Meclis’te AKP’nin grup önerisiyle getirilmek istenen ve bugün “Meclis başkanvekilliğine kayyum tartışması” ile devam eden “konuşma süresi” önerisindeki gerilimin bir tarafı olan HDP’li Başkanvekili Mithat Sancar, dünden buyana yaşanılanlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

 

Sancar, dünden bu yana yaşanılanlara dair Meclis’teki odasında bazı medya organı çalışanlarıyla bir araya geldi.

 

Sancar, AKP’nin bu girişiminin fiili iç tüzük değişikliği olduğuna vurgu yaptı.

 

AKP’nin önergeyi getirmenin “resmi” gerekçesi olarak Genel Kurul’da görüşülmeyi beklenen uluslararası sözleşmelerin yoğunluğu olarak gösterdiğini aktaran Sancar, “Asıl mesele; Meclis’i istedikleri gibi yönetme hırsıdır. Bizim ve CHP’nin iç tüzükten gelen söz imkanlarını kullanma şeklinde ya da karar sayısı isteme şeklinde engelleme hakkı var. Bu mecliste müzakere gücünü arttırma gibi temel bir görevdir” ifadelerini kullandı.

 

‘ERKEN SEÇİM HAZIRLIĞI VAR’

 

“Tamamen ‘biz istediğimizi yaparız’ mantığını muhalefete göstermek için bu teklifi getirdiler” diyen Sancar, “Anlaşıldığı kadarıyla AKP’nin uyum yasalarını gündeme getirme ve hızla geçirme niyeti var. Mevcut işaretler gösteriyor ki erken seçim hazırlığı var. Erken seçime giderken de uyum yasalarını getirmek gerekiyor. Bu yol çok tehlikeli bir yol. Muhalefetin söz hakkını kısıtlayabilecek yol bu önerinin getirilmesiyle açılmıştır. Bu girişim fiili iç tüzük değişikliği haline gelmiştir” dedi.

 

‘İÇTÜZÜK VE ANAYASA’YA AYKIRIDIR’

 

Sancar, AKP'nin dün getirdiği öneri doğrudan doğruya İçtüzüğü değiştirme sonucunu doğuracak bir öneri olduğuna da dikkat çekerek, “Görüşülecek olan uluslararası sözleşmelerle ilgili söz sürelerini çok önemli bir biçimde kısıtlama amacına yönelikti. Söz sıralarının kısaltılması için grup önerisi yöntemi yetmez. İçtüzük değişikliği gerekiyor. Grup önerisi şeklinde getirdiğinizde çok kolay geçiriyorsunuz. Eğer bu usul yerleşirse çok açık bir şekilde İçtüzüğü, AKP'nin çok basit bir çoğunlukla usul mecburiyetlerini bertaraf ederek değiştirmesinin yolu açıktır. Bu anayasa, İçtüzüğün 60 ve 81. maddelerine aykırıdır” dedi.

 

Sancar, AKP’nin bu yöntemi devam ettirme niyeti olduğunu ve muhalefetin sözünü kısacak benzer operasyonların önümüzdeki dönemde de gündeme gelebileceğine işaret etti. Sancar, “Çünkü bunun yolu bugün açıldı. Oysa ben dün zaten esas olarak bunun yolunun açılması için bu tutumda ısrar ettim. Onlar da gördüler ki benim yönettiğim oturumlarda bunu yapamayacaklar, o nedenle bugün benim yönetmem gerekiyorken İsmail Kahraman iç tüzüğün kendine verdiği yetkiyi kullanarak Meclis’i yönetti” dedi.

 

‘AKP İSTEDİĞİNİN GERÇEKLEŞMEYECEĞİNİ HAZMEDEMEDİ’

 

Sancar, şunları söyledi: “Biz istediğimizi yaparız tavrı halen devam ediyor. Dün benim sergilediğim tutumu ve muhalefetin partilerinin yaklaşımını, kararlığını hazmedemediler. Muhalefet partileri de oldukça olgun tartışmalar yürüttüler. AKP’nin gerilim çıkarma hatta başka noktalara taşıma girişimi olduğunu gözlemledim. Bunu da söyledim. Dün belki de Meclis’in son yıllarda tanık olmadığı içeriği dolu ve olgun bir tartışma yürütüldü. Tansiyon biraz yüksek olabilir ki bu son derece normaldir ama meclis dün demokratik bir tartışma ortamı yaşadı. AKP bunu hazmedemedi. Meclis’in demokratik bir şekilde çalışabileceğinin ortaya çıkmasını hazmedemedi. İkincisi de kendi istediğinin gerçekleşmeyeceğini de hazmedemedi. O nedenle bugün İsmail Kahraman bugün bizzat kendisi yönetmeye karar verdi.”

 

Sancar, dün akşam yaşanan kriz sırasındaki bir diyaloğu da gazetecilere aktarak, AKP’lilerin dünkü kriz sonrası kendisinin bugünkü oturumu yönetmeme kararı aldıklarına dikkat çekti.

 

AKP’Lİ ELİTAŞ’TAN SANTAJ!

 

Sancar, “Ben tutumumda ısrar edeceğimi belirtince AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “O zaman biz de Meclis başkanlığına başvurur, sizin yönetmenizi engelleriz’ dedi. Bütün grup başkan vekilleri de oradaydı. Benim de cevabım şu oldu; bu bir şantajdır. Kendi kurallarımdan ayrılmam, buna da boyun eğmem” dedi.

 

‘MECLİS’İ TANIMIYORLAR’

 

“Krizin temel sebebi AKP’nin her istediğini yaptırma alışkanlığına burada bir set çekilmiş olmasıdır. Her istediğini dayatma gibi bir tavrı var. En hafif tabirilye bu çoğunluk tahakkümüdür. Muhalefeti yok sayan bir anlayış Meclis’i de tanımıyor demektir. Yaptıkları da budur” diyen, Sancar, önümüzdeki dönemde de benzer bir durumla karşı karşıya kalması durumunda demokratik gelenekleri sürdürmekte kararlı olduğunu söyledi.