ŞIRNAK - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HPG'li Fırat Şişman'a ilişkin "öldürüldü" açıklaması yaptıktan 15 gün sonra katıldığı televizyon programında "canlı" dedi. Şişman ailesi ise yaptıkları başvurulara yanıt alamadıkları için endişeli olduklarını söyledi.
Şırnak ve Siirt illeri arasında bulunan Besta Bölgesi’nde 10 Nisan'da karadan ve havadan askeri operasyon başlatıldı. Operasyonda Silahlı İnsansız Hava Araçları’nın (SİHA) yaptığı bombardımanda HPG'li olduğu belirtilen 8 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
SOYLU'DAN AÇIKLAMA
Cenazeler Şırnak Devlet Hastanesi morgunda bekletilirken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu twitter hesabından yaptığı açıklamada Kırmızı listede aranan isimlerden olan Fırat Şişman'ın da öldürüldüğünü söyledi. 10 Nisan'da yapılan açıklamada "Uyy Uyy Şırnak Domuz Dağı'da 6 terörist oldu 8 biri de kıpkırmızı. Kahramanlar, Allah razı olsun. Milletimizin yüreğini soğutuyorsunuz." İfadelerini kullandı.Bu açıklama üzerine saraya yakın medya da Fırat Şişman'ın yaşamını yitirdiğine ilişkin haberler geçti.
KENDİ AÇIKLAMASINI YALANLADI
Soylu dün akşam katıldığı bir televizyon programında ise şimdiye kadarki açıklamalarının aksine, "10 kişiyi Gabar'da etkisiz hale getirdik. Ama biz öldürdük ya da canlı bıraktık demedik. Kırmızı listede Özgür Gabar kod Fırat Şişman yaklaşık 15 gündür 17 gündür elimizde. Canlı" ifadeleri kullandı.
Şişman'ın ailesi ise çatışma haberlerinin ardından geldikleri Şırnak'ta başvuru yaptıkları hastane ve savcılıktan çocuklarının durumuna ilişkin bilgi alamadı.
AİLE SÜREKLİ OYALANDI
Fırat Şişman'ın yaşamını yitirdiği haberi üzerine İstanbul'dan Şırnak'a 3 defa geldiklerini belirten kardeşi Süleyman Şişman, "İçişleri Bakanı'nın attığı twit ve görsel basında çıkan haberlerden yaşamını yitirdiğinin haberini aldık. Bunun üzerine Şırnak'ta cenazelerin olduğunu söylediler. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduk. Şırnak Devlet Hastanesi morgunda 3 tane cenaze vardı. Bunlardan birini teşhis etmemi istediler. Baktım ama teşhis edemedim. Teşhis edilecek durumda değildiler. Bunun için DNA testi yapmak istedik. Ama anne veya babanın olması gerektiğini söylediler. Annem ve babam hasta ve gelecek durumları olmadığı için İstanbul'da DNA testi yapmak istedik. Bunun için İstanbul Küçükçekmece Adliyesi'ne başvuruda bulunduk. Buraya verdiğimiz dilekçeyi Şırnak Adliyesi'ne gönderdiler. Ama aradan 10 gün geçmesine rağmen bu sefer Şırnak Savcılığı herhangi bir dilekçenin kendilerine gelmediğini belirtti. İstanbul'dan Şırnak'a 3 defa gelip gittik. Bunun üzerine Şırnak Savcılığı'na tekrar dilekçe verdik. Bu sefer de dilekçeyi tekrar İstanbul'a göndereceklerini söylediler. Dilekçe İstanbul'a ulaşınca Emniyet mensuplarının eve gelip anne ve babadan DNA örneklerini alacaklarını belirttiler. Ama ne zaman gelirler onu bilemiyoruz" dedi.
'İHD'YE BAŞVURACAĞIZ'
Soylu'nun açıklamasından önce de DNA testi için kendilerine dönülmemesinden dolayı sağ yakalanmış olabileceğine dair şüphelerin oluştuğunu söyleyen Şişman, "Kimse bu konuda bize yardımcı olmadı. Dolayısıyla endişeliyiz" diye belirtti.
Ağabeyinin yaşadığını, Soylu'nun dün yaptığı açıklamalardan öğrendiklerini belirten Süleyman Şişman, gerekli hukuki desteği almak için İnsan Hakları Derneği'ne (İHD) başvuruda bulunacaklarını ifade etti.