Halepçe'nin daha adı konulmamış ikizleri

img
HABER MERKEZİ - Halepçe katliamını fotoğraflayan Gazeteci Ramazan Öztürk, Yeni Yaşam gazetesine katliamı dünyaya duyuran fotoğrafta yer alan bebeğin hikayesini anlattı. 
 
Irak Federe Kürdistan Bölgesi'nin İran sınırı yakınlarında bulunan Halepçe kentinde 16 Mart 1988 tarihinde Saddam rejimi tarafından 6 bin insanın ölümü, binlercesinin sakatlanmasıyla sonuçlanan bir katliam gerçekleşti. Katliam yardından bölgeye giderek yaşananları fotoğraflayarak dünyaya duyuran Gazeteci Ramazan Öztürk, Yeni Yaşam gazetesinden Gülcan Dereli'ye konuştu. 
 
Yeni Yaşam'da yer alan Öztürk'ün tanıklığı şöyle: "1988 yılında Sabah gazetesinde savaş muhabirliği yapan Öztürk, katliamdan 10 ay önce de bölgede olduğunu belirterek “O zaman Talabani ve Barzani, Saddam rejimine karşı savaşıyordu, dağlardaydılar” dedi.  
 
Yolculuğun nasıl geliştiğine dair bilgi veren Öztürk, şöyle devam ediyor: "O zamanki Haber Müdürüm Ahmet Vardar'a dedim ki; eğer bu haber doğruysa çok insan ölmüş demektir. Bir katliam olmuştur. Çünkü ben oradayken hem napalm hem de kimyasal bombalar atılmıştı, gitmek istiyorum, dedim. Onay alınca hemen bölgedeki kaynaklarımla temas kurdum, tek yol vardı, Tarhan’a uçtum, tabi dünyanın birçok yerinden gazeteciler de gelmişti. Ertesi gün sabahın köründe askeri bir uçakla yola çıktık. Aynı zamanda İran-Irak savaşının en yoğun devam ettiği dönemdi."
 
YAŞAM BELİRTİSİ YOKTU
 
İran'ın sınır şehrinde 2 helikoptere doluştuklarını söyleyen Öztürk, "Kırmızı alarm nedeniyle 4 kez havalanıp indik, inmek zoruna kaldık. Helikopterler bizi şehrin dışındaki dağın eteğinde mezarlığın olduğu yere bıraktı. Pilotlar, belirlenen saatte aynı yerde hazır bulunmazsak, beklemeden geri gideceklerine dair ikazda bulundu. Şehir, Irak uçakları tarafından aralıklarla bombalanıyordu. Mezarlığın yanında çok sayıda çukur açılmıştı. Çukurların içinde, bombardıman sırasında otlamakta olan hayvanlar etkilenmişti. Bir kısmı ölmüş, bir kısmı can çekişiyordu. Etraftaki kapsüllerinden Halepçe’nin dışına bile çok sayıda kimyasal bomba atıldığı belli oluyordu. Yaya olarak şehre doğru yürümeye başladık. Daha sokaklara girdiğimizde ilk anlarda gördüğüm manzara bile tek başına savaşın ne kadar kirli ve acımasız olduğunu gösteriyordu. İç kesimlere doğru yürüdükçe ceset sayısı artıyordu. Koca şehir ölüm sessizliğine bürünmüştü. Bu aynı zamanda bir şehrin de ölümüydü" diyor. 
 
