Bir mücadele hikayesi

  • kadın
  • 09:03 26 Temmuz 2021
  • |
img

ANKARA - Boşandığı erkeğin, çocuğuyla intihar ederek cezalandırmaya çalıştığı avukat Gülnihal Ağırer, dayanışma ve kadın mücadelesiyle ayakta kalmayı başarabildi. Yüzünden eksik olmayan gülümsemeyi Ağırer, “Hayata karşı bir savunma mekanizmam” diye ifade etti.

Erkekler, her alanda şiddet uyguladıkları kadınları "cezalandırmak" amacıyla son dönemlerde farklı bir yönteme başvuruyor. Bu yöntemin hedefinde ise çocuklar bulunuyor. Kadınların var olma mücadelesini tehdit olarak gören erkekler, kendileriyle birlikte çocuklarını da öldürerek eşlerini ya da boşandıkları kadınları suçlu hissettirerek, cezalandırmayı amaçlıyor. Bayburt’ta çocuklarının velayeti boşandığı eşine verilen bir erkek, 20 Aralık 2020 tarihinde iki çocuğunu öldürdükten sonra intihar etti. Yine İstanbul’da iş insanı Cüneyt Yılmaz, 22 Nisan’da 14 yaşındaki kızı Zeynep Yılmaz'ı öldürdükten sonra intihar etti. Geride bıraktığı intihar mektubunda ise evli olduğu kadını suçladı. 
 
BİR MÜCADELE HİKAYESİ 
 
Çocuğunun yokluğuyla cezalandırılmak istenen kadınlardan biri de Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat Gülnihal Ağırer. Boşandığı erkek Aralık ayında 3 yaşındaki çocuğunu da yanına alarak intihar etti, ardında bıraktığı intihar mektubunda da Ağırer’i suçladı. Yaşadıklarının üzerinden kadın dayanışmasıyla gelebilen Ağırer, mücadeleyle ayakta kaldı. Ankara’da 1984 yılında dünyaya gelen Ağırer, yaklaşık 11 yıldır avukatlık yapıyor. 2015 yılında evlenen Ağırer, yaklaşık bir buçuk yıl sonra bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Ev içerisinde yaşanan tartışmalar artınca 2017’de anlaşmalı olarak boşandı. 2021 yılına bir gün kala çocuklarını da alıp arabayla intihar eden eski eş, geride bıraktığı mektubunda yaşananların sorumlusu olarak Ağırer’i gösterdi. 
 
Ağırer, evlilik sürecini, yaşadıklarını ve verdiği mücadeleyi Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
 
BOŞANMA SÜRECİ
 
Boşandıklarında çocuklarının 2 buçuk yaşında olduğunu belirten Ağırer, “Tartışmalarımız oluyordu ben de bu kavga gürültü içinde çocuk yetiştirmek istemedim. Sonra boşanmaya karar verdik ve anlaşmalı boşandık. Sonrasında ise pandemi girdi araya. Çocuğu alıp dışarıda vakit geçiremediğinden sıklıkla evimize gelip çocukla birlikte vakit geçiriyordu. Akşam yemek saatine denk geldiğinde kızımızla vakit geçirebilmesi için sofra kuruyordum, birlikte yemek yiyorduk. Çocuğumuzu görmek için talepte bulunmasına gerek kalmadan ben görüştürüyordum. Bütün amacım kızımın baba eksikliğini hissetmemesiydi. Baba figürüyle olan ilişkisinin doğru oturması, ileride de yanlış bir seçim yapmamasıydı” diye belirtti. 
 
İNTİHAR MEKTUBU 
 
İntihar gününe dair ise Ağırer, şunları anlattı: “2021’e bir gün kala bana çocuğu annesine götürmek istediğini söyledi. Arabamı istedi, otobüse dolmuşa binmemek için. Yılbaşından sonra iş bulacağını, İstanbul’a iş görüşmesine gideceğini söyledi. ‘Bir daha babaannesiyle görüştürmem zor olur, arabayı ver götürüp, getireyim. Bundan sonra senin için iyi bir arkadaş, kızım için iyi bir baba olmaya çalışacağım. ’ dