DTK Sağlık Meclisi: Demokratik Modernite’yi inşa etme zamanı

img
HABER MERKEZİ - DTK Sağlık Meclisi, pandemi sürecinde toplumsal sağlığı yerine önceliği kendi iktidarı ve sermayedarlarının çıkarına veren AKP-MHP iktidarının temsil ettiği Kapitalist Modernite’ye karşı Demokratik Modernite’yi inşa etme çağrısında bulundu.
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Meclisi, etkisini sürdüren pandemi ve genel siyasi sürece ilişkin yazılı açıklama yaptı.
 
2019 yılının Aralık ayında Çin’in Vuhan kentinde yeni tip koronavirüs kaynaklı ilk Kovid-19 vakaları tespit edildiği ve virüsün kısa bir zaman diliminde sınırları aşarak başta Asya, Avrupa, Amerika, Afrika ve Ortadoğu olmak üzere bütün dünyayı etkisi altına aldığı hatırlatmasında bulunulan açıklamada, kendisini dünya üzerindeki her şeyin muktediri sayan devletli uygarlık ve kapitalist modernite güçlerinin virüs karşısında yaşadığı çaresizlik ve dünya toplumuna yaşattığı kaos ortamında insanlığın kendisini bir bilinmezlikle karşı karşıya bulduğu belirtildi.
 
Bu nedenle insanlığın kendisini ve içinde yaşadığı sistemi daha derinden sorgulamaya başladığı dile getiren açıklamada, “Yaşanan kaos ortamıyla beraber hastalığın çıkış noktası sorgulanmış, virüsün yarasadan mı insanlara bulaştığı yoksa laboratuvarda mı üretildiği ve devletler arası bir hegemonya savaşının mı sonucu olduğu konusu çokça tartışılmıştı. Virüsün ulus devletlerin yapay sınırlarını anlamsız hale getirmesi ve bunun olası sonuçları üzerine tartışmalar yürütülmüş, pandemi süreciyle beraber yeni bir ‘Dünya Toplumu’ hissiyatı ve zihniyetinin mi şekilleneceği yoksa ulus devletlerin bu sınırları daha da mı güçlendireceği soruları çokça sorulmuştu” denildi.
 
Demokratik uygarlık güçlerinin ise ilk andan itibaren bu hastalığı kendisi de hastalıklı bir sistem olan kapitalizmin yeni tip bir hastalığı olarak gördüğü, kaos ortamının olası sonuçlarının farkındalığı, toplumun sağlığının savunulması ve geliştirilmesinin, ahlaki politik toplumun olmazsa olmazı olduğu bilinciyle süreci karşıladığı ifade edildi.
 
Gelinen aşamada çeşitli ülkelerde virüsle mücadele etme noktasında farklı yaklaşımlar olduğu görülse de, genel tabloya bakıldığında kapitalist modernite güçlerinin pandemi sürecinde toplumun sağlığını öncelemediği, aksine pandemi sürecini var olan sistemi onarmak, yenilemek ve güçlendirmek için kullanmaya çalıştığı vurgulanan açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: 
 
