Günay: Tecrit Türkiye'ye yayıldı

img

ANKARA - İmralı Cezaevi’ndeki tecridin kaldırılması için tutukluların daha önce de açlık grevine girdiğini hatırlatan HDP Sözcüsü Ebru Günay, “İktidar politikalarından vazgeçmediği gibi tecrit sistemini tüm ülke geneline yayarak sistematikleştirmiştir” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gündemdeki konuları değerlendirdi. Günay, açıklamasında 27 Kasım 2020 tarihinde başlayan ve 120 cezaevinde devam eden açlık grevlerine dikkat çekti. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevlerinde devam eden hak ihlallerinin sona ermesi talebiyle girilen açlık grevinin 57’nci gününde olduğunu vurgulayan Günay, “Tecrit sistemi, işkence yasağına aykırı olarak sistematik bir şekilde başta İmralı cezaevi olmak üzere Türkiye’deki cezaevlerinde yaygın olarak uygulanan insanlığa karşı bir suçtur. Bu sistemle tutsakların avukat ve aile bireyleriyle her türlü iletişim aracılığı ile haberleşme hakkı başta olmak üzere, sosyal ilişkilenme hakkı, düşünce ve ifade hakkı gibi tüm yasal hakları ortadan kaldırılmakta, evrensel hukuk kuralları askıya alınmaktadır” dedi. 
 
TECRİT ÜLKE GENELİNE YAYILDI
 
Günay, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) başta olmak üzere birçok uluslararası kurumun tecrit uygulamasına başvurulduğunu defalarca belgelediğini ve geri adım atması için iktidara çağrılar yaptığını ifade etti. Günay, “Ancak iktidar tam aksine bu politikalarından vazgeçmediği gibi, tecrit sistemini tüm ülke geneline yayarak sistematikleştirmiştir. İmralı Cezaevi’ndeki tecrit uygulamalarına karşı daha önce de açlık grevleri yapılmış, bu grevlerin etkisi ile aile ve avukat görüşmeleri yapılmış ancak 7 Ağustos 2019 tarihinden beri görüş yasakları yeniden devreye girmiştir. Bu durum BM Mandela Kurallarına, CPT tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na da aykırıdır” ifadesinde bulundu.
 
TECRİT İÇİNDE TECRİT
 
Cezaevlerinde bulunan tutuklulara “tecrit içinde tecrit” sistemi uygulandığını ve keyfi uygulamalarla tutukluların haklarının gasp edildiğine dikkati çeken Günay, şunları ifade etti: “Özellikle pandemi koşullarında hijyen ve sağlık imkanlarından mahrum bırakılan siyasi tutsaklar adeta ölüme terk edilmiştir. Son dönemlerde onur kırıcı ve gayri ahlaki çıplak arama işkencesi de gözaltı merkezlerinden başlayarak cezaevlerine kadar yaygınlaştırılmıştır. Bunlar ve benzeri tüm hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilmesi, kişi onuruna yakışır muamele yapılması, mahpuslara yönelik işkence, kötü muamele ve diğer hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, hasta mahpusların tedavilerinin aksatılmadan yapılması, hastane sevkleri sonrası karantina koşullarının işkenceye dönüştürülmesinin önlenmesi de bu eylemlerin talepleri içindedir. Bu taleplerin tamamı meşru, hukuki ve demokratik taleplerdir.”
 
İYİ HAL KURULU
 
Cezaevleri yönetmeliğinde yapılan değişiklik ardından oluşturulan “İyi Hal Kurulu” uygulamasıyla hak ihlallerinin daha da artacağına işaret eden Günay, şöyle devam etti: “İyi Hal Kurulu’nda, savcı ve hapishane görevlileri, mahpusların şartlı tahliye tarihi öncesinde bir rapor hazırlıyor ve değerlendirme yapıyor. Siyasi mahpuslara, ‘pişmanlık’, ‘itirafçılık’ gibi kirli politikalar dayatılıyor. Sırf siyasi görüşünden kaynaklı, çıplak arama uygulaması gibi cezaevinin insanlık dışı uygulamalara direnenler, açlık grevlerine katılanlar hakkında olumsuz raporlar veriliyor, tahliyelerinin önüne geçiliyor. Kurulda baro görevlisi veya hükümlünün avukatı bulunamıyor. Yani tek taraflı yargısız infaz süreci iyi hal kurulları eliyle hayata geçiriliyor. Bu raporlar iki kez uygulanabiliyor ve her seferinde 6 ay olmak üzere şartlı tahliye tarihi 1 yıla kadar ertelenebiliyor. Aslında mahpuslar yeni bir ceza ile karşı karşıya bırakılıyor. İnfaz süreleri bitmiş çok sayıda tutsak keyfi biçimde cezaevinde tutulmaya devam edilerek aslında çok büyük bir insan hakkı ihlalinin yanında, kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma suçu işleniyor. Cezaevlerindeki hak ihlallerine bir yenisini ekleyen bu uygulama da mahpuslara ‘cezaevi içinde cezaevi’ yaşatan hukuk dışı, insanlık dışı bir uygulamadır.”
 
ADALET BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI
 
Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkililere seslenen Günay, “Görevlerini yapmaya, ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için bir adım atmaya çağırıyoruz. Her şeyden önce bu süreçte açlık grevi yapan mahpusların kaldıkları hapishanelerde düzenli sağlık kontrollerinin yapılması, protokollere uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, tıbbi bakımlarının da düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Çok geç olmadan, yeni can kayıplarını yaşamamak adına derhal harekete geçilmelidir. HDP olarak insan yaşamının bizim için çok değerli olduğunu buradan tekrar ifade ediyor ve mahpusların yaşamlarını riske atacak her türlü tutuma karşı bütün demokratik kamuoyunu da tutsakların sesine ses katmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
 
EFRİN OPERASYONU
 
Efrîn’e yönelik saldırının yıl dönümüne ilişkin de konuşan Günay, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Efrîn işgal edilmesinin üzerinden 3 yıl geçti. ‘Tehdit’ bahanesiyle TSK ve desteklediği cihatçı gruplar Suriye iç savaşında tek bir kurşun bile sıkılmayan Efrîn’e yönelik 20 Ocak 2018 tarihinden itibaren işgal harekâtı başlattı. Efrîn’de sadece bir coğrafya işgal edilmedi aynı zamanda Ortadoğu’nun en eski halklarından olan Kürtlerin dili, kültürü, geleceği ve toplumsal değer yargıları hedef alınmaktadır. Biz daha ilk günden AKP iktidarının hedefinde Kürtlerden başka bir şey olmadığını her platformda söyledik. Ve bugün gelinen nokta gösteriyor ki, AKP iktidarı ve desteklediği gruplar Efrîn’de ve genel olarak Kuzey Suriye’de yaptıkları bir beka meselesi değil, sadece Kürt düşmanlığıdır.
 
İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENİYOR
 
En son BM’nin Ocak-Temmuz 2020 tarihleri arasında Suriye’de yerinde yaptığı çalışmalar bize yeniden AKP iktidarının, desteklediği grupların insanlığa karşı suç işlemeye devam ettiğini yeniden göstermiştir. Şunun altını çizmek gerekir: BM başta olmak üzere, uluslararası birçok izleme örgütlerinin çağrılarına rağmen işgalden sorumlu olan AKP iktidarı tarafından bu suçların araştırılmasına dair ne bir adım atılmıştır ne de bir açıklama yapılmıştır. İktidarın bugüne kadar bir soruşturma başlatmamasının tek bir gerekçesi olabilir. O da; kendi başlatacakları soruşturmada bile asıl sorumluların kendileri olduğu ortaya çıkacaktır. Evet, AKP’nin bu suçlara ve uygulamalara dair soruşturma açmaması ‘biz orada suç işliyoruz’un örtülü itirafıdır.
 
