Erbaş: Öcalan’ın özgürlüğünü konuşmalıyız

img
ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağın güncel sorunlarına dair çözüm üreten pozisyonda olduğunu belirten HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Doğan Erbaş, “İmralı Cezaevi’nin iyileştirilmesi değil, tümüyle kapatılması gerekiyor” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde başlayan süresiz-dönüşümlü açlık grevi 45’inci gününe ulaştı. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Öcalan, 8 yıl boyunca görüştürülmediği avukatlarıyla 2019 yılında yapılan 200 günlük süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi sonrasında görüşebildi. Öcalan, 7 Ağustos 2019 tarihinden bu yana ise avukatlarıyla görüştürülmüyor. 
 
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) tarafından 2019'da yapılan ziyarette de İmralı’da uygulanan tecride dikkat çekildi. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, 2009 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderdiği savunmasına ek olarak hazırladığı "Yol Haritası" gerekçesiyle 23 Eylül’de Öcalan’a yönelik 6 aylık avukat görüş yasağı getirdi.
 
İmralı’da 22 yılını dolduracak kesintisiz tecrit sistemi ve Öcalan’ın pozisyonunu 1999-2011 yılları arasında avukatlığını yapmış isimlerden biri olan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Doğan Erbaş ile konuştuk. Öcalan’ın bir ay sonra İmralı’da 22 yılını geride bırakacağını ifade eden Erbaş, “İmralı’da uygulanan sisteme tecrit, işkence, tecrit işkencesi kavramlarını kullanıyoruz ama aslında İmralı’da kavramların dahi ifade edemediği çok özel bir durumla karşı karşıyayız. İmralı’da uygulanan sistemi hukuk içerisinde açıklamak mümkün değil. O yüzden belki bir ‘korsan hukuk’ diyebileceğimiz, siyasi iktidarın keyfine göre uygulanan alabildiğine zora, zorbalığa ve zulme dayalı bir gücün, zorun hukuku. Dolayısıyla ne iç hukukla ne de uluslararası hukukla açıklamayacağımız bir durum yaşanıyor” dedi.
 
HALKLAR YOKSUN BIRAKILMAK İSTENİYOR
 
Öcalan üzerinde uygulanan tecridin birçok boyutunun olduğunu belirten Erbaş, “1999’dan 2011 yılına kadar görüşen bir avukat olarak şunu söyleyebilirim ki; Sayın Öcalan’ın düşünce gücü ve üretme kapasitesini yok etmek istiyorlar. Sayın Öcalan ile 2013-2015 arasında süren görüşmelerde, o zaman Türkiye toplumu ve kamuoyu da çözüm gücünü görmüştü. Sayın Öcalan başından itibaren, ki sadece İmralı süreci değil, ondan önceki süreçte de sürekli olarak Türkiye’de Kürt sorunu başta olmak üzere temel demokratikleşme meselelerini, kadın, ekonomi, güvenlik, hukuk sorunlarına dair son derece kendine özgü çözüm önerileri var. Sayın Öcalan’ın, sürekli üreten, çözüm için çabalayan, çözümün tıkandığı yerde de mutlaka bir çare bulan, fırsat sunan bir yaklaşımı var” diye belirtti.
 
Bunun 2013-2015 yıları arasındaki çözüm sürecinde daha iyi anlaşıldığını söyleyen Erbaş, sürecin tıkandığı artık yol alınamayacağının düşünüldüğü dönemlerde Öcalan’ın devreye girerek, son derece makul, sadece bir yerden bakmayan, tarafların hepsinin pozisyonunu gözeten, adil, makul, uygulanabilir, gerçekçi çözümler ürettiğini belirterek, bugün bu güçten halkların yoksun bırakılmak istenildiğini kaydetti.
 
‘ÖCALAN, SİYASAL AKTÖR OLDUĞUNU KANITLADI’
 
Öcalan’ın başta Kürt sorunu olmak Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan sorunlara çözüm ürettiğini ifade eden Erbaş, siyasi iktidarın Öcalan’ın toplumla bağını tecrit yoluyla koparmaya çalıştığını vurguladı. Erbaş, Öcalan’ın kendi pozisyonuna çözüm sürecinde yapılan görüşmelerde dikkat çektiğini de anımsattı.
 
Erbaş, “Sayın Öcalan ‘Benim buraya alınmam siyasi çözümde taraf olmamı engellemek içindi’ açıklamasında bulunuyor. Hatırlarsak, sayın Öcalan 1999’da korsan şekilde o zaman uluslararası operasyon dediğimiz içerisinde birçok ülkenin de rol almasıyla kaçırılarak, Türkiye’ye teslim edildi. Ancak ona rağmen sayın Öcalan tek kişilik ada cezaevinde, yalıtılmış, küçücük bir odada tutulmasına karşın ortaya dev bir külliyat çıkardı. Sadece ideolojik, felsefik anlamda değil; pratik, güncel sorunlara da çözüm ortaya koydu. Bunu İmralı duruşu olarak ifade etti. Yıllarca bunun üzerinden çalıştı. 2013-2015 sürecinde de bu netleşti. O dönemde yapılan kamuoyu araştırmalarında sürece güven yüzde 60-70 arasındaydı ve sayın Öcalan artık kamuoyunun kabul ettiği bir siyasal aktör haline gelmişti. Bunu kendisi yaptı. Bu ona sunulan olanaklarla olmadı. Tamamen kendi gücüyle, ürettiği düşünceler ve sunduğu formasyonlarla yaptı. Ama çözüm sürecinin kendi aleyhlerine geliştiğini gören siyasi iktidar süreci bitirdi ve sayın Öcalan’ı tecrit altında tutmaya devam etti” dedi.
 
‘ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GÜNDEME ALMALIYIZ’
 
Öcalan’ın İmralı’ya getirildiği günden bu yana kendini “siyasi rehine” olarak nitelendirdiğini aktaran Erbaş, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),  Öcalan hakkında verdiği kararda tüm Avrupa ülkelerine sesleniyor ve diyor ki; 22 yılı aşan tutukluluk  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırıdır, yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Dolayısıyla bu ağırlaşan ve mutlak tecrit olarak nitelendirdiğimiz sisteme CPT’nin raporunda da dikkat çekiliyor ve İmralı’daki sisteminin tümüyle gözden geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Yıllarca avukatların, çeşitli kurumların Avrupa’da yaptığı görüşmelerle bile bir türlü harekete geçmeyen CPT’nin dahi raporunda bu ifadeler yer aldı. Dolayısıyla İmralı’da gelinen aşamada artık avukatların, ailelerin görüştürülmesi gibi aslında iç hukuk ve uluslararası hukuka uygun taleplerin dışında sayın Öcalan’ın özgürlüğünü yani İmralı hapishanesindeki işkencenin tümüne son verilmesini gündeme taşımak ve bunun üzerinden tartışma yürütmek gerekir.  İmralı Cezaevi’nin iyileştirilmesi değil, tümüyle kapatılması, sayın Öcalan’ın özgürlüğünün, güvenliğinin sağlandığı koşullara ilişkin tartışma yürütmek gerekiyor. Gelinen aşamada bunu gündemimize almak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
‘ÖCALAN’IN ÇÖZÜM GÜCÜNÜ İKTİDAR GÖRDÜ’
 
Öcalan’ın Kürt sorununda çözüm gücü olduğunu Türkiye halklarının 2013-2015 yıllarında deneyimlediğini belirten Erbaş, şunları ekledi: 
 
 “Tarihsel sorunların üzeri örtülerek, bir yol alınamaz. Bugünkü iktidarın büyük ortağı da 2013-2015’te deneyimlemişti. Sayın Öcalan’ın makul, gerçekçi uygun çözümler üretme potansiyeli yanını görmüşlerdi. Onlarda tecrübe ettiler. O süreç hiç yaşanmamış gibi düşünemeyiz. Uzun bir süreçtir devlet aklı rasyonelitesini yitirmiş görünüyor. Bir çıkmaz içinde debelenip, duruyor. Bir çıkmaz girdapta, milliyetçilik, ırkçılık ve tekçilik adeta akıllarını kilitlemiş durumda. Bunu görüyoruz. Son dönemlerdeki gelişmelerde bunu fazlasıyla gösteriyor. Bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Tarihsel sorunlar böyle ele alınamaz. 
 
