Koronavirüs (Kovid-19) salgını kapsamında alınan tedbirler ve ekonomideki kriz hali en çok sınır kentlerini olumsuz etkiliyor. İran, Azerbaycan ve Ermenistan ile sınırı bulunan Serhat bölgesi kentlerinden Iğdır da bu yerlerden birisi. Hem salgın tedbirleri kapsamında kentteki 2 sınır kapısının kapalı tutulması hem de en önemli gelir kaynaklarından biri olan tarım ve hayvancılığın bitme noktasına gelmesi yurttaşları ekonomik olarak etkiliyor. 

 

‘İŞ YOK KITLIK VAR’

 

Kent sakinlerinden Bekir Demirci (70), bu dönemki durumu "ömrümün en kötü günleri" olarak nitelendirdi. Demirci bu durumun sebebini ise, "İş yok ve kıtlık var. Eskiden durum daha iyiydi. İnsanlar bir şey alamıyorlar, memlekette her şey çok pahalandı” şeklinde açıkladı. 

 

Yurttaşlardan Sıdık Çalhan, geçinmenin zor hal aldığını vurguladı. Çalhan, zamlara işaret ederek, "Elektik pahalı, doğalgaz pahalı, yiyecekler pahalı. Bir şey satın alamıyorsun. 5 litre yağ olmuş 80 TL, 100 TL ile evine doğru düzgün bir şey dahi alamıyorsun. Büyük sıkıntılar yaşıyoruz” diye konuştu.

Çalhan, ekonominin düzelmesi için insanlara destek olunması gerektiğini söyledi. 

 

AKP'Lİ ESNAF DA DERTLİ

 

Rus Pazarı’nda esnaflık yapan ve isminin kapalı verilmesini isteyen L.Ç. adlı esnaf, AKP’ye oy verdiğini aktararak, perişan bir halde olduklarını kaydetti. L. Ç., "Halkın tamamı neredeyse perişan bir halde. İktidar artık nereye gittiğinin hesabını veremediği bütçeyi halka ulaştırmalıdır. Kentte pandemi nedeniyle her yer kapalı, iş yapılamaz bir hale geldi. Böyle devam ederse çoğu esnaf dükkanlarını kapatacak. Bu sadece salgın ile alakalı bir durum değil öncesinde de ekonominin bu boyuta evrileceği belliydi. Bir çözüm bulunsun ve bu sorunlar sonlandırılsın. En azından sınır kapıları açılırsa insanlar biraz nefes alabilir" diye dert yandı. 

 

ASGARİ ÜCRET ZAMMI KURTARMIYOR  

 

Uzun yıllardır ayakkabı satıcılığı yapan Adem Dokçu, işlerin durgunluğunun "anlatılamayacak seviyede" olduğunu belirtti. Alım gücünün aşırı derecede düşük olduğunun ifade eden Dokçu, "Esnaflık hayatımız boyunca böyle bir perişanlık görmedik. Asgari ücretli bir insanın çocuğuna aldığı 40 TL’lik ayakkabı bugün 150 TL’ye alıyor. Devletin verdiği asgari zam 500 TL" dedi. 

 

Haftasonu yasakları, kısıtlamalar ve buna karşı yapılan "destekleri" de eleştiren Dokçu, "Pandemi başlangıcından bu yana birikimlerimizi harcadık. Üstüne kredi borçlarımız birikti. Şuan 10 TL’ye sattığımız ürünü öteki gün sabah 18 TL’ye yerine koyamıyoruz. Gerçekten perişanık diz boyu. Böyle giderse 350 esnafın olduğu bu pazarda 200 esnaf kepenk kapatmak zorunda kalabilir” diye konuştu. 

 

GÜMRÜK KAPISI TALEBİ

 

Dokçu, kentteki sınır kapılarının sivillere kapalı tutulmasından da dert yandı. Kapının sivillere açılması gerektiğini vurgulayan Dokçu, "Günlük geçişlerde açılırsa bu bize olumlu yansır. Bize yansıyan bu iyileşme, Antep, Ankara ve İstanbul’a da yansır. Her yere yansır” ifadelerini kullandı. 

 

MA / Müjdat Can - Tolga Güney