Barış Grubu üyesi Kara: Devlet barış kararını bozdu

img
DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla Türkiye’ye gelen Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyesi Ayşe Kara, Kürt ve Türk halkına barışı armağan etmek amacıyla geldiklerini, ancak devletin kararı bozduğunu söyledi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan, “Demokratik Açılım” döneminde Kürt sorununun barışçıl çözümünü güçlendirmek amacıyla Kandil, Mahmur ve Avrupa'dan Barış ve Demokratik Çözüm Gruplarının gelmesi yönünde 3 kez çağrıda bulundu. Yapılan bu 3 çağrıya da Kandil, Mahmur ve Avrupa’dan olumlu yanıt verildi. Barış ve Demokratik Çözüm Gruplarının ilki olarak 1 Ekim 1999'da, ikincisi 29 Ekim 1999’da, üçüncüsü ise 19 Ekim 2009'da Türkiye'ye geldi. 
 
Kandil ve Mahmur'dan gelen 4’ü çocuk 34 kişilik Barış ve Demokratik Çözüm Grubu, 19 Ekim 2009’da Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Habur Gümrük Kapısı’ndan giriş yaptı. Grupta yer alan birçok kişi tutuklanarak hapis cezası alırken, geriye kalanlar ise Kandil ve Mahmur’a dönmek zorunda kaldı. Öcalan'ın çağrısıyla gelen her 3 Barış ve Demokratik Çözüm Grubu’nda yer alanlar hapis cezalarına çarptırılırken, iki kişi de cezaevinde hayatını kaybetti. 
 
BİRİNCİ BARIŞ GRUBU
 
Öcalan'ın 22 Eylül 1999'da “Demokratik cumhuriyete destek ve iyi niyet adımı” olarak bir grup PKK'linin Kandil'den Türkiye'ye gelmesi çağrısı yaptı. Bu çağrı üzerine 1 Ekim 1999'da Ali Sapan, Seydi Fırat, Mehmet Şirin Tunç, İsmet Baycan, Sohbet Şen, Yüksel Genç, Yaşar Temur ve Gülten Uçar'dan oluşan "Birinci Barış ve Demokratik Çözüm Grubu" Türkiye'ye geldi. Grubun tümü Türkiye'ye giriş yaptığı gibi gözaltına alınarak tutuklandı. Grubun tüm üyelerine hapis cezası verildi. Grubun üyesi İsmet Baycan, 24 Mayıs 2003'de Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'nde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 
 
İKİNCİ BARIŞ GRUBU 
 
İlk grubun ardından Öcalan, "Uzlaşma ortamının yaratılması için iyi niyet adımı olarak" ikinci barış grubunun gelmesini sağladı. Çağrıya yanıt vererek gelen Haydar Ergül, Ali Şükran Aktaş, Aygül Bidav, İmam Canpolat, Yusuf Kıyak, Aysel Doğan, Hacı Çelik ve Dilek Kurt, 29 Ekim 1999'da Avrupa'dan Türkiye'ye giriş yapmalarıyla gözaltına alınarak tutuklandı. Haklarında açılan davada, grubun bütün üyelerine 7 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. 
 
10 YIL SONRA 
 
Devletin Öcalan'ın çağrısıyla gelen gruplara yönelik tutumu, uzun süre bu yönde çağrı yapılmamasına neden oldu. Türkiye'de Kürt sorunun çözülmesi yönünde kamuoyunda oluşan beklenti ve sorunun çözümü yönünde hükümetin verdiği yumuşak mesajlar, Öcalan'ın sorunun barışçıl çözümünün önünü açma iradesini sürdürmesi, barış gruplarını bir kez daha gündeme getirdi. Aradan geçen 10 yıl sonra Öcalan, "Demokratik siyasette ciddi bir tıkanma yaşandığını” ifade ederek, sürecin önünün açılması için iki barış grubunun Türkiye'ye gelmesi önerisi yaptı. 
 
