1 Kasım: Dünya halkları Kobanê direnişine borçlu 2024-10-31 09:11:43   RIHA - Kobanê'de 134 gün süren direnişi anı anına takip eden gazetecilerden Dîcle Êhmed, Kobanê’nin dünyaya tehdit olan DAİŞ için sonun başlangıcı olduğunu belirterek “Kobanê’ye dönük tehditler bitmedi. Dünya halkları Kobanê direnişine borçlu. Bu borçlarını ödemeleri lazım” dedi.    Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kenti, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü'nün 10'uncu yıl dönümünü saldırılar altında kutlamaya hazırlanıyor. Dünyaya korku salan DAİŞ'e karşı verdiği mücadeleyle tüm dünyaya büyük bir direniş mirası bırakan Kobanê, aynı zamanda DAİŞ için sonun başladığı nokta oldu. Suriye iç savaşının başlamasının ardından Cizîre ve Efrîn başta olmak üzere Kürtlerin özyönetim ilan ettiği kentlerin başında gelen ve Rojava Devrimi’nin hayat bulduğu Kobanê’ye dönük 15 Eylül 2014’te başlatılan saldırılar ile devrim boğmak istendi. Binlerce genç ve kadının toprağa düştüğü Kobanê, kıt imkanlara rağmen karanlığa teslim olmadı. 134 gün süren direniş sonucunda tüm dünyaya korku salan DAİŞ’e diz çöktürüldü ve kent 26 Ocak 2015'te DAİŞ'ten tamamen temizlendi.   Zafere giden yolun rotasını henüz direnişin ikinci gününde kentin yaklaşık 35 kilometre doğusundaki Serzûrî köyünde 12 savaşçı çizdi. Direnişin dünya genelinde bir karşılık bulmasıyla birlikte 1 Kasım, "Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü" olarak ilan edildi. Kobanê direnişini 134 gün boyunca anı anına takip eden, direnişin sonucunu belirleyen Serzûrî’de 12 savaşçının kahramanlıklarına tanık olan Kobanêli gazeteci Dîcle Êhmed, değerlendirmelerde bulundu.    ‘SÖZCÜKLER YETMEZ’   Kobanê’de birçok kahramanlık hikayesinin yaşandığını belirten Dîcle Êhmed, binlerce kişinin “karanlığı aydınlığa” çevirmek için ölüme yürüdüğünü kaydetti. Kobanê direnişini anlatmaya sözcüklerin yetmeyeceğini dile getiren Dîcle Êhmed, “Bakûr Kurdistan halkı başta olmak üzere dört parçadan Kürtler ve dostları Kobanê için kendilerini canlı kalkan yaptılar ve düşmemesi için son saniyeye kadar direndiler. 10 yıl geçti ama direniş dün gibi hafızlarda yerini koruyor. DAİŞ 15 Eylül 2014’te saldırdı ancak hazırlıklarını bir yıl öncesinden yapmıştı. Kobanê’ye saldırmadan önce birçok yer işgal edilmişti. Kobanê dört taraftan ablukaya alınmasına rağmen günlerce direndi. Direnişte henüz 18 yaşına girmeyen gençler de vardı, 70 yaşını geçen yaşlılar da. Bir yıl ablukada kalmalarına ve imkansızlıklara rağmen direniş her gün büyütüldü” ifadelerini kullandı.     ‘NEDEN KOBANÊ?’   DAİŞ’in uluslararası hegemon güçlerin desteğini arkasına alarak Kobanê’ye saldırdığını vurgulayan Dîcle Êhmed, “Bu güçlerin başında Türkiye vardı. Kürt halkını soykırımdan geçirmek istediler. Kobanê’yi rastgele seçmediler. Kobanê bütün Kürtler için önemli bir mevzi. 19 Temmuz Rojava Devrimi’nin işaret fişeği Kobanê’den yakıldı. Kobanê Önder Apo’nun Suriye’ye çıkarken ilk durağı. Kobanê Kürt Özgürlük Hareketi’ne katılımların en çok olduğu kentlerin başında geliyor. Kobanê küçük bir kent ancak etkisi büyüktü. Kobanê’yi işgal ederek Kürtlere bir mesaj vermek istediler.  Musul bir gecede düştü. Orada elde edilen ve hegemon devletlerden aldıkları daha birçok gelişmiş silah ile Kobanê’ye kadar geldiler. Dünyanın her yerinden bir çok çete üyesi Türkiye üzerinden ellerini kollarını sallayarak Kobanê’nin dibine kadar geldiler. Hesaplayamadıkları bir şey vardı o da halkın devrimci halk savaşı ekseninde direneceği. Bu direniş bütün hesapları altı üst etti” diye konuştu.    ‘SERZÛRÎ DİRENİŞİ DAİŞ’İN HAYALLERİNİ YIKTI’   Kobanê’de direnişin büyümesi ile dört bir yandan Kürtler ve dostlarının yönünü Kobanê’ye çevirdiğini söyleyen Dîcle Êhmed, direnişin olacağı mesajının saldırıların ikinci gününde Serzûrî köyünde 12 savaşçının verdiğini kaydetti. İmkansızlıklara rağmen 12 savaşçının yüzlerce DAİŞ’liye karşı direndiğini belirten Dîcle Êhmed, “Ellerinde sadece bir Kalaşnikov silah ve bozuk bir doçka vardı. İmkanlar çok sınırlıydı. Karşılarındakilerin ellerinde ise en gelişmiş silahlar vardı. Direniş boyunca birçok eşik yaşandı. DAİŞ bayram namazını Kobanê’de kılacağını ilan etmişti. Ancak bu planları Serzûrî’de köy okulundan mevzilenen 12 savaşçı tarafından kırıldı. Bu savaşçı gruba komutanlar Peyman ve Rodi arkadaşlar öncülük ediyorlardı. Eğer o gün bu mevzi ve 12 arkadaş olmasaydı, arkadaşlar fedai bir şekilde direnmeseydi bugün her şey farklı olurdu. 