Kürt sorunu ne dersek diyelim işte ekonomik, kültürel, idari, hukuksal, yönetimsel çok boyutlu bir sorun ve sayın Öcalan devreye girmeden bu sorunun çözümünün olmadığını ülkede aklı başında ve objektif bakabilen herkes de bunu görebilir. Bu çok dile getirilmiyor olabilir. Türkiye’de ilk başta toplum buna hazır değilmiş gibi görünebilir. Ama siz toplumdan gerçekleri gizler, üzerini örterseniz, gerçeği söylemek yerine demagoji ile sorunlara yaklaşırsanız böyle olur.  Sorunlar gerçeğiyle, tüm yönleriyle olgunlukla bilimsel, tarafsız ve objektif bir şekilde tartışılırsa sayın Öcalan’ın buradaki rolü toplum tarafından benimsenir, bir sorun olacağını da düşünmüyorum. Yeter ki bu konuda aydınlar, kanaat önderleri, hukukçular rol ve misyon sahibi bireyler ve kurumlar biraz daha cesur ve biraz daha toplumsal sorunlarla tanışma, yüzleşme yaşansın. Hakikatler ortaya çıkarılsın. Sayın Öcalan, Türkiye’nin temel sorunlarından birinin de siyasal sorunlara yaklaşım anlamında ciddiyetsizlik olduğunu söylüyor. İktidar kendi çıkarlarına göre yaklaşıyor ama siyasal ve toplumsal muhalefette sorunların ciddiyetle ele alınması konusunda başarılı bir sınav vermemektedir.”
 
‘AVRUPA PRAGMATİS YAKLAŞIYOR’
 
Türkiye’nin var olan antidemokratik kurallarının dahi İmralı’da uygulanmadığını söyleyen Erbaş, “Kendi mevzuatlarına uysalar bile avukat görüşmeleri çok rahat yapılabilir. Türkiye’de bugün tek bir örnektir ve hiçbir cezaevinde olmayan koşullar var. Dolayısıyla bırakalım uluslararası evrensel normları, ilkeleri, antidemokratik yasalarını bile uygulasalar avukat ve ailelerin görüşlerinin yapılması gerekir. Bu konuda genel olarak Avrupa Birliği (AB) ve Avrupalı kurumların, uluslararası kurumların maalesef Türkiye’ye karşı pragmatik yaklaştığını görüyoruz. Yani sadece tespitler yaparak, eleştiriler sunarak, öneriler yaparak Türkiye’ye bir düzenleme yaptırmaları mümkün değil. Aslında CPT, istese Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ni harekete geçirebilir. Türkiye’ye yaptırımlar uygulayabilir. Neden CPT’nin düzenlediği raporu göz önünde bulundurup ona uygun düzenlemeler yapmıyorsunuz, avukatları ve aileleri neden görüştürmüyorsunuz diye sorabilirler. Ama sormuyorlar. Sadece tespit yapmakla yetiniyorlar ve Türkiye’de uluslararası koşulların da kendisine sağladığı avantajlardan ve boşluklardan da yararlanarak ‘ben yaptım oldu’ diyerek fiili bir durum, hukuk uyguluyor. Hukuk, fiili olmaz. Hukukta; düzenlemeler, normlar vardır. Bunlar yüz yıllık bir tarihsel şekilleniş üzerine gelen kurallardır. Ama maalesef Türkiye son 4-5 yılda her alanda olduğu gibi bu konuda da iktidarlarını sürdürme amaçlarına göre hukuk kurallarını da dikkate almıyor, çiğniyorlar. Fiili durum yaratıyorlar. Avrupa kurumları da bunu sadece izlemekle yetiniyorlar. İki yüzlü davranıyorlar” ifadelerinde bulundu.
 
