Sancar: Soykırımı tahrik ve teşvik suçu işliyorlar

img

ANKARA – HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Devlet Bahçeli ve kurmaylarının “soykırımı tahrik ve teşvik suçu” işlediğini belirterek, “Biz halkımıza güveniyoruz, mücadele azmimize, kararlılığımıza, haklılığımıza olan inancımıza güveniyoruz” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Mezopotamya Ajansı’nın da (MA) aralarında olduğu bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kurmaylarının HDP’yi hedef gösteren açıklamalarına dair konuşan Sancar, “Şu anda Semih Yalçın’ın yaptığı uluslararası ceza hukukunun; soykırımı tahrik ve teşvik olarak nitelendirdiği suçlardır” ifadesinde bulundu.
 
Sancar’ın gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
 
Reform konuşulurken Devlet Bahçeli “HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır” dedi. Bahçeli’nin ilk kez bu kadar net bir şekilde çağrısı var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
 Geriye bir tek şey kalıyor; tehdit, şantaj, gerilim ve çatışma dili. Bunu dün Cumhurbaşkanı CHP’ye karşı açık bir şekilde yaptı. Ardından iktidarın küçük ortağı bizi hedef aldı. Biz bunu kaybediyor olmanın, farkına varma paniği ve telaşı olarak görüyoruz.
 
Reform söylemleri gündeme geldiğinden bu yana AKP cenahının, Cumhurbaşkanı’nın reformdan söz etmeye başlamasından bu yana MHP, bu tür çıkışlar yapıyor. Tabi genel kanı, iktidar ortakları arasında bu konuda bir mutabakatın olmadığıdır. İktidar ortaklarının birbirleriyle bu konuda bir görüş birliğine varmamış olmalarıdır. Ancak ben bu meseleyi, bir taraf reform istiyor, diğer taraf bunu bozmaya çalışıyor, basitliğine sıkıştırmanın doğru olmadığı kanısındayım. Gelişmeleri izlemeden ve belli sonuçlar ortaya çıkmadan bu tür yorumlar yapmak, siyaseti fazla yüzeysel ele almak anlamına gelir. Bir yandan Bahçeli’nin dünkü açıklamaları var, bize yönelik ama aynı zamanda muhalefetin diğer partilerine, özellikle CHP’ye, bir yandan da kendi ortağına yönelik mesajları var. Fakat bir gün önce Cumhurbaşkanı’nın da CHP’ye çok ağır sözleri var. Dolayısıyla bu ikisinin birbirinden geri kalır pek bir yanı yok. O nedenle AKP iyi, MHP kötü gibi bir değerlendirmeyi esas almak dinamikleri biraz dar değerlendirmek gibi bir yanlışa götürebilir.
 