Sadece 2 yaşlı insan ile karşılaştığını anlatan Öztürk, "Hala ne olduğunu anlayamamış bir ruh halindeydiler. Şaşkın ve olup bitenleri anlamaya çalışıyorlardı. Kendileriyle konuşmaya çalıştım ama tek söyledikleri şey, 'Bombe baran kırın' oldu. Bu iki yaşlı erkek dışında sadece cesetler göze çarpıyordu. Ölüm biçimleri kötüydü, derileri morarmış, kabarmıştı. Hani kaynar su dökülünce insanın derisi su toplar ya işte öyleydi. Beş çeşit zehirli gaz atılmıştı. Cesetlerin üzerine küle benzer bir toz çökmüştü. Ölenler arasında çocukların sayısı fazlaydı. Kadınlar neredeyse tamamı çocuklarını korumak amacıyla onlara sarılmışken ölmüşlerdi. Bazı evlerde hane halkı sofra başında ölmüştü. Yine çoğu çocuktu. Böyle manzaralar karşısında dayanmak zordur. İnanamıyordum. Elinde silah olmayan sivil, çoluk-çocuk sıradan günlük yaşamlarını sürdüren bu insanları neden zehirli gazlarla öldürmüşlerdi" diye anlatıyor. 
 
İkizlerin babası Ömer Hawar’ın hemen yanında eşi bulunuyor. Bu kare de ilk kez gazetemizde yayınlanıyor.
 
ÇÜRÜK ELMA KOKUSU
 
Yıllar sonra Halepçe belgeselini çekmek üzere bölgeye giden Ramazan Öztürk, Sessiz Tanık fotoğrafının bilinmeyen bazı yönlerini de katliamdan sağ kurtulanlarla yaptığı röportajlardan öğreniyor. Genç bir kadın Öztürk'e şöyle anlatıyordu: "Evdeydik, misafirler vardı. 2 askeri helikopterler alçaktan uçuyordu. Önce her zamanki uçuşlardan biri sandık. İyice alçaktan uçtuklarını ve içerdeki askerlerin fotoğraf çektiklerini görünce, ya bombalayacaklar ya da keşif yapıyorlardır, diye düşündük. Bir süre sonra patlama sesleri duyduk. Babam şehri bombalıyorlar sığınağa koşmamız için bağırdı. Hali vakti yerinde olanların evlerinin altında sığınaklar vardı. Hemen sığınağa koştuk. Bir süre sonra havanın kokusu değişti. Çürük elma kokusunu andırıyordu. Bu arada ahırdaki hayvanlar öksürmeye başladı. Küçük hayvanlar çırpınıyordu. Babam o zaman kimyasal atıyorlar, diye bağırmaya başladı. Bu defa dışarıya koştuk. Dumanın olmadığı yöne yani şehrin dışına giden yola doğru gittik. Bizden önce ve aynı zamanda koşuşturanlar arasında çok sayıda etkilenenler vardı. Öksürüp yere düşenler bir daha kalkamıyordu. Yerde yatanların ağızlarından köpükler çıkıyordu. Korkunç bir manzaraydı. Can pazarıydı. Bu nedenle herkes kendini kurtarmanın telaşındaydı. Büyüklerimiz, küçük su birikintilerinden bir bez ıslatın yüzünüzü koruyun dediler. Sonra o su birikintilerinin olduğu yere bomba düştü. Çoğu insan da o zaman birbirlerine sokularak öldü. Ben ve iki kardeşim uzakta kalmıştık, kurtulduk.” 
 
KATLİAMI O FOTOĞRAF ANLATTI
 
Katliamı, Sessiz Tanık fotoğrafı ile anlatabildiğini dile getiren Öztürk, "Çünkü bir fotoğraf bazen kitaplar dolusu anlatamadığınız bir olayı, tek başına anlatabiliyor. Bu da fotoğrafın gücünü gösteriyor" diyerek: "Böylesine bir vahşeti nasıl anlatabilirim! Hangi yazıyla, hangi fotoğrafla? Sokakları dolaşırken Ömer Hawar ve bebeğinin cesedini görünce çok etkilendim. İçimden, işte aradığım çarpıcı enstantane bu, diye geçirdim. Diz çöktüm ve peş peşe deklanşöre bastım. Artık tek düşündüğüm şey bu fotoğrafları bir an önce gazeteme ulaştırmaktı ama nasıl? İşte bu büyük problemdi" ifadesinde bulundu. 
 
