Sancar’dan muhalefete adil barış programı çağrısı

img
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 2013 Newrozu’nda açıkladığı Barış Deklarasyonu’nun sahiplenilmesi gerektiğini belirterek, muhalefet ve demokrasi güçlerini önlerine adil barış programını koymaya davet etti. 
 
Kürt halkının iradesini, dilini, kimliğini yok sayarak, seçilmiş temsilcilerini her gün tutuklayarak, belediyelerine kayyımlar atayarak, Kürtçeyi engelleyerek, Kürt düşmanlığı üzerinde siyaset yürüterek Kürtleri demokrasi ve barış mücadelesinden vazgeçireceğini sanan bir akıl, asla başaramayacak, sonuç alamayacak.  Newroz’un coşkusu her renkten, kimlikten halklarımızın buluşmasının ortaya çıkaracağı güçlü irade, bu ülkede çözümü de barışı da mutlaka getirecektir. Bu inşayı mutlaka başaracaktır. Bu irade barışla birlikte demokrasiyi, adaleti yeniden inşa edecektir. Newroz’a heyecanla hazırlanıyoruz. Bu bir umut buluşmasıdır. Umudu en yüksekte tutma buluşmasıdır. Bu haksızlığa, zulme direnme inancıdır. Barışa yolculuktur, demokrasi buluşmasıdır, zulme karşı mücadele yürüyüşüdür. Özgürlük bizim kimliğimizdir diye haykırmamız bunun içindir. Newroz yaşamı yenilemenin, yeni yaşamın günüdür.”
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu. Sancar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde pandemiye rağmen kadınların alanlarda olduğunu belirterek, “Pandemi nedeniyle böyle coşkulu görüntüleri yaşayamamıştık. Kadınların bu eylemleri bizlere cesaret ve umut verdi. 8 Mart’ı kutluyorum. Direnen, mücadele eden, sokakları terk etmeyen kadınları saygıyla ve minnetle selamlıyor, kutluyorum. Kadınları bu eylemi bize cesaret ve umut verdi” dedi.
HALEPÇE KATLİAMI
Halepçe Katliamı’nın 33’üncü yıldönümüne ilişkin konuşan Sancar, “Bundan tam 33 yıl önce küçük bir kasaba olan Halepçe’de insanlar havada hoş bir koku, tatlı bir elma kokusu aldılar. Birkaç dakika sonra nefesleri kesildi. Yanarak, bombalarla parçalanarak, infaz mangalarının evine geçenlerle beraber çoğunluğu kadın ve çocuk 5 bin insan katledildi. 7 bin insan yaralandı. Halepçe’de özürlü doğum oranı Hiroşima ve Nagazaki’nin 4-5 katıla ulaştı. İnsanlığa karşı işlenen bir suçtur, bu vahşettir. Bu bir soykırımdır. Uluslararası camiaya çağrı yapıyoruz: Halepçe’yi tanısınlar ki uluslararası bir anma günü olsun. Hep birlikte bugünleri hatırlama çabasıyla gündeme tutmalıyız. Bir daha asla demenin yolu buradan geçiyor. Bir daha bu katliamlara izin vermemek için her şeyi yapacağız. İnsanlığa görev düşüyor. Vicdanlı bütün kesimlere görev düşüyor. Toplamda 182 bin kürdün katledildiği Enfal operasyonu. O gün yaşanan acı bugün tazeliğini koruyor. Yüzleşilmeyen, tamir edilmeyen bütün acılar o günkü tazelikle bugün yaşamaya devam eder” ifadelerini kullandı.
 
Sancar, şöyle devam etti: “Halepçe’de 33 yıl önceki bu acı, kendisini Kobanê’den Şengal’e dalga dalga gösteriyor. Hakikat ve adalet mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeliyiz. Bu katliamlar aynı zamanda Kürt halkının birlik olmasının tarihsel bir görev ve sorumluluk olduğunu, bütün yakıcılığı ile bizlere hatırlatmaktadır. Bunu başarmak Kürt halkına karşı siyasi olduğu kadar vicdani borcumuzdur. Bu borcu yerine getirmek için var gücümüzle çalışacağız. Bir kez daha bunun sözünü veriyoruz.”
 