Efrîn işgalinde şu ana kadar 300 bin Efrînli yerinden edildi. Kentte Kürtçe diline dair her şey Türkçeleştirildi. Tüm okullarda Türkçe zorunlu hale getirildi. Kürt tarihinin önemli isimlerinin verildiği meydanlar Türkçeleştirildi. Son 3 yılda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 7 binden fazla kişi kaçırıldı ve binlercesinin akıbeti hala bilinmiyor. Kaçırılan kadınların zorla evlendirildikleri, cinsel saldırıya maruz kaldıkları, BM, Af Örgütü ve birçok insan hakları izleme örgütü tarafından somut bilgilerle kanıtlanmıştır. Bu iktidar Efrîn doğasını da talan ediyor. 20 milyona yakın zeytin ağacı bulunan Efrîn’de birçok zeytinlik yağmalandı, kesildi veya yakıldı. Zeytinlerden üretilen yağların iç piyasanın yanı sıra İspanya, Danimarka gibi ülkelere satıldığı da zaten belgelenmişti. Dönemin ticaret bakanı da ‘gelir bize geçsin istiyoruz’ diyerek bunları kabul etmişti zaten.
 
Sonuç olarak, BM gibi, Türkiye’nin de dahil olduğu ulus üstü bir kurumun raporları ve AKP iktidarının itirafları, aklı selim her insanın ‘AKP, Efrîn’de ağır suçlar işliyor’ dedirtebilecek niteliktedir. Biz HDP olarak şunu çok iyi biliyoruz, Efrîn’de cinayet işleyen fail ertesi gün elini kolunu sallaya sallaya İstanbul’da, Hatay’da gezebiliyor. Ve dün Efrîn’de suç işleyen bu zihniyet yarın Türkiye’nin herhangi bir yerinde aynı suçu işleyecektir.
 
GÜNEY KÜRDİSTAN ZİYARETİ
 
Geçtiğimiz gün Milli Savunma Bakanının Irak ziyareti basına yansıdı. Son yıllarda ne zaman AKP iktidarından birileri Irak’ı ziyaret etse ardından savaş politikaları devreye giriyor ve kan dökülüyor. Biz HDP olarak, gerek Irak Kürt Bölgesel Yönetimi gerekse Irak Merkezi Hükümeti’nin Türkiye’yle diplomasisine elbette karşı değiliz. Aksine bu ilişkilerin demokratik temelde geliştirilmesini de temenni ediyoruz. Fakat, hem Irak Kürdistan Bölgesel yönetimini hem de Irak Merkezi Hükümetinden beklentimiz, AKP’nin ‘Kürt düşmanlığı’ dayatmasını kabul etmemesidir. İç kavga senaryosu bile sadece Kürtler arası birliği değil, Ortadoğu’daki bütün halkların geleceğini olumsuz etkileyecektir.
 
SİYASİ PARTİLER KANUNU
 
Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu’nda kimi değişiklikler yapılacağına dair zaman zaman basına yansıyan ‘kulis’ bilgileri oluyor. Nedir kamuoyuna yansıyan bilgi? MHP ve AKP, bu iki kanunda bazı değişiklikler yapmak için çalışıyorlar. Bir kere altını çizerek belirtmemiz gerekir ki: Siyasi Partiler ve Seçim kanunları, bir ülkede yurttaşların ‘yönetime katılma biçimini’, ‘ülke yönetiminde söz sahibi olma düzeyini’ belirleyen çok önemli hukuki metinlerdir.
 
SEÇİM MEVZUATI
 
Dolayısıyla böylesine önemli iki kanuna dair, MHP ve AKP’nin; ‘kapalı kapılar ardında’ yani seçimlere katılacak diğer partilere danışma tenezzülünde dahi bulunmadan, ilgili sivil toplum örgütleriyle ortaklaşmadan yani halktan, kamuoyundan saklayarak, gizleyerek yapmak istedikleri alavere-dalavere bir işten ibarettir. Elbette, demokrasilerin olmazsa olmazlarından birisi; demokratik, şeffaf ve güvenilir seçimlerdir. Seçimlerin halk iradesini, yurttaş iradesini en doğru biçimde yansıtacak özgür, demokratik, şeffaf ve güvenilir usul ve yöntemlerle gerçekleştirilmesi, ayrıca seçme ve seçilme özgürlüğünün yani halk iradesinin güvence altına alınması da bir ülkede demokratik siyasetin hâkim kılınması bakımından hayati niteliktedir. Bu bağlamda; Seçim mevzuatının demokratik bir temele oturması şarttır.
 
KAPALI KAPILARIN ARDI
 
Peki bu iki parti, yani MHP ve AKP 12 Eylül cunta anayasası bağrından çıkmış mevcut siyasi partiler ve seçim kanunlarını ‘demokratik bir temele’ oturtmak için mi çalışma yürütüyor? Tabi ki Hayır. Nereden biliyoruz? Çünkü ‘kapalı kapılar’ arkasında, halktan ve diğer siyasi partilerden gizleyerek yapılan işlerden demokrasi çıkmaz. Çıksa çıksa otoriterlik çıkar, faşizm çıkar, hile çıkar, hurda çıkar. Hatırlayalım; MHP-AKP ikilisi, adına ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ dedikleri otoriter rejime, anayasal dayanak oluşturmak için ne yaptılar? 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan ettikleri OHAL koşullarında, siyasetçilerin, akademisyenlerin, gazetecilerin, sivil toplum örgütlerinin, yurttaşların tutuklandığı, fikirlerin dahi özgürce dile getirilemediği, tartışılamadığı bir baskı ortamında, sözüm ona halk oyuna sunarak, referandumla anayasada değişiklik yaptılar.
 
MÜHÜRSÜZ OY HATIRLATMASI
 
Sözüm ona referandum çünkü bu referandum tarihe ‘mühürsüz oy pusulalarıyla’ geçti. 16 Nisan 2017’de saat 16.10’da yani henüz sandıklar açılmamışken, AKP’nin YSK temsilcisi YSK’ye bir dilekçe verdi. ‘Mühürsüz oy pusulaları geçerli sayılsın’ dedi. Henüz sandıklar açılmamışken sandıklarda ‘mühürsüz oy pusulaları olduğunu’ nereden biliyorsun? Ve bu mühürsüz oy pusulalarında yapılan tercihin ‘evet’ olduğunu nereden biliyorsun? Bu ülke tarihinin en büyük seçim hilelerinden birisine imza atarak ve buna ‘kanuna aykırı biçimde olur veren’ YSK’yi da dahil ederek, referandumu kazandıklarını ilan ettiler. Adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dedikleri MHP-AKP ikilisinin ülke demokrasisini askıya aldıkları bu yeni rejim meşruiyet kazanamamıştır. Her türlü baskının mubah sayıldığı bir siyasi iklimde üstüne üstlük hileli bir halk oylamasıyla iktidarlarını tahkim etmişlerdir.
 
PALAVRALARA KULAK KABARTMAYIN
 
Peki bugüne gelelim; baskı ortamı, faşizan uygulamalar, OHAL koşulları ortadan kalkmış mıdır? Hayır, daha da katmerleşmiştir. Peki böyle bir ortamda bu iktidar bloğu ne yapmak istiyor? Siyasi partiler ve seçim kanunlarında kalan asgari demokratik kırıntıları da temizlemek, yok etmek istiyor. Kendilerinin lehine, kendilerinin dışındaki tüm partilerin aleyhine ne kadar daha cambazlık yapılabilir? Bunun peşindeler. Yapacakları değişiklikleri meclise getirip, el-kol çokluğuyla geçireceklerdir. Elbette bizler demokratik muhalefetimizi en üst düzeyde yapacağız. Şunu eklemek isterim; otoriter partilerin, siyaset anlayışlarının bir vesayet odağına dönüşmesini, Türkiye gibi heterojen bir topluma sahip, 83 milyon ve genç nüfuslu bir ülke daha fazla kaldıramaz. Nitekim bunların faşizan sistemi çatırdamaya başladı. Diğer taraftan; ‘Bunlar seçimle gitmez!’ ‘Ne yapar eder, seçimi kazanırlar’ ‘Seçimi kaybetseler de gitmezler!’ gibi halk arasında yaymaya çalıştıkları, muhalefete oy veren seçmenin inancını zayıflatıp, sandığa gitmesini engellemek için, sistematik olarak yayılan palavralara da hiçbir yurttaşımızın kulak kabartmamasını istiyoruz.
 
