Wanlı gençler: Barış, Avrupa'ya göçü durdurur 2025-09-27 09:06:27   WAN - Abdullah Öcalan'ın Kürdistan'dan Avrupa'ya göç edenlere yaptığı dönüş çağrısına destek veren Wanlılar, göçertmenin bir politika olduğuna işaret ederek, barışın sağlanmasıyla göçün durdurulabileceğini söyledi.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti'yle 28 Ağustos'ta yaptığı görüşmede, Kürdistan'dan Avrupa'ya göçü, sistematik bir uzaklaştırma politikası olduğunu belirterek, dönüşler için çağrı yaptı. Kürdistan'daki siyasi baskılar nedeniyle göçün en yoğun yaşandığı yerlerin başında Serhat bölgesi geliyor. Sadece Agirî'den 2016’dan 2024 yılı sonuna kadar 50 binden fazla kişinin Kanada veya ABD'ye göç ettiği belirtiliyor.    Wan sokaklarında mikrofon uzattığımız Velat Kıyak (28), Kürdistan'da genç istihdamının olmadığına ve gençlerin çoğunun madde bağımlılığına itildiğini belirtti. Kürt gençlerinin özellikle siyasi baskılar sebebiyle yurt dışına gitmek zorunda bırakıldıklarını belirten Kıyak, "Gençler dosyaları var diye cezaevine girmek yerine yurtdışına çıkmak zorunda bırakılıyor. Eğer bu barış süreci olursa o zaman oraya giden de buraya dönebilir" dedi.    Kıyak, gençlerin yurtdışına çıkmasının altında devletin politikalarının yattığının altını çizdi.    'GENÇLERİN BU HALE SİSTEM GETİRİYOR'   Gençlerin beklentilerinin olduğunu kaydeden Rıdvan Orhan (41), bu beklentilerinin karşılanmaması üzerine gençlerin yurtdışına çıkmaya zorlandığını ifade etti. Abdullah Öcalan'ın 17 Eylül'de söylediği sözleri hatırlatan Orhan, "Önderimiz bize bir çağrı yaptı. Gençlerin yurtdışına çıkmasını eleştirdi. Amacımız Kürtlerin bir aradalığı ise gençlerin yurtdışına çıkmasına dair de bir politika yürütmemiz lazım. Gençleri bu hale sistem getiriyor" diye konuştu.    'GENÇLER YURTDIŞINA GÖÇE İTİLİYOR'   Gençlerin yurtdışına gitmesinin önünün açıldığına işaret eden Gülden Yılmaz (42), gençlerin önünün "ekonomik kriz var" bahanesiyle kapatıldığını söyledi. Gülden Yılmaz, "Gençlerin önünü kapatıyorlar. Gençler de mecburen yurtdışına gidiyor. Burada kaldıklarında, madde bağımlılığı gibi çeşitli kötü şeylere itiliyorlar. Özellikle siyasetle iç içe olan Kürt gençleri hedef alınıyor. Siyasi gençliğin buradan gitmesi özel bir politika. Kürt gençleri işkenceye maruz kalıyor, dövülüyor, sömürülüyor. Onlar üzerinde hem psikolojik hem de fiziksel bir baskı mevcut. Gençlerin yüzüne baktığınızda bir tebessüm göremiyorsunuz. Gençler önlerini göremiyor" ifadelerini kullandı.     'BARIŞ SAĞLANIRSA GENÇLER DÖNER'   Barış ve Demokratik Toplum sürecine değinen Gülden Yılmaz, bu sürecin tüm halklar için büyük bir şans olduğunu söyledi. Sürecin gerçekten başarıya erdirilmesiyle gençlerin yurtdışına çıkışlarının önünün de kesilebileceğini vurgulayan Gülden Yılmaz, "Bir umudumuz var, umarım yarıda kalmaz hepimiz bu barışı bekliyoruz. Barış sağlanırsa belki de oradaki gençlerimiz de döner" diye belirtti.    Emir Kılıçak (24), ekonomi, siyasi baskı ve eğitimin göçün nedenleri arasında bulunduğunu belirtti. Sistematik bir göç politikasına işaret eden Kılıçak, "Irkçı-ayrımcı politikalar mevcut gibi görünüyor. Özellikle buradaki Kürt gençlerinin göç etmelerini sağlıyorlar. Gençleri açlığa mahkûm ederek batıya göç etmelerini sağlıyorlar" diye belirtti.     Sistematik göç politikasının bir başka yönünün "ucuz iş gücü" olduğunu dile getiren üniversite öğrencisi Esra Avşar (22), gençlerin göçe mecbur bırakıldığını vurguladı. Esra Avşar, ekonomik imkanların göçü durdurabilecek bir etken olacağını dile getirdi. Üniversite öğrencisi Betül Işık, (22) da, ekonomik göçe işaret ederek, "Mesela benim atanıp atanmayacağımın kesinliği yok. Atanma sayısı az, KPSS puanı yüksek. Buradan göçmenin en temel sebebi ekonomi" dedi.   Okumayı bırakarak çalışma hayatına atıldığını ifade eden Beytullah Karkin (17), geleceğe dair umutsuz olduğunu ifade ederek, "Bunun için insanlar yurtdışı meselesini iyi bir seçenek olarak görüyor" ifadesini kullandı.    Ekonomik imkanlarla insanların yurtdışına çıkmaya özendirildiğini ifade eden İsmail Azizoğlu (18), "Yurtdışına gitmek isteyen çok genç var, ama ben istemiyorum. Memleketimi seviyorum. Giden insanlar, 'Biz çok para kazanacağız' diyerek gidiyorlar, ancak kimisi geri dönüyor. Gidenler ama insanları yurtdışına özendiriyor" şeklinde konuştu.     'SORUMLU İKTİDARDIR'    Çalışarak kendi ayakları üzerinde durduğunu söyleyen Ertan Atan (23), yaşamının sadece çalışmaktan ibaret hale geldiğini ifade ederek, "Bu iktidarın suçu. Türkiye'de bir asgari ücretle hiçbir genç geçinemez. Gençler çalışmak zorunda kalıyor" diye belirtti.    Berkay Can adlı 17 yaşındaki genç de ekonomik nedenlerle kendisinin de yurt dışına çıkabileceğini dile getirirken, 18 yaşındaki Neşet Kaymaz da ekonomik nedenlerle yurt dışına çıkmaya itilen akranları gibi kendisinin de buna itildiğini belirterek, barışın sağlanması durumunda kendisi de dahil kimsenin memleketini terk etmek istemeyeceğini söyledi.    Sokakta çektiği fotoğraflarla geçimini sağladığını bir yandan da okuduğunu kaydeden Samet Korkmaz (18), gençlerin geleceklerinin belirsiz olmasının sebebi olarak devlet politikalarını işaret etti.    MA / Ceylan Şahinli