Öztürk şöyle devam etti: "İran-Irak Savaşı devam ettiği için İran makamları dışarıya çıkartılacak filmleri kontrol ediyorlardı. Bu da zaman alıyordu. Ancak gazeteci kendisi ülkesine dönerse kontrol etmeden bırakıyorlardı. Çünkü uçak sefer sayıları kısıtlıydı. O gece dönecek olan bir televizyon ekibine filmlerimi teslim edip İran dışına çıkarabilir ve gazeteme yetiştirebilirdim ama yapamadım. Çünkü bir ajans sahibi gazete yöneticilerini kafaya almış bizlerden gelen fotoğrafları alıp kendi ajansı imzasıyla yurt dışına satıyordu, bu yüzden göndermedim. Tahran ve çevre illerdeki hastanelerde tedavi gören yaralılarla da röportajlar yaptıktan sonra Türkiye’ye döndüm." 
 
BASIN GÖRMEZDEN GELDİ
 
Katliama sessiz kalındığının altını çizen Öztürk, "Halepçe'de 6 bine yakın insanın yanında aslında insanlık da öldü. Çünkü dünya sessiz kaldı. Bu fotoğraflar dünyanın en etkin gazete ve dergilerinde yer almasına rağmen, ülkelerin yöneticileri ve bazı siyasetçiler, Irak ile olan menfaat ilişkileri yüzünden ses çıkarmadı. Başta komşu ülkeler sessiz kaldı. Halepçe Kürtlerin soykırımıdır. Bugün hayatta olanların önemli bir kısmı, hala kimyasalın etkilerini bedenlerinde taşıyor. Mesela binlerce insan kısır kalmış. Bu da soykırımın başka bir yüzüdür. Türkiye’nin vatandaşı olan milyonlarca Kürt’ün Irak’taki binlerce soydaşının uğradığı katliam haberi, Türkiye basınında ancak iki sütunluk yer bulabildi. Yani Halepçe Katliamı'na dünya da sessiz ve sağır kaldı, komşu ülkeler de. Türkiye, Arap ülkeleri ve diğer Müslüman ülkeler, Batılı ülkelerle birlikte sadece izlemekle yetindi. Ve savaş süreci boyunca İngiltere, Amerika, Fransa, İtalya, Hollanda, Danimarka ve diğerleri Irak’a yardım ettiler. Batı şunu düşündü; İran İslam devrimini yıkmanın tek yolu Saddam’ı destekleyip İran’ın molla rejimini savaşla devirmekti. Şat-Ül Arap su yolu bahane edilerek savaş başlatıldı. Ve bu ülkeler Saddam’a her türlü desteği verdi" diyor. 
 