Mesele iktidarın bir bütün olarak büyük bir sıkıntı, sorun yaşıyor olmasıdır. Bu sorunların temelinde iktidar blokunu oluşturan her iki partinin de düzenli oy kaybettiği gerçeği geliyor. Toplumsal rıza ve onay kaybının giderek hızlanması yer alıyor. Öte yandan iktidar bloku, bu sıkışmışlığı aşmak için bir şeyler yapma ihtiyacı da hissediyor. O nedenle reform gibi bir meseleyi ortaya attılar. Bütçe görüşmeleri başladığından bu yana Genel Kurulda bir bütün olarak iktidarın ne kadar aciz durumda kaldığı da görüldü. Bu bütçenin aslında bir rant, savaş, saray bütçesi olduğu ortaya çıktı. İktidar sözcüleri hiçbir makul soruya tek bir cevap veremiyor. MHP kendini, bu ekonomik çöküşün, bu derin toplumsal krizin sorumlusu olarak gösterilmekten kurtarmaya çalışıyor. O nedenle özellikle bu derin ekonomik, toplumsal, siyasal krizle ilgili söz söylemekten kaçınıyor. Bence bütün muhalefet partileri etkili bir çalışma yürütüyorlar. Genel Kurulda arkadaşlarımız çok iyi hazırlanmışlar, diğer partilerde de aynı şekilde iyi bir hazırlık olduğunu görüyoruz. Genel Kurula girdiğinizde moral üstünlüğünün çok açık ara muhalefette olduğu görülüyor. Bir; toplumsal onay kaybı var. İki; bütün alanlarda bir moral çöküşü yaşanıyor. Üç; Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini savunabilecekleri herhangi bir inandırıcı gerekçe veya cevap üretemiyorlar. Geriye bir tek şey kalıyor; tehdit, şantaj, gerilim ve çatışma dili. Bunu dün Cumhurbaşkanı CHP’ye karşı açık bir şekilde yaptı. Ardından iktidarın küçük ortağı bizi hedef aldı. Biz bunu kaybediyor olmanın, farkına varma paniği ve telaşı olarak görüyoruz. İktidar ortaklarında aşırı hırçın bir ruh hali var. Ve bu hırçınlıkla siyaseti de bütünüyle kendi istedikleri çerçeveye çekmek ve oraya mahkûm etmek istiyorlar. Muhalefet partileri ve bizi hırçınlığın, gerilimin, tehdidin, şantajın, kavganın çatışmanın olduğu bir alanda tutmak istiyorlar. Biz bu tuzağın farkındayız. Elbette bütün suçlamalara cevabımızı vereceğiz. Elbette bütün suçlara karşı sözümüzü söyleyeceğiz ama siyaseti onların istediği alana hapsetmelerine de izin vermeyeceğiz. Burada mesele sadece HDP’nin meselesi olarak görülmemeli, bir bütün olarak demokrasinin, demokrasi güçlerinin ve her türlü muhalefetin meselesi olarak görülmeli.  Semih Yalçın’ın tweetleri var. Devlet Bahçeli’nin sözlerinden çok daha ağır, vahim olanı, bugün Semih Yalçın’ın yayınladığı twetlerdir.
 
Kapatılma bekliyor musunuz, olursa tutumunuz ne olur?
 
Bunun cevabını aylar önce yine vermiştim. Eğer bizim aleyhimize kapatma davası planlanıyorsa bunu yapmak zor değildir. Yargı iktidarın kontrolündedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın Anayasa Mahkemesi’ne bir dava açması yeterlidir. Anaya Mahkemesi’nde dengeler hangi sonucu doğurur, bilemeyiz. Dolayısıyla bizim dışımızda, iktidarın alanında olan bir meseledir. Biz bunu tartışmayı, ciddiye alarak konuşmayı çok gerekli görmüyoruz. Biz kendi işimizi yapıyoruz. Her türlü ihtimale karşı tedbirimizi alıyoruz. Sadece her türlü baskıya değil kapatma dahil her türlü hukuksal tasfiye operasyonuna dair tecrübemiz büyüktür. Biz bunlara aldırmıyoruz, yolumuza devam ediyoruz. Bunu önemli bir tartışma konusu olarak görmüyoruz. Asıl tartışılması gereken bizatihi bu siyasi dinamikler ve aktörlerin konumudur.
 
Şu anda Semih Yalçın’ın yaptığı uluslararası ceza hukukunun soykırımı tahrik ve teşvik olarak nitelendirdiği suçlardır. Bu sarf edilen sözler, uluslararası ceza hukukuna göre insanlığa karşı suçtur.  Biz suç duyurularını hem içeride hem dışarıda yapacağız.
 
Semih Yalçın’ın tweetleri saldırının ilerleyeceğini mi gösteriyor?
 
Uzun süredir Türkiye siyasetini mafyavari operasyonlara açık hale getirme çabası var. Aslında iktidar ortaklarının özellikle MHP’nin bu konudaki tutumu da gizli saklı değildir. Mafyavari siyasetten kastımız şudur: Hukuku bir kenara iten her türlü şantaj tehdit çatışma yöntemini mubah gören ve daha ötesine de kapıları açan siyaset demektir. Kılıçdaroğlu’na açık tehdit yöneldi. Bu tehdidi iktidarın küçük ortağı sahiplendi. Biz mafyavari kan siyasetinin bütün yöntemlerinin ancak demokrasi güçlerinin ortak mücadelesiyle son bulacağının çok iyi farkındayız. Bunu yapmak için de her türlü çabamızı göstereceğiz ama bütün yasal kurum ve kuruluşlardan, ulusal ve uluslararası düzeyde bu mafyavari kan siyaseti yönetmelerine karşı ciddi tedbir ve tavır almalarını da bekliyoruz.
 