İZİN VERMEYECEĞİZ
 
Bunun için gerekli teknik bilgi ve donanıma, uzmanlığa ve her şeyden önemlisi mücadele azmine her zamankinden fazla sahibiz. Biz HDP olarak bu ülkede mevcut olan her siyasetin Meclis’e yansıması gerektiğine inanıyoruz. Çoğunluğun değil, çoğulcuğun siyasetini yapıyoruz ve bu fikriyatın Meclis’te de temsil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün Türkiye’de olan yüzde onluk seçim barajı dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bu barajın kesinlikle kaldırılması gerekir. AKP iktidarı yıllardır 12 Eylül’ün mirası olan bu sisteme sahip çıkıyor. İktidara gelince yan çizdiler. Bugün HDP’nin baraj sorunu yok ancak demokrasinin gereği olarak sıfır barajla tüm siyasi partilerin kendini ifade edebileceği, Meclis’te yer alabileceği koşullar yaratılmalı.
 
İktidar bloğu, cunta mirası seçim barajını kaldıracağına, demokratik, adil ve eşit bir seçim yarışı için artık ucube hale gelmiş seçim kanunlarını değiştireceğine yatıp kalkıp hiç kimselere danışmadan, konuşmadan Ali Cengiz oyunlarıyla ülkenin geleceğini dizayn etmeye çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz.
 
SOKAĞI YÖNETİME TAŞIYACAĞIZ
 
Siyasi partiler ve seçim yasası üzerine çalışan parti komisyonlarımız hazırlık içindeler. Bizim için temel kriter demokratik ölçü ve ilkelerin hem siyasi partiler hem seçim, hem diğer ilgili kanunlara yedirilmesi gerektiğidir. Sandık üzerinden toplum mühendisliği yaparak halkı seçimden, sandıktan soğutmak isteyen, inancını kırmak isteyen AKP-MHP iktidarına şunu diyoruz: Halkın öfkesini hangi sandık hilesiyle yok edebilirsiniz? Sokağın kabaran öfkesini seçim sandıklarına taşıracağız. Sokağı mutlaka yönetime taşıyacağız.
 
KESİNTİSİZ MÜCADELEMİZ SÜRECEK
 
Sokak sokak gezip halkı dinleyenler olarak 1 Haziran ile 1 Eylül 2020 tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz ‘Demokratik Mücadele Programı’ kapsamında Edirne ve Hakkari’den Darbeye Karşı Demokrasi İçin Yürüdük. AKP-MHP iktidarının her türlü saldırı ve engellemelerine karşı direnerek, bu yürüyüşü halklarımızın da büyük desteğiyle sonuçlandırdık. Bu üç aylık Mücadele Programının ardından yine 4 aylık Demokratik Eylem Programımızı her alanda mücadele ederek, hayata geçirdik. İktidarının her alandaki saldırısına karşı fabrika önlerinde, alanlarda, sokakta, Meclis’te Kürdünden Türküne, Alevisinden Sunnisine, kadınların ve tüm ötekilerin, yaşam alanı savunucularından tarım işçilerine kadar hakları gasp edilen her kesimin ve kimliğin hem omuzdaşı hem de sesi olduk. 7 aydır sürdürdüğümüz bu programımızı kesintisiz olarak 2021 yılında da devam ettireceğiz.
 
BU YIL İNŞA YILI OLACAK
 
Aralık ayından bugüne partimizin farklı organları 2021 yılı planlaması için tartışmalar yürütüyor. Bu çerçevede 6 Ocak tarihinde İl Eşbaşkanları, 10 Ocak tarihinde PM toplantılarımızı gerçekleştirdik. Ayrıca tüm bölgelerde özgün bölge toplantıları da alındı. Toplantılarda yürütülen geniş tartışmalar sonucunda 2021 yılının da bizler açısından inşa yılı olacağı, AKP-MHP faşizminin saldırılarının boşa düşürüleceği, örgütlülüğümüzü büyüteceğimiz görüldü. Saray rejiminin içinde bulunduğu çıkmazı sürdürmek için bize daha fazla saldıracağını biliyoruz. Nitekim 2021 yılının ilk ayında partimize ve bileşenlerimize yönelik saldırılarla, gözaltılarla bunu net olarak gördük. Toplantılarımızda 2021 yılında AKP-MHP iktidarına karşı mücadele yılı olacağını kararlaştırdık. Yeri geldikçe detaylar kamuoyuyla paylaşılacaktır elbet. AKP-MHP iktidarı nasıl ki, tüm ezilenlere karşı zulmünü sürdürüyorsa biz de bu topraklara eşitlik, adalet ve özgürlüğü getirinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz kazanacağız ve o günler uzak değildir, sadece ve sadece birlikte omuz omuza mücadele etmemiz yeterlidir.”
 