“Libya’dan Karabağ’a, Akdeniz’den İsrail-Filistin ve Kürdistan’a kadar halkların özgürlük arzusuna karşı sömürü ve dizayn savaşları yürütülmüş, toplumsal iyilik hali ortadan kaldırılmıştır. Aşıya ve sağlık hizmetine erişimde sınıfsal, bölgesel ve cinsiyetler arası eşitsizlik derinleştirilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün aşının dünyadaki eşitsiz dağılımına işaret eden açıklamaları karşısında her defasında sessiz kalınmış, toplumun tarihsel birikimi görmezden gelinerek aşı üzerinde patent adı altında mülkiyet sağlanmış ve zenginliklerine zenginlik katmışlardır. Yapılan son araştırmaların sonuçlarına bakıldığında pandemi süreci boyunca toplumun sağlığının değil, sermayedarların çıkarlarının gözetildiği açıkça görülmektedir. Nitekim pandemi sürecinde dünyanın en zengin 20 milyarderi servetini yüzde 68 oranında arttırırken, yine Mart 2020’den bu yana dünyanın en zengin 2 bin 365 milyarderi ise servetini yüzde 54 oranında arttırmıştır. Yine pandemi sürecinde dezenfektan ve maske ticareti adı altında dünya geneli eroin kaçakçılığının yapıldığı Birleşmiş Milletlerin son raporlarına yansımıştır. Şüphesiz bu tarz durumlar Kapitalist Modernite güçleri ve onun zihniyet sahiplerinden bağımsız olmadığı gibi bu güçlerin toplumun sağlığına olan yaklaşımını da göstermektedir. Demokratik Uygarlık güçleri bu süreçte bulunduğu her yerde hem toplumun sağlığının savunulması ve geliştirilmesi hem de bunun önündeki en büyük engel olan devletli uygarlık ve kapitalist modernite güçlerinin yenilgiye uğratılması için mücadele ettiği gibi, bundan sonra da mücadeleye devam edecektir. Bu mücadelenin şimdiden açığa çıkan toplumsal kazanımları olduğu gibi gelecekte de toplumsal kazanımları beraberinde getireceği net bir biçimde görülmektedir.
 
Dünya genelinde böyle bir tablo yaşanırken Türkiye’ye baktığımızda ise pandemi sürecinin yönetimi ve toplumun sağlığına yaklaşımı noktasında Türkiye’nin bu kötü tablodan çok farklılık göstermediğini, hatta dünyadaki genel tabloya olumsuz anlamda birçok katkı yaptığını görmekteyiz. 
 
AKP-MHP PANDEMİ SÜRECİNİ KENDİ ÇIKARLARI İÇİN KULLANDI
 
Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecrit uygulayan, Kürt karşıtlığı üzerinden kendini var eden ve Kürt özgürlük sorunun çözümsüzlüğünde ısrar eden, bu nedenle de bütün gücünü ülke içinde yürüttüğü antidemokratik uygulamalara, ülke dışında ise birçok yerde girdiği savaşlara harcayan AKP-MHP iktidarı, pandemi sürecinde toplumsal sağlığı öncelememiş, önceliği kendi iktidarının ve sermayedarlarının çıkarına vermiştir. Ülkede görülen ilk vakanın üzerinden on gün geçmeden HDP’li sekiz belediyeye kayyum atayan AKP-MHP iktidarı, pandemi sürecini kendi çıkarları için kullanacağının ilk işaretini vermiş, nitekim sürecin devamında da böyle olmuş ve en son Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne dışarıdan bir kayyum-rektör atanarak bu antidemokratik uygulama devam ettirilmiştir. 
 
Eldeki bütün veriler pandemi süreciyle beraber kadınlara karşı her türlü şiddetin arttığını gösterirken gece yarısı yayınlanan bir kararnameyle İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekilmiş, sadece Mart ayında 28 kadının öldürüldüğü 19 kadının ölüm şeklinin şüpheli bulunduğu bir ülkede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı çıkıp pandemi sürecinde kadınlara karşı artış gösteren erkek şiddetinin “tolere edilebilir” olduğunu söylemiştir. 
 
DOĞA TALANI ARALIKSIZ DEVAM ETTİ 
 
Kobane kumpas davalarıyla yetinilmemiş , HDP’ye bir de kapatılma davası açılmıştır. İktidar ve yandaşları bu süreçte her türlü toplu eylem-etkinlik ve organizasyon düzenlerken pandemi bahane edilerek toplumsal güçlerin eylem-etkinlik ve organizasyonlarına izin verilmemiş hatta en son 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün bile 1 Mayıs’ta kutlamasına izin verilmemiştir. Kaz Dağları’ndan İkizdere’ye, Hasankeyf’ten Munzur gözelerine, Lice’den Cudi ve en son Van’ın Gürpınar ilçesinde yapılmak istenen mermer ocağına uzanan doğa talanı aralıksız devam etmiş ve kuşkusuz konu Kürdistan coğrafyası olunca bu talana sömürgeci anlayış eklenmiştir. 
 
