Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 23 Nisan’da başlattığı sınır ötesi askeri operasyon sürüyor. Yaklaşık iki aydır devam eden operasyonda, en az 600 köy boşaltıldı, kesilen ağaçlar Türkiye’ye satıldı. Bölge halkının göçertilmesi ve doğa talanı Kürtlerin büyük tepkisine neden olurken, KDP’nin operasyona katılması gerilimi tırmandırdı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, sınır ötesi operasyon, KDP’nin tutumu ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin operasyonda kurduğu askeri üslerle bölgede kalıcı olmayı hedeflediğini belirten Aydeniz, bugün sürdürülen kapsamlı operasyonlarla Kürtlerin tarih sayfasından silinmek istendiğine söyledi. Aydeniz, Kürtlerin yok sayılmasına ve inkar edilmesine neden olan Lozan Antlaşması'nın tekrar güncelleştirilmek istendiğine dikkat çekti. 

 

KÜRT’Ü KÜRT’E KIRDIRMA 

 

KDP’nin operasyonlara katılmasıyla Kürtlerin kazanımlarının önünde engel olduğunu ve “Kürdistani düşünmeyen” bir yapı olarak gördüklerini ifade eden Aydeniz, “Türkiye, Kürt halkının hakları ve kazanımları için başlatılan Şeyh Sait, Ağrı, Dersim gibi tüm isyanları işbirlikçilerle bastırdı. Son 40 yıldır tüm özel savaş politikalarına ve yöntemlerine rağmen Türkiye, istediği noktaya gelemedi. Bugün ki hedefleri Kürt’ü Kürt’e kırdırtmakla, Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyorlar. KDP’nin bugün durduğu nokta, ‘Kürdistani’ bir nokta değildir. KDP’nin bugün durduğu nokta; Kuzey Kürdistan’daki koruculuk noktasıdır, o rolünü oynuyor. Nasıl ki burada Kürt’ü koruculaştırıp, Kürt’e karşı savaştırıyorsa, Güney Kürdistan’da da KDP eliyle aynı yöntem izleniyor" dedi.

 

TÜRKİYE ÇIKIŞ ARIYOR

 

Her anlamda zayıflayan ve sıkışan Türkiye'nin bugün KDP eliyle bir çıkış aradığını söyleyen Aydeniz, "Türkiye, içerisine girdiği çaresizliği Kürt’ü Kürt’e kırdırarak aşmaya çalışıyor. Türkiye, Güney Kürdistan’a kendi Misak-i Milli sınırları için gidiyor. Devlet Bahçeli’nin Musul ve Kerkük için 81, 82 ve 83 plaka vermesinin anlamı budur. Bugün ki savaşın sadece PKK ile olmadığı artık çok net. Türkiye’de Kürtlere karşı sürdürülen siyasi operasyonlar, kayyımlar, tecrit politikası, yine Rojava’daki Efrîn ve Girê Spî’nin işgali, talan, katliamlar, demografik yapının değiştirilmesi, 2017 referandum süreci… Bunları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, bugün ki savaşın PKK ile Türkiye arasında olmadığını çok net bir şekilde görüyoruz. Bugün savaş hegomonik güçlerin desteğiyle özgür Kürt’ün tasfiye sürecidir. Hatta bütün Kürdistan’a topyekûn bir savaş açılmıştır” ifadelerinde bulundu.

 

KÜRTLERE HİZMET ETMİYOR 

 

Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan halkın, siyasi partilerin ve kanaat önderlerinin de bu savaşa karşı olduğunu, savaştan yana tutum alan tek gücün, dar ailevi çıkarları önceleyen KDP’nin olduğunu kaydeden Aydeniz, KDP’nin Türkiye ile ilişkilerinin Kürt halkının geleceğine hizmet etmediğini belirtti. 

  

DEMOKRATİK ULUSAL İTTİFAK ÇAĞRISI 

 

Operasyonun durdurulması için bölgeye giden heyetlerin KDP tarafından engellendiğini hatırlatan Aydeniz, KDP ile PKK arasında yaşanacak olası bir çatışma durumunda, Kürt halkının kazanımlarının bir yüz yıl daha geriye gideceği uyarısında bulundu. Kürt halkının bu duruma karşı tavır alması gerektiğini vurgulayan Aydeniz, "Kürtler bu duruma sessiz kalmamalı. Kürtler 40 yıldır çok büyük bedeller ödedi. Kürt kazanımlarının korunması ve genişletilmesi için Kürtler demokratik ulusal ittifakta bir araya gelmelidir. Eğer bugün Kürtler, topyekûn mücadele etmezse, bir yüz yıl daha geriye gider” diye konuştu. 

 

ÖCALAN’IN BİR SÖZÜ 

 

Sınır ötesi operasyonların aynı zamanda PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin bir sonucu olduğunun altını çizen Aydeniz, şunları söyledi: “Sayın Abdullah Öcalan’ın bu süreçte bir söyleminin tüm kesimleri bağlayacağını çok iyi biliyorlar. Onun için devlet tecritte ısrar ediyor. Türkiye işine geldiğinde İmralı’nın kapılarını açıyor. Bugün Türkiye’nin Kürtler arasında bir savaşa ihtiyacı var, tecritteki ısrarı bundandır. Öcalan'ın bir sözüyle herkesin bir tutum alacağını, buna göre hareket edeceğini çok iyi biliyorlar. Kürt halkı, artık bir kavşağa geldi. Bu kavşağı ancak tecridin kırılmasıyla geçili."

 

KİLİT NOKTA 

 

Aydeniz, “Tecrit sonlandırılırsa, kazanımlar kalıcı hale gelir. Tecrit kırılır, Öcalan sesini tüm Kürt ve Ortadoğu halkına ulaştırırsa, KDP’nin de diğer siyasi partilerin de girmiş olduğu eksikliklerden kurtulup bir çıkış yaşayacağını söyleyebilirim. Öcalan’ın rolü bugün hem Türkiye hem de Ortadoğu halkları için kilit bir noktadır. Bundan dolayı herkes tecridin kırılması için harekete geçmeli” çağrısında bulundu. 

 

MA / Ergin Çağlar - Cahit Özbek