BİLGEN AÇIKLAMASI
 
Konuşması ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay, yerine kayyım atanan tutuklu Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’in açıklamalarına ilişkin soruya, “Ayhan Bilgen öncelikle bizim tutuklu bir belediye eşbaşkanımız ve serbest bırakılmalıdır.  Bir dönem parti sözcülüğümüzü yaptı ve yol arkadaşımızdır. Demokratik siyaset için herkes eleştiriler yapabilir. Her eleştiri bizim için kıymetlidir ve her dönemde bizde kendimize yönelik eleştiriler, tartışmalar yürütüyoruz. Ancak bugün iktidarın bizim büyümemizi istemiyor. İktidarın baskı politikalarına karşı omuz omuza mücadele etme günüdür” yanıtını verdi.

Diğer başlıklar

22/01/2021
15:47 DBP: Kürdistan Cumhuriyeti Kürtlerin haklarını elde edebileceğinin kanıtı
15:36 Kaçırılan Güneş’in ailesi İHD’ye başvurdu
15:28 Siirt'ten seslendiler: Açlık grevlerine desteği büyütmeli
15:27 TTB: Sağlık çalışanlarını derhal serbest bırakın
15:05 HDP’nin ‘İş ve Aş Buluşmaları’ sürüyor
15:04 Kaftancıoğlu hakkında yeni bir iddianame hazırlandı
15:04 Erdoğan bir kez daha Şengal'i hedef aldı
15:02 Şırnak’tan Dr. Gökalp’in serbest bırakılması talebi
14:41 Avukatlar bu yıl Azerbaycan'daki meslektaşları için seslendi
14:39 ATO Başkanı ve çok sayıda sağlık emekçisi gözaltına alındı
14:37 Eğitim Sen: Yüz yüze eğitim aşılamadan sonra olsun
14:35 Yüksekova-Şemdinli yoluna çığ düştü
14:35 Diyarbakır'da günlük vaka sayısı geriledi
14:16 Avukatların adliye önündeki açıklamasına engel
14:07 Lice’nin 4 köyünde operasyon yoğunlaştı
14:04 Kayı inşaat işçilerinin eylemi 9’uncu gününde
13:52 TJA aktivisti Gül’e 7 yıl 6 ay hapis
13:26 Eşini öldürdüğü iddia edilen Özbek tahliye edilmedi
13:08 Çığ bölgesindeki kolberlerden 4 gündür haber alınamıyor
12:56 AİHM’in Demirtaş kararında bir aylık sessizlik!
12:36 Tutukluların posta ücretinden muaf tutulması için kanun teklifi
12:32 Günay: Tecrit Türkiye'ye yayıldı
12:31 Hakkari’de 12 bölge yıl sonuna kadar yasaklandı
12:30 Las Tesis davası: Kadınların fotoğrafı ‘örgüt üyesi’ diye servis edildi
12:17 Uğur Mumcu ölümünün 28'inci yılında anıldı
12:12 Somalı madencilerin tazminatları ödenmeye başlandı
11:13 STÖ’ler: Bahçeli’nin tehditlerinin sorumlusu iktidardır
10:51 Açılmayan okullarda karneler dağıtılıyor: MEB sınıfta kaldı!
10:09 Bilmez: İmralı uluslararası ve ulusal hukuku yutan bir ‘kara delik’
09:45 Yüksekova Belediyesi'nin borcu bir milyara yaklaştı
09:43 Ekolojist Barka: Bizi ekolojik bir yıkım bekliyor
09:41 ‘Kayyım rektör projesi dikta bir anlayıştır’
09:40 Gümüştaş: Partimize yönelik saldırı tesadüf değil
09:38 Koronavirüse karşı herkesin bir görevi var
09:24 Kadıköy'de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
09:24 Van'da düzensiz kentleşme yayılıyor, belediye yetersiz
09:10 Açlık grevi eylemi 57’nci gününde
09:06 'Kendi tohumlarımızla toprağımızı işleyelim'
09:05 Esnaf borcu borçla kapatıyor
09:02 Gergerlioğlu: Devlet acımasız şekilde tecrit içinde tecrit yaşatıyor
09:01 Mersin'de sağlıkçı ölümleri ortalamanın üzerinde
09:01 Önder’den Boğaziçi yorumu: Türkiye monarşi sistemine evrildi
09:00 ‘Krizin sorumlusu devlettir, bir talebimiz yok'
09:00 AKP’nin kurucularından Albayrak: Cumhur İttifakı kaybediyor
09:00 22 OCAK 2021 GÜNDEMİ
08:26 Tahliye edilmeyen tutuklu revirde darp edildi
00:11 'Deprem açısından sıkıntılı süreç hız kazandı'
21/01/2021
23:52 Çavuşoğlu: AB ile yeni bir sayfa açmak istiyoruz
22:15 İBB'nin mobil büfeler ile ekmek satışı yasaklandı
21:33 HDP’li Katırcıoğlu hakkında soruşturma
20:42 Kuğulu Park buz tuttu
20:28 AP: Demirtaş ve tüm siyasi tutuklular serbest bırakılsın
20:13 Kaybolan Güneş’in kaçırıldığı görüntüleri ortaya çıktı
20:05 Kovid-19’dan 153 kişi daha hayatını kaybetti
19:57 Alevi köylerinin işaretlendiği haritayı paylaşan doktora soruşturma
19:43 Katledilen Ferdane Kurt’un faili yakalandı
19:32 Boğaziçi eylemleri sürüyor: Kayyımları Kürt halkından tanıyoruz
17:57 Ukrayna’da huzurevinde yangın: 15 ölü, 4 yaralı
17:50 Endonezya ve Kuzey Kıbrıs’ta deprem
17:44 Hindistan’da aşı üretim merkezinde yangın: 5 ölü
17:24 Sürmi İnce davası: Araç görüntüleri kayıp, sanık görevde
17:22 HDP’nin ‘İş ve Aş Buluşmaları’na yoğun ilgi
17:10 Özsavunmasını kullanan Akgün Sincan Cezaevi’ne gönderildi
16:39 Doku'nun gizli bilgilerini paylaşan polis ihraç edildi
16:34 Merkez Bankası’nın rezervleri azaldı
16:33 Efrîn’de 66 kadın katledildi
15:56 Öcalan’la görüşme başvurusu reddedildi
15:41 Şiddete maruz kalan avukat: Polisler baro devreye girince geldi
15:25 DTK, DBP ve HDP heyetinin birlik ziyaretleri sürüyor
15:13 Polis müdahalesine rağmen seslendiler: Tecrit yıkılacak, direniş kazanacak
15:03 Açlık grevi açıklaması öncesi polis ablukası
14:59 GGM'deki tecavüz davası mütalaa için ertelendi
14:21 Dersim'de tecrit ve açlık grevi açıklamasına müdahale
14:14 Kayı İnşaat işçilerinden işveren Yılmaz hakkında suç duyurusu
14:13 Akademisyenlerden kayyım rektör tepkisi: Evrensel utanç
13:58 Sağlıkçılardan alkışlı protesto
13:43 Başaran: Tecrit bu ülkede savaş ve yoksulluğun ismi oldu
12:41 HDP ‘İş ve Aş Buluşmaları’na Diyarbakır’da start verdi
12:37 AYM, Berberoğlu için ikinci kez ihlal kararı verdi
12:37 Yüksek hastane ücretleri Koca'ya soruldu
12:27 Kürt illerindeki STK'ler online ortamlara çekildi
12:15 27 bin 493 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı
11:51 Bağdat'ta intihar saldırısı: En az 35 kişi hayatını kaybetti
11:45 Adalet Bakanı Gül'den Soylu'ya üstü örtülü yanıt
11:21 Gazeteci Bulut’a 10 ay hapis cezası
10:35 Temel: Tecrit bölgeyi işgal politikasıdır, çözümü de topyekün direnişten geçer
10:25 Açlık grevini 12'nci grup devraldı
10:14 Kobanê iddianamesinin dayandırıldığı ‘tanık’ yeşil reçeteli çıktı
10:06 SMA hastası için açılan hesap bloke edildi
09:16 Gençler neden ‘kadın üniversitelerine’ karşı çıkıyor?
09:15 'Sustukça şiddet arttı'
09:14 Öldürülen kadınların fotoğraflarını asan kadınlara para cezası