PANDEMİNİN BİR YILI
 
Pandeminin bir yılına dair Sancar, devamında şunları söyledi: “Bu süre içinde halkı salgının infazına terk eden salgın ortamını tahakküm ve rant fırsatına dönüştürmekten, hicap duymayan bir iktidar zihniyetini yaşadık. Türkiye’de insanlar bu politikalar nedeniyle pandeminin maliyetini dünyanın geri kalanından iki kat daha fazla ödedi. Sadece bu bir yılda 6 milyon insan daha işsizler kervanına katıldı. Yani açlık ordusu devasa boyutlara ulaştı, büyüdükçe büyüyor. Artık TÜİK bile bu gerçekleri gizleyemez duruma geldi. Yeni bir kalem icat ettiler, atıl adı altında işsizliğin yüzde 30’lara vardığını itiraf etmek zorunda kaldılar. Bu rantçı politikaların, kendi varlığını her şeyin üstünde gören anlayışın kaçınılmaz sonucudur.
 
AHLAKİ SORUN 
 
Sık sık söylüyorum, ortada büyük bir sorun var. Bu sorun esasen siyasidir. Ama sadece siyasi olarak nitelemek yetmiyor. Ortada büyük bir ahlaki sorun var. Bir çürümüşlük, bir yozlaşma hali var. Sefaletten kendine menfaat çıkarmaya çalışan bu zihniyet bu ülkede her yere sinmiş durumda. En büyük tehlike budur. Bu çürüme ve yozlaşma ile bu toplumu toplum olmaktan çıkarmaya ve sürüye dönüştürmeye çalışıyorlar. En büyük mücadele siyaseti bu ahlaki değeri de gözeterek kurmak, toplumu yeniden inşa etmektir. Bu fırsatçı anlayışa asla izin vermemektir. O nedenle bütün demokrasi güçlerine, adaletten ve eşitlikten yana güç birliği yapmasını istiyoruz. Bunları ciddiye almayanların ilerde nasıl bir sorumluluk ve vebal altına kalacağını söylüyoruz. Bu mücadele kendimiz için değildir.
 
KÖTÜ YÖNETİMİN İTİRAFI
 
Her gün Kovid-19 tabloları açıklanıyor. Bu tabloların tek bir anlamı var: Kötü yönetimin itirafı. Neresinden bakarsanız bakın, vahim durumun sergilenmesinin itirafıdır. Sadece Kovid vakalarıyla ilgili tabloda değil bu durum. Mesela insan hakları eylem planı açıklıyorlar. Bu planın bize tek anlamı var, o da insan haklarının nasıl çökertildiğinin itiraf edilmesidir. Bizzat kendileri itiraf ediyorlar. Çökerttikleri şeyi, çökerten zihniyetle yeniden bu alanda iyileştirmeler yapacağını bekleyecek kadar saf bir kesim kalmadı. Bizler hiç saf değiliz. Biliyoruz ki insan hakları eylem planı ancak toplumda en geniş kesimlerin, hakka muhtaç olanların, ezilenlerin, emekçilerin, mağdurların, Alevilerin, Sünnilerin Kürtlerin, Türklerin ortak mücadelesiyle elde edilir. İnsan hakları eylem programları ile ihsan edilecek bir şey değildir, ancak mücadeleyle elde edilir. Bu itirafa karşı bizim görevimiz mücadeleyi daha da büyütmektir.
 