Semih Yalçın’ınki neden önemli? Pek çok kişi bilmiyor, olabilir ama dün kullandığı bir ifade uluslararası hukukta insanlığa karşı suç tipi dahilinde değerlendirilen bir tanımlamadır. ‘HDP itlaf edilmesi gereken bir haşere sürüsüdür’ diyor. Yakın tarihte en ağır, en vahşi soykırım Ruanda’da yaşandı; bu soykırım, Nisan 1994’te başladı, tam 100 gün sürdü. 100 günde 800 bin insan katledildi. Bu soykırıma giden yolun taşları nasıl döşendi, biliyor musunuz? Hutu milislerinin başlattığı katliamların propagandasını yapmak üzere RTLM (The Radio Télévision des Mille Collines) adında bir radyo kurulmuştu. Ruanda’nın ilk özel radyosu budur. Soykırım boyunca Tutsilere, ılımlı Hutulara ve muhaliflere karşı nefret söyleminde bulunarak saldırı zemini hazırlıyorlar ve tam anlamıyla bir soykırım propagandası yapıyorlar. Radyo yayını sırasında Tutsileri ‘hamam böcekleri (cockroaches)’ olarak nitelendirerek, ezilmeleri, öldürülmeleri, yok edilmeleri çağrısında bulunuyorlar. Benzer bir yöntemi iktidarın kontrolündeki Kangura Gazetesi de izliyor.
 
Soykırımdan sonra BM Güvenlik Konseyi Kararı’yla “Ruanda için Uluslararası Ceza Mahkemesi” kuruluyor. Bu uluslararası mahkemenin en önemli davalarından biri, ‘Medya Davası’dır. Bu davada RTLM’nin iki yöneticisi ile Kangura Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni soykırım, soykırıma teşvik, yardım ve yataklık gibi suçlardan yargılanıyor ve her biri asgari 30 yıl olmak üzere en ağır cezalara çarptırılıyorlar. Soykırımın taşlarını döşeyen nefret söylemlerinin en önemlilerinden biri de Tutsilerin ‘hamam böcekleri’ olarak nitelendirilerek öldürülmeleri çağrılarının yapılmasıdır. O yıllarda, Ruanda soykırımından sonra soykırımla ilgili çalışmalar daha da yoğunlaştı. 1996’da Soykırım Gözlem Örgütü ‘Soykırımın Sekiz Aşaması’ isimli bir rapor yayımladı. Burada soykırımların öngörülebilen fakat engellenemez olmayan sekiz aşamada gerçekleştiği belirtiliyor. Birincisi sınıflandırma; insanlar önce ‘bizler – onlar’ diye bölünür. İkincisi damgalama; nefretle birleştiği zaman simgeler dışlanan grubun gönülsüz üyelerine dayatılabilir. Üçüncüsü dehümanizasyon – insandışılaştırma; Gözlem Örgütü bunu şöyle açıklıyor: ‘Bir grubun üyeleri diğer grubun insanlarını inkâr ederler. Grubun üyeleri hayvanlar, böcekler, parazitler ya da hastalıklarla özdeşleştirilirler.’ Bu soykırıma giden aşamaların en önemlilerinden biridir.
 
Şu anda Semih Yalçın’ın yaptığı uluslararası ceza hukukunun soykırımı tahrik ve teşvik olarak nitelendirdiği suçlardır. Bu sarf edilen sözler, uluslararası ceza hukukuna göre insanlığa karşı suçtur.  Biz suç duyurularını hem içeride hem dışarıda yapacağız. Dışarıda bütün uluslararası kurumlara, içeride de tüm hukuk yollarına başvuracağız. BM, Avrupa Konseyi ve uluslararası ceza yargısı kurumlarına, uluslararası sivil insan hakları örgütlerine ve soykırım karşıtı kuruluşlara da bu başvuruları ileteceğiz. Türkiye’de savcılıkların derhal dava açması gerekir. Bizim suç duyurusunda bulunmamıza bile gerek yok. Bizim ceza kanunumuzun 76-77 maddeleri soykırım ve insanlığa karşı suçları düzenliyor.
 
Bu iktidar ayakta kalabilmek için en tehlikeli oyunlara bile başvurmayı göze almış durumda. Kaybediyorlar, kaybettiklerini görüyorlar. Kaybettiklerinde en önemli faktörün HDP’nin kararlı, demokrasi mücadelesi olduğunun da farkındalar.
 