ÇIKAR BİTTİ MEDYA GÖRDÜ
 
Katliamın siyasi çıkarlar sona erdikten sonra güncelleştiğini kaydeden Ramazan Öztürk, şöyle diyor: "Birinci Körfez savaşından sonra Birleşmiş Milletler'in kurduğu bir ekip, Irak’ın kullandığı kimyasalları araştırdığı bir raporu var. Hangi Batılı ülke, hangi konuda, ne miktarda yardım yaptığını tek tek yazdı. Bunun içinde tüm Batılı ülkeler var. Saddam’ı, çıkar ilişkisi olan ülkeler yarattı. Ne zaman ki ilişkiler bozuldu, Halepçe Katliamı da akıllarına geldi. Yani yaklaşık iki yıl sonra. 1988’de olan katliam, Kuveyt işgal edildiğinde sanki yeni olmuş gibi gündeme getirildi. Bir sitemim de Türkiye’ye... 20 milyondan fazla Kürt vatandaşı var. Ve yıldönümü geldiği zaman o sene Kürtlere sıcak bakılıyorsa, yönetenler de Kürtlere biraz olumlu tavır takınmışlarsa, Halepçe Katliamı gündemde yer bulabiliyor. Televizyonlar, gazeteler bahsediyor. Ama o yılın iklimi Kürtlerden yana fırtınalı geçiyorsa, kimse sözünü etmiyor. Ne acı bir şey bir insanlık suçunu zamana göre, o anki siyasi iklime göre değerlendirmek. Çok iyi hatırlıyorum 25’inci yıldönümünde dönemin başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Erbil’e bir mesaj göndermişti. Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu toplantıda sahneye çıktı okudu. Katliamı lanetleyen bir mesajdı. Ben de oradaydım ve çok duygulanmıştım. O dönemde Kürtler için Türkiye’de ılıman bir iklim vardı. Bir şey daha var, Türkiye’de sabahtan akşama demokratlığı ağzından düşürmeyenlerle kendilerini sol kanatta görenler, Kürt meselesi söz konusu olunca, çok zıt kutuplardaki insanlarla aynı noktada birleşiyorlar. Zaten karşıt görüşteki insanların önemli bir çoğunluğunun anlaştıkları tek konu Kürt meselesidir."
 
HALA HABER BEKLİYORUM
 
Öztürk, sözlerini şöyle noktalıyor: "Halepçe’yi Kürtler de yeterli düzeyde anlatamadı. Kimyasal mağdurlarını tedavi ettirecek tam teşekkülü bir hastane hala kurulamadı. Halepçe’nin öncesini, sonrasını dünyaya anlatacak ciddi bir çalışma yapılmadı. Kürdü Kürde övmek veya acındırmak değil de Kürtlerin kim olduklarını, ne istediklerini tarafsız bir gözle anlatan, uluslararası düzeyde kabul gören bir yapıt ortaya konamadı. Bu konuda 10 yıllık bir çalışma sonucunda ortaya bir belgesel projesi çıkardım. Proje Kürdistan Meclisi tarafından kabul edilmesine rağmen hala cevap beklemekteyim. Ayrıca Kak Mesut’tan ve babası adına kurulu vakfın yöneticilerinden verdikleri söz gereği haber beklediğimi de tekrar hatırlatmış olayım."
 
ONUN İKİZİ VAR
 
Meşhur fotoğrafın pek bilinmeyen hikâyesini ise şöyle anlatıyor Ramazan Öztürk: "Halepçe’nin sembolü olan Sessiz Tanık fotoğrafındaki Ömer Hawar’ın öz yeğenini buldum. Onunla röportaj yaparken o günü sordum. Katliam yapıldığı zaman 8 yaşlarındaymış. Amcası Ömer ve kucağındaki oğlunun hikâyesini şöyle anlattı: 'Amcamın 7 kızı vardı. Ama o hep bir erkek çocuğu olsun isterdi. Sonunda yengem ikiz doğurdu, ikisi de erkek. Bombardıman başladığında, amcam kimyasal atıldığını bilmiyor, şehir bombalandı sanıyor ve erkek çocuklardan birini kundaktan çıkarıp kucağına alıyor, yengeme de diğerini sen al arkamdan koşun, diyor. Amcam alt sokakta bir akrabasının evinin altında sığınak var oraya doğru koşuyor. Tam evin önüne geldiğinde sokak kapısının basamaklarında yanlarına kimyasal düşüyor ve ikisi de orada ölüyor. Yengem ve değer kuzenlerim ise dışarı çıktıklarında bir akrabamızın pikapla kendilerini almaya geldiklerini görünce hepsi araca doluyor ama yanlarına kimyasal düşünce kurtulamıyorlar. Ben de kaçarken gözlerimden etkilendim. Daha sonra ciğerlerimde de sorun çıktı fakat en kötüsü kısır olduğumu öğrendim. Evliyim ama çocuğum olmuyor.' Ömer Hawar’ın ikiz çocuklarının fotoğrafını yeğeninin albümünden alıp belgeselde kullandım."