09:13 Atabey: Sağlık sisteminin çözümü toplumsal mücadeleye bağlı
09:12 'Evde kalsak açlıktan öleceğiz'
09:10 O Urfa'nın eskicisi
09:08 Akkuyu felaketlerin habercisidir
09:07 Güven'in tutuklanmasını kınayan açıklamadan 2 yıl ceza istendi
09:06 Esnaf kazanamadığının vergisini ödüyor
09:05 19 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyor
09:04 Sendikalar: Kod 29 için ispat zorunluluğu getirilmeli
09:03 Özsavunma toplumun kadın bakış açısına bağlı
09:00 21 OCAK 2021 GÜNDEMİ
08:14 İzmir’de 4.7 büyüklüğünde deprem
20/01/2021
22:47 Musa Anter davası: ‘Yeşil’in saçını eski emniyet müdürüne verdim
21:39 HDP’den ‘Efrin’i unutma’ kampanyası
21:19 Biden: Dünyayla yeniden ilişki kuracağız
21:02 'Dersim'deki doğa talanına son verin'
20:54 Kovid-19'da son 24 saat: 159 can kaybı
20:39 Eğitim Sen: Geç gelen adalet, adalet değildir
20:14 Mor Dayanışma'dan öz savunma eylemi
19:32 Biden yemin etti
19:03 Batman Belediye Eşbaşkanı tahliye edilmedi
18:51 Suruç Katliamı'nın 66’ncı ayında ortak mücadele çağrısı
18:18 Madrid’de şiddetli patlama
18:10 Kayı işçileri 2 yıldır ödenmeyen maaşlarını istedi
18:03 Akdeniz'de tekne battı: En az 43 kişi yaşamını yitirdi
17:48 Hrant Dink davasında 124’üncü erteleme
17:39 Kadınlardan drama atölyesi
17:31 Haber Sen: Atamalarda liyakat esas alınsın
17:23 İzmir’de ‘kadın üniversiteleri’ protestosu
17:11 HDP Ağrı’da kongreye gidiyor
17:01 HDP’li Avcı: İlçe binalarımızın basılması faşizmdir
16:44 Pınar Gültekin için eylem yapan kadınların davası görüldü
16:43 Arnavutluk’a götürülen işçiler seslerinin duyulmasını istiyor
16:25 Kadın üniversitesine karşı mor isyan
16:08 HDP’nin ilçe binalarına pankart baskını
15:57 Sivas Katliamı davası zaman aşımına uğratılmak isteniyor
15:38 Muğla'da ortak mücadele çağrısı
15:30 Alanya'da 4 kişi gözaltına alındı
15:27 Soyer’den çözüm sözü alan işçiler eyleme ara verdi
15:27 Oyuncu Kural şiddet davasından yeniden yargılanacak
14:39 Medeni kanunda değişiklik yapılması istendi
14:38 Bahçesaray'a iki gündür ulaşım sağlanmıyor
14:32 DTK, DBP ve HDP heyeti Kürt birliği için Eruh’ta
14:25 Buz pistine dönen yolda çalışma yapılmıyor
14:21 Hrant Dink Adana'da anıldı
14:15 Köse: Kod 29'la işçilerin kazanılmış hakları gasp ediliyor
14:01 İHD: İktidar kayıpların akıbetini soranları hedef alıyor
13:48 Lice’de operasyon devam ediyor: Boş evlerin kapıları kırılıyor
13:36 DBP’den açlık grevi için çağrı
13:35 Oluç: Tutukluların talebinin yerine getirilmesi zor değil
13:33 SES Antalya: Covid-19 meslek hastalığıdır
13:27 Tecavüz failinin tahliyesine 3 ayrı itiraz
13:07 HDP eski milletvekili için tutuklama kararı
13:06 Diyarbakır’da intihar
13:04 HDP: AKP, Efrîn’i suç örgütleri için en güvenli bölge haline getirildi
13:02 HDP’li 56 vekil AİHM kararının neden uygulanmadığını sordu
12:07 Çöp konteynerinde bebek cenazesi bulundu
12:04 Gazeteci Şahin davasında gizli tanıklar dinlenecek
11:41 Şikayetçi olduğu davada sanık oldu