DİYARBAKIR - DTK, TJA, DBP ve HDP, polis ablukası ve müdahalelerine rağmen Öcalan üzerindeki tecridi yürüyüşle protesto etti. Yürüyüşte, “Öcalan özgür oluncaya dek mücadeleye devam” mesajı verildi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Partisi (HDP) bölge milletvekilleri ile kentteki çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle Diyarbakır’da kitlesel açıklama yapmak istedi. Sanat Sokağı'nda bir araya gelen eşbaşkanların ve milletvekillerinin, açıklama yapması polislerce engellenirken, Sanat Sokağı’na çıkan Şair Sırrı Hanım ve Cami sokakları polis bariyerleriyle giriş çıkışlara kapatıldı. Sanat Sokağı çevresine yüzlerce polis zırhlı araçlarla konumlandırıldı. HDP Yenişehir İlçe Binası da polis ablukasına alındı.
SLOGANLI YÜRÜYÜŞ
Yurttaşların açıklamanın yapılacağı Sanat Sokağı’na girişine izin verilmezken, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, TJA aktivistleri, DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, HDP bölge milletvekilleri Pero Dündar, Remziye Tosun, Dersim Dağ, Hişyar Özsoy, Ayşe Acar Başaran, İmam Taşçıer, Feleknas Uca, Nuran İmir, Tayip Temel, Ömer Öcalan, Murat Sarısaç, Ayşe Sürücü, Rüştü Tiryaki, Hüseyin Kaçmaz, Muazzez Orhan, Ebru Günay, Hasan Özgüneş, Erdal Aydemir, Sıdık Taş, Necdet İpekyüz ile Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Sanat Sokağı’nda yürüyüşe geçti. Caddelerde toplanan yurttaşların da katıldığı kitle, Gevran Caddesi’ne “Direne direne kazanacağız”, “HDP halktır halk burada” sloganlarıyla yürüdü.
Ayrıca aynı saatlerde kentin Bağlar ilçesinde de yurttaşlar, “Bê Serok jiyan nabe” ve “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi.
MİLLETVEKİLLERİ DARP EDİLDİ
Gevran Caddesi üzerinde polis gruba müdahalede bulundu. Müdahalede yere düşen Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun kolundan yaralanırken, bazı milletvekilleri de polislerce darp edildi. Yürüyüş yapan kitle, Gevran Caddesi üzerinden polislerce çembere alındı.
ABLUKAYA RAĞMEN
Kenttin farklı noktalarında grupların protestosu slogan, alkış ve zılgıtlarla devam ederken, çembere alınan yurttaşlardan biri baygınlık geçirdi. Baygınlık geçiren yurttaş saatler sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı.
YURTTAŞLAR: ZULÜMDÜR
Abluka altına alınan yurttaşların ve milletvekillerinin sloganları çevrede bulunan birçok yurttaş tarafından alkışlar ve “HDP halktır halk burada” sloganlarıyla destek buldu. Polisin sert müdahalelerine şahit olan yurttaşlar, sık sık “Bu yapılanlar zulümdür” şeklinde tepki gösterdi.
‘HDP’Yİ DEĞİL ÇETELERİ ENGELLEYİN’
Gevran Caddesi'nde polis ablukasında konuşması sık sık engellenen HDP’li vekillerden Tayyip Temel, "Ne olursa olsun bugün buradan kalkmıyoruz. Bugün İmralı’daki tecrit için buradayız. İzmir’deki katliam için buradayız. HDP’yi değil çeteleri engelleyin. Halka karışmayın. Bırakın açıklamamızı yapalım. Bugün burada aşağılık saldırılarla karşı karşıya kaldık. İki arkadaşımız darp edildi" diye belirtti.
‘TECRİDİ KIRACAĞIZ’
Çemberde konuşan HDP’li vekil Ömer Öcalan ise, “Biz Sayın Öcalan üzerindeki tecrit için buradayız. Barış için buradayız. Düşüncemizden geri adım atmayacağız. Tecridi kıracağız” dedi.
Gevran Caddesi polislerce kapatılırken, çembere alınan yurttaşlar sık sık “HDP halktır halk burada”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” ve “Deniz Poyraz ölümsüzdür” sloganlarıyla ablukayı protesto etti.
GAZETECİLERDEN ‘ZOOM’ TEPKİSİ
Polis, sadece vekillerin katılacağı açıklamaya izin verileceğini belirterek, çevrede bulunan yurttaşları açıklamanın yapılacağı alandan uzaklaştırmak istedi. Açıklamaya başlayan heyetin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmesi polis kalkanlarıyla engellenmek istendi. Polisin, “Örgüt propagandası yapmayın” uyarısına dinlemeyen milletvekilleri, açıklamasını sürdürmeye devam etti.