Bu iktidar ayakta kalabilmek için en tehlikeli oyunlara bile başvurmayı göze almış durumda. Kaybediyorlar, kaybettiklerini görüyorlar. Kaybettiklerinde en önemli faktörün HDP’nin kararlı, demokrasi mücadelesi olduğunun da farkındalar. Her türlü yöntemle HDP’yi etkisizleştirmek, tasfiye etmek için uğraşıyorlar ama HDP demokrasi mücadelesinde ve demokratik siyasette ısrarını sürdürüyor ve sonuç alıyor. 7 Haziran bunun ilk büyük örneğiydi, 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçimleri diğer örneğidir ama toplumsal mücadele açısından da HDP’nin etkisinin çok farkındalar. İkincisi Türkiye’nin bu çoklu derin krizlerine yönelik hiçbir çözüm politikaları yok. Bu iktidar her alanda çözümsüzlük bataklığına saplanmıştır ve sistem de çökmektedir. Şimdi bu bataklıkta kaybolmamak, yok olmamak ve sistemin çöküşünün altında kalmamak için çok tehlikeli oyunlara başvuruyorlar, çok tehlikeli hamleler yapıyorlar. Bizim kendi mücadele kararlılığımızdan en ufak bir tereddüdümüz yok ama Türkiye’de demokrasi güçlerinin de bu gidişatın farkında olduğunu biliyoruz. Ancak bu farkındalığın daha da artması gerekiyor. Daha etkili bir ortak demokrasi mücadelesine dönüştürülmesi şarttır. Türkiye’nin geleceği ile ilgili çok tehlikeli bir gidişat var ve bu gidişat iktidar ortakları tarafından her geçen gün biraz daha hızlandırılıyor.
 
Reform sözü söylemi ortaya çıkınca Bülent Arınç, Kavala ve Demirtaş’tan bahsetti. Ardından karşılıklı açıklamalar geldi. Dünkü Bahçeli’nin açıklamasında da bu iki isimle ilgili yargı sürecinin hızla tamamlanması gerektiği yönünde bir ifade var. Bunu nasıl yorumladınız, ne anlama geliyor?
 
Bir yandan reform diyorlar reform dediklerinin de tabi ne olduklarını bilmiyoruz. Herhangi bir somut içerik açıklaması da yapmıyorlar. Mesela yargı alanında bir reform sözü dolanıyor ortalıkta fakat bütün bu açıklamalar birbirini anında birkaç saniye farkla yalanlıyor. Mesela ‘yargıya müdahale etmem söz konusu değildir’ diyor Sayın Cumhurbaşkanı, ardından da ‘bunlar teröristtir ve bir an önce cezalandırılmalıdır’ diyor. Öte yandan Devlet Bahçeli dünkü mesajlarında da aynı şeyi yapıyor. Bir yandan açıkça yargıya talimat veriyorlar, masumiyet karinesini ihlal ediyorlar. Anayasayı birkaç maddesinde apaçık çiğniyorlar, sonra da reformdan söz ediyorlar. Kimi inandıracaklar? Ben daha önce söyledim; bu iktidarın dilinde reform baskıların arttırılması hukuksuzlukların zirveye çıkarılması gibi bir anlam taşıyor. Bu iktidardan reform beklediğimiz yok bizim. Gerçek reformu demokrasiye ve insan haklarına, hukuk devletine inan güçler yapabilir. O nedenle bu iktidarı demokrasi ittifakı ile demokrasi güçlerinin ortak çalışması ile ilk seçimlerde göndermek gerekiyor. İlk seçimlerde değişmeli ve demokrasi güçleri Türkiye’de gerçek reform programlarını şimdiden kamuoyuna paylaşmaya başlamalıdırlar. Gerçek reform ancak demokrasiye, hukuka, insan haklarına samimi bağlılıkla gerçekleşebilir. Reform söylemi dış kredi bulmak için, yatırımcı çekmek için Avrupa Birliği ve ABD’nin yeni yönetimini sakinleştirmek için bir manevra aracı olarak kullanıyor. Eğer gerçekten yapmak istiyorlarsa önce bu dili bıraksınlar. Önce tehditlerden, önce bu düşmanlaştırıcı, çatışmacı mafyavari yaklaşımı terk etsinler sonra da bizim reform için gerekli gördüğümüz pek çok öneri var. Bunları daha öncede kamuoyuna paylaşmıştık. Buyursunlar bunları esas alsınlar görelim.
 