EKONOMİ REFORM PAKETİ
 
Aynı şey Ekonomi Reform Eylem Planı için de geçerlidir. Planı okuduğunuzda gördüğünüz tek şey ‘biz ekonomiyi çökerttik işte size itirafı. Nasıl çökerttiğimizi ilan ediyoruz’. Peki, neden çökerttiniz? İtiraf değerli ve önemlidir. Hem siyasi hem insani açıdan sonuçlar doğurma potansiyeli olan güçlü bir eylemdir. Ama itiraf eden, yaptığının sorumluluğunu siyaseten ahlaken ve vicdanen üstleniyorsa, eğer böyle bir sorumluluk üstlenme edimi yoksa, itirafta o itiraf sadece bir pişkinlik göstergesi, bir yüzsüzlük ifadesi olarak anlaşılabilir. Bunun ötesinde anlamı yoktur. İtiraf etsinler, nasıl bu noktaya gelindiğini de tek tek anlatsınlar. Kabul etmek düzeltmenin ilk adımıdır ama bunu yapamıyorlar. Neden? Çünkü bu düzenden vazgeçemezler. Bu düzen kendi iktidarın bekası için vazgeçemeyecekleri imkanların olduğu bir düzendir. Yandaş sermayeyi güçlü tutmak zorundalar. Ancak bu şekilde ilerleyebilirler. Her gün yalanlarını yaymak için yandaş medyayı ayakta tutmak zorundalar. Bunu da ancak rant ve yandaş ekonomisiyle yapabilirler. Tekrar söylüyorum, bunu değiştirmenin yolu hep birlikte toplum için ekonomi, toplum için sağlık, toplum için eğitim ve bütün kamusal faaliyetlerin toplum için planlaması ilkesine dayanmak ve bunun mücadelesini yürütmek gerekiyor. Hep birlikte bunun mücadelesini yürütemedikçe bu yalan ve talan düzeni varlığını sürdürecektir. Biz de diyoruz ki, hayır bu böyle gitmeyecek, mutlaka değişecek, mutlaka değiştireceğiz. 
 
FEZLEKELER 
 
Milletvekillerimiz ile ilgili fezlekeler gündeme geliyor. Kapanan işyerleri konuşulmasın diye, HDP’nin kapatılmasını tartıştırıyorlar. Sürekli düşmanlar ve tehditler üretiyorlar. İşsizliği enflasyonu doları düşüremediklerinde, hemen kendi kontrollerdeki yargıyı devreye sokup, partimize ve muhalefete baskı uyguluyorlar. Toplumsal desteklerin eridiğini, görünce seçim kanunlarıyla oynuyorlar. Bunu yapıyorsa biliyor ki kaybetmiştir, biliyor ki halkın desteği ile iktidarını sürdüremeyecektir. Bunun için hesaplar, cinlikler, fesatlar peşinde koşmaya başlıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar halk kararlı davranırsa, muhalefet güçlü bir birliktelik oluşturursa, bu hesapları boşa çıkarmak son derece kolaydır. 
 
İKTİDARIN HİKAYESİ KALMAMIŞTIR
 
Bazıları iktidarın toplumu kutuplaştırarak bu sorunların üstünü örtme operasyonlarına maalesef bir şekilde alet oluyor. Bu iktidarı ayakta tutan hiçi bir vaat kalmamıştır. Hikayesini tüketmiştir. Elinde bir Kürt sorunu üzerinden ayrıştırmak, düşman yaratmak, böylece kendi varlığını sürdürmek kaldı. İktidarın bu dilini kim bize kullanırsa, kim ki iktidarın bu operasyonlarına bilerek bilmeyerek alet olursa, bilsin ki yaşanan yıkımların ve kötülüklerin ortağı olacaktır. Halkımız bunu görür ve değerlendirmesini yapar ve sonucunu da herkese gösterir. Eğer gerçekten bu iktidar bir talan yalan iktidarı sise bunlar sadece kendilerine yöneldikleri zaman acıtmayacaktır. Herkese eşit adalet talebi ile hareket etmedikçe, hiç kimseyi demokrat ve adil yapmaz. Adalet herkes için her zeminde savunulursa adalettir.
 