Diğer başlıklar

16/03/2021
20:23 Koronadan 71 kişi daha hayatını kaybetti
20:07 Bursa Başsavcılığı’ndan Öcalan açıklaması
19:46 Hakkari’de eylem ve etkinlik yasağı uzatıldı
19:44 Vaka sayısı en çok artan ve azalan iller açıklandı
19:28 Dersim’de istismar faili tahliye edildi
19:05 Ankara'da Halepçe Katliamı'na ilişkin panel
18:43 İstanbul halkı Newroz’a davet edildi
17:31 Şiddet mağduru Ünsüren'in duruşması ertelendi
17:10 27 Kürt esnafın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü
17:05 İstanbul Newrozu Yenikapı'da kutlanacak
17:01 Emekçilerden insanca yaşam için ‘ek zam’ talebi
16:48 Baş: Saray kaybedecek halk kazanacak
16:36 ‘Unutulmaz Sağlıkçılar Korusu’ TTB’ye armağan edildi
16:21 HDP Gençlik Meclis üyesi Gülen tahliye edildi
16:18 Tatvan Newrozu'na izin çıktı
16:12 Barış Anneleri'nden Asrın Hukuk Bürosu'na ziyaret
16:04 Van Newroz’u için 4 ilçeye ziyaret
15:55 Buca’da bir tutuklu koronaya yakalandı
15:46 Demirtaş’ın avukatlarından AİHM şerhi
15:37 ‘Yeni Halepçelerin yaşanmaması için barışın dilini yaymalıyız’
15:34 50 mülteci çocuktan sadece 5’i uzaktan eğitime katılabildi
15:30 Demir'in cenazesi 6 ay sonra teslim edildi
15:27 Kılıçdaroğlu'dan ekonomi reçetesi
15:20 Hacı Zengin mezarı başında anıldı
15:19 Tekirdağ Newrozu'na izin çıktı
15:13 ‘Öcalan ile görüşmeler derhal sağlansın’
15:00 Öğrencilerden Beyazıt ve Halepçe anması: Affetmiyoruz
14:54 Cizre'de Newroz ateşi yakıldı
14:52 'Halepçe Kürtler için birlik olmanın gerekçesidir'
14:51 ‘Zenginlerden servet vergisi alınsın’
14:42 Alınak'a 'Cumhurbaşkanına hakaret'ten beraat
14:34 İstismar failinden ‘parayla aklanma’ teklifi
14:20 KESK'ten 'ek zam' talebi
13:57 Eylem ve etkinlikleri yasaklayan Kaymakam ÇED toplantısını muaf tuttu
13:49 İmralı'dan 27 Nisan 2020'den bu yana haber yok!
13:42 Sağlıkta anadilde hizmet talebi
13:42 Demirtaş'tan mahkeme heyetine sert sözler
13:11 Kadın girişimcilerin yüzde 56’sı pandemide borçlandı
13:01 Paylan: Mezarlık üzerine beton döken zihniyete dur denmeli
12:57 Sur'da öldürülen Rozerin Çukur'un babasına hapis cezası
12:51 Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde iletişim ve görüş yasağı
12:47 Sancar’dan muhalefete adil barış programı çağrısı
12:47 İzmir’deki Newroz’a katılım çağrısı
12:43 Hukuk örgütlerinden 10 Ekim Davası'na katılım çağrısı
12:39 İstanbullular Newroz'a davet edildi
12:33 HDP’li Öcalan Adalet Bakanlığı'na başvurdu: Endişeler giderilsin
12:31 Asrın Hukuk Bürosu'ndan yeni başvuru
12:01 'Öcalan'la bir an önce görüşme gerçekleşmeli'
11:50 SES: Sosyal hizmet alanındaki sorunlar derinleşti
11:41 Halepçe'nin daha adı konulmamış ikizleri