CHP Genel Başkanı, HDP’ye alternatif bir Kürt partisi kurulması ile ilgili iktidarın desteklediği çalışmalardan bahsetti. Sizde müdahaleleri HDP’nin tasfiye sürecine dönük yorumluyorsunuz. Yeni bir Kürt partisinden bahsediliyor. Böyle bir şey söz konusu mu? Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Hangi hakla, hangi cüretle kendisinden daha çok oy alan bir partiyi ve kitlesini bu şekilde hedef gösterebilmekte, neye güveniyor? Biz halkımıza güveniyoruz, mücadele azmimize, kararlılığımıza, haklılığımıza olan inancımıza güveniyoruz.
 
Sayın Kılıçdaorğlu tam neyi kastetti bilmiyorum ama sanıyorum, o iktidarın oyunlarına işaret etmek istedi. Ancak şunu çok açık söyleyeyim; Bu ülkede zemini en sağlam parti HDP’dir. Yani şöyle diyelim; iyi bir kıyas olmuyor ama zemin etüdü yaparsanız depremlere karşı yapıldığı gibi belki de tam kayalık bir zemine kurulmuş başlıca parti HDP’dir. Dolayısıyla bu arayışların varsa HDP’de en ufak bir sarsıntı yaratması söz konusu olmaz. HDP’de en ufak bir zarar ortaya çıkarması mümkün değildir. Kim burada hayal kuruyorsa vazgeçsin zaman ve enerji kaybıdır. HDP büyümektedir, bunu hepsi biliyor. Daha da büyüyecek. HDP bu ülkenin yönetiminde yer almaya kararlıdır.
 
 Size gelen anketlerde son oylar nedir?
 
En düşüğü, zaten sizde görüyorsunuz yüzde 11,5. Bütün objektif araştırma kuruluşları da belirtiyorlar ki ‘hangi partiye oy vereceksiniz’ sorusuna en zor cevap HDP oluyor, buna rağmen yüzde 11,5’ten aşağı değil. Biz çok daha yukarıda olduğunu biliyoruz. Ama oran telaffuz etmeyi tamamen gereksiz buluyorum. Ama çıkan ortak sonuçların çok üstünde bir desteğimiz var.
 
Son olarak Semih Yalçın bölümüne şunu da ekleyelim; HDP’yi itlafı gereken hamam böceği olarak niteleyen anlayış aslında sadece HDP çalışanlarını, milletvekillerini, hedef almıyor biz bunu biliyoruz. Bu bile zaten başlı başına vahimdir. Herhangi bir çalışanımızın, milletvekilimizin, yöneticimizin başına en ufak bir şey gelirse sorumlusu çok açık bir biçimde bizi hedef gösteren bu şahıslardır. Ama daha vahimi HDP’ye oy veren 6 milyon, gönül veren 15 milyon insanda haşare olarak nitelenmiştir. ‘İtlafı gereken bir güruh’ olarak nitelenmiştir. Bu çok çok vahim, tehlikeli bir tutumdur. Bunun anlamını biliyoruz. Ayrıca MHP, HDP’den çok daha az oy almış bir partidir. Bunu da görüyoruz. Hangi hakla, hangi cüretle kendisinden daha çok oy alan bir partiyi ve kitlesini bu şekilde hedef gösterebilmekte, neye güveniyor? Biz halkımıza güveniyoruz, mücadele azmimize, kararlılığımıza, haklılığımıza olan inancımıza güveniyoruz. Peki son seçimde bizden daha az oy almış bir parti ve oylarının düştüğü de bütün anketlerde görülüyor. Kime güveniyorlar, neye güveniyorlar, nedir kendilerinin kullanacaklarını düşündükleri güçler? Nasıl böyle bir tehdidi bu kadar pervasızca dile getirebiliyorlar. Bu sorulara sadece MHP yöneticilerinin cevap vermesi yetmiyor, en başta bu ülkeyi yönetenler, Cumhurbaşkanından başlayarak bu sorulara cevap vermek zorundadırlar. Bu da yetmiyor, Türkiye’deki bütün muhalefet partilerinin bu soruları açıkça sorması gerekiyor. Türkiye’de demokrasi, özgürlük, hukuk devleti içinde bir birlikte yaşam arzulayan bütün çevrelerin bu soruların peşine düşmesi gerekiyor.
 
