ARTVİN - 98 yaşında hayatını kaybeden Cerattepe’nin direnişiyle simgeleşen Erzade Yalçıntaş’ın ömrü, doğayı talan etmek isteyenlere karşı verdiği mücadeleyle geçti. Mücadele arkadaşları, Yalçıntaş’ın büyük bir direnişi miras bıraktığını söyledi. 

 

Artvinliler yaklaşık 30 yıldır Cerattepe’de yapılmak istenen siyanürlü altın aramasına karşı mücadelesini sürdürüyor. Halk ormanlarının yok edilmemesi, derelerinin kirlenmemesi için altın madeninin yapılmasını istemiyor. Kadın, erkek, yaşlı, çocuk binlerce Artvinli, yıllardır yürütülen mücadelede yer alarak, doğa katliamına karşı durdu. Yıllardır süren bu direnişte “Madene hayır” atkısıyla bir çınar ağacı gibi bilirkişi heyetinin karşısında durup, atkısını açan ve o andan sonra yürütülen mücadelenin, direnişin sembolü olan, doğaseverlerin gönlünde taht kuran 98 yaşındaki Artvin’in yaşlı çınarı Erzade Yalçıntaş, yakalandığı koronavirüs nedeniyle 30 Nisan’da yaşamını yitirdi. Yalçıntaş, aynı gün Artvin’in Çamlık Mahallesi’nde bulunan Kolorta Mezarlığı’nda toprağa verildi. 

 

MADENE KARŞI BİR ÖMÜR

 

Annesi yaşamını yitirdikten sonra 2 yeğenine bakmak zoruna kalan Yalçıntaş, hiç evlenmedi. Yeğenlerine annelik yapan Yalçıntaş, büyüyüp evlenen yeğenlerinin çocuklarını da büyüttü. Hayat mücadelesi içinde bir yandan günlük işlerini yapan Yalçıntaş, bir yandan da Cerattepe’de yapılan istenen madenlere karşı mücadelenin en ön saflarında yer alıyordu. 30 yıl süren maden direnişi boyunca hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmedi, umudunu kaybetmeden direndi. Bilirkişi incelemeleri sırasında heyetin yanına yaklaşıp, “Para gider, altın gider, her şey gider. Geriye buralar kalır, doğa kalır” demişti. “Ömrünün sonuna kadar Cerattepe için ne yapmam gerekiyorsa yaparım” diyen Yalçıntaş, öyle de yaptı ve son nefesine kadar madene karşı mücadele etti. Uğruna direndiği, mücadele ettiği doğa, çam ağaçlarını ölürken de unutmadı. “Ölürken beni çam ağaçlarının altına gömün” diyen Yalçıntaş, vasiyeti yerine getirilerek, çam ağacının altında toprağa verildi. 

 

HEP EN ÖNDEYDİ

 

Yalçıntaş ile birlikte Cerattepe’de direnen kadınlar, Yalçıntaş’ı anlattı. Erzade Yalçıntaş’ın hayatına dair konuşan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, “Erzade teyzemiz, Artvin’de doğmuş, büyümüş, yaşamayı, doğayı seven biriydi. Cerattepe mücadelesinde hep en önde oldu. Her çağırdığımız yere gönüllü olarak geldi. Bildiklerini anlattı. Elinden gelen her türlü desteği verdi. Yaşam alanlarımız onun için çok önemliydi. Yaşına rağmen ‘Ben yapamam’ demedi. Bütün isteği yaşam alanlarını korumak, gelecek nesillere aktarmaktı” diye anlattı. 

 

MÜCADELEYİ MİRAS BIRAKTI

 

Yalçıntaş’ın Artvin için çok önemli olduğu gibi direnişin de sembolü olduğunu anlatan Karahan, mücadelesiyle herkese ilham kaynağı olduğunu dile getirdi. Artvin’in çocukları olarak onu istediği gibi umuda, son yolculuğa uğurladıklarını söyleyen Karahan, “Türkiye’nin her yerinden insanlar bizi aradı. Gerçekten çok kıymetli bir mücadele insanını kaybettik. Mücadelesi hepimize ışık olacak. 30 senedir kesintisiz süren mücadelesi devam edecek. Bir röportajında ‘İlk şirketleri buradan yolcu ettik. Bunların da arkasından bakacağız’ demişti. Bu ona nasip olmadı ama Artvin halkı bu şirketleri buradan gönderecek” ifadelerini kullandı. 

 

DİRENENLERE GÜÇ OLDU

 

Yalçıntaş ile Cerattepe’de yürütülen maden mücadelesi sırasında tanıştıklarını aktaran Artvin direnişçilerinden Nurcan Ay Katırcı, şunları söyledi: “Kendisini çok güzel ifade edebilen, zihni parlak birisiydi. Zaten toprağın içinden gelmiş, değerini bilen bir insan olduğu için ona bir şey anlatmamıza gerek kalmadı. Bütün mitinglerde en ön safta yerini aldı. Yaşına rağmen mücadeleyi hep sürdürmeye çalıştı. Verdiği cesaretle kendimizi daha güçlü hissettik.” 

 

UMUDUN SEMBOLÜ

 

“98 yaşında ölümünü normal olduğu gibi bir düşünce var ama Erzade teyzemiz için bunu düşünemedik” diyen Katırcı, “O yaşına rağmen yaşama çok şey katıyordu. Onun vazgeçmemesi bizim için de umut sembolüydü. Ben o anlamda kendimi çok kötü hissettim” dedi. 

 

HİÇ VAZGEÇMEDİ 

 

Cerattepe mücadelesine sırtını dönenlere seslenen Katırcı, “Gücü yettiği halde bizi yarı yolda bırakan, çıkarı için belli yerlerde olmayı tercih eden insanların onu görüp utanması gerekiyor. Zaten yolunu takip edenler edecektir. Bir eylem sırasında polise bileklerini uzatarak ‘Bileğime kelepçe de vursanız ben bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim’ demişti. Bu kararlılığı keşke bu davanın önündeyken ardına düşünler de gösterseydi. Onlar bu cümleleri bir kere daha dinlesin. Nerede olduklarını tekrar gözden geçirsinler” diye konuştu.  

 

MA / Tolga Güney