ÖCALAN’IN POZİSYONU
 
Öcalan’ın felsefesinin ağır tecrit koşullarında dahi bugün meyvesini tüm baskı ve engellemeye karşı Rojava’da gösterdiğini dile getiren Erbaş, şu ifadeleri kullandı: “Rojava Devrimi’yle birlikte sadece Ortadoğu’da değil, Avrupa’da hatta Latin Amerika’da bile okunmaya, izlenmeye başlandı. Bunun işaretlerin görüyoruz. Bugün dünyada en fazla Öcalan’a özgülük kampanyasını İngiltere’de çok önemli bir işçi sendikası yürütüyor. Yine çeşitli ülkelerden aydınlar örneğin Arap dünyasından Mısır başta olmak üzere son dönemlerde sayın Öcalan’ın artık özgürlüğüne kavuşması gerektiğini yazan aydınlar gazeteciler çıkıyor. Rojava Devrimi onun düşüncelerini bir şekilde bütün sorunlara rağmen hayat bulduğu bir süreçti. Ve birçok araştırmacının ‘21. yüzyılın ilk devrimi’ diyerek selamladığı bir devrim. Bugün artık sadece Kürt halk önderi değil, halklar önderi olarak tanımlanıyor. Bir örgütü ve halkı da aşan, daha geniş daha kapsamlı, çağın güncel sorunlarına da kafa yoran düşünce üreten bir pozisyonda olması nedeniyle de neredeyse dünyanın her tarafında bilinen, tanınan bir aktör haline geldi. Bir siyasetçinin ötesinde düşünür kimliğiyle de ortaya çıktı. Dolayısıyla bütün bu gelişmeleri görerek bizim de artık İmralı gerçeğine biraz daha farklı bir yerden yaklaşmamız gerekiyor. Artık ‘hukuksal düzenleme yapılmalı, avukatlar her hafta gitmeli, ailesi görüşmeli’ bunu aşmalıyız. Zaman ilerliyor, yıllar geçiyor. 22 yılı artık geride kalacak böyle bir güçten büyük bir düşünce ve çözüm üretme potansiyel ve kapasitesinden Türkiye halklarını mahrum bırakmamak gerekiyor.”
 
‘HEPİMİZE GÖREV DÜŞÜYOR’
 
Erbaş, İmralı’daki tecridin kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevi eylemine dair, “Cezaevlerindeki açlık grevleri dışarıda olan hepimiz açısından bir özeleştiri konusudur. Cezaevinde kalan insanların tek yapacakları şey açlık grevidir” dedi.
 
Demokratik direnişlerin örgütlenmesi gerektiğini belirten Erbaş, “Hepimizin özeleştiri vermesi gerektiğine inanıyorum. Her ne kadar hala dönüşümlü olarak sürdürüyorsalar da geçmişte yapılan açlık grevi örneklerinden de anlaşılacağı gibi bir süre sonra tecrit sona erdirilmezse süresiz-dönüşümsüz açlık grevine dönüşebilir. Dolayısıyla sadece HDP ve Kürt halkının değil Türkiye’de gerçekten bu sistemden zarar gören daha adil bir yaşam ve özgürlük isteyen, adalet ve hukuktan yana olan tüm güçler duyarlı davranmalı. Bütün baskı ve engellemelere rağmen iktidarı adım atmaya zorlayacak güçlü bir toplumsal iradeyi ortaya çıkarmak gereklidir. Bu konuda hepimize büyük rol ve görev düşüyor” diye belirtti.
 