11:24 Emine Şenyaşar'ın 'adalet' mücadelesi: Gözyaşlarımı ancak adalet dindirir
11:22 İmralı için ‘acil görüşme’ başvurusuna cevap yok
11:21 HDP Sözcüsü Günay: İmralı'nın kapıları bir an evvel açılıp görüşme sağlanmalı
11:15 Demirtaş’ın davası avukatların AİHM itirazıyla başladı
11:14 Antalya’da bir evde dört cenaze bulundu
11:09 Kürdistani İttifak: Halepçelerin yaşanmaması için ulusal birlik sağlanmalı
11:03 Halepçe’de ölümü taşıyan elma kokusu 33 yıldır dağılmadı
10:30 Şenyaşarlarla görüşmeyen savcı, adliye bahçesini yasakladı
10:29 Besta’da on binlerce ağaç kesildi
10:06 Sınırda donmuş cenaze bulundu
09:59 Cizre’de Zîn'in bitmeyen yası
09:56 Kent kent Newroz programı
09:54 Sosyal medyada kızını taciz eden Hasan T. gözaltına alındı
09:47 Açlık grevi 110'uncu gününde
09:27 DTK Eşbaşkanı Öztürk: Bu coğrafyanın ismi Kürdistan'dır
09:07 Barışın anahtarı Öcalan'ın o mektubunda
09:04 Siyasi partilerden çağrı: Newroz ateşini birlikte yakalım
09:04 Van Newroz'a hazır: Tecride karşı alanları dolduralım
09:04 Feminist Schüller: Tecridin kaldırılması seçenek değil zorunluluktur
09:04 Paylan: Tefecilerin eline düşen iktidarın iflası yakın
09:04 Newroz’u ‘Nevruz’ yapamadılar
09:02 Televizyondaki ses pazara uymuyor!
09:02 Bêrîvan Cizîr: 1992 Newrozu direniş doluydu
09:02 Yayla yasakları hayvancılığı bitiriyor
09:01 İstanbul Newroz’unun adandığı Zengin’in kızı: Yas değil direniş günü
09:01 8 Mart ruhuyla Newroz’a
09:01 İşçilerin Kod 29'a karşı eylemi 18'inci gününde
09:00 16 MART 2021 GÜNDEMİ
08:53 Gergerlioğlu: Meclis’ten ayrılmayacağım, gelip alırlarsa alsınlar
15/03/2021
23:28 #İmralıdaNelerOluyor TT oldu
21:19 Sakarya’daki patlamaya ilişkin ‘işin fıtratında var’ savunması
20:52 Sürgünlere karşı oturma eylemi 10’uncu haftasında
20:46 24 saatte 15 bin 503 vaka tespit edildi
20:36 İstanbul’un ilçelerinde Newroz ateşi yakıldı
20:19 Erdoğan: İllerdeki mevcut uygulamalar sürecek
20:07 Bayrampaşa Belediyesi işçilerinden sözleşmeye uyma çağrısı
19:57 Sağlık çalışanlarına saygı anıtı açıldı
19:46 Katledilen Miraş Güneş için açıklama
19:14 Melek İpek savunmasında yaşadığı sistematik şiddeti anlattı
19:06 Bolu Cezaevi’nde koğuş baskınları
18:55 Açlık grevleri için Bakanlığa çağrı: Adım atın
18:22 Buldan, İsveç Sol Parti Başkanı ile bir araya geldi
18:19 DBP yöneticisi serbest bırakıldı
18:09 İzmir’de jeotermal için yapılan ÇED başvurusuna tepki
17:17 Bağlar’da Newroz kutlandı
17:11 İstanbul Newroz’u için hazırlıklar tamamlandı
17:10 Nusaybin'de silahlı saldırıda bir kadın öldürüldü
16:56 Ankara’dan Newroz çağrısı: İsyanı büyütme zamanı
16:49 Halfeti ve Amara'da Newroz ablukası
16:16 Emine Şenyaşar serbest bırakıldı
