Rosa Kadın Derneği'ne yönelik operasyon kapsamında 14 Temmuz'da gözaltına alındıktan sonra “Örgüt üyesi olmak” iddiası ile 18 Temmuz'da tutuklanan Tevgera Jinen Azad (TJA) üyesi Figen Ekti’nin ikinci duruşması görüldü. Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ekti tutuklu bulunduğu Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, avukatları Mehmet Öner, Önder Alçiçek ve Gülşen Özbek duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya, Ekti’nin ailesi de izleyici olarak katıldı.

 

‘TANRIVERDİ SANIK OLARAK YARGILANIYOR’

 

Avukat Öner, müvekkilinin ağır astım hastalığının yanı sıra, omurilik hastalığının da olduğunu ve sürekli hastaneye gitmesi gerektiğini belirtti. Müvekkilinin kardeşinin Kuzey Irak’ta harita mühendisi olduğunu ve babası ile her yıl bir haftalığına yasal yollarla oraya gidip geldiğini kaydeden Öner, “Müvekkilimin 8 ay cezaevinde tutulmasına dönük somut bir delil yok. Ayrıca müvekkilim yasa dışı yollarla Irak’a gitmesi de imkansızdır. Çünkü astım hastası olan biri dere tepe yürüyemez. Rahatsızlığına ilişkin Adli Tıp Kurumu'na sevkini talep ediyoruz. Müvekkilim hakkında ifade veren Gül Tanrıverdi Diyarbakır 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık olarak yargılanıyor. Beyanlarının güvenli olup olmadığı açısından celbini talep ediyoruz” diyerek, beraat talebinde bulundu.

 

İddia makamı ise verdiği mütalaada sanık Ekti’nin kaçma şüphesinin olduğu ve suçunun katalog suçlardan olması nedeniyle tutukluluğunum devamı talebinde bulundu.

 

‘AMELİYAT OLMAM GEREKİYOR’

 

Kürtçe savunma yapan Ekti ise, ağır hastalıklarının olduğunu belirterek, “Astım ve omurilik ve uyku apnesi rahatsızlıklarım var. Sürekli hastaneye gitmem gerekiyor. Hastaneye gidersem karantina uygulanacak ve yanımda kimse olmayacağından dolayı gidemiyorum. Birçok kez astım krizlerine girdim ve uykudayken boğulma tehlikesi geçirdim. Olmam gereken ameliyatlarım var” diyerek tahliyesini talep etti.

 

‘ARAŞTIRMAK İDDİA MAKAMININ GÖREVİ’

 

Mütalaaya iştirak etmediklerini söyleyen Avukat Gülşen Özbek, “Ortada tutukluluk halini bulundurulacak bir delil yok. Tanığın verdiği ifadelerin de hukuki açıdan bir karşılığı yok. Tanık 425 kişi hakkında ifade vermiş. Bu hayatın olağan akışına aykırıdır. Tanık burada ifade veriyor ama aynı zamanda örgüt faaliyetlerinden kaynaklı sanık olarak yargılanıyor. Bizler burada tanığın yalan söylediğini kanıtlamaya çalışıyoruz. Oysaki bunu iddia makamının araştırması gerekir” ifadelerini kullandı. Özbek de müvekkilinin beraatini talep etti. 

 

‘SOMUT DELİL YOK’

 

Avukat Önder Alçiçek ise, “İddia makamı kaçma şüphesi olduğunu belirtti. Eğer kaçma şüphesi varsa somut bir delil sunulmalıdır. Tanık başkası üzerine ifade veriyor aynı zamanda ona kendi suçunun hafifleteceği söyleniyor. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı. 

 

Mahkeme heyeti verdiği kısa bir aranın ardından Ekti’nin tutuklu bulunduğu süreyi göz önüne aldığı ve tutukluluk şartlarının tamamlanması gerekçesi ile tahliye kararı verdi. 

Mahkeme, Ekti'nin tutuksuz yargılanacağı bir sonraki duruşmayı 7 Nisan 2021 tarihine erteledi.