Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 30 Eylül’de günlük olarak yayınlanan tabloda yer alan vaka sayısının hasta olarak değiştirilmesine dair söylediği, “Her vaka hasta değildir. Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var” açıklaması, salgında şeffaflığa ilişkin yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, 158 bin testten 29 bin 377'sinin pozitif çıktığı gün, Bakanlığın sadece bin 512 yeni hasta açıkladığını ifade etti. Bakanlığın yaptığı son açıklamayla günlük açıklanan tabloya olan güven azalırken, gerçek vaka sayıları kamuoyunun bir başka merak konusu oldu. 

 

CİDDİ FARKLAR VAR

 

Ankara Tabip Odası (ATO) Genel Sekreteri Muharrem Baytemür, salgında gelinen aşamayı, hasta vaka ayrımını ve sağlıkta şiddet yasasını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. Sağlık Bakanlığı tarafından günlük paylaşılan koronavirüs tablosunda yer alan “Toplam vaka sayısı”nın, 29 Temmuz’dan itibaren “Toplam hasta sayısı” olarak değiştirildiğine değinen Baytemür, 29 Temmuz’dan sonra açıklanan toplam hasta sayılarında bir düşüşün olmadığına dikkati çekti. Salgının başlamasından bu yana sahada çalışan sağlık emekçilerinden edinilen bilgiler ile Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı veriler arasında ciddi farkların olduğunun altını çizen Baytemür, “Semptomu bugün olmayabilir, iki gün sonra çıkabilir, bu kişinin hasta olmadığını söylemek yanlış olur” dedi.

 

POLATLI’DA YER BULDU

 

Son günlerde Ankara’da filyasyon ekiplerinin yoğunluğu olduğunu söyleyen Baytemür, Sağlık Bakanlığı’nın bu gerekçeyle Ankara Sağlık Müdürlüğü’ne bin 400 çalışan görevlendirdiğini belirtti. Kentteki hastanelerde yoğun bakım ünitelerinin dolduğunu aktaran Baytemür, “İnsanlar sıralarda bekliyor. Bugün Ankara’da sıra bekleyip Polatlı ilçesinde yer bulan hastalar oldu” diye belirtti.

 

Şeffaflığın olmamasıyla yurttaşların rehavete kapılacağını dile getiren Baytemür, “Ben bir sağlık çalışanı olarak, bu sayıların neden saklandığını, gerçeklerin neden açıklanmadığı anlamıyorum. Siz şeffaf olursanız, insanlar ona göre önlem alır. Sürekli tekrarlanan maske, fiziki mesafe kurallarına vatandaşın uymasını istiyorlarsa, gerçekleri açıklasınlar daha fazla uyum sağlanır. Bizde sağlık çalışanı olarak insanları ona göre bilgilendireceğiz. Artık rakamların ötesinde bir şey ihtiyacımız var” diye konuştu. 

 

GÜNDE 8 BİN YENİ ADRES

 

Kentin filyasyon için 9 bölgeye ayrıldığı bilgisini veren Baytemür, filyasyon ekiplerinin gittiği adresler ile bakanlığın açıkladığı veriler arasında uçurum olduğunu kaydetti. Baytemür, “30 Eylül’de gidilen yeni adres sayısı 8 bin, testi pozitif çıkan da var şikayeti olan da, bu ciddi bir rakam. Bizim bunları bir yerden bulup açıklamamıza ihtiyaç duyulmadan açıklanması lazım. Bunlar çünkü saklanacak şeyler değil. Bu nedenle eğer şeffaflık olursa bizde her zaman desteğimizi sunarız bizim bir arada çalışmaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. 

 

TOLERANS GÖSTERİLMEMELİ

 

Son günlerde yükselen sağlık çalışanlarına şiddete de değinen Baytemür, sağlıkta şiddetle ilgili 2007’den beri TTB öncülüğünde mücadele verildiğini söyledi. Sağlık çalışanlarının pandemi boyunca aralıksız çalıştığını belirten Baytemür, “Bu şartlarda çalışan sağlık çalışanları şiddet uygulandığında tolerans gösterilmemeli. Hafifletici uygulamalar olmamalı, hükmün geriye bırakılmasında vazgeçilmeli, failler gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmamalı. Kimi sağlık çalışanları hem maddi hem de manevi olarak yıprandı. Bu yıpranma sonucunda moral desteği bulmadığı için erken emekliye ayrılıyor ya da istifa ediyor” ifadelerini kullandı.

 

TTB’Yİ HEDEF GÖSTERME 

 

Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) son günlerde hedef gösterilmesinin sağlık çalışanlarına uygulanan şiddette artışa neden olduğunu belirten Baytemür, “İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması nasıl kadında şiddeti artıran bir etken oluyorsa, ayı şekilde TTB’nin hedef gösterilmesi sağlıkta şiddeti arttırır” diyerek, siyasetçilerin yaptığı açıklamalara dikkat etmesi uyarısında bulundu. 

 

TEMİZ HASTANE BULMAK ZOR

 

Salgınla mücadelenin birlik halinde yapılmasıyla sonuç alınabileceğini vurgulayan Baytemür, şunları söyledi: “Şehir hastanelerin kurulmasıyla kapatılan hastaneler bir an önce salgından sonra da kullanılacak bir halde açılmalı. İnsanlar hastaneye gitmeye korkuyor, temiz hastane bulmak zor, evde kalp krizi geçirip hastaneye gitmeyen, gidemeyenler var. Hala atama bekleyen sağlık emekçileri var. Bu dönemde atanmayacaksa ne zaman atanacak? Çok ihtiyaç var bir an önce sağlık emekçilerinin ataması yapılmalı.” 

 

MA / Emrullah Acar