GÜNDEMİMİZ HALK 
 
Sokağın gündeminde açlık ve yoksulluk var, işsizlik var. Bu iktidarın politikalarına karşı büyüyen öfke ve değişim arayışı var. İktidarın siyasi mühendislikleriyle alışveriş torbaları dolmuyor. Kendi medyalarından akşam sabah yalan haberlerle, algı çalışmalarıyla evlerdeki tencereler kaynamıyor. Halk bunun farkında. Bizim de gündemimizde ne kapatma tartışmaları var ne fezlekeler. Ne yaparlarsa yapsınlar, güçlü birikimlerimizle, halkımızın büyük fedakarlığıyla yolumuzdan bir milim sapmadan devam edeceğimizi herkes duysun. Bizim gündemimiz halktır, halkın sorunlarıdır, barıştır, adalettir. Biz halkımızın bütün bu yıkımlardan kurtulması arayışı ve mücadelesi içindeyiz. Onlar bizi kapatmayı, siyaset dışına itmeyi tartışa dursunlar biz en geniş demokrasi ittifakıyla bu iktidar dönemini kapatıp yeni bir iktidar dönemini başlatmanın mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz. Bu ülkede asıl tartışılması gereken işte budur. Kapanan her bir işyerinin, dükkanın verdiği mesaj açıktır. Bu iktidar dönemi bitmelidir. Muhalefet üzerine düşen sorumluluğu mutlaka yerine getirmelidir. Halkın mesajı çok açık bir şekilde budur. Eğer bu iktidar bir baskı ve talan iktidarıysa, yalan iktidarıysa, bunlar sadece kendilerine yöneldiğinde acıtmayacaktır. Herkese her şekilde eşit adalet talebiyle hareket etmedikçe,  sadece kendine yönelen baskıya itiraz etmek hiç kimseyi demokrat yapmaz, hiç kimseyi adil yapmaz. Adalet herkes için her zeminde her şekilde eşit olarak savunulursa adalettir.
 
NEWROZ 
 
Newroz haftasına girmiş bulunuyoruz. Newroz yeni yaşam umudunun sembolüdür. Newroz haksızlığa karşı direnmenin, adalete adanmışlığın, susamışlığın adıdır. Newroz barış ve çözüm arayışlarının bu ülkedeki toplumsal hafızasıdır. Newroz bu ülkede durmadan tekrarlanan çoklu krizlerin kaynağına inme fırsatı yakaladığımız çok değerli bir gündür. Eğer bu sorunların kaynağına inemezsek, bu adaletsiz zulüm düzeninden çıkmamız mümkün olmaz. Bu acılı topraklar burada yaşayan kadim halklar 100 yıldır adil bir barışın peşindedir. Adil bir barışın özlemini çekiyor. Adi bir barış kurulamadığı için bu topraklar darbelerin, kan ve gözyaşının, hukuksuzluğun, adaletsizliklerin acısını yaşıyor.  Barışı engelleyen, barış imkanlarını ortadan kaldıran her politikanın bedelini halklar ödüyor.
 
2013 NEWROZU
 
2013 Newrozu’nu hatırlatmak gerekiyor. O tarihi büyüklükteki kalabalığı ve oradan verilen tarihi mesajları hep birlikte hatırlamak ve hatırlatmak bir görevdir arkadaşlar. Bir çözüm süreci vardı ve çözüm süreci iktidarın hesapları yüzünden bitirildi. Masanın devrildiği bu altı yılda bedeli ağır oldu gidişatın. Her şey ters yüz oldu. Ortada ne demokrasi kaldı ne hukuk ve adalet. 6 yıl önce ne konuşuyorduk, silahların ebediyen susmasını. 2013 Newroz’u bunun yolunu gösteren önemli bir çağrıyla yapılmıştı. O meydanda okunan o çağrı, bugün yine ve yeniden önümüzde durmak ve yeniden sahiplenilmek durumundadır. Devrilen masa her anlamda çökertilen bir Türkiye tablosu yarattı. Bizlerin görevi bu çöküşün nedenlerini iyi görmek ve bu çöküşten çıkışın yollarını birlikte aramaktır. 
 