SOYKIRIM AMAÇLI BİR ASKERİ OPERASYON
 
Bu süreçte de Rojava’ya yönelik saldırılar devam etmiş, Libya, Akdeniz ve Karabağ’daki süreçlere bir şekilde dahil olan AKP-MHP iktidarı en son Güney Kürdistan’ın Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik işgal ve soykırım amaçlı bir askeri operasyon başlatmıştır. Yine siyasi iktidarın bu süreçte mesai harcadığı başka bir konu da uluslararası eroin, uyuşturucu ve silah ağları kurmak olmuştur. Kendisi de yıllardır bu kirli işlerin içinde olan devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker’in açıkladığı kadarıyla bir ucu Kolombiya ve Venezuela’da olan bir ucu Suriye’den İran ve Afganistan’a uzanan siyasi iktidar ve aile üyelerinin içinde olduğu eroin ve uyuşturucu şebekesi, bir ucu Suriye’de bir ucu Azerbaycan’da olan yasadışı silah ağları kuşkusuz toplumsal güçler için malumun ilanı olmuştur.
 
Kuşkusuz iktidarın bu pratikleri pandemi sürecinin ne kadar kötü yönetildiğini ve niye bu şekilde sonuçlandığını göstermektedir. Ülkede daha vaka görülmeden ve vakalar görülmeye başladıktan sonra sağlık emek ve meslek örgütlerinin, siyasi partilerin ve toplumsal güçlerin gerekli önlemlerin alınması ve sürecin yönetiminin şeffaf bir şekilde ortak yürütülmesi konusunda çağırıları olmuş ancak mevcut iktidar bu çağırıları görmezden gelmiş ve ne merkezi ne de yerel yönetimler düzeyinde bu toplumsal güçlerle bir ortaklaşmaya gitmemiştir. Hatta süreç boyunca kendi başarısızlığını bu güçlere ve topluma mal etmeye çalışmıştır. Ülkede ilk vakaların görülmesiyle beraber toplum aylarca maske bulmak için çabalamak zorunda kalmış yine sağlık çalışanları maske, dezenfektan ve koruyucu ekipmanlar olmadan çalışmak zorunda kalmıştır. İktidar kendi başarısızlığını saklamak için pandemi süreci boyunca topluma doğru bilgi vermeyerek vaka sayılarını gizlemiş, öyle ki zaman zaman hastaneler de boş yatak kalmamış ve bu yüzden insanlar yaşamını yitirmiştir. Yine aynı iktidar karantina uygulaması ve sokağa çıkma yasaklarını sürecin gerektirdiği gibi değil, kendi ekonomik ve siyasi çıkarları doğrultusunda uygulamış, toplumu sağlığından etmiş, insanları işsizliğe ve açlığa mahkum etmiştir. İktidar topluma ekonomik olarak destek olacağı yerde iban paylaşıp, toplumdan destek istemiştir. 
 
TÜRKİYE, TOPLUMA EN AZ DESTEK OLAN ÜLKELER ARASINDA
 
Nitekim IMF’nin açıkladığı rapora göre; Türkiye, Ocak 2020 ile Mart 2021 arasında Covid-19’la mücadelede topluma en az destek olan ülkeler arasındadır. Bir taraftan her gün iflas ettiği için intihar eden esnaf haberleri gelirken, bir taraftan sadece basına yansıdığı kadarıyla pandemi süreci boyunca yaşadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı 103 müzisyenin intihar ettiği kayıtlara geçmiştir. İktidar bu süreçte sağlık çalışanlarını da yalnız bırakmış, sağlık çalışanlarının ağır çalışma şartlarını hafifletmek yerine izin ve istifa haklarını yasaklamıştır, bununla da yetinmeyerek sağlık emekçileri ve toplumun sesi olan sağlık emek ve meslek örgütlerine saldırmış en son Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının bu dönem ve önceki dönem eş genel başkanlarının da aralarında olduğu sekiz sağlık çalışanını gözaltına almıştır. Toplumun aşılanması konusunda da başarısız olunmuş, gerekli ve yeterli aşılar temin edilmemiştir. Sürekli geldi geliyor denilen aşılar bir türlü gelmemiş, aşılanmada geride kalınmıştır. Yine Kürdistan’da aşılanma oranlarında ülkenin öbür yerlerine oranla çok az olduğu net bir şekilde görülmektedir.
 