MA / Berivan Altan
 

Diğer başlıklar

10/01/2021
20:11 Kadın Savunma Ağı’ndan Melek İpek için çağrı
19:38 Cizre Devlet Hastanesi’nde stoklarda ilaç kalmadı!
19:14 Koronadan 176 kişi daha hayatını kaybetti
18:56 Lice’de gözaltına alınan bir kişi tutuklandı
18:30 Aleyna Yurtkölesi’nin katledildiği ortaya çıktı
17:47 Göçükte yaşamını yitiren işçi defnedildi
17:33 Düzce Cezaevi'nde 2 tutuklu tahliye edilmiyor
17:18 Gazeteci Aykol: Özgür basın Türkiye’nin aynasıdır
16:11 Kadın cinayetinden salıverilen Uygun uyuşturucudan gözaltına alındı
16:03 Kamalak’tan ‘ittifak’ açıklaması: Ak Parti'nin günahlarına ortak olmamalı
15:50 Harran Üniversitesi'nde yangın
15:47 Yüksekdağ: Kobanê büyük insanlık yürüyüşünün tarihidir
15:30 Darp edilerek kolu kırılan Gündüz Adalet Bakanı’na soruldu
15:10 CHP ve İyi Parti’den ittifak açıklaması
15:09 HDP’den Özkiraz ve Özbek açıklaması
15:07 Gazeteciye haber takibi soruşturması
13:58 Ankara Gar Katliamı anması online yapılacak
13:43 Abluka altındaki Lice’de işkence iddiası
13:42 Boşaltılmak istenen mezralar 25 gündür elektriksiz
13:28 Efrîn ve Girê Spî'de 10 günde 18 kişi kaçırıldı
13:26 Sancar’dan Leipzig hatırlatması: Dimitrov gibi AKP’yi yargılayacağız
13:24 Abluka altındaki mahallede ev baskını: 2 gözaltı
13:08 Boğaziçi öğrencilerine pankartlı destek
12:30 İHD’den gazeteciler günü açıklaması
12:28 DFG: Gazeteciler hakikati gün yüzüne çıkarmak için dimdik ayakta
12:03 DBP Van İl Eşbaşkanlarına 'yürüyüş' soruşturması
11:24 AKP’nin 10 Ocak karnesi: 18 yılda 808 gazeteci tutuklandı
10:35 ‘İşkencecilerin cezalandırılması için mücadele edeceğiz’
10:23 HDP’den 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü mesajı
10:21 Boğaziçi mezunları: Kapıya vurulan kelepçe darbedir
09:16 'Halkın gazetecisi olmak güç veriyor'
09:14 Açlık grevi eylemi 45’inci gününde
09:13 Erbaş: Öcalan’ın özgürlüğünü konuşmalıyız
09:12 Diyarbakır’da 35 bin kişi işsiz kaldı
09:09 Aslan'ın tutuklanmasına tepki: Gazeteciliğinin tanığıyız
09:07 Boğaziçi öğrencileri: Kayyımlara karşı dayanışmayı büyütelim
09:05 Artuklu Belediyesi’nin yapmadığı sokaklar tehlike saçıyor
09:04 Silopi’de EBA tepkisi: 400 haneli köyde erişim yok
09:02 Sahadaki gazeteciler: Hakikatleri yazmaya devam edeceğiz
09:00 10 OCAK 2021 GÜNDEMİ
08:42 Göçük altında kalan işçinin cenazesine ulaşıldı
09/01/2021
23:30 Lice’de operasyon sonrası köyler ablukaya alındı
23:22 İspanya’da kar fırtınası
23:07 İstanbul'da tencere tavalı kayyım protestosu
22:21 BM’den Libya açıklaması
21:57 Erdoğan bir kez daha Türkiye’nin geleceğini Avrupa’da gördü
21:04 Tiryaki: 7 Haziran’da siyasal, AİHM kararıyla hukuksal olarak kazandık
20:48 Koca: Gen tedavisiyle ilgili kampanyalar uygun değil
19:39 Koronadan 24 saatte 181 ölüm
19:05 Fahrettin Altun’un Türkiyesi’nde basın özgür!
18:45 SES taleplerini maskelerle anlatacak