ADİL BARIŞ
 
Adil barış talebi zayıflık, korkaklık değildir. Adil barış talebi taktik bir hamle değildir. Barış istemek bu ülkede her zaman cesaret işi olmuştur. Barış için mücadele etmek her zaman bedel gerektiren bir yol olmuştur. O nedenle barışı isterken de adresimizi doğru belirlememiz sesimizi ve sözümüzü doğru kurmamız gerekiyor. Biz bugün bütün bu yıkıntının sorumlusu olan iktidardan beklemiyoruz barışı. Eğer Kürt sorununda çözüme doğru yol alacaksak ve adil barış sağlayacaksak, bunu adresi toplumun bizatihi kendisidir, demokrasi güçleri ve muhalefettir.
 
DEMOKRATİK ÇÖZÜM 
 
Muhalefet ve demokrasi güçleri önlerine bir demokratik çözüm ve adil bir barış programı koymak zorundadır. Boş manipülatif tartışmalarla kaybedecek vakit yok. Bu ülkede silahların gerçekten susmasını istiyorsak, biz istiyoruz, biz bunun için varız. O zaman herkes sorumluluğunu yerine getirecek somut adımlar atmalıdır. Barış bir ihsan olarak görülemez. İktidarlar barışı topluma bir lütuf olarak görme eğilimindedir. Oysa barış aşağıdan yukarıya kurulacak bir inşa sürecidir ve ancak toplumsal güçlerin dayanışması, emeği ve cesaretiyle bu yolda yürünebilir. Aradan 8 yıl geçse de 2013’te Diyarbakır Newroz alanında bütün dünyaya ilan edilen barış çağrısının temeli ve zemini de budur. O çağrıyı dikkatle incelerseniz ve yeniden okursanız göreceksiniz ki barış yukarıdan ihsan edilecek bir lütuf değil, aşağıdan inşa edilecek bir süreç ve yeni bir yaşam biçimidir. Biz o çağrıya bugün de sahip çıkıyoruz. Biz kendi siyasi birikimimize, halkımıza olan adanmışlığımıza güveniyoruz. Barışın gücüne inanıyoruz. Kürt halkını fedakarlığına azmine özgürlüğe olan sarsılmaz bağına güveniyoruz. Bu çerçevenin genişlemesi ve toplumun en geniş kesimlerini kapsaması için de elimizden geleni yapıyoruz. 
 
UMUDU YÜKSEK TUTMA BULUŞMASI
 
Kürt halkının iradesini, dilini, kimliğini yok sayarak, seçilmiş temsilcilerini her gün tutuklayarak, belediyelerine kayyımlar atayarak, Kürtçeyi engelleyerek, Kürt düşmanlığı üzerinde siyaset yürüterek Kürtleri demokrasi ve barış mücadelesinden vazgeçireceğini sanan bir akıl, asla başaramayacak, sonuç alamayacak.  Newroz’un coşkusu her renkten, kimlikten halklarımızın buluşmasının ortaya çıkaracağı güçlü irade, bu ülkede çözümü de barışı da mutlaka getirecektir. Bu inşayı mutlaka başaracaktır. Bu irade barışla birlikte demokrasiyi, adaleti yeniden inşa edecektir. Newroz’a heyecanla hazırlanıyoruz. Bu bir umut buluşmasıdır. Umudu en yüksekte tutma buluşmasıdır. Bu haksızlığa, zulme direnme inancıdır. Barışa yolculuktur, demokrasi buluşmasıdır, zulme karşı mücadele yürüyüşüdür. Özgürlük bizim kimliğimizdir diye haykırmamız bunun içindir. Newroz yaşamı yenilemenin, yeni yaşamın günüdür.”