Öcalan avukatlarıyla yaptığı görüşmede, "Önerim; daha önce gelen barış grupları benzeri, Avrupa'dan ve yine içerisinde Mahmur’dan halkımızın da bulunduğu Güney’den olmak üzere iki grubun; Kürtlerin bu ülkede nasıl yaşayacaklarını, birlikte yaşayabilmenin zorunlu prensiplerini ortaya koymak, Kürtlerin demokratik hak ve özgürlüklerine ilişkin temel isteklerini tartışmak üzere Türkiye'ye gelmesidir. Bu gruplar başta TBMM olmak üzere Türkiye'deki tüm çevrelere giderek, iki halkın birlikte yürümesi için olmazsa olmaz niteliğindeki temel talepleri dile getirmelidirler. Türkiye'nin tüm aydınlarını, demokratik sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri, barıştan yana tüm kesimleri de demokratik siyasetin ve müzakerenin başarıya ulaşması için katkı sunmaya davet ediyorum" önerisinde bulundu.
 
KANDİL VE MAHMUR GRUPLARI 
 
Öcalan'ın çağrısı üzerine 19 Ekim 2009’da Kandil ve Mahmur’dan 4'ü çocuk 34 kişiden oluşan Barış Grubu, Silopi'deki Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı. Grupları, Habur’dan Diyarbakır’a kadar büyük halk kitleleri karşıladı. Grubun yoğun ilgi görmesi üzerine ulusalcı ve milliyetçi çevrelerden karşıt açıklamalar gelmeye başladı. Bunun üzerine hükümetin geri adım atmasıyla, Avrupa Barış Grubu'nun gelişi iptal edildi. Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra ifadeleri alınarak serbest bırakılan barış grubu üyelerinin 30'u hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6 Nisan 2010'da toplam 490 yıl hapis istemiyle iddianame hazırlandı.  
 
Gruptaki 17 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması, 17 Haziran 2010 görüldü. Davanın ilk duruşmasında Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Caziye Kabul, Zehra Tunç, Sosin Yaman, Lütfü Taş, Elif Uludağ, Mustafa Ayhan, Nurettin Turgut ve Hüseyin İpek tutuklandı. 
 
Barış Grubu Sözcüsü Mehmet Şerif Gençdal ise bir süre sonra tahliye edildi. 
 
BARIŞ İÇİN GELDİ CEZAEVİNDE ÖLDÜ
 
Hükümetin tutumu nedeniyle davaların açılması üzerine Mahmur ve Kandil'den gelen 17 barış grubu üyesi Mahmur'a dönme kararı aldı. Grup içerisinde yer alan Mustafa Ayhan, Hüseyin İpek, Nurettin Turgut, Elif Uludağ ve Lütfü Taş ise cezaevinde kaldı. 
 
Barış grubu üyesi Lütfü Taş, 4 yıl kaldığı Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde 31 Aralık 2014’te geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
 
Mahmur'dan gelen grup içerisinde yer alan ve Türkiye'ye geldikten sonra 3 yıl cezaevinde kalan Ayşe Kara, gelişlerinin 11'inci yıldönümünde Barış ve Demokratik Çözüm Gruplarının geliş amacı ve sonrasında yaşananları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. 
 
‘BARIŞ ÇAĞRISI UMUT IŞIĞI OLDU’
 
Öcalan’ın barış çağrısı öncesinde ağır kayıplara neden olan çatışmaların yaşandığını, yine siyasetin ciddi anlamda tıkandığını belirten Kara, her dönem olduğu gibi yine barış ortamının oluşması, siyasi tıkanıklığın giderilmesi için Öcalan’ın adım attığını ve yaptığı barış çağrının herkes tarafından “umut ışığı” olarak yorumlandığını söyledi. Çağrı sonrası 34 kişinin öz iradesiyle bu sürece katıldığını dile getiren Kara, yola koyulmak için bir hafta hazırlık yaptıklarını dile getirdi. Kara, “PKK halk için bu kararı aldı. Mahmur halkıda karar aldı ve bizler çağrı üzerine Kuzey Kürdistan’a geldik. Yüzlerce, hatta binlerce öneriyle geldiğimizi söyleyebilirim. Yola çıktığımızda arkadaşlarımız bize ‘bu çağrının bir parçası olun, milyonlarca insanın hayali olun ya da Kandil’den gidiyorsunuz buradaki binlerce arkadaşın hayali olun’ dediler. Yapılan çağrı ve alınan kararlar çok değerli ve yerinde kararlardı” dedi. 
 
