Sınır ötesi operasyonuna Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani’ye bağlı ve Türkiye’nin yetiştirdiği Zerewanî ve Gulan güçleriyle dahil olan KDP, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) havadan bombaladığı alanlara karadan girerek, HPG noktalarına saldırıyor. Kürtlerin “ihanet” olarak nitelendirdiği bu durum, KDP’nin derin devlet ile ilişkilerini yeniden gündeme getirdi. 

 

Günlerdir KDP’ye tepki gösteren sanal medya kullanıcıları, bu kez Federe Kürdistan Bölgesel Başkanı Neçirvan Barzani’nin, PKK ve JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan ve dönemin Asayiş Jandarma Komutanı Korgeneral Necati Özgen ile 1992’de Diyarbakır Ordu Evi’nde çekildiği belirtilen fotoğrafı paylaştı. Söz konusu fotoğrafın yeniden gündeme gelmesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, 1999 ve 2009 yılında avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde KDP ve derin devlet ilişkilerine dair değerlendirmelerini hatırlattı. 

 

BARZANİ-AYGAN-ÖZGEN 

 

PKK Lideri Öcalan, Barzani-Aygan-Özgen’in aynı karede yer aldığı fotoğrafı hatırlatarak, bunun iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizmişti. Öcalan, 4 Şubat 2009'da tarihli avukat görüşmesinde, Abdulkadir Aygan ile ilgili düşüncelerini şöyle dile getirmişti: “Bu Abdülkadir Aygan ilginç biri. Bu, benim uzaktan akrabam oluyor. Daha askerdeyken JİTEM’e katılmış, sonrada kaçtığını söyleyerek bizim yanımıza geldi. Sonra da itirafçı yaptılar onu. Bizim yanımıza görevli geldiğini biliyordum, tahmin ediyordum. Ona şunun sorulmasını istiyorum: Siz Öcalan’ın yanına giderken onu infaz etmek için mi gittiniz? Bu sorunun cevabı önemlidir. Ben bu sorunun cevabını istiyorum. Ona sorulabilir.”

 

AYGAN KİMDİR?

 

Avukatlarıyla 4 Mart 2009'ta yaptığı görüşmede, Aygan’ın Taraf Gazetesi’nde yer alan iki ayrı röportajına değinen Öcalan, “Aygan kimdir? PKK itirafçısıdır. Bu yargısız infazları PKK itirafçılarına yaptırdılar. Aygan Diyarbakır’da 700’e yakın infaz yapıldı diyor. Aygan’ın Barzani ve Necati Özgen’le fotoğrafları çıkmış. Nasıl poz vermişti! Aygan, Barzani, Necati Özgen gibi isimlerle oturup kalkınca, ‘Bana iktidarın kapısı açıldı’ diye düşünmeye başladı. Kendisine bir valiliğin verileceğini düşünüyordu. Çürükkayalar da böyle düşünüyordu. Böyle isimlerle oturup kalkınca ‘Bize iktidarı açacaklar’ diyorlardı. Ama yanıldılar. Kullanıldılar” değerlendirmesinde bulunmuştu. 

 

OYUN DEVAM EDİYOR

 

Öcalan, derin devlete dair değerlendirmelerde bulunduğu 30 Aralık 1999 tarihli görüşmede, KDP Genel Başkanı Mesut Barzani ile ilgili şunları söylemişti: "KDP’nin ticareti çok çirkin. Türkiye’den para alıyorlar. Geçmişte de böyleydi. Bize gelip ‘burada kalın’ diyorlardı. Türkiye’ye gidip ‘biz bu kadar PKK’liyi öldüreceğiz’ diye para istiyorlardı. 80 milyon dolar mıydı, neydi almışlardı. Bizi Türkiye’ye, Türkiye’yi bize satıyorlardı. Bu oyun hala devam ediyor. Biz bu oyunu bozalım diyoruz.”

 

ÖCALAN UYARMIŞTI!

 

Öcalan, 15 Mart 2000 tarihinde avukatlarına yaptığı değerlendirmede, sınır ötesi operasyonların Türkiye açısından talihsizlik olacağını belirterek, “Güneyde bazı gelişmeler olabilir. Barış çalışmalarını biz bir taraftan geliştirirken Güney’de tehdit gücüsünüz deniyor. Devletin bu noktada rahatsızlığı var. Ama bu bir tehdit değil, barış gücü. Bunu ısrarla vurgulamak gerekir. Bizim orada altı yedi bine yakın gücümüz var. Bu çok büyük bir güç. Hepsi de silahlı. Ayrıca çok güçlü üslenmişlerdir diye düşünüyorum. Orası üslenmeye uygundur. Garê, Gabar, Heftanîn. Devletin oraya gitmesi, operasyon yapması büyük talihsizlik olur. Binden fazla ölü olur en az. Kesinlikle devlet bu oyuna gelmemelidir. Oraya girilirse korkunç kan dökülür. Ben uyardım. O zaman gerilla orada sıkışırsa, mecburen Kuzey’e de geçer dedim” uyarısında bulunmuştu.