VAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı açlık grevine giren tutuklu Botan Timur ve Dilan Yıldırım'ın aileleri, taleplerin karşılanması amacıyla kamuoyundan destek istedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve cezaevlerindeki baskılara karşı tutukluların 27 Kasım'da başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemini 5'inci grupla sürüyor. Tutuklular gönderdikleri mesajlarla tecrit kaldırılana kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtirken, yakınları ise taleplerin bir an önce karşılanmasını istiyor.
İKİNCİ AÇLIK GREVİ
Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde 5 yıldır tutuklu bulunan Botan Timur da açlık grevi eyleminde yer alan tutuklular arasında. Timur'un annesi Zübeyde Timur, oğlunun 2018'de de tecride karşı başlatılan açlık grevi eyleminde de yer aldığını aktardı. "Açlık grevlerine destek olun" çağrısında bulunan anne Timur, "Çocuklarımızı bu hale sokmaya kimsenin hakkı yok. Tutuklulara işkence yapılıyor, kantin ve su ihtiyaçları sağlanmıyor, kitap ve gazete verilmiyor, odalar her gün aranıyor. Hepsi ağır baskı altında. Bu durumu kabul etmiyorum" diye konuştu.
DESTEK ÇAĞRISI
Tutukluların taleplerinin karşılanabilinir talepler olduğuna dikkati çeken Timur, ailelerin de tecride karşı olmaları gerektiğini vurguladı. Timur, "Bazı tutuklular hasta ve doktora götürülmüyor, ilaçları dahi verilmiyor. Kendim gidip görüyorum tutukluların durumunu. Oğlumla görüştüğümde bana yaşanan hak ihlallerini anlatıyor. Oğlum bu işkence ve zulüm karşısında direneceklerini söylüyor. Biz de onlara destek olup, gereken yerlere onların sesini duyurmalıyız” dedi.
CEZAEVİ KOŞULLARI
Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 4 yıldır tutuklu olan Dilan Yıldırım da açlık grevi eyleminde. Anne Saniye Yıldırım, tutukluların yaşadıkları hak ihlalleri karşısında üzgün olduğunu belirtti. Tutukluların taleplerinin karşılanmasını ve açlık grevlerinin son bulmasını istediklerini söyleyen anne Yıldırım, "Kızımla konuşunca şartların çok zor olduğunu söylüyor. Kızım, cezaevinde biri hastalanınca isimlerini yazdırdıklarını ve 4-5 aya kadar hastaneye götürmediklerini anlatıyor. Yemekler çok az, kendi imkanlarıyla yaşamaya çalışıyorlar. Hem üzerlerindeki tecridin kaldırılması hem de hastaların tedavi edilmesini istiyorlar" ifadelerini kullandı.