'TESLİMİYET ALGISI YARATMAYA ÇALIŞTILAR'
 
Mahmur’dan yola çıktıkları andan itibaren halkın kendilerinden ayrılmadığını, Zaxo’ya, Habur’a kadar kendilerine eşlik ettiklerini ifade eden Kara, sürecin başından itibaren devletin gelen grupları teslim oldukları yönünde algı yaratmaya çalıştığını da sözlerine ekledi. Kara, “O dönemde devlet böyle bir politika yürütmeye çalışıyordu. Devletin gizli oyunu ortaya çıkmıştı. Devlet yetkilileri attığımız bu barış adımlarını bozmaya yönelik bir tutum takınmaya başladı. Biz bir gün Habur'da kaldık, aslında gözaltında tutulduk denebilir. Habur’da 8 tane başsavcı ve 84 tane de avukat gelmişti. Herkesin ifadesi alındı, yapmak istedikleri, göstermeye çalıştıkları şey, teslim olduğumuza yönelik bir algı oluşturmalarıydı. Devlet süreci bu şekilde yürütmeye çalışıyordu. Ama geçekler ortaya çıktı, biz teslim olmaya gelmedik. Biz yapılan çağrı adına, memlekete barış gelsin diye geldik. Eğer teslimiyet olsaydı, Mahmur’da sürgün hayatı yaşayan 12 bin Kuzey Kürdistanlı olmazdı. Zaten ifadelerimizde de gerçek ortaya çıkmıştı. Bizler teslim olmaya değil, gelişecek olan barışın bir parçası olmak için kendi isteğimizle gelmiştik. Sayın Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler neticesinde bizler Habur’dan geçtik" diye konuştu. 
 
BU SEFER KAPIDAN GEÇEN CENAZELER DEĞİLDİ!
 
Habur’dan geçtikten sonra geldikleri Diyarbakır’a kadar her yerde insan seliyle karşılandıklarını hatırlatan Kara, o günleri milat olarak tanımladı. Kara, “Ben her zaman söyledim, yine söyleyeceğim; eğer o sınır kapısından geçip geldiğimiz zaman diliminde Kürt halkının o müthiş rengi ve milyonlarca insanın ruhu tekrar ortaya çıkarsa, Öcalan'ın özgürlüğü önündeki bütün engeller kaldırılır ve Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşur. Çünkü Kürtler için çok anlamlı, çok büyük ve kutsal bir gündü. O güne kadar hep gerillaların cenazeleri geçerdi o sınır kapısından, ama ilk defa gerillalar kıyafetleriyle o kapıdan geçiş yapıyordu. Bu Kürtler için çok büyük bir adımdı. O gün çocuğu olsun olmasın, komşusu olsun olmasın, herkes bizlere sahip çıktı, herkes oradaydı. Cizre’ye girdiğimizde kalabalıktan dolayı 5 saat çıkamadık. Nusaybin’e vardığımızda saat gece 03.00’tü ve Nusaybin halkı hala meydanlarda bizleri bekliyordu, Kürdistan’ın hangi kentine girdiysek, böyle karışlandık. Köylerde, ilçelerde, kentlerde evlerin içerisinde, hapishanelerde Türkiye’nin her tarafından umuda dair en ufak bir hissiyatı olan herkes bu gruba odaklanmıştı" şeklinde konuştu.
 
