Mardin'in Nusaybin ilçesinde 9 Ocak 2020'de 12 kişiyle birlikte gözaltına alındıktan bir gün sonra tutuklanan, 14 Ocak 2020'de ise tahliye edilen Mor Yakup Manastırı Rahibi Sefer (Aho) Bileçen’in yargılandığı davanın 7 Nisan’da görülen duruşmasında karar verildi. Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Rahip Aho’ya “örgüte yardım etmek” iddiasıyla 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi. Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Rahip Aho’nun avukatları, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulundu. 

 

Süryani dernekleri ve vakıfları, tutuklandığı süreçte suçlamaya konu yapılan manastıra gelen ve yemek verdiği belirtilen kişilerle ilgili, “Ben bunu herhangi bir örgüte yardım etmek için değil, inancım gereği yapıyorum” cümleleri yankı uyandıran Rahip Aho’ya verilen cezaya karşı kampanya başlattı. Rahip Aho’yu sahiplenme ve olası tutuklanma riskine karşı başlatılan imza kampanyası ile mahkeme kararının bozulması, davanın düşürülmesi talep edildi.

 

11 ÖRGÜTTEN KAMPANYA

 

Avrupa Süryani Birliği (ESU) öncülüğünde başlatılan kampanya, daha sonra İsveç Hıristiyan Demokratlar Partisi Milletvekili Lars Göran Peter Adaktusson, Göppingen Suruçlu Mor Yakup Kilisesi, Mor Efrem ve Mor Theodoros Kilisesi, Kirchhain İncil Topluluğu, Kano Suryoyo, Almanya Süryani Birliği Federasyonu (HSA), Süryani-Almanya Derneği, Turabdin Kalkındırma Dernekleri Federasyonu (DETA), Hollanda Asuri Federasyonu, Turabdin Platformu ve Süryani Gençleri oluşumunun desteğiyle sürdürülüyor. 

 

HAKSIZ KARAR

 

Kampanyayı ve Rahip Aho’ya verilen cezayı değerlendiren Avrupa Süryani Birliği (ESU) yöneticisi ve Süryani gazeteci David Vergili, hapis cezası kararın beklenmediğini söyledi. Süryanilerin haksız buldukları karara karşı harekete geçtiklerini söyleyen Vergili, başlattıkları kampanyaya binlerce kişinin destek verdiğini ifade etti. 

 

BASKILARIN DEVAMI 

 

Vergili, kararın Süryaniler için endişe, korku ve şok etkisi yarattığını, ilk kez bir rahibin bu şekilde cezalandırıldığını dile getiren Vergili, Süryanilerin Rahip Aho’nun sadece inancı gereği gerçekleştirdiği bir faaliyetiyle suçlanmasına anlam veremediklerini söyledi. Rahiplik geleneğinde bir rahibin gelenlerden gizlenmesi, yardım talep edenleri geri çevirmesinin mümkün olmadığını, aksine yardım etmesinin inancının gereği olduğunu vurgulayan Vergili, Rahip Aho’ya verilen cezanın Süryanilere yönelik baskıların devamı olduğunu ifade etti. 

 

GERİ DÖNÜŞE ENGEL 

 

2000’li yıllarla birlikte göç etmek zorunda kaldıkları köylerine dönmek isteyen Süryanilerin yaşadıkları sorunlara değinen Vergili, “Mardin’deki Süryani mülklerinin Diyanet’e ve hazineye devredilmesi, Süryaniler için çok büyük bir endişe yarattı. Geri dönüşlerin önünde bir set oldu. Ayasofya’nın camiye çevrilmesi, Kuzey ve Doğu Suriye’de Süryani köylerinin de olduğu bölgeye saldırması da Türkiye’deki Süryaniler için de riskli ve zor bir süreç başlattı. Rahip Aho’ya verilen ceza, bu risk ve sorunlara yeni bir boyut kazandırdı” diye konuştu.

 

‘İNSANİ OLANI YAPTI’

 

Yaşananların Süryaniler arasında bir uyanış yarattığını ifade eden Vergili, Rahip Aho kararıyla birlikte Süryanilerin Türkiye’nin gündemine, adalet talebine daha fazla yaklaşmasına yol açtığını söyledi. Vergili, “Rahip Aho sadece insani olanı yaptı. Bu durum bütün manastırlarda, tarihi merkezlerde mevcut olan bir durum. Bu nedenle biz bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Türkiye’deki tanık ifadeleri anlayışı, iktidarın işini gören adaletsizlik mekanizmasının bir parçası olmuş durumda. Kürt siyasetçilerin yargılanmalarına baktığımızda, bu tanık ifadelerinin, gizli tanık ifadelerinin nasıl kullanıldığını görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

 

ETKİNLİKLER DÜZENLENECEK

 

Süryani kurumlarının Avrupa Parlamentosu önünde Rahip Aho için etkinlikler düzenleyeceklerini paylaşan Vergili, Süryanilerin bulundukları her yerde Rahip Aho’nun davasını sahiplenmeleri, Türkiye’nin bu kararının ortadan kaldırılması için eylem ve etkinlikler yapması gerektiğinin altını çizdi. Vergili, tüm halklara kampanyaya destek çağrısında bulundu. 

 

MA / Ahmet Kanbal