16:05 MEBYA-DER operasyonunda savcı HSK'ye şikayet edildi
15:47 Hasta tutuklu Yılmaz köyünde toprağa verildi
15:44 SES üyeleri taleplerini duyurdu
15:42 PTT Müdürü HABER-SEN materyallerini imha etti
15:28 Mehmet Öcalan: Endişeliyiz
15:21 Batman halkına Newroz daveti
15:20 DEVA Genel Başkanı Babacan: Anadille, kimlikle kavga edilmez
15:20 On binlerce kişi tecavüze karşı sokağa döküldü
15:04 Nisan’da ‘hazır’ denilen yerli aşıda yılsonuna tarih verildi
15:04 Doğalarını yok eden projelere karşı Gola Çeto’dan seslendiler
14:52 Esnaflar Van Newrozu'na davet edildi
14:50 İstanbul İSİG Meclisi: Direniş ve dayanışma yaşatır
14:40 Saadet ve DEVA’dan Şenyaşar Ailesi’ne ziyaret
14:37 ‘Tecridin son bulduğu bir Newroz olsun’
14:32 Öcalan’la acil görüşme başvurusu
14:20 Mermer Karakolu'na saldırıyla ilgili iddianame hazırlandı
14:20 KESK’ten ek zam talebi
14:19 Çocuğa cinsel istismar: Baba, iki amca ve anne tutuklandı
14:14 Mersin’deki Newroz’a katılım çağrısı
14:03 Adana-Mersin arası tren seferleri yeniden başlıyor
13:59 Öcalan’ın avukatları: İddialar ciddi, endişeler giderilmeli
13:56 Havai fişek fabrikasındaki patlama davası başladı
13:55 Çorlu faciası raporu: Yeterli önlemler alınmadı
13:54 Maraş Cezaevi'ndeki tutuklulara sistematik baskı
13:45 Yaşamını yitiren hasta tutuklu Yılmaz Adalet Bakanı’na soruldu
13:41 Eğitim Sen: 269 öğrenci pozitif tanılı, temaslı ve karantinada
13:40 Hakkari Newrozu'nun startı verildi
13:37 DEVA Partisi'nden Gergerlioğlu açıklaması
13:37 Yeni bir sağlık ve sosyal hizmet politikası istediler
13:27 HDP yöneticisine partisinin açıklamalarına katılmaktan 6 yıl ceza
13:03 Emine Şenyaşar gözaltına alındı
13:00 Kayyım rektöre karşı nöbet eylemi sürüyor
12:53 DBP yöneticisi gözaltına alındı
12:49 Polisin çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
12:46 Yeni Yaşam Kadın Eki’nin 10’uncu sayısı yayında
12:41 Kaçırılan HDP basın çalışanı darp ve tehdit edildi
12:08 Demirtaş’ın AİHM kararından sonraki ilk duruşması yarın
11:58 Güvenlik soruşturması teklifi Meclis’te görüşülecek
11:57 Türkiye Kuzey ve Doğu Suriye'nin suyunu kesti
10:55 Urfa'da bir kadın cenazesi bulundu
10:50 Diyarbakır Milli Eğitim Müdürü ‘VİP tuvalet yaptırdı’ iddiası
10:46 Saman yüklü kamyon alt geçide takıldı
10:37 Şenyaşar ailesinden 'Adalet' nöbetine destek çağrısı
10:36 Esnaf kullanmadığı elektriğin faturasını ödüyor
10:09 Lice'de operasyon sona erdi
09:51 HDP'de Kürtçe seferberliği
09:39 ‘Kadifekale’de Newroz çocuklarımızdan mirastır’
09:18 İstismara uğrayan içeride, istismar eden dışarıda!
09:17 Kadınlar birlik olunca kazanıyor
09:17 Açlık grevi 109'uncu gününde