‘BARIŞI ARMAĞAN ETMEK İSTİYORDUK’
 
Diyarbakır'da karşılaştıkları manzara ve bunun karşısında yaşadıklarını dile getiren Kara, o anı “Diyarbakır’a girdiğimiz günü hiç unutmam, çünkü bizler için çok önemliydi. Diyarbakır’a girdiğimiz zaman o duyguyu yaşadım. Çünkü hem ailemden hem arkadaşlarım Diyarbakır’ı, Sur’u görmek istiyorlardı. Diyarbakır’ın bizler için bir manevi değeri manevi güzelliği bulunuyordu. Diyarbakır’a geldiğimizde, bir miting yapıldı. O mitingin tanıklarından biriyim. Düşünün ki o insanlar bir deniz ve siz denizin sesini duyamıyorsunuz. Diyebilirim ki bir milyon insan toplanmıştı ve biz geldiğimizde kimseden tek çıt çıkmadı. Hayatımda böyle bir şey görmemiş ve tanıklık etmemiştim. Şunu da biliyorum; Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür olacağı günden dışında hiç bir zaman böyle bir şey yaşanmayacak. Bizler çok umutluyduk, amacımız böyle bir umutla, barışı ve özgürlüğü Kürt halkına vermekti. Yine Kürt ve Türk halkına böyle kalıcı bir barışı armağan etmek istiyorduk. Ama devlet kararı bozdu, çünkü devletin kendi içinde farklı istekleri olan kimseler vardı" sözleriyle anlattı.
 
‘HER ŞEYİ GÖZE ALMIŞTIK’ 
 
Türkiye’ye ulaştıktan sonra ilk altı ay birçok ilde mitingler, halk toplantıları gibi etkinlikler yaptıklarını belirten Kara, yaptıkları bu etkinliklerle halka süreci anlattıklarını, çağrının nedenlerini ve tarafların taleplerini anlattıklarını söyledi. Türkiye’ye vardıkları günden sonra tüm siyasi partilerin, hatta devlet içerisinde bazı odakların bu yaşananlara karşı provakasyonlar geliştirdiğine dikkat çeken Kara, gelen grubun içerisinde hem kendisinin hem de arkadaşlarının olabilecek her tehlikeyi göze aldıklarını kaydetti. Kara, şunları söyledi: "Karar bozulduğunda bazı arkadaşlarımız gittiler, bizi de bir yıl geçtikten sonra tutukladılar. Biz gelirken zaten bunları göz önüne alarak geldik; tutuklanabilir, öldürülebilirdik ama önderliğimizin yaptığı çağrıyı kulak arkası yapamazdık. Bizden bir isteği oldu ve biz buna uyacak, halkımıza armağan edecektik. Biz Maxmur’dan gelenler, bunu arkadaşlarımıza, ailemize söyledik, bu durumu onlarla paylaştık. Her şeyi göze aldık, karar bizim kararımızdı ve biz gelmek istedik. Daha sonra tutuklandık ama bazı arkadaşlarımız gittiler. Biz Maxmur’dan gelenler 3 yıl cezaevinde kaldık."
 
‘TUTUKLAMALARLA SENARYO TAMAMLANDI’
 
Gözaltına alınmalarının ve tutuklanmalarının hiçbir dayanağının olmadığını ifade eden Kara, kendilerine yapılan müdahalenin “devletin oyunu” olduğunu ve bu oyunla da sürecin tamamen kapatılmak istendiğini söyledi. Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizleri gözaltına aldıklarında, bize ‘sizi kim buraya gönderdi, kimin yetkisiyle ve çağrısıyla geldiniz’ gibi sorular sordular. Bizde ‘biz devlet ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla geldik’ dedik. Bu söylediklerimizi mahkemelerde de dile getirdik. Orada avukatlarımız bize tutuklanacağımızı da söylemişti. Biz her şeye rağmen mahkemeye gittik. Çünkü çağrı için hamlemizi yapmak istiyorduk. Tabi devlet bizi tutuklayarak senaryosunu tamamlamak istiyordu. Tutuklandık, 3 yıl cezaevinde kaldık. Daha sonrasında ise ellerinde bizi suçlayacak herhangi bir delil olmamasından dolayı bıraktılar. Cezalar verildi fakat sonrasında cezaları İstinaf Mahkemeleri bozdu. Kısacası dava kapatıldı."  
 
PKK Lideri Öcalan’ın yaptığı barış çağrılarını anımsatan Kara, yaşadıkları süreçten asla pişman olmadıklarını vurgulayarak, “Böyle bir süreç tekrar yaşansaydı, yine gelirdim. Ölüm ihtimali de olsa, yine gelirdim" diye kaydetti.
 
