Dersim’in Ovacık ilçesine bağlı Aşağıtorunoba (Kilmer) köyünde yaşayan ve 7 Mayıs'ta hayvanlarına barınak yapmak için aracıyla evden ayrılan Seyit Rıza'nın üçüncü kuşak torunu Murat Yıldız'dan 6 gündür haber alınamıyor. Yıldız'ın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Ağaçpınar (Aşkirik) köyü kırsalında 7 Mayıs'ta gerçekleştirdiği bombardımanda yaşamını yitirdiği iddia ediliyor. Ovacık İlçe Janmdarma Karakolu'nun olayın yaşandığı ilk gün Yıldız'ın ailesini çağırarak, DNA testi için kan örneği vermelerini istemesi ve bölgede yaşayan yurttaşların anlatımları da bu iddiayı güçlendiriyor. 

 

Yıldız'ın ailesi kan örneği vermek için Malatya'da giderken, olaya ilişkin açıklamalar da gelmeye devam ediyor. 

 

BABA YILDIZ: TAKİP EDİLDİ

 

9 Mayıs'ta ajansımıza konuşan Yıldız'ın babası Mazlum Yıldız, oğlunun evden ayrıldıktan sonra takip edildiğini öğrendiklerini ve sonrasında kendisinden haber alamadıklarını aktardı. Ovacık'ta askerlerin kendisine yanmış bir araç gösterdiğini aktaran baba Yıldız, DNA testi sonucunu bekleyeceklerini belirtti. 

  

ÖNLÜ: SAVAŞ SUÇU  

 

Yıldız'ın ailesini ziyaret eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, Yıldız'ın ölümüne ilişkin, "Murat’ın ölümüyle ilgili bir sürü gerekçe söyleniyor. Gerekçe ne olursa olsun bir sivili savaş ortamında katletmek savaş suçudur. Yanında kim vardı, kim yoktu, hiç buna bakmaksızın bir sivil katlediliyorsa bu savaş suçudur. Gencimiz de kendi hayvanını götürmek için  yaylasını düzenlemek için gidiyor böyle bir sonuçla katlediliyor" dedi. 

 

BİR TEK YILDIZ KÖYE ALINIYOR

 

Olaya ilişkin dün görüştüğümüz Ağaçpınar köyü sakinleri ise, olayın yaşandığı gün askerlerin yolda kimlik kontrolü yaptığı ve telefon üzerinden köy muhtarına kimsenin hayvanlarını dışarı çıkarmaması ve köye girmemesini istediğini aktardı. Yurttaşlar, “Bir tek Murat’ı köye alıyorlar. Murat’ı takip eden araç bir süre sonra geri dönüyor. Daha sonra da olay yaşandı” diye belirtti. 

 

ARKADAŞINDAN TEHDİT İDDİASI

 

Olaya dair farklı bir çarpıcı iddia ise, Yıldız'ın yakın arkadaşlarından birisinden geldi. İsminin yazılmasını istemeyen Yıldız'ın arkadaşı, Murat'ın askerler tarafından daha önce tehdit edildiğini aktararak, “Başıma bir iş açacaklar, sürekli takip ediliyorum” dediği bilgisini paylaştı.  

 

BARO: SADECE NEDEN YILDIZ'A İZİN VERİLDİ

 

Dersim Barosu da dün konuya ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, olayın yaşandığı köyde incelemeler yapıldığı belirtilerek, “Çevre sakini köylüler, o bölgede yaşanan olaydan birkaç gün öncesinden başlayan bir operasyon olduğunu ve bölgenin yasaklı bir bölge olduğunu belirtiler. Köylüler, hiç kimsenin Ağdat ve Ağaçpınar bölgesine alınmadıklarını söyledi. Örneğin hayvanlarıyla yayla evine gitmek isteyen H.D. bırakılmamışken, Yıldız, Ağaçpınar'a yayla evini kurmak ve çadırını yerleştirmek için gidişine izin verilmiş. Yıldız'ın, operasyon bölgesine neden bırakıldığına dair herhangi bir bilgi yok. Çevre köylerin muhtarları ile yaptığımız görüşmede,  'Hayvanları bile köyün dışına bırakmamıza izin vermediler' diye belirttiler. Mantara ve ışkına toplmaya hiç kimsenin gitmemesi uyarısının yapıldığını da aktardılar" bilgileri paylaşıldı. 

 

BARONUN SORULARI

 

Açıklamada, ayrıca olayın aydınlatılması için yetkililere şu sorular yöneltildi:

 

"* En önemlisi, operasyon bölgesine başkaları bırakılmamışken Murat Yıldız neden o bölgeye bırakıldı?

 

* SİHA ve İHA görüntüleri mutlaka vardır. Bu görüntüler neden paylaşılmıyor?

 

* Operasyon bölgesine halen neden kimse alınmıyor?

 

* Bu olaya ilişkin neden açıklayıcı bir bilgi yok?

 

* Yakın köylüler 'iki adet patlama oldu sonuncusu çok sesliydi ve alev topuydu' dediler.  Bu patlamalar nasıl gerçekleşti?

 

* İnsanların cesetleri nasıl tanınmaz hale geldi?”

 

VALİLİĞİN İDDİASI

 

Tunceli Valiliği ise, olaya dair tepkilerin yükselmesi üzerine dün açıklama yaptı. Valilik, operasyon sırasında sivil kaybının olmadığını iddia ederek, buna dair yapılan haberleri yalanladı. "Eylem" değerlendirmesi üzerine askerlerin kimi noktalara yerleştikleri belirtilen açıklamada, "Oluşturulan kontrol alanlarının birine yaklaşan bir aracın içerisinden güvenlik görevlilerimize ateş açılmış, güvenlik görevlilerimizce ateşe karşılık verilmesi üzerine araç yoldan ayrılarak yol kenarında bulunan dere yatağına doğru yönelmiş ve orada durmuştur. Bu sırada aracın içerisinde bulunan ve yakalanacaklarını anlayan teröristlerden bir ya da birkaçı beraberlerindeki patlayıcıları infilak ettirmişlerdir. Olay sonrası alınan güvenlik tedbirleri neticesinde aracın içerisinden çıkarılan cesetler kimlik tespiti için Malatya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir. 

 

SORULAR YANITSIZ

 

Araçta silah yakalandığını ileri sürülen açıklamada, devamla şunlar ifade edildi: "Olay yukarıda anlatıldığı üzere gerçekleşmiş olup, hiçbir surette araca havadan yahut karadan bombalı müdahale edilmemiştir. Konuya ilişkin görüntü kayıtları olayın en başından beri mevcut olup asılsız ve kamuoyunu yanıltmakta amaçlı haberlere itibar edilmemesi hususunu kamuoyunun bilgisine sunarız"

 

Valilik açıklamasında, Yıldız'ın akıbetine dair herhangi bir bilginin yer almaması, neden sadece Yıldız'ın köye girişine izin verildiği yönündeki bilgilere değinilmemesi ve baronun sorularına yanıt verilmemesi dikkati çekti.