Diğer başlıklar

16/03/2021
20:23 Koronadan 71 kişi daha hayatını kaybetti
20:07 Bursa Başsavcılığı’ndan Öcalan açıklaması
19:46 Hakkari’de eylem ve etkinlik yasağı uzatıldı
19:44 Vaka sayısı en çok artan ve azalan iller açıklandı
19:28 Dersim’de istismar faili tahliye edildi
19:05 Ankara'da Halepçe Katliamı'na ilişkin panel
18:43 İstanbul halkı Newroz’a davet edildi
17:31 Şiddet mağduru Ünsüren'in duruşması ertelendi
17:10 27 Kürt esnafın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü
17:05 İstanbul Newrozu Yenikapı'da kutlanacak
17:01 Emekçilerden insanca yaşam için ‘ek zam’ talebi
16:48 Baş: Saray kaybedecek halk kazanacak
16:36 ‘Unutulmaz Sağlıkçılar Korusu’ TTB’ye armağan edildi
16:21 HDP Gençlik Meclis üyesi Gülen tahliye edildi
16:18 Tatvan Newrozu'na izin çıktı
16:12 Barış Anneleri'nden Asrın Hukuk Bürosu'na ziyaret
16:04 Van Newroz’u için 4 ilçeye ziyaret
15:55 Buca’da bir tutuklu koronaya yakalandı
15:46 Demirtaş’ın avukatlarından AİHM şerhi
15:37 ‘Yeni Halepçelerin yaşanmaması için barışın dilini yaymalıyız’
15:34 50 mülteci çocuktan sadece 5’i uzaktan eğitime katılabildi
15:30 Demir'in cenazesi 6 ay sonra teslim edildi
15:27 Kılıçdaroğlu'dan ekonomi reçetesi
15:20 Hacı Zengin mezarı başında anıldı
15:19 Tekirdağ Newrozu'na izin çıktı
15:13 ‘Öcalan ile görüşmeler derhal sağlansın’
15:00 Öğrencilerden Beyazıt ve Halepçe anması: Affetmiyoruz
14:54 Cizre'de Newroz ateşi yakıldı
14:52 'Halepçe Kürtler için birlik olmanın gerekçesidir'
14:51 ‘Zenginlerden servet vergisi alınsın’
14:42 Alınak'a 'Cumhurbaşkanına hakaret'ten beraat
14:34 İstismar failinden ‘parayla aklanma’ teklifi
14:20 KESK'ten 'ek zam' talebi
13:57 Eylem ve etkinlikleri yasaklayan Kaymakam ÇED toplantısını muaf tuttu
13:49 İmralı'dan 27 Nisan 2020'den bu yana haber yok!
13:42 Sağlıkta anadilde hizmet talebi
13:42 Demirtaş'tan mahkeme heyetine sert sözler
13:11 Kadın girişimcilerin yüzde 56’sı pandemide borçlandı
13:01 Paylan: Mezarlık üzerine beton döken zihniyete dur denmeli
12:57 Sur'da öldürülen Rozerin Çukur'un babasına hapis cezası
12:51 Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde iletişim ve görüş yasağı
12:47 Sancar’dan muhalefete adil barış programı çağrısı
12:47 İzmir’deki Newroz’a katılım çağrısı
12:43 Hukuk örgütlerinden 10 Ekim Davası'na katılım çağrısı
12:39 İstanbullular Newroz'a davet edildi
12:33 HDP’li Öcalan Adalet Bakanlığı'na başvurdu: Endişeler giderilsin
12:31 Asrın Hukuk Bürosu'ndan yeni başvuru
12:01 'Öcalan'la bir an önce görüşme gerçekleşmeli'
11:50 SES: Sosyal hizmet alanındaki sorunlar derinleşti
11:41 Halepçe'nin daha adı konulmamış ikizleri
