Balıkesir Kepsut L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Velat Çiçek, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'ne gönderdiği mektupla cezaevindeki hak ihlallerini anlattı. Çiçek, 1 Ocak 2021 tarihinden sonra cezaevlerinde kurulmaya başlanan Gözetim Kurulları tarafından mağdur edildiklerini ve cezalarını tamamlayan tutukluların tahliyesinin engellendiğini belirtti. Çiçek, söz konusu mağduriyetler için İHD’den bir heyetin cezaevine gönderilmesini istedi. 

 

İDARELER MAHKEMEYE DÖNÜŞTÜ

 

Bu yılın başında yürürlüğe giren yönetmelikle birlikte cezaevi idaresine sınırsız yetkiler verildiğine dikkati çeken Çiçek, “Bu yetkinin denetlenebilirliği bulunmamaktadır. Şu anda uygulamada olan yönetmelik yürürlüğe girdiği vakit biz hükümlü olmamıza rağmen aleyhimize geriye dönük işletilmektedir. Bu uygulama TCK’nin 7. maddesine aykırıdır. Hukuki bir dayanağımız ve yasal hakkımız olmamışına rağmen keyfi bir şekilde tahliyemiz engellenmektedir. Hazırlanan son yönetmelikle cezaevi idarileri birer mahkeme heyetine dönüşmüştür. Adeta dosyalarımızın yargılanmaları yeniden yapılarak cezalandırılmaktayız" diye kaydetti. 

 

ESKİ CEZALAR GEREKÇE YAPILIYOR 

 

Yönetmelik sonrası cezaları biten 3 tutuklunun “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle tahliye edilmediğini aktaran Çiçek, “Daha önceden alınan ‘disiplin cezaları, örgütlü ortamda bulunması, pişman olmaması’ gibi rencide edici gerekçelerle arkadaşlarımızın tahliyeleri engellendi. Koğuşta 14 arkadaş beraber kalmaktayız. Hakkımızda hazırlanan 6 aylık dönem raporlarında hepimiz için ‘iyi halli olmadığımıza’ dair kararlar alınıyor. Hazırlanan bu raporlar doğrultusunda toplumda bütünleşmeye uygun olup olmadığımıza karar veriliyor. Açık cezaevine ayırılabilme ve denetimli serbestlikten faydalanabilme haklarımız hukuksuz bir şekilde zaten elimizden alınmıştır. Son olarak salıverilme hakkımız da hukuksuz bir şekilde elimizden alınmıştır” ifadelerini kullandı. 

 

‘KEYFİ' KARARLAR 

 

Çiçek, kurulların "yanlı karar" verdiğine dikkati çekerek, "Tahliye edilmeyen bir arkadaşımız hakkında bir hafta önce 'iyi halli olduğuna' dair karar alındı, ancak sonra tahliyesi engellendi. Bu kararlar ise, idare ve gözlem kuruluna başkanlık edenlerin isimlerin değişmesiyle yaşanmaktadır. diye belirtti. Bu durumun "uygulamanın hukuka göre değil kurula başkanlık eden kişilere göre değiştiğini" gösterdiğini vurgulayan Çiçek, söz konusu duruma ilişkin Adalet Bakanlığı, İnfaz Hakimliği ve başsavcılıklara yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını aktardı. Çiçek, tahliyesi engellenen 2 tutuklunun itiraz dilekçelerinin ise mahkemeye gönderilmediğini kaydetti. 

 

HER ÖĞÜN ÇEYREK EKMEK

 

Tahliyelerin engellenmesinin yanı sıra koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde cezaevindeki yaşam koşullarının kötürye gittiğini ifade eden Çiçek, mektubunun devamında şunları belirtti: “Ailelerimiz ziyaretlere gelemiyor. Bu saikle yazdığımız nakil dilekçeleri de sudan sebeplerle reddedilmekte. Örneğin günlük kahvaltılarda kişi başı sadece 20 gramlık piknik peynir, birer adet reçel veriliyor. Bu yöntem ile kantinden kahvaltılık alma mecburiyetinde bırakılıyoruz. Oysaki pandemi döneminde en fazla önem verilmesi gerekilen besin ihtiyacına gerekli önem verilmemektedir. Her öğünde kişi başı çeyrek ekmek verilmekte. Bu nedenle hem kahvaltılık ihtiyaçlarımızı hem de ekmek ihtiyaçlarımızı kantinden almak zorunda kalıyoruz. Kantin eşyaları da ateş pahasında olduğundan dolayı birçok besini satın alamıyoruz. Belirttiğimiz sorunlar aciliyet arz ettiğinden dolayı yazmak zorunda kaldık. Bunu sesimiz duyulsun diye yazdık.”