Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, kentte son yıllarda dernek ve vakıf adı altında örgütlenen tarikatlara ilişkin Sanat Sokağı’nda açıklama yaptı. “Dersim’de tarikatlara hayır” pankartı açan Platformun üyeleri adına Ergin Tekin konuştu.

 

‘ÖZGÜRLÜK KAPSAMINDA DÜŞÜNÜLEMEZ’

 

Üniversitelerin kuruldukları şehirlerin sosyal, kültürel, ekonomik yaşantısına olumlu yönlerde katkı sunması gerektiğini belirten Tekin, ancak Munzur Üniversitesi’nin kuruluşundan bu yana kentte olumsuz bir izlenimle anıldığını ifade etti. 

 

Munzur Üniversitesi’nin tarikat ve cemaat yapılanmalarıyla toplum üzerinde yaratmış olduğu huzursuzluğun tahammül edilemeyecek boyutlara ulaştığını söyleyen Tekin, Dersim’deki cemaat ve tarikat yapılanmasının toplumsal gereksinimden kaynaklı kurulmadığını, tamamen tahakkümcü, asimilasyon politikalarının aracı olarak kullanıldığını vurguladı. Tekin, “Dolayısıyla bu yapılanmalar örgütlenme özgürlüğü kapsamında düşünülemez ve değerlendirilemez” dedi.

 

‘ÜNİVERSİTE TARİKATLARLA DOLU’

 

Eski Rektör Durmuş Boztuğ’un, üniversiteyi FETÖ örgütlenmesi için bir ‘yuva’ olarak kullandığını dile getiren Tekin, “Şimdiki Rektör Ubeyde İpek ise, eski rektörün mirasını da devralarak üniversiteyi tamamen tarikatların merkez üssü konumuna getirmiştir. Munzur Üniversitesi’ni tarikat ve cemaat örgütlenmeleriyle dolduran ve kentin kültür dünyası ile yaşayış şeklini asimilasyoncu bir biçimde dönüştürmeyi hedefleyen bu anlayış, AKP-MHP ittifakının tek adamcı ve gerici siyasetinin bir ürünüdür. Daha önce FETÖ soruşturması kapsamında açığa alındığı bilinen ve yakın bir zamanda hiç geciktirilmeden profesörlüğe yükseltilen Mehmet Ateş’in, yakın bir zamanda FETÖ soruşturması kapsamında yine açığa alınması, bu ilişki ağı içinde nasıl barındıklarının en somut örneğidir” diye konuştu.  

 

‘TACİZ VE TECAVÜZ ÜZERİNDEN ŞEKİLLENEN İMAJ’

 

Tekin, üniversitede Birlik Vakfı yöneticisi olduğu bilinen bir öğretim görevlisinin taciz olaylarıyla anıldığını belirterek, tacizlerin, yolsuzlukların, usulsüzlüklerin daha çok bu ilişki ağları üzerinden ortaya çıkmasının, bu yapıların hangi amaçlarla kullanıldığının da bir göstergesi olduğunun altını çizdi. 

 

Yine Munzur Üniversitesi’ndeki öğrenci sayısının her yıl azaldığına dikkat çeken Tekin, “En önemli nedenlerinden biri de üniversitenin toplumda oluşturmuş olduğu bu kötü imajdır. Taciz, tecavüz üzerinde şekillenen bu imaj, sadece üniversiteye değil, kentimizin kültürel dokusuna da zarar vermektedir” ifadelerini kullandı.

 

‘ÜNİVERSİTEYE YABANCI UYRUKLULAR ALINIYOR’

 

Tekin, rektör Ubeyde İpek’in üniversitenin öğrenci alamadığı bölümlere, neredeyse asıl kontenjanın üçte birine denk gelecek sayıda yabancı uyruklu öğrenci kontenjanı ilanı verdiğini de paylaştı. Bölümlere Fas, Somali, Suriye, Suudi Arabistan, Afganistan, Sudan, Yemen, Lübnan, Filistin,  Özbekistan, Türkmenistan gibi farklı ülkelerden öğrenci alındığını söyleyen Tekin, “İlimizin ihtiyacı olan yetişmiş insan gücünü kaçırtıp, yerini üniversitenin ihtiyacı olmadığı halde hemşerileri ile dolduran Ubeyde İpek mutlaka gitmelidir. Akademik personel alımında hemşericilik gibi ilkel değerler üzerinden değil, liyakat üzerinden hareket edecek ve kentin kültürel dokusuna saygılı, bilimden yana yeni bir rektör atanmalıdır” dedi.

 

Açıklamada imzası bulunan parti, sendika, dernek, kurum ve kuruluşlar şöyle: 

 

“Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Büro Emekçileri Sendikası (BES), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN), Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (ya da kısaca TÜM BEL SEN), Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (GENEL-İŞ), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Dersim Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Yeni Gün Kadın Dayanışma Derneği, Dersim Kültür ve Doğa Derneği, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Demokratik Aleviler Derneği (DAD), Dersim Araştırmaları Derneği (DAM) ve Dersim Sanat İnisiyatifi”