ÖCALAN’A YÖNELİK TECRİT
 
İktidar tarafında bunlar yaşanırken şüphesiz toplumsal güçler de yaşamın her alanında iktidarın bu pratiklerine karşı özgürlüğü ve sağlığı için mücadele etmiştir. Halkımız, önderi sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ve Kürt özgürlük sorunun çözümsüzlüğe mahkum edilişini kabul etmemiş ve buna karşı her yerde direnmiştir. Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar da bu direnişe katılmış ve 6 ayı geride bırakan açlık grevi eylemiyle bu direnişe öncülük etmiştir. HDP tüm saldırılara karşı halklarla birlikte göğüs germiş, antifaşist demokrasi cephesinin geliştirilmesi için mücadeleyi daha da büyütmüş, uyduruk davalarla kendisini mahkemelerde yargılayabileceğini zanneden AKP-MHP iktidarını yaşamın her alanında yargılamış ve mahkum etmiştir. Kadınlar AKP-MHP iktidarının eril zihniyetine karşı kadın özgürlükçü bir toplum için mücadelenin ön saflarında yer almış, 25 Kasımdan 8 Marta ne sokakları ne de yaşamın hiç bir alanını bu zihniyetin insiyatifine bırakmamış ve bulunduğu her yerde bu zihniyetin “tolere edilmezliğini” haykırmıştır. Gençler ve öğrenciler dayanışma ve direniş ağları kurmuş geleceklerini bu kirli zihniyetin şekillendirmesine izin vermeyeceklerini göstermiştir. Ekoloji örgütleri, çevre hareketleri ve halk nerde bir doğa talanı varsa orda direnmiş, sağlık emek ve meslek örgütleri, işçiler, emekçiler her gün işyerlerinde, sokaklarda bütün engellemelere rağmen sözünü söylemiş, duruşunu ortaya koymuştur.
 
AÇLIK GREVLERİ
 
Eldeki bütün veriler ve sahada yaşanan gerçeklikler bundan sonra da AKP-MHP iktidarı ve toplum arasındaki bu mücadelenin süreceğini göstermektedir. Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan, Kürdistan ve Türkiye’de savaşa ve demokrasi karşıtlığına dönüşen ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması çağrımızı yineliyor, Halkımızın tecridin kaldırılması için yürüttüğü mücadeleye ve cezaevlerindeki siyasi tutsakların bu taleple altı ayı aşkın süredir yürüttüğü açlık grevi eylemine karşı herkesi daha duyarlı olmaya çağırıyoruz. 
 
Son günlerde hastaneye giderken çekilen görüntüleriyle kamuoyu vicdanında büyük bir yara açan ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan ve cezaevinde olan bir çok hasta tutuklunun bu şartlarda cezaevinde tutulması kabul edilemez bir durumdur. Pandemi sürecinde bir çok adli tutukluyu serbest bırakan ve siyasi tutsakları bu kapsamın dışında tutan iktidarın cezaevlerindeki bu uygulamalarının kabul edilmesi mümkün değildir. Siyasi iktidarı gerekli önlemleri almaya yine Halkımızı ve kamuoyunu siyasi tutsaklarla dayanışmaya ve onların sesi olmaya çağırıyoruz. Hem Türkiye geneli hem de Kürdistan’da aşılamada geç kalındığını bununla birlikte Kürdistan’daki aşılanma oranının hem nüfusa hem de Türkiye’nin diğer bölgelerine oranla daha az olduğunu belirtmiştik.. Kürdistan’daki aşılanma oranının az oluşunun birinci nedeni elbette ki siyasi iktidarın yaklaşımı ve bu güne kadar yeterli aşı sayısının temin edilmemiş olmasıdır. 
 