MA / Diren Yurtsever

Diğer başlıklar

13/12/2020
09:04 Açlık grevleri 17'nci gününde: Herkes adım atmalı
09:03 Acay’ın cenazesi 135 gündür ailesine verilmiyor
09:03 Yasını mücadeleye dönüştüren Botanlı kadın
09:00 13 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
00:35 Oluç’tan Soylu’ya: Yolsuzluğu, hukuksuzluğu temsil ediyorsunuz
12/12/2020
23:53 SOHR: Türkiye İdlib’deki Serman gözlem noktasından çekildi
22:51 Eğitim Sen: MEB bütçesi eğitimin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak
21:39 Ceyhan Cezaevi'nde açlık grevinde olan tutuklulardan çağrı
21:03 Nesli tükenmekte olan çizgili sırtlana araba çarptı
20:25 Kayıp 3 sivilin cenazesi bombardıman alanında bulundu
19:54 Rojnews muhabiri gözaltına alındı
19:17 Kovid-19’dan 222 kişi daha hayatını kaybetti
19:06 HDP’liler Soylu’yu sıra kapaklarına vurarak protesto etti
17:11 Beştaş: Bakan Soylu, Kemal Kurkut’un katledilmesini sözleriyle akladı
17:02 Ankara ve Manisa’da kadın cinayeti
16:52 Yangında bir bebek yaşamını yitirdi
16:52 Devrimci 78'liler Federasyonu Erdal Eren'i andı
16:52 Erdoğan: Salgında artış hızı düştü
16:32 Cezaevlerinde açlık grevi 16’ncı günde
16:23 Meclis’e 29 yeni fezleke
16:22 İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde tansiyon yükseldi
16:17 Sancar: Soykırımı tahrik ve teşvik suçu işliyorlar
16:07 Van’da tencere tavalı doğalgaz protestosu
15:11 İki cenaze aylar sonra gece defnedildi
15:03 HDP’li Siirt İl Genel Meclis üyesine uzaklaştırma
14:17 35 kiloya düşen hasta tutuklu Çakmak’ın tahliyesi istendi
13:39 Muş'ta 5 kişi tutuklandı
13:35 805 Yurttaş’tan Bahçeli’ye: Attığımız taş yerini bulmuş
13:22 Cumartesi Anneleri: Çocukken buradaydım şimdi çocuğumla buradayım
13:18 Önerarı'nın failleri 24 yıldır bulunamadı
12:03 İran muhalif gazeteci Ruhullah Zem’i idam etti
11:43 Cizre'de iki kişi gözaltına alındı
11:43 Trabzon’da 6 hasta tutuklu tedavi edilmiyor
11:42 Yasağın ikinci haftasında sessizlik hakim
09:54 42 kişinin can verdiği yolda çığ riski sürüyor
09:49 Asgari ücretliye vergi soygunu
09:47 Zrîng’ın 9’uncu sayısı çıktı
09:40 Federe Kürdistanı krize sokan yönetim anlayışı
09:28 HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu’nun susma hakkı ‘suç’ sayıldı
09:15 Dersim’deki cemaat faaliyetlerine HDP ve CHP'den tepki
09:15 8 Mart kartına ‘motive edici’ fezlekesi
09:03 Bozgeyik: Asgari ücrette sarayın kriterleri esas alınıyor
09:03 Cizre'de yaşananlara sözcükleriyle ışık tuttu
09:02 Kayıt dışı gözaltında işkence: TEM Şube'nin kameraları kapatılmış
09:02 ‘Tecrit kalkıncaya kadar mücadele edeceğiz'
09:02 Son 10 ayda 160 genç gözaltına alındı
09:00 12 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
11/12/2020
22:59 'HDP’yi kapatmak yerine ağzınızı kapatın'
22:47 CHP'liler Bakan Varank'ı sıralara vurarak protesto etti
21:38 İran, Erdoğan’ın Azerbaycan'da okuduğu şiir nedeniyle Tahran Büyükelçisi'ni çağırdı
