir parlamenter sistemin ancak güçlü bir yerel demokrasi üzerinde yaşanabileceğini ve güçlü demokrasinin hedeflenmesi gerektiğini anlattık. Meseleyi sadece parlamento ile sınırlamak mümkün değil. Parlamento dışı hayata bakmak gerekiyor. Tabi ki yasamanın güçlü olması önemli. Denge denetleme mekanizması işlemesi önemli ama bağımsız ve tarafsız yargının olması, evrensel hukuk ilkelerinin geçerli olması, idari sistem açısından yerel yönetimlerin demokratikleşmesi, yerel demokrasinin güçlü olması ve birçok parlamento dışındaki mesele güçlü demokrasi ya da güçlü parlamenter sistemin parçasıdır” ifadelerini kullandı.
“Güçlü parlamenter sistem deyince herkes meseleyi parlamentoyla sınırlandırıyor” diyen Oluç, konuşmasına şunları ekledi: “Oysa öyle değil. Bunda medyanın güçlü ve bağımsız olması, sivil toplum örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle parlamentonun kuracağı ilişkilerin güçlü olması gerekir. Parlamento bunun içindeki bir odaktır. Onlar da bu bir metin ortaya çıkaracak ve ilkeler manzumesi olacaktır. Sonrasında muhtemelen bu metine dair görüşlerimizi açıklarız.”
DEMOKRATİK SİYASET ALANI
Muhalefet partilerinin de ortaya koyacağı metini toplumun farklı kesimlerinde tartışmaya açacağını umduklarını, açılmadığı takdirde büyük bir eksiklik olacağı değerlendirmesinde bulunan Oluç, “Yapacakları görüşmede bizim olmamız çok önemi yok. Bizim ilkelerimiz ortada. Onların da anlatmasını bekliyoruz. Konuşuruz, tartışırız. HDP, ittifak ve bileşenleriyle demokratik siyaset açısından önemli bir partidir. Güçlü bir demokratik siyaset alanı oluşmasını istiyorsak; milyonlarca insana hitap eden ve oyunu alan HDP’nin bu süreçlerden uzak tutulmaya çalışılmasına dair bir tutum yanlış olur. Elbette ki bunu eleştirir ve kabullenmeyiz. Türkiye yeni bir başlangıç yapmalı ve bu başlangıç demokrasinin güçleneceği, gelişeceği bir başlangıç olmalıdır. Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi değişmelidir. Bunu tartışmaya, konuşmaya hazır olduğumuzu açık bir şekilde ifade ettik. O nedenle HDP’yi dışlamak, HDP’nin tasfiye edilmesi kimsenin işine yaramaz.”
MA / Berivan Altan