MA / Ergin Çağlar - Mehmet Erol
 

Diğer başlıklar

20/10/2020
15:22 Yüksekova'daki yangına müdahale edilmiyor
15:09 Kılıçdaroğlu: Kabile devletinden daha gerideyiz
15:03 TMMOB: Bağlar'ın Sur gibi olmasına izin vermeyeceğiz
14:41 Şırnak eski Belediye Başkanı Ertak cezaevinde fenalaştı
14:38 Silivri’de yangın: 4 işçi zehirlendi
14:36 Kayyım Özgür Gündem’in ismini sansürledi
14:25 Hedef gösterilen HDP’li Tosun’a soruşturma
13:47 Kovid-19’dan yaşamını yitiren Dr. Salih Kanlı için anma
13:41 Elazığ Cezaevi’nde 9 tutuklu koronaya yakalandı
13:18 Ankara Katliamı’nı protesto eden avukatlara ceza istemi
13:12 Buldan: Eşbaşkanlıktan vazgeçmeyeceğiz
12:59 Gazeteci Kaya’nın duruşması ertelendi
12:38 Ankara'ya yürüyen madencilere pankartlı selam
12:37 Gazeteci Bilen: Suç işleyenleri yazdığımız için tutukluyuz
12:30 ‘Elçi’nin öldürülmesi cezasız kalmamalı’
12:29 Kongreya Star 8’inci Genel Kongresi’ni gerçekleştiriyor
12:27 Diyarbakır Cezaevi'nde 70 tutuklu sevk ediliyor
11:54 Gazete Dağıtımcısı Tunçdemir serbest bırakıldı
11:44 Bahçeli’den ‘askıda ekmek’ eleştirilerine hakaretli yanıt
11:21 HDP’li vekiller: Halk kentsel dönüşümden haberdar değil
11:18 AP’li 68 milletvekiliden mektup: Türkiye’nin Suriye'deki suçları incelenmeli
11:01 Akşener: Bu güne kadarki en iddiasız bütçe
11:00 Ev baskınında köpekli saldırı
10:57 Avukatlardan İmralı için yeni başvuru
10:53 İhraç edilen 11 hakimden ikisi gözaltına alındı
10:17 'Elçi cinayetinin perde arkasına gidilmeli'
09:48 ‘Dünyada 700 milyon insan hala aç’
09:29 Siyasi partiler: Nemrut rant uğruna betonlaştırılıyor
09:10 Elçi soruşturması başlayacak yargılamanın fragmanı
09:08 Esnaftan kriz yorumu: Ekonomi diye bir şey kalmadı
09:08 Kayyım itfaiye bütçesini Kur’an kursuna aktardı
09:05 17 yıldır bitirilemeyen duble yol
09:03 'Devlet hiyerarşisi ırkçılıktan nemalanıyor'
09:03 Sistematik şiddet uygulayan erkek tutuklanmıyor
09:02 ‘Heskîf belgeselini toplumsal hafızanın silinmemesi için çektim’
09:02 Kürtçe dil kursu 24 Ekim'de online yapılacak
09:02 Diyarbakır Otogarı mülteci dramına dönüştü
09:00 Salih Müslim: Türkiye ve Suriye halkların birleşmesinden korkuyor
09:00 20 EKİM 2020 GÜNDEMİ
19/10/2020
23:45 Bakanlığın açıkladığı tabloda hasta sayısı güncellendi
21:45 DSÖ: Gelecek birkaç ay zorlu geçecek
19:42 Davutoğlu'ndan Erdoğan'a: Aşireti Ankara'da kurmuşsunuz
19:36 Tekirdağ'da işçi servisinde kaza: 1 ölü, 14 yaralı
19:29 Koronadan 75 kişi daha hayatını kaybetti
19:04 Ablukaya alınan madencilerin çadır kurması engelleniyor
18:57 Mızraklı: HDP zorbalığa karşı susmayan Spartaküs’dür
18:36 Bahtiyar Fırat'tan bir haftadır haber alınamıyor: 90'lı yıllara mı döndük?
18:17 Elif Mutlu davası ertelendi