21:14 HDP’den Bahçeli’ye yanıt: Vadeniz doldu
21:01 80 çalışanı işten atan şirkete sendikadan yanıt gecikmedi
20:39 İstanbul’daki barajlarda su oranı son 10 yılın en düşük seviyesinde
20:33 Hafta sonu uygulanacak yasağın ayrıntıları açıklandı
20:24 Bahçeli HDP'nin kapatılmasını istedi
20:02 Kovid-19'dan 226 kişi hayatını kaybetti: Şimdiye kadar ki en yüksek sayı
19:40 Gözaltındaki HDP'liler serbest bırakıldı
19:11 Kadınlardan 'Sessiz kalmadık, kalmıyoruz' mesajı
18:28 Ajanlık dayatmasını ailesi aracılığyla duyurdu
17:58 Gündelikçi çalışanlardan ‘Sessizlik eylemi’
17:55 Polis uyuşturucu karşıtı halk toplantısını engelledi
17:50 Kobanê soruşturmasında bir kişi daha tutuklandı
17:49 HDP sokak sokak halkın bütçesini anlatıyor
17:33 EMO: Faturaları yükseltecek uygulamalardan vazgeçin
17:22 GİDER: Yaşanacak ücret istiyoruz
17:17 AKP’li Tüfenkçi: Uzayda yaptıklarımızı görürsünüz!
17:09 Çakıcı’nın ziyaret ettiği Gürkan’ın davasında tahliye
17:04 İHD ve TİHV’den Kürt sorunun barışçıl çözümü için çağrı
17:04 Sınır köylerindeki Suriyelilerin çıkarılmak istendiği iddiası
16:50 Atay’dan Turizm Bakanı'na: Siz ancak otelcilik yapabilirsiniz
16:42 AKP’li Çelik’ten AB zirvesine ilişkin açıklama
16:40 Uluslararası İzmir Mizah Festivali başlıyor
16:39 Prof. Kurt: Tek başına aşı salgını kontrol altına alamaz
16:10 Devrimci 78’liler Federasyonu: Biz susarsak halk düşmanları konuşur
15:08 TJA: Kadın bedenine saldırı, ahlaki topluma saldırının parçasıdır
15:03 ‘KHK’ler insan hakları ihlalidir’
14:55 Paylan’dan Varank’a: ‘Aşı bulacağım’ diye yola çıktı, nal topluyor
14:42 İzmir Birleşik Gençlik Meclisi kuruldu
14:42 Çukurova TUAYDER: Tecrit sonlandırılmalı
14:19 ‘Salgınla mücadelenin koşulu iktidarın zihniyetiyle mücadeleden geçiyor’
14:12 ‘Herkese insanca yaşayabileceği bir ücret verilmeli’
14:04 ‘Yaşanabilir bir dünya için mücadele edeceğiz’
13:46 Sağlık Bakanlığı'nın önünden seslendiler: Çığlığımızı duyan yok
13:36 KESK’ten asgari ücret açıklaması
13:16 Öztürk: Ortadoğu’nun kurtuluşu Öcalan’dır
13:16 Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na: Seni kim dinlemiş?
13:13 CHP’li Ağbaba hastaneye kaldırıldı
12:56 Saip: Sağlık çalışanları kıyımla karşı karşıya
12:54 DNA örneğine rağmen cenaze 3 yıldır verilmiyor
12:42 AB, Türkiye’ye yaptırımları genişletti: ‘Daha ciddi’ kararlar Mart’a ertelendi
12:19 Körman’ın cenazesi 4 ay sonra alındı
12:18 Aydeniz’e KHK gerekçeli ‘örgüt üyeliği’ suçlaması
12:07 Ailelerden İmralı için başvuru
12:05 'İBB’de yolsuzluk’ haberlerine erişim engeli
11:56 Günay: Açlık grevlerinin çözüm talebi, talebimizdir
11:30 Avukat Özbingöl tahliye edildi
11:26 Gazeteci Çakmakçı’nın duruşması ertelendi
10:59 Elektrik akımına kapılan işçi yaşamını yitirdi
10:53 Türkiye'ye ek yaptırım konusunda fikir birliği sağlandı
