İSTANBUL - DİB, sokağa çıkma kısıtlama kararının işçi ve emekçiler başta olmak üzere toplumun önemli kesimini kapsamadığını ifade ederek, iktidarın pandemi acizliğinin yıkıcı sonuçlara yol açtığını belirtti.

 

Demokrasi İçin Birlik (DİB), koronavirüse karşı mücadele kapsamında alınan sokağa çıkma kısıtlaması kararlarının işçi ve emekçiler başta olmak üzere toplumun önemli kesimini kapsamamasını yaptığı açıklama ile kınadı. Yazılı yapılan açıklamada Haziran ayında gerçekleştirilecek Demokrasi Konferansı’na ilişkin de bilgilendirme yapıldı.  

 

‘İŞÇİ VE EMEKÇİYE KAPANMA YOK’

 

İktidarın pandemi yönetimini eline yüzüne bulaştırmasının faturasının başta güvencesiz çalışan emekçiler olmak üzere halkın tümüne çıkıldığına işaret edilen açıklamada, AKP’nin gerçekleştirdiği kongreler ve çarkları ne pahasına olursa olsun döndürmek için yapılanların salgını kontrolden çıkardığına vurgu yapıldı.

 

Açıklamada, tam kapanmanın toplumun ezici çoğunluğu için geçerli olmadığı belirtilerek, DİSK-AR’ın raporuna göre istihdamın yüze 61’inin kapanmadan muaf sektörlerde çalışmaya devam ettiği hatırlatıldı.

 

Kapanma kapsamındaki sektörlerde çalışanların tüm çalışanların sadece yüzde 17’sine denk geldiği vurgulanan açıklamada, “Kapanma böyle olunca İstanbul’da tam kapanma günlerinde toplu ulaşım hatlarına ek sefer konulmasına şaşırmamak gerekiyor” denildi.

 

Aşılama konusunda yaşanan eksik ve aksaklıklara değinilen açıklamada, “İktidar aşı konusunda çamura saplandı. İktidarın pandemi yönetiminde sergilediği acizliğin virüsün çok daha ölümcül ve yıkıcı sonuçlar yarattığı ortada” ifadeleri kullanıldı.

 

PANDEMİ BAHANE YASAK ŞAHANE!

 

Açıklamada, kapanma politikasının gelir güvencesi sağlanmadığı için, kayıt dışı ve güvencesiz çalışan emekçiler ve küçük esnaf için açlıkla imtihana dönüştüğüne dikkat çekilerek, AKP’nin  “Ekmek yoksa pasta yesinler” ruh halinin halkın gerçekliğinden ne kadar koptuğunun göstergesi olduğun altı çizildi.

 

İktidarın pandemi bahanesiyle kendisinden destek görmediği kesimlerin yaşam tarzına ve temel özgürlüklerine dönük ağır saldırlar içerisinde olduğu ifade edilerek, “İktidar, her geçen gün daha da artan bir şevkle laikliği ortadan kaldırmaya, ısrarla dinci gerici bir rejimi inşa etmeye çalışıyor. İçki satışının ideolojik nedenlerle anlamsız yasaklanması da bu sonuçsuz kalmaya mahkûm ısrarın bir sonucu” denildi.

 

KONFERANS ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

 

İktidarın tükenişini görünmez kılmak için attığı her adımın toplumun daha geniş kesimlerini yabancılaştırdığını kaydedilen açıklamada, demokrasi güçlerinin ortak mücadelesinin önemine dikkat çekildi.

 

Haziran ayında gerçekleştirilecek Demokrasi Konferansı’na ilişkin bilgilendirmelerde bulunan açıklamada, “Bir taraftan hummalı bir biçimde devam eden, ülkenin her yanından yeni katılımlarla güçlenen Demokrasi Konferansı; ekmek, özgürlük, adalet buluşması çalışmaları umudu büyütürken, demokrasiyi kazanabilmek için toplumsal itirazların akacağı meşru bir mecra yaratmanın önemi her geçen gün daha çok ortaya çıkıyor. Bu da ancak demokrasi güçlerinin birliğiyle mümkün” ifadeleri kullanıldı.