18:06 Kırıkkale Cezaevi’nde tutuklu Tumay’ın darp edilerek öldürüldüğü iddiası
17:55 Esenler’de bir kadın katledildi
17:32 Şırnak'ta gözaltına alınan 3 kişi serbest bırakıldı
16:57 TİP maden işçilerini ziyaret etti
16:56 HDP raporu: Uzaktan eğitimde öğrenme kayıpları yaşandı
16:40 SGDF üyesi iki genç tutuklandı
16:37 Kumluca'da fırtına: Bir kişi yaşamını yitirdi
16:24 Gazete dağıtımcısı Tunçdemir gözaltına alındı
15:57 11 hakim ve savcı ihraç edildi
15:46 Mahkemede fenalaşan 50 yaşındaki Sevmiş cezaevine gönderildi
15:41 Bütçe görüşmeleri haftaya başlıyor
15:36 TTB ve TPD: Sağlık çalışanları tükendiğinde yerleri doldurulamaz
15:18 Cargill işçileri 916 gündür direniyor
15:14 Ege bölgesinde son 4 ayda 4 bin 536 hak ihlali yaşandı
15:10 Kobanê eylemlerinde hayatını kaybeden 43 kişi için 43 önerge
14:42 Yüksekova'daki yangın köylere sıçradı
14:33 İşçiler grev kararlarını belediyeye astı
14:31 AKP'nin bütçe teklifine karşı 'halkın bütçesi'
14:15 Sur sokaklarına Öcalan fotoğrafları asıldı
14:08 Erdoğan: Eğitim ihmal edildi
13:57 Ahmet Türk'e yurt dışı yasağı
13:49 HDK: İktidar varlığını korumak için ırkçılığı kullanıyor
13:32 Libya'daki tarafların 5+5 askeri komite görüşmeleri başladı
13:29 Diyarbakır Barosu’nun iptal davasında ret kararı
13:13 Yürüyüşe geçen madencilere asker engeli
12:22 Şeker’in avukatlarından istinaf başvurusu
12:20 Av. Balcı’nın belini kıran polis: Fotoğraftaki benim
11:42 Müjde Ar ödülünü tutuklu gazeteciler ve Kavala’ya ithaf etti
11:14 Ahmet Türk ifade verdi: Soruşturma siyasi
10:50 Maske denetimlerine çıkan Vali maske takmıyor!
10:11 ‘Yetersiz önlemlerden kaynaklı işçiler hayatını kaybediyor’
09:50 Soda işçileri grevde: Haklarımızı alana kadar üretim yapmayacağız
09:44 Kars’ta 3 köy karantinaya alındı
09:03 Başaran: Öz savunma ve örgütlenme seferberliği başlatıyoruz
09:03 ‘Devletin gücü’ tehdidiyle darp
09:03 9 gün gözaltında kalan anneler: Barış mücadelesine devam
09:02 DEVA Partisi İl Başkanı: Kürt sorununu çözmeden diğer sorunları çözemeyiz
09:01 Kenanoğlu: HDP’yi sahiplenme demokrasiyi sahiplenmedir
09:00 Êzidî Gazeteci Burç: Şengal anlaşması yeni katliamlara yol açabilir
09:00 Mektumin’likten özyönetime
09:00 19 EKİM 2020 GÜNDEMİ
18/10/2020
22:17 Pompeo: İran ile silah ticaretine yaptırım uygulamaya hazırız
21:28 Mustafa Akıncı’dan seçim sonucuna ilişkin açıklama
21:13 Avukatın müvekkiliyle görüşmesine polis engeli
20:06 Kuzey Kıbrıs’ın yeni cumhurbaşkanı Ersin Tatar
19:51 Gebze’de HDP’nin yıldönümü kutlandı
19:42 SES Genel Kurulu sona erdi
19:24 Türkiye’de can kaybı 9 bin 296’ya yükseldi
18:35 ‘Ölmemek için birlikte mücadeleye devam edeceğiz’
18:31 Erdoğan, Şırnak’tan 9 helikopter eşliğinde ayrıldı
