İZMİR - Kadifekale’de haftada bir gün kurulan Pagos Üretici Pazarı’ndaki yoğunluk gün geçtikçe düşüyor. Pazar esnafı, yaşanan ekonomik kriz ve salgından iş yapamaz hale geldiklerini belirtti.
İzmir’in Kadifekale ilçesinde her hafta Cumartesi günleri kurulan Pagos Üretici Pazarı’ndaki yoğunluk, ekonomik kriz ve koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle geçmiş dönemlere oranla ciddi oranda düştü. Salgın döneminde uzun bir süre kurulmayan ve “normalleşme” süreciyle birlikte tekrardan kurulmaya başlanan pazarda yaşanan düşüş esnafı da olumsuz etkiliyor. Esnaflar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin salgın nedeniyle ücretsiz seferlerini durdurmasının da pazara gelenlerin sayısında düşüşe neden olduğunu aktardı.
GÜNLÜK 40 TL KAZANÇ
Kızıyla birlikte pazarda gözleme satan Xezal Ak (57), günlük 40 TL kazanabildiğini söyledi. Daha önce tandır ekmeği ve midye sattığını belirten Ak, kimi günlerde kazancının düştüğüne işaret ederek, “Türkiye’de ekonomik kriz var. Kriz yoksul halk için hiç bitmiyor. Zengin daha zengin, yoksul daha da yoksul. Ne oluyorsa yoksulun başına geliyor” diye konuştu.
Gözleme satan Döndü Çetin (49), yaklaşık 2 yıldır bu işi yaptığını ve salgın sonrası işlerinde düşüş yaşandığına değindi. Salgın döneminde pazarın 3 ay boyunca kapalı kaldığını hatırlatan Çetin, “Seferlerin düşmesi de pazara gelenlerin sayısını azalttı. Gözleme malzemesi fiyatı her geçen gün yükseliyor. Un, yağ ve gözlemenin içine giren malzemelerin fiyatları yarı yarıya arttı. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz” dedi.
HALKIN ALIM GÜCÜ
Evinde yaptığı salça, turşu, tarhana, reçel ve sabunları satan Nuriye Adak (63), krizle boğuştuklarını belirterek, alım gücünün düştüğüne dikkati çekti. Adak, biberin kilosunu 5 TL’ye aldığını, 10 kilo biberden bir kilo salça elde ettiğine işaret ederek, “Biberi 50 TL’nin altında satınca kar elde edemiyorum. Halk buraya gelince salça çok pahalı diyor. Pagos Üretici Pazarı da Kemeraltı Çarşısı kadar doluydu. Şimdi baktığımızda etrafta insan göremiyorsunuz” şeklinde konuştu.
AKŞAM ÜSTÜ 1 TL
Gözleme tezgahı bulunan Aynur Türkaslan ise, 5 çocuğunun olduğunu ve bakımları için çalışmak zorunda olduğunu dile getirdi. Türkaslan, “Satamadığımızı eve götürüyorum. Kalanları çocuklar yiyor. Malesef yoksulluk ve kriz had safhada” sözleriyle krizden olumsuz etkilendiğini anlattı.
Pazarda meyve ve sebze satan Erdoğan Yılmaz da, aynı zamanda çiftçi olduğunu ve para kazanamadığını ifade etti. Yılmaz, “Üretici pazar sayesinde zor da olsa kendi ürünümüzü satabiliyoruz. Üreticinin direkt halkla buluşması gereken yerlerin artması gerekiyor. Bayındır’dan buraya geliş-gidişte 200 TL mazot parası gidiyor. Günlük yaklaşık 150 TL satış yapmışım. Mazot parasını çıkarmak için akşama doğru ürünleri 1 TL’den veriyorum” ifadelerini kullandı.