Polisin açıklama yapan heyeti görüntüleyen gazetecileri alandan uzaklaştırmaya çalışması milletvekillerin tepkisine neden olurken, polisin megafonla “Sayın vekil gazeteciler uzaktan zoom da yapabilir” demesi gazetecilerin tepkisine neden oldu.
SORUMLUSU CUMHURBAŞKANI
Polisin tüm engellerine rağmen direnişini sürdüren kitle adına açıklama yapan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride karşı bir açıklama yapmak istedik ancak bildiğiniz gibi İzmir'de Deniz Poyraz arkadaşımız katledildi. Bizler bu katilleri çok iyi tanıyoruz. Bu katliamı gerçekleştiren bellidir; esas sorumlu Cumhurbaşkanı’dır, bunlar faşist egemenlerdir, bunu çok iyi biliyoruz. Bunun hesabını verecekler, bugün olmazsa da yarın hesap verecekler, bunun sözünü veriyoruz. Deniz Poyraz demokrasi şehididir” dedi.
MUHATAP ÖCALAN
Sürekli HDP’nin hedef gösterilmesine tepki gösteren Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu durumu yaratan AKP-MHP faşist iktidarıdır, oturup kalkıp HDP'yi hedef gösteriyorlar. İstedikleri iç savaş çıkarmak, bunun da startını İzmir'de verdiler. Bugün yapılan bu saldırı HDP'ye değil, demokrasi ve özgürlüğedir. Bugün Türkiye'de demokrasiyi isteyenler bilsinler ki o gün bugündür. Bilsinler ki HDP giderse yarın onlara sıra gelecek. Bugün tecrit uygulanmasaydı bu noktaya gelmezdik. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a tecrit uygulayarak, tecridi tüm topluma yaydılar. Bugün demokrasinin, özgürlüğün, eşit bir yaşam için bir anahtar varsa o da İmralı Cezaevi'nde bulunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın elindedir. Türkiye'de Kürt sorunu çözülmeden bu tecrit devam edecek. Bu yüzden bu tecridi kırdığımızda çözüm sağlanacak. Türkiye'de Kürt sorunu çözülmeden hiçbir sorun çözülmez, bunu bir kere daha tekrarlıyoruz. Eğer özgürlüğü istiyorsanız, eşit bir yaşam ve demokrasi istiyorsanız muhatap bellidir; muhatap Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'dır.”
AYDENİZ: HER GÜN MÜCADELE
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise, yapacakları açıklama öncesi polisin sert tutumunu kastederek, “Bugün buradaki tablo Türkiye'de nasıl bir tecridin olduğu, Kürt halkına olan düşmanlığın görüntüsüdür. Bunun sebebi de İmralı'daki tecrittir” ifadelerini kullandı. Aydeniz, şöyle devam etti: “Günlerce İzmir'de olayın yaşanma ihtimali olmasına rağmen güvenlik önlemi almayanlar bugün burada güvenlik önlemi adı altında bu görüntüyü ortaya koyuyorlar. Bugün yaşananlar İmralı'da başlayan tecrittendir. Bugün İzmir'de yaşananlar uygulamaya konulmak istenen savaş politikasıdır, bu da iktidar eliyle tecritle yapmak istiyorlar. Bizler Sayın Abdullah Öcalan'ın ne zaman konuştuğunda toplumun nefes aldığını, demokrasi getirdiğini söylemekte ısrar edeceğiz. Eğer tecrit kırılmazsa, savaş politikalarından vazgeçilmezse daha önceki iktidarların gittiği yer neresi ise bu iktidarın da yeri orasıdır. Bugün HDP'ye yapılan saldırılar Türkiye'ye yapılan saldırılardır. Buradan tecrit kırılmadan, Sayın Abdullah Öcalan özgürlüğüne kavuşmadan bizler bir gün bile durmayacağız. Kürt sorununun demokratik yol ve yöntemlerle çözüleceğini söyleyen Abdullah Öcalan'dır. Onun için bir an önce İmralı işkence tecrit sistemi kırılmalı ve bunun için her gün alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz. Ta ki Kürdistan özgür olana ve Ortadoğu demokrasisi gelişene kadar bizler yan yana, omuz omuza olmaya devam edeceğiz.”
Açıklamanın ardından kitle yürüyüşe geçti. Polisin engellemesiyle karşı karşıya kalan kitle, oturma eylemine geçerek durumu protesto etti. Oturma eyleminden sonra tekrar yürüyüşe geçen kitle, slogan ve zılgıtlarla eylemini sonlandırdı.