18:19 Kuzey Kıbrıs’ta seçimin ikinci turu için oy sayımına başlandı
17:53 HDP Gençlik Meclisi'nden tecrit temalı halk buluşması
17:45 Binler HDP’nin yıldönümü şöleninde: HDP 8 değil, 8 bin yaşında
17:16 Lokma dağıtımından çıkan 4 ESP’li gözaltına alındı
16:55 BBP Kurultayı’nda gerginlik
16:28 HDP’nin 8. yıl etkinlikleri sürüyor
16:22 Kılıçdaroğlu’dan HDP’nin kuruluş yıldönümü mesajı
16:16 Bir günde 5 sağlık çalışanı koronavirüsten yaşamını yitirdi
16:13 Erdoğan Şırnak’ta ‘ayrımcılığı’ hatırladı
15:48 ‘Kobanê soruşturması’nda tutuklanan Erdal için kampanya
15:43 İpek Er’in avukatları: Koruyan devlet aygıtlarını zorlamaktan geri durmayacağız
15:15 Haber alınamayan epilepsi hastası cezaevinde çıktı
14:55 Operasyon bölgelerinde yoğun hava hareketliliği
14:45 Vaka sayısı 40 milyonu aştı
14:33 Öztürk: Barışın yolu Öcalan’dır
14:31 İçişleri Bakanlığı’ndan salgın genelgesi
13:25 Gençlik örgütleri: Birleşik mücadeleyi büyüteceğiz
13:24 SES Genel Kurulu’nda seçim günü
12:13 76 yaşında cezaevine gönderildi
11:50 Ege’de 4.3 büyüklüğünde deprem
11:10 Şırnak'ta 4 gözaltı
10:59 Kıbrıs’taki seçimlerin ikinci turu başladı
10:51 Barış Grubu üyesi Kara: Devlet barış kararını bozdu
10:38 Dörtlü fotoğrafa ‘devletin resmi ideolojisi’ tepkisi
10:36 2021 yılı bütçesi Meclis’e sunuldu
10:22 Kızıltepe'nin 'öncesi' hiç değişmedi
09:38 Kars’ta kaza: 2 ölü
09:18 Mardin Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk operasyonları neden durduruldu?
09:17 60 yıldır sepet örüyor
09:16 Van sınırında 9 ayda 8 kişi öldürüldü
09:15 Minibüsçüler: Giderlerimiz artıyor, gelirlerimiz azalıyor
09:14 Av. Tarım: Musa Orhan mevcut delillere göre tutuklanmalıydı
09:13 Hizmet üretemeyen AKP'li yönetim HDP'lileri karalamaya başladı
09:12 Doku’nun ablası: Zainal ve ailesi yargılansın
09:10 Dersim’de Ermeni kilisesi el birliğiyle yok edildi
09:10 Mehmet Öcalan: Yasaklamaların gerekçesi Kürt sorunudur
09:09 Küçük Salon Tiyatrosu kapanmakla karşı karşıya
09:09 Lice’de bağbozumu mevsimi
09:00 18 EKİM 2020 GÜNDEMİ
08:00 Hakkari’de 2 tutuklama: Baygınlık geçiren kişi hastaneye kaldırıldı
17/10/2020
21:58 Azerbaycan ile Ermenistan arasında ateşkes kararı
21:30 Şırnak’ta kaza: 2 kişi öldü
21:24 Avrasya Araştırması: Kayyımlı belediyelerden halkın 51.3'ü memnun değil
20:41 ‘HDP 8 değil 100 yıllık geçmişe sahip’
20:06 TTB aşı uyarısını yineledi
19:29 Koronadan 71 kişi yaşamını yitirdi
18:40 Yüksekdağ ve Demirtaş’ın tutukluğuna devam kararı
18:21 Bismil'de tekstil işçileri kaza yaptı: 2 ölü 15 yaralı
18:06 Bir doktor daha korona nedeniyle yaşamını yitirdi
17:05 Erdoğan: Fatih Sondaj Gemisi 85 milyar metreküp daha buldu
16:11 Yangının sürdüğü Cudi’de hava hareketliliği
15:47 HDP’den petrol işçilerine ziyaret