Ayrıca  tarihsel süreç içerisinde halkımızda iktidarların politikalarına karşı gelişen güvensizlik de aşı reddini ortaya çıkaran nedenlerdendir. Yine anadilde sağlık hizmetlerinin verilmemesinin olumsuz bir sonucu olarak halkımız aşıya erişimde zorluklar yaşamaktadır. Randevu alma sisteminin Kürtçe hizmet vererek halkın aşılanmasının önünde engel olan antidemokratik uygulamalarına son vermelidir. Halkın yaşadığı kırsal alanlara da aşının ulaştırılması için özgün planlama yapılmalı, Koçerler yerinde aşılanmalıdır. Halkımıza aşılanmaları noktasında çağrımızı yineliyor, kendini korumanın aynı zamanda toplumu korumak olduğu bilinci ile hem virüse hem de iktidara karşı sağlıkta öz savunmasını gerçekleştirmesi gerektiği çağrısı yapıyoruz.
 
ARTAN İNTİHARLAR
 
Son dönemde Kürdistan’da intihar vakalarında yaşanan artış meclisimizin gündemine aldığı önemli konulardan biridir. Şüphesiz bu intiharlar Kürdistan’da yürütülen savaşla ve bu savaşın Kürt halkının toplumsallığına verdiği zararla doğrudan ilgilidir. Savaş ortamıyla beraber halkımız baskılar, tutuklamalar ve ölümlerle yüz yüze kalmış yine gençlik ve kadınlar üzerinde özel politikalar yürütülmüştür. Yıllardır açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmek istenen halkımız pandemi süreciyle beraber daha fazla ayrımcı politikaların hedefi olmuştur. İntihar vakalarının kaynağında toplumumuzun içinde bulunduğu mevcut durumun etkilerinin olduğuna inanan meclisimiz, bu vakaların yaşandığı yerlerde halkımızla birlikte olacak, bu intiharların nedenleri ve çözüm yolları üzerine çalışmalar yürütecektir.”
 
Kürdistan, Türkiye ve Dünya’daki gelişmelere bakıldığında sağlıklı bir toplum için mücadele eden Demokratik Uygarlık güçleri ile kendisini sağlıksız bir toplum üzerinden var eden Devletli uygarlık güçleri ve zihniyetlerinin çeşitli görünümler altında amansız bir mücadele içerisinde olduğu görülmektedir. Ancak ahlaki politik bir toplumun sağlıklı bir toplum olabileceğine olan inancımızla herkesi Demokratik Uygarlık güçlerinin bir parçası olmaya ve Kapitalist Modernite’ye karşı Demokratik Modernite’yi inşa etmeye çağırıyoruz. İçinden geçtiğimiz bu kaotik zaman aralığı, Özgürlük sosyolojisi ışığında mücadele etme, ahlaki politik toplumun var olan özünü savunma, bu özü geliştirme ve güçlendirmenin tam zamanıdır!”
 