12 arkadaş da fedai eylemler yaptı. Bu DAİŞ’e büyük bir darbe vurdu. DAİŞ’in Kobanê’yi alamayacağı o gün Serzûrî’de belli oldu. Serzûrî direnişi bütün Kobanê’ye moral aşıladı” diye konuştu.    ‘YAŞANAN KAHRAMANLIKLARIN ÖRNEĞİ YOK’   Arin Mirkan ve arkadaşlarının Kobanê’yi dünyaya tanıttıklarının altını çizen Dîcle Êhmed, “Çok fazla kahramanlık yaşandı. Hangi birisini anlatsak bir diğeri eksik kalacak. Her sokak her evde bir kahramanlık destanı yazıldı. Bu fedai ruhu dünyada yaşanan birçok destan ile karşılaştırılır ancak bir örneği yoktur. DAİŞ’in Kobanê’ye girmesinden kısa bir süre önce Kobanê’nin batısında bulunan bir mevziiye gitmiştim. Orada çok yaşlı bir ihtiyar savaşçı vardı. Çok yorulmuş ve uykusuzdu. Ona ‘sen yorulmadın mı?’ diye sorduğumdan, ‘Kızım benim gibi 4 kişi daha olsa DAİŞ Kobanê’ye giremez. DAİŞ’in Kobanê’ye girmesine izin veremem, burası bizim topraklarımız’ demişti. Bu ihtiyar savaşçı bana moral vermişti. Onun hikayesini yazmak için Kobanê’ye döndüğümden, görüşmemizin üzerinden bir saat daha geçememişti onun şehit düştüğünü öğrendim. O köyde DAİŞ ilerleyemedi. Ebu Leyla Şehit düşmeden önce savaşın başında onunla röportaj yapmıştık. Bize ‘Kimse Kobanê’yi işgal etme hayallerine kapılmasın. Kobanê’yi DAİŞ ve onu destekleyenlere mezar edeceğiz’ demişti” ifadelerini kullandı.    DÜNYA KOBANÊ GÜNÜ   Kobanê direnişinin sembol isimlerinden Apê Nemir’in, 74 yaşında 14 Ekim’de yaşamını yitirdiğini hatırlatan Dîcle Êhmed, Apê Nemir gibi çok sayıda kişinin direnişin en önünde yer aldıklarını kaydetti. Kobanê’yi 22 Eylül’de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Kobanê’nin düşüşü, tüm Kürdistan’ın düşüşü demektir. Herkes bu gerçekliğe göre hareket etmeli” çağrısı yaptığını söyleyen Dîcle Êhmed, çağrıdan sonra binlerce kişinin Kobanê’ye akın ettiğini sözlerine ekledi. Tarihi direnişe destek için 1 Kasım’ın “Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü” ilan edildiğini hatırlatan Dîcle Êhmed, “Bugün, büyük bir direnişin sonucunda ilan edildi. Her ne kadar bugün için başka isimler çağrı yapmış olsa da bugünü YPG-YPJ savaşçıları ilan etti. Yaklaşık yüz devletten insanlar ayağa kalktı. DAİŞ dünya için bir tehditti ve Kobanê’de yenildi” dedi.    ‘DÜNYA NEDEN SESSİZ KALIYOR?’   DAİŞ’in yenilgisinin üzerinden geçen 10 yılda Türkiye’nin Kobanê başta olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye’nin diğer kentlerine saldırmaya devam ettiğine dikkati çeken Dîcle Êhmed, “DAİŞ başaramadı ama Türkiye kendisi sahaya çıktı ve bir çok yeri işgal etti. Saldırılar aralıksız sürüyor. Buna karşı dünya kamuoyu sessizliğini koruyor. Birçok katliam yapıldı ve yapılıyor. Alt yapı hedef alınıyor. Kimse buna karşı sessiz kalmamalı. Kobanê halkı Özerk Yönetim etrafından kenetlenmiş durumda. Türkiye halkların kazanımlarına saldırıyor. Her gün çocuklar katledilirken dünya neden sessiz kalıyor? Artık sessizliğinizi bozun. Kobanê DAİŞ’e karşı mücadele ederken nasıl yüz ülkede ayağa kalkındıysa bugün de Türkiye’nin saldırılarına karşı ayağa kalkmak gerek. Kobanê’ye dönük tehditler bitmedi. 2015’den bu güne kadar saldırılar oluyor. Herkes seferber olmalı. Dünya halkları Kobanê direnişine borçlu. Bu borçlarını ödemeleri gerekiyor. Bugün Kobanê direnişine öncülük eden, toplumu örgütleyen kadınlar hedef alınıyor” diye konuştu.    ‘HAKİKATİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’   Ortadoğu’da yaşanan krizlerin çözüm adresinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Demokratik Ulus Paradigması olduğunun altını çizen Dîcle Êhmed, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için herkesin ayağa kalkması gerek. Çözüm dillendiriliyorsa bu kaçınılmazdır. 10 yıl önceki Kobanê direnişi ile bugün yaşanan direnişlere tanık olan bir gazeteci olarak hakikatin sesi olmaya devam edeceğiz. Birçok arkadaşımız bu uğurda şehit düştü. Arkadaşlarımıza verdiğimiz sözü tutacağız. Bugün katledilen sadece Kuzey ve Doğu Suriye halkları değil bütün Kürt halkıdır.”    MA / Emrullah Acar