İstanbul'daki Gezi Parkı'na bu konudaki itirazlara rağmen yapılmak istenen Topçu Kışlası’na karşı 27 Mayıs 2013 tarihinde başlayıp, iktidar karşıtı protestolara dönüşen Gezi direnişinin üzerinden 8 yıl geçti.  Ağaçları kesmek üzere parka giren iş makinelerinin önüne geçen aktivistlerin polisin sert şiddetine müdahale kalması üzerine başlayan protesto eylemleri Ankara, İzmir gibi büyükşehirler olmak üzere diğer kentlere yayıldı.

 

Aradan geçen 8 yıla rağmen toplumsal hafızada hala canlılığını koruyan Gezi direnişi sırasında 11 yurttaş hayatını kaybetti, binlerce kişi de yaralandı. Protestolar sırasında hayatını kaybeden ilk isim, 2 Haziran günü Ümraniye TEM Otoyolu’nda yürüyüş yapanların arasına dalan bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş oldu. 

 

SANIKLARA BERAAT 

 

Ayvalıtaş’ın ölümüne sebep olan Mehmet Görkem Demirbaş ile Cengiz Aktaş hakkında "Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçlamasıyla Kartal Anadolu Adliyesi 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 21 Ekim 2019’da görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, her iki sanık hakkında beraat kararı verdi. Aile avukatlarının itiraz etmesi üzerine dava dosyasının taşındığı İstinaf Mahkemesi’nin itirazı reddetmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay dosyaya dair karını henüz açıklamazken, Ayvalıtaş ailesi buradan da olumlu bir sonuç alamadıkları takdirde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yapacak.

 

Baba Ali Ayvalıtaş, oğlunun katledilişinin yıl dönümünde MA’ya konuştu. Baba Ayvalıtaş, Gezi ruhunun yarattığı korkunun iktidarı bitireceğini ifade etti.

 

ERDOĞAN’IN GERÇEK YÜZÜ 

 

Oğlunun, Gezi direnişi sırasında yürüyüş yapan kitlenin içine dalan bir araç içerisindekiler hayatını kaybettiğini vurgulayan baba Ayvalıtaş, olayı duyup hastaneye koştuğunda yaşadıklarını “Hemen hastaneye gittim. Mehmet’in başka bir hastanede olduğunu söylediler. İki hastane arası çok uzak geldi, yol bitmek bilmedi. O anları kimsenin yaşamasını istemem” sözleriyle dile getirdi. 

 

Yaşanan bu zalimliğin oğlu ile son bulmasını umduklarını fakat sonrasında birçok insanın daha hayatını kaybettiğini belirten Ayvalıtaş, “8 sene oldu. Türkiye 8 sene sonra şuan Erdoğan’ın ne olduğunu yavaş yavaş öğrenmeye başladı Biz o zaman görmüştük” dedi.

 

Baba Ayvalıtaş, oğlunu yitirdikten 6 ay sonra bu kez eşini yitirdi. Eşinin yine Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün mahkemesi sırasında üzerlerine atılan biber gazından etkilenip, kalp krizi geçirip yaşamını yitirdiğini söyleyen Ayvalıtaş, “Öyle bir süreç yaşadım ki evime gelip gitmek istemiyordum” diye konuştu.

 

GERİYE IZDIRAP KALDI

 

Yaşamını yitirenlerden Berkin Elvan’ın hastanede 15 kiloya kadar düştüğünü belirten Ayvalıtaş, “Geziden bu yana acı ve ızdırap kaldı” dedi.  Gezide yurttaşların kardeşlikten başka bir şey istemediğini söyleyen Ayvalıtaş, iktidarın insanları yok etmeye çalışırken kendilerinin insanları kazanmak için çabaladığını belirtti. Gezi ruhunun her zaman yaşayacağının altını çizen Ayvalıtaş, “Pir Sultan unutuluyor mu? Unutulmuyor.  Gezi de böyle, unutulmayacak” ifadelerini kullandı.

 

‘ONLARI GEZİ BİTİRECEK’ 

 

Yıllar geçmesine rağmen iktidarın hala Gezi’yi kabullenemeyerek hedef aldığını söyleyen Ayvalıtaş, “Çünkü Gezi dürüstlüktü, iyilikti, ülkeye sahip çıkmaktı” ifadelerini kullandı. 

 

Gezi direniş mirasının binlerce yıl yaşatılacağını vurgulayan Ayvalıtaş, hayatını kaybedenlerin de bu mücadele ile yaşamaya devam edeceğini kaydetti. Ayvalıtaş, “Ömrümüz olduğu sürece yaşatılanları onların yanına  bırakmayacağız.  Biz adalet diye uğraşacağız. Bunların yaptığı çok haksızlık var.  Gezi onların aklından çıkmayacak. Onları bitirecek olan Gezi’dir. Onların elinden memleketimizi, gençlerimizi kurtarmak zorundayız” diye konuştu.

 

'BAŞKALDIRDILAR’

 

Oğlunun dava yargılamasının 6 yıl sürdüğünü ve her duruşmada kendilerine eziyet edildiğini anlatan Ayvalıtaş, şunları dile getirdi: “Öyle berbat bir süreç yaşattılar ki cennet memleketimizi cehenneme çevirdiler. Bana çok eziyetler çektirdiler. Geçmiş davalarımdan ceza çıkardılar. İşkence içinde işkence çektirdiler. Oğlumun davasının peşini bırakmayacağım. Temyizden cevap bekliyoruz, AİHM’e götüreceğiz. Bizim çocuklarımız vatan haini değiller. Haksızlıklara karşı başkaldırdılar. Şah İsmail, Köroğlu da başkaldırdı. Tarihin her anında başkaldırı var.” 

 

Bugüne dek kendilerini yalnız bırakmayanlara teşekkür eden Ayvalıtaş, “İyi ki onlar var. Yanımızda olarak acımızı paylaştılar.  Belki de yaşayamazdık, bize en büyük desteği halk verdi” şeklinde konuştu.

 

MA / Kadir Güney