Diğer başlıklar

09/06/2021
15:00 10 Ekim Davası: Suriye’ye geçerken hiç durdurulmadık
14:40 Sınır ötesi operasyonda yeni planlama: Metîna'ya bağlantılar kesilmek isteniyor
14:36 Devlet-mafya ilişkisini protesto eden gençlere müdahale
14:22 Çiftçi de sanatçı da gidişattan memnun değil
13:50 10 Ekim Davası: İHH üzerinden gelen yardımları dağıtıyordum, silahım vardı
13:43 TTB’den Sağlık Bakanlığı’na 5 soru
13:27 Emine Şenyaşar: Eşimi gözümün önünde katlettiler
13:26 Heyet Amedîye’de incelemelerde bulunacak
13:20 HDP’liler tarlada çalışan kadınların sorunlarını dinledi
13:19 Dersim’de cinsel istismar faili tutuklandı
13:18 Aydeniz: Üçüncü yol için bedel ödeyen kadınlar her yerde mücadele yürütecek
13:18 Avukat Kaya hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istendi
13:14 Erdoğan: Onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese vardır
13:03 Oluç: 7 Haziran’ı unutmadıkları için HDP’ye dava açıldı
12:57 BM Raportörleri: Türkiye ifade ve örgütlenme özgürlüğünü ihlal ediyor
12:19 Dicle'de çıkartılan yangın 9'uncu gününde: Müdahale eden yok
12:09 MED-DER Eşbaşkanı Kan: Anadil mücadelemize devam edeceğiz
12:08 DİSK'in 1 Mayıs davası görüldü
11:13 Ağaç kıyımının sürdüğü Cudi’de kalekol inşaatı başladı
11:01 Cizre'de 5 kişi gözaltına alındı
11:00 Gazetecinin çalışmadığı ajansla ilgili istihbarat bilgisi istendi
10:54 Uğurlu: Kadın mücadelesini yükselteceğiz
Buldan: Faşizm tecridin kırılmasıyla yenilecek
10:47 Çerkezoğlu: 1 Mayıs yargılanamaz
10:30 Düştüğü ileri sürülen bebek hayatını kaybetti
10:17 Polisten HDP gençlik üyesine: Başına iyi şeyler gelmez
10:16 İşçilerin direnişi sonuç verdi
09:59 TİP, EMEP, TÖP ve Halkevleri’nden HDP ile dayanışma çağrısı
09:26 İstanbul'da ev baskınları: HDP üye ve yöneticileri gözaltında
09:25 Öney: Türkiye ne Rusya’dan ne de ABD’den vazgeçer
09:23 Kışanak: Savaş siyaseti iktidarı çürütüp tüketti
09:06 Açlık grevi 195’inci gününde
09:06 Dede: Başsavcı HDP'ye düşmanca yaklaşıyor
09:05 Tutuklu anneleri: Tecrit kalksın, ihlaller son bulsun
09:02 Kuş yemi satarak geçinen kadın 2 aydır peynir alamıyor
09:01 Otlu peynir kadınların emeğiyle sofraya ulaşıyor
09:01 'Musa Orhan şahsında üniforma korunuyor'
09:00 Mermer ocağıyla hayvancılık tehdit altında
09:00 ‘Bu zulüm AKP’ye oy vermediğimiz içindir’
09:00 Adıyaman tütün yetiştiricisi: Bize karışmayın yeter
09:00 09 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
00:29 SANA: Suriye hava savunma sistemleri İsrail saldırılarına karşılık verdi
00:22 YNK Eşbaşkanı Şêx Cengî: Kürt güçleri karşı karşıya getiriliyor
00:11 Kürt ve Iraklı parlamenterler Metîna’da incelemelerde bulundu
08/06/2021
23:15 Hindistan’da yıldırım düştü: 27 ölü
22:41 HDP PM Üyesi Sadak tahliye edildi
22:28 Ankara’da uyuşturucu karşıtı yürüyüş
20:55 Aydın’da ‘kirli ittifaka’ karşı ortak mücadele çağrısı
20:38 Kovid-19’dan 86 kişi daha vefat etti