11:24 Emine Şenyaşar'ın 'adalet' mücadelesi: Gözyaşlarımı ancak adalet dindirir
11:22 İmralı için ‘acil görüşme’ başvurusuna cevap yok
11:21 HDP Sözcüsü Günay: İmralı'nın kapıları bir an evvel açılıp görüşme sağlanmalı
11:15 Demirtaş’ın davası avukatların AİHM itirazıyla başladı
11:14 Antalya’da bir evde dört cenaze bulundu
11:09 Kürdistani İttifak: Halepçelerin yaşanmaması için ulusal birlik sağlanmalı
11:03 Halepçe’de ölümü taşıyan elma kokusu 33 yıldır dağılmadı
10:30 Şenyaşarlarla görüşmeyen savcı, adliye bahçesini yasakladı
10:29 Besta’da on binlerce ağaç kesildi
10:06 Sınırda donmuş cenaze bulundu
09:59 Cizre’de Zîn'in bitmeyen yası
09:56 Kent kent Newroz programı
09:54 Sosyal medyada kızını taciz eden Hasan T. gözaltına alındı
09:47 Açlık grevi 110'uncu gününde
09:27 DTK Eşbaşkanı Öztürk: Bu coğrafyanın ismi Kürdistan'dır
09:07 Barışın anahtarı Öcalan'ın o mektubunda
09:04 Siyasi partilerden çağrı: Newroz ateşini birlikte yakalım
09:04 Van Newroz'a hazır: Tecride karşı alanları dolduralım
09:04 Feminist Schüller: Tecridin kaldırılması seçenek değil zorunluluktur
09:04 Paylan: Tefecilerin eline düşen iktidarın iflası yakın
09:04 Newroz’u ‘Nevruz’ yapamadılar
09:02 Televizyondaki ses pazara uymuyor!
09:02 Bêrîvan Cizîr: 1992 Newrozu direniş doluydu
09:02 Yayla yasakları hayvancılığı bitiriyor
09:01 İstanbul Newroz’unun adandığı Zengin’in kızı: Yas değil direniş günü
09:01 8 Mart ruhuyla Newroz’a
09:01 İşçilerin Kod 29'a karşı eylemi 18'inci gününde
09:00 16 MART 2021 GÜNDEMİ
08:53 Gergerlioğlu: Meclis’ten ayrılmayacağım, gelip alırlarsa alsınlar
15/03/2021
23:28 #İmralıdaNelerOluyor TT oldu
21:19 Sakarya’daki patlamaya ilişkin ‘işin fıtratında var’ savunması
20:52 Sürgünlere karşı oturma eylemi 10’uncu haftasında
20:46 24 saatte 15 bin 503 vaka tespit edildi
20:36 İstanbul’un ilçelerinde Newroz ateşi yakıldı
20:19 Erdoğan: İllerdeki mevcut uygulamalar sürecek
20:07 Bayrampaşa Belediyesi işçilerinden sözleşmeye uyma çağrısı
19:57 Sağlık çalışanlarına saygı anıtı açıldı
19:46 Katledilen Miraş Güneş için açıklama
19:14 Melek İpek savunmasında yaşadığı sistematik şiddeti anlattı
19:06 Bolu Cezaevi’nde koğuş baskınları
18:55 Açlık grevleri için Bakanlığa çağrı: Adım atın
18:22 Buldan, İsveç Sol Parti Başkanı ile bir araya geldi
18:19 DBP yöneticisi serbest bırakıldı
18:09 İzmir’de jeotermal için yapılan ÇED başvurusuna tepki
17:17 Bağlar’da Newroz kutlandı
17:11 İstanbul Newroz’u için hazırlıklar tamamlandı
17:10 Nusaybin'de silahlı saldırıda bir kadın öldürüldü
16:56 Ankara’dan Newroz çağrısı: İsyanı büyütme zamanı
16:49 Halfeti ve Amara'da Newroz ablukası
16:16 Emine Şenyaşar serbest bırakıldı