10:37 Sur’daki hak ihlallerine ilişkin araştırma önergesi
09:50 63 yaşındaki hasta tutuklu salgına yakalandı
09:35 Artuklu Belediyesi’ndeki ‘rüşvet çarkı’ yerine haber soruşturuldu
09:07 Muhalefetin soru önergelerine ‘kopyala-yapıştır’ cevaplar
09:06 Tarım işçileri emeklerinin karşılığını alamıyor
09:03 TTB Genel Sekreteri Bulut: Onay almış aşıdan endişe duymayın
09:03 Van’da Kürtçe kurs veren yer yok
09:03 Dersim’de Gülen Cemaati’nin politikaları uygulanıyor
09:02 'Tecridin son bulması toplumsal barışın önünü açacaktır'
09:02 ‘Sınavlar yapılmamalı’
09:02 Dicle Kültür ve Sanat Derneği'nden online kurs: Sanat sınır tanımaz
09:01 'İnsanların toplumuyla bağlantısı olmalı'
09:00 Bodrumlarda iki oğlunu yitiren anne: Öyle bir çığlık attım ki insanlık utandı
09:00 11 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
08:27 AKP'nin çizdiği tabloya tepki: Emekçiler intihar ediyor
10/12/2020
23:08 Serêkaniye’de patlama: 2 asker hayatını kaybetti
22:23 1 milyon 748 bin 567 vaka sayısı DSÖ’ya 872 bin 93 olarak bildirildi
21:36 AB ülkeleri bütçe konusunda anlaştı
21:18 İHD'den 'İnsan hakları nöbeti'
21:15 Reuters: ABD’nin Türkiye’ye yaptırımları her an ilan edilebilir
21:08 Avukat Aytaç Ünsal tutuklandı
20:45 Viranşehir'de üzerinde patlayıcı olduğu iddia edilen bir kişi öldürüldü
20:27 Fas İsrail ile anlaşan dördüncü Arap ülkesi oldu
20:00 Türkiye'de bugüne kadar 1 milyon 748 bin 567 vaka tespit edildi
19:50 Eline ‘iş-aş’ yazan yurttaş yaşamına son verdi
19:37 HDP’li Meclis Sözcüsü görevden uzaklaştırıldı
19:19 Saldırıya uğrayan Afgan gazeteci hayatını kaybetti
19:07 Erdoğan ve Aliyev’den ortak basın toplantısı
18:59 Bingöl’de dağ keçileri avlanıyor
18:34 Avukat Aytaç Ünsal’a gözaltında işkence
17:50 Rabia Kaçmaz davasında faile 53 yıl hapis
17:47 ‘Çav Bella’ paylaşımına beraat
17:42 AKP’li Zengin, Kadirova’nın ölümü için ‘şüpheli değil’ dedi
17:33 İstismar faili Emre Sarpat’ın duruşması ertelendi
17:01 Gazetecilikte Kadın Koalisyonu’ndan çağrı
17:00 Atlasgobal işçilerine müdahale: 9 gözaltı
16:50 AB Liderler Zirvesi başladı
16:36 Cizre’de öğrencilere istismar davası: Sanık ilk duruşmaya katılmadı
16:30 UNEP İklim Zirvesi öncesi raporunu açıkladı
16:22 DİSK-AR: Gerçek işsizlik oranı yüzde 26,4
16:18 IFJ: Türkiye gazeteciler için bir cezaevi
15:56 HDP’den ‘Borçsuz Yaşam Ekonomisi’ önerisi
15:52 Göç İz Der: Türkiye insan hakları konusunda sınıfta kaldı
15:48 ODTÜ’lü öğrencilerin yargılandığı dava ertelendi
15:43 Telefon açmayan tutukluyu soran ailesine çelişkili cevaplar
15:42 NATO Genel Sekreteri: Türkiye batı ailesinin parçası
15:33 İstismar sanığına ceza talebi
15:32 Disipline sevk edilen AKP’li eski vekil Arslan’a uyarı cezası
15:11 Cinsel taciz davası ertelendi
15:07 HDP önünde bekletilenlerin saldırdığı 3 kişi gözaltına alındı
15:05 İnsan Hakları Haftası'nda seslendiler: İhlallere karşı mücadele sürecek