20:34 'İş ve Aş Buluşmaları' kapsamında Antalya'da bir dizi ziyaret
19:34 KESK’li kadınlar: Ataerkil zihniyete teslim olmayacağız
19:23 Günay: Tecridin geriye çekilmesi direnişle olacak
18:46 Gözaltına alınan Mustafa Avcı, Kocaeli’ye götürüldü
18:37 HDP’den Elazığ’da esnaf ziyareti
18:13 Polis, istismara tepki gösteren mahalleliye ateş açtı
17:44 Katledilen Melek Aslan’ın duruşması görüldü
17:37 İZENERJİ’de TİS görüşmelerinde sona gelindi
17:32 ESP İl Eşbaşkanı Bahçeci’nin duruşması görüldü
17:28 Yazgül Çınar’ı katleden faile ‘iyi hal’ indirimi
17:19 Koca, illere göre haftalık vaka sayılarını açıkladı
17:10 Diyarbakır’da ev baskını: 1 gözaltı
17:08 Ankara Kalesi'ne İstanbul Sözleşmesi pankartı asıldı
16:59 Çocuğa yönelik istismar davası ertelendi
16:56 Gazeteci Melike Aydın beraat etti
16:50 Ferit Şenyaşar: Savcı bizi gördüğünde kaçıyor
16:40 Arıcak’taki yangın bölgesinde inceleme
16:37 Öğrenciler: KYK borcumuzu ödemiyoruz
16:29 Mahmur’dan çağrı: Sorumluluklarınızı yerine getirin
16:21 DTK Sağlık Meclisi: Demokratik Modernite’yi inşa etme zamanı
15:55 Avrupa Konseyi: Türkiye nüfusunun yüzde 1'i cezaevinde
15:52 İstismar sanığına 'delil yetersizliğinden' beraat
15:25 'İş ve Aş Buluşmaları' Antalya'ya taşındı
14:59 İntihar ettiği ileri sürülen bir kardeş daha yaşamını yitirdi
14:50 Kılıçdaroğlu: Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı mafyadır
14:40 HDP’liler tarım işçisi kadınları ziyaret etti
14:30 Bölgedeki orman yangınları için araştırma talebi
14:28 Avcı’nın gözaltına alınmasına tepki
14:00 DTK Eşbaşkanı Öztürk: KDP, Kürt halkına ihanet içerisinde
13:41 ‘Dünya Pandemi Konferansı’ İzmir'de yapılacak
13:37 Sırrı Süreyya Önder'in davası Kobanê davasıyla birleştirildi
13:22 Ağır hasta Özkan’a tutuklu oğlu refakat edecek
13:18 AYM, HDP’ye kapatma davası için raportör görevlendirdi
13:14 Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki duruma dair Komisyon'a başvurdu
13:02 TJA aktivisti Bilgin: Katıldığım eylemler ifade özgürlüğü kapsamındadır
13:01 ‘KCK İstanbul Ana Davası’ ertelendi
13:01 Efes Selçuk’ta özsavunma eğitimi başlıyor
12:58 Can Dündar hakkında kırmızı bülten çıkarıldı
12:57 Iraklı ve Kürt parlamenterler Metîna’da incelemelerde bulunacak
12:49 Buldan: Kapatma davasının sonuçlarını iktidar düşünsün
12:42 İzmir’de deprem soruşturmasında 29 kişiye dava açıldı
12:36 Avukatlardan İmralı için yeni başvuru
12:08 Bahçeli’den AYM’ye talimat: HDP’nin kapatılması AYM’nin borcudur
12:02 CHP, DEVA ve Gelecek’ten HDP’nin kapatılmasına tepki
11:57 Gazeteci Coşkun, Uğur ve Açar’ın yargılandığı dava ertelendi
11:49 Gazeteci Eser ve Topaloğlu'nun duruşması ertelendi
11:33 Adalet nöbeti 92'nci gününde: Hukukun gereği ne zaman yapılacak?
11:33 Hekimlere ilişkin güvenlik soruşturmasına tepki
11:04 Federe bölgesinde kesilen ağaçların Türkiye’de satılması Meclis gündeminde
10:49 Gazeteci Ruken Demir'in davası ertelendi
10:48 Silvan’da şüpheli kadın ölümü