16:05 MEBYA-DER operasyonunda savcı HSK'ye şikayet edildi
15:47 Hasta tutuklu Yılmaz köyünde toprağa verildi
15:44 SES üyeleri taleplerini duyurdu
15:42 PTT Müdürü HABER-SEN materyallerini imha etti
15:28 Mehmet Öcalan: Endişeliyiz
15:21 Batman halkına Newroz daveti
15:20 DEVA Genel Başkanı Babacan: Anadille, kimlikle kavga edilmez
15:20 On binlerce kişi tecavüze karşı sokağa döküldü
15:04 Nisan’da ‘hazır’ denilen yerli aşıda yılsonuna tarih verildi
15:04 Doğalarını yok eden projelere karşı Gola Çeto’dan seslendiler
14:52 Esnaflar Van Newrozu'na davet edildi
14:50 İstanbul İSİG Meclisi: Direniş ve dayanışma yaşatır
14:40 Saadet ve DEVA’dan Şenyaşar Ailesi’ne ziyaret
14:37 ‘Tecridin son bulduğu bir Newroz olsun’
14:32 Öcalan’la acil görüşme başvurusu
14:20 Mermer Karakolu'na saldırıyla ilgili iddianame hazırlandı
14:20 KESK’ten ek zam talebi
14:19 Çocuğa cinsel istismar: Baba, iki amca ve anne tutuklandı
14:14 Mersin’deki Newroz’a katılım çağrısı
14:03 Adana-Mersin arası tren seferleri yeniden başlıyor
13:59 Öcalan’ın avukatları: İddialar ciddi, endişeler giderilmeli
13:56 Havai fişek fabrikasındaki patlama davası başladı
13:55 Çorlu faciası raporu: Yeterli önlemler alınmadı
13:54 Maraş Cezaevi'ndeki tutuklulara sistematik baskı
13:45 Yaşamını yitiren hasta tutuklu Yılmaz Adalet Bakanı’na soruldu
13:41 Eğitim Sen: 269 öğrenci pozitif tanılı, temaslı ve karantinada
13:40 Hakkari Newrozu'nun startı verildi
13:37 DEVA Partisi'nden Gergerlioğlu açıklaması
13:37 Yeni bir sağlık ve sosyal hizmet politikası istediler
13:27 HDP yöneticisine partisinin açıklamalarına katılmaktan 6 yıl ceza
13:03 Emine Şenyaşar gözaltına alındı
13:00 Kayyım rektöre karşı nöbet eylemi sürüyor
12:53 DBP yöneticisi gözaltına alındı
12:49 Polisin çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
12:46 Yeni Yaşam Kadın Eki’nin 10’uncu sayısı yayında
12:41 Kaçırılan HDP basın çalışanı darp ve tehdit edildi
12:08 Demirtaş’ın AİHM kararından sonraki ilk duruşması yarın
11:58 Güvenlik soruşturması teklifi Meclis’te görüşülecek
11:57 Türkiye Kuzey ve Doğu Suriye'nin suyunu kesti
10:55 Urfa'da bir kadın cenazesi bulundu
10:50 Diyarbakır Milli Eğitim Müdürü ‘VİP tuvalet yaptırdı’ iddiası
10:46 Saman yüklü kamyon alt geçide takıldı
10:37 Şenyaşar ailesinden 'Adalet' nöbetine destek çağrısı
10:36 Esnaf kullanmadığı elektriğin faturasını ödüyor
10:09 Lice'de operasyon sona erdi
09:51 HDP'de Kürtçe seferberliği
09:39 ‘Kadifekale’de Newroz çocuklarımızdan mirastır’
09:18 İstismara uğrayan içeride, istismar eden dışarıda!
09:17 Kadınlar birlik olunca kazanıyor
09:17 Açlık grevi 109'uncu gününde