18:07 Facebook Sakine Cansız haberini sansürledi
17:51 Soylu, Kaftancıoğlu’nu bir kez daha hedef gösterdi
17:40 Endonezya’da yolcu uçağı denize düştü
17:17 Yaşamını yitiren hasta tutuklu Hadi Yalçın toprağa verildi
17:14 Lice’de çatışma: 1 asker öldü, 3 asker yaralı
17:09 Suriyeli işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti
16:44 Ali Efeoğlu 27 yıldır kayıp!
16:29 Hukukçular AİHM'in kararına ilişkin hükümetin iddialarına yanıt verdi
15:58 Erdoğan yine Boğaziçi öğrencilerini hedef aldı
14:44 Gergerlioğlu, 4 kez aradığı Ahmet Hakan’a ulaşabildi
14:25 2 çocuk annesi 54 yaşındaki Adıyaman'a tahliye çağrısı
14:07 DAİŞ, Hama'daki iki askeri noktayı ele geçirdi
13:55 TGS'den 10 Ocak açıklaması: Gazetecilerin üzerlerindeki baskı arttı
13:48 Silopi’de 1 madenci göçük altında kaldı
13:19 11 köylünün infaz edildiği Güçlükonak Katliamı'nın failleri soruldu
13:02 İhaleyi dostuna veren kayyımdan 'kamu menfaati var' savunması
12:59 Yılın ilk 9 gününde 19 sağlık çalışanı yaşamını yitirdi
12:50 İki defa koronaya yakalanan hasta tutuklu için tahliye çağrısı
12:43 Van Cezaevi'nde Evrensel Gazetesi’ne fiili yasak
11:42 Gergerlioğlu: Ahmet Hakan’a gerçekleri anlatacaktım, telefonumu açmadı
11:41 Bozgeyik: Toplum nefes alamaz durumda
11:13 Diyarbakır Öğretmenevi'nde eş, dost, akraba vurgunu
11:06 Bilet almaya gitti, bir daha haber alınamadı
11:00 Sakine Cansız’ın cezaevi arkadaşı: O dünya kadınlarının bir değeri
09:52 Morning Star'dan tutuklanan Aslan haberi: Türkiye gazeteciler hapishanesi
09:44 Twitter, Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya aldı
09:30 Açlık grevi eylemi 44’üncü gününde
09:21 'İki yıldır kızımın yanına gidemedim'
09:20 Gözaltına alınan öğrenciler: Tecavüzle tehdit edildik
09:19 Mehmet Aslan şahsında gazetecilik tutuklandı
09:05 Şeker: Tutukluların talepleri toplumun da sorumluluğudur
09:05 Kobanê iddianamesi: Olmayan suçlara yüzlerce yıl ceza talebi
09:04 Piroğlu: Başarı Öcalan’ın özgürlüğüyle mümkün
09:01 ‘Kovid-19 ölümlerinde illiyet bağı aramak ahlaki değil’
09:01 Gazeteciler haber yapmaya devam edecek
09:01 Cezaevinde darba 2'nci kez takipsizlik
09:00 Paris Katliamı avukatı: Baharda yeni gelişmeler yaşanabilir
09:00 Tolunay'dan su kıtlığı uyarısı
09:00 Doktor işkenceye ‘uykusuzluk’ dedi, savcı işi ağırdan alıyor
09:00 09 OCAK 2021 GÜNDEMİ
00:21 CHP'nin zam videosu Erdoğan etiketlenerek paylaşıldı
00:13 İstanbul’da iş cinayeti
00:06 Gözaltına alınırken ayağı kırılan öğrenci: Kırıldıktan sonra basmaya devam ettiler
08/01/2021
23:32 Tekstil fabrikasında çalışan 20 kadın zehirlendi
20:30 Serbest kalan öğrencilerden mücadele çağrısı
20:13 Erdoğan Saad Hariri ile görüştü
20:04 NUJ: Gazeteci Mehmet Aslan derhal serbest bırakılsın
19:49 Kars Belediye Eşbaşkanı Alaca tahliye edilmedi
19:30 Eğitim Sen uzaktan eğitimde puanlamayı yargıya taşıdı