10:37 Gazeteci Hafız Akdemir katledildiği sokakta anıldı: Gerçekler karanlıkta kalmadı
10:07 Önlü: Kapatma davasına karşı toplumsal muhalefet örülmeli
10:06 Cudi Dağı'nda kesilen ağaçlar için ‘tıraşlanıyor’ savunması
09:36 Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Avcı gözaltına alındı
09:28 Cumhur İttifakı'nda oy kaçışı: Seçmen erken seçim istiyor
09:05 Açlık grevi 194’üncü gününde
09:04 Cudi’den Behdînan’a ağaç kıyımı: Talan ve soygun sınırı aştı
09:04 Avukat Akipa: Tecrit Türkiye’yi aştı
09:02 Şiddet karşıtı derneğin yöneticisine 16 ayda 28 soruşturma
09:02 KNK Eşbaşkanı Karamus: Kürdistan topraklarının satılmasına karşı durmalıyız
09:01 ‘Mezarlıktayım’ mesajı örgüte destek sayıldı
09:01 Kürtçe için köy köy imza topluyorlar
09:00 Kanar: Devlet İmralı'da suç işliyor
09:00 'İpek’in çığlıkları yargının kulaklarında çınlayacak'
09:00 Narkotik amiri uyuşturucu satışından tutuklanıp bırakıldı: Muhbir sırra kadem bastı
09:00 08 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
08:32 Müdahale edilmeyen yangın köylere ulaştı
08:21 Diyarbakır’da 5 kişi tutuklandı
08:20 Alaattin Çakıcı'ya yakın isimden 'silahlanma' çağrısı
07/06/2021
23:00 HDP’den 7 Haziran videosu: Bir fikrin zaferi
21:53 Twitter’da ‘#HDP’yiDeğilMafyayıYargıla’ tagı
21:42 Oluç: AKP 7 Haziran’ın siyasi intikamını almak istiyor
21:34 Hindistan’da fabrikada yangın: 15 işçi öldü
21:15 HDP MYK’nin ‘kapatma’ tutumu: Ciddiye almıyoruz, gündem kirli ilişkiler
21:05 HDP Eş Genel Başkanları: HDP umuttur, umudu boğamayacaksınız
20:41 HDP’nin kapatılması istemiyle ikinci başvuruda hukuki süreç nasıl işleyecek?
20:27 Partilerden ‘suçlular ittifakı’na karşı mücadele çağrısı
20:16 Ekolojik yıkıma karşı mücadele çağrısı
19:45 HDP: İzin vermeyeceğiz!
19:43 Koronadan 91 vefat, 5 bin 647 yeni vaka tespiti
18:46 Samsun Kadın Dayanışması: 1 Temmuz’a kadar sokaklardayız
18:41 YTÜ öğrencileri: Millet Bahçesi istemiyoruz
18:36 BTS'nin oturma eylemi 21'inci haftasında
18:15 HDP'nin kapatılması istemiyle yeniden dava açıldı
17:48 Cudi'de yangın
17:36 Aydeniz: Öcalan’ı özgürleştirme zamanı
17:13 Patrondan alacağını isteyen işçilerin karşısına polis çıktı
17:11 Hakkari'de İstanbul Sözleşmesi broşürü dağıtıldı
17:06 EŞİK’ten İstanbul Sözleşmesi çağrısı
16:16 Sefin Dizeyî: Yol ve ağaç kesimi bilgimiz dahilinde
16:14 Lice'deki yangın 4 gündür aralıksız sürüyor
16:13 Diyarbakır’da Kürtçe mitingin engellenmesi protesto edildi
15:37 Gözaltına alınan kadınlar serbest bırakıldı
15:36 ÇEV-DER'den Van'daki ekolojik tahribata karşı çözüm önerisi
15:14 Ahmet Şık’a soruşturma
15:13 Kadınlar: Emeğimiz görülmüyor
14:52 Avukat Özbingöl'e 11 yıl hapis cezası
14:51 Urfa Barosu'nun lağvettiği komisyon üyeleri: Kararı geri çekin
14:19 Bölge barolarından Şenyaşar ailesine destek ziyareti
14:09 Lice'de doğalgaz için açılan kanallar ölüm saçıyor
13:51 Mersin’de yapılmak istenen tesise itiraz