19:24 Dengbêj Esker Cizrawî hayatını kaybetti
19:21 Trump: Biden’ın yemin törenine katılmayacağım
19:11 Türkiye’de vefat sayısı 22 bin 450’ye yükseldi
19:04 Hasta tutuklu Hadi Yalçın yaşamını yitirdi
18:48 KESK: İnsanca bir ücret için mücadele edeceğiz
18:21 Kaftancıoğlu Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunacak
18:14 Haber-Sen eski Genel Başkanı gözaltına alındı
18:06 ODTÜ’lü öğrencilere polis müdahalesi: 43 gözaltı
17:55 Hopa'da Boğaziçi öğrencilerine şiddet protesto edildi
17:39 Polis, öğrencileri 3 saat otoparkta tuttuktan sonra serbest bıraktı
17:34 Cezası biten tutuklu Bozağ ve Bozkurt tahliye edilmiyor
17:11 Boğaziçili öğrenciler Erdoğan’ı yuhaladı
17:06 Çelik hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi
17:04 Boğaziçi öğrencileri serbest bırakıldı: Mücadeleye devam
16:33 Hrant Dink davası 120’nci kez ertelendi
16:19 Katledilen kadın siyasetçiler anıldı: Mücadeleleri bize bir miras
16:14 Trump'ın kararnamesiyle taraftarları hapis cezalarıyla karşı karşıya
16:06 Halk Sağlığı Meclisi: 2021 yılı sağlık bütçesi utanç tablosu
16:05 Boğaziçi rektörlük binasına 'Kayyumluk' tabelası asıldı
16:05 Muhabirimiz Aslan tutuklandı
15:49 Gürpınar’da ev baskını: Bir gözaltı
15:40 Erdoğan üniversite öğrencilerini hedef aldı
15:21 Öcalan'ın vasisi: İmralı tecridinin dünyada örneği yok
15:21 HDP önünde toplanıp esnafa küfrettiler
15:20 Cezaevlerinde önlem yok: 76 tutuklu aynı koğuşta
15:00 Van'dan seslendiler: Tek yol ulusal birlik
14:57 Muhabirimiz Aslan adliyeye sevk edildi
14:39 65 yaşındaki Kasım Dayangaç gözaltına alındı
14:23 Ailelerden İmralı için başvuru
14:20 Ankara’da ‘kayyım rektör’ protestosuna müdahale
14:17 Paris’te katledilen üç kadın siyasetçi İzmir’de anıldı
14:16 KESK: Üniversitelerimizde kayyımları istemiyoruz
14:16 Boğaziçi’nden mücadele çağrısı
14:10 Mahkeme Kemal Kurkut’un öldürülmesinde delil bulamadı
13:32 EBTO’dan Dr. Şeyhmus Gökalp için çağrı
13:28 Van'da polis müdahalesine direndiler, ulusal birlik için yürüdüler
13:26 BTS: Sürgünler bizi yıldıramaz
13:25 Emekliler: Hakkımızı istiyoruz
13:13 Metin Göktepe mezarı başında anıldı
13:09 Kürt Dil Platformu: Kürtler bütün kurumlarda anadilini kullanabilmeli
13:08 Polis öğrencilerin kapısına dayandı: Evden çıkanı gözaltına alıyor
13:04 Saadet Partisi'nden 'Erdoğan-Asiltürk görüşmesi' açıklaması
12:54 Van'da ulusal birlik açıklamasına polis ablukası: Kitle kararlı
12:47 Soylu, Kaftancıoğlu’nu hedef aldı
12:36 Seyit Rıza’nın torunu Rüstem Polat yaşamını yitirdi
12:12 Boğaziçi'nde polis ablukasına rağmen eylem başladı
12:11 Tanrıkulu: Aralık ayında 43 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
12:11 Günay: Kobanê iddianamesi mizah dergilerine kapak olur
12:04 Yunanistan’da tecride karşı açlık grevi 5’inci gününde
11:52 Diyarbakır'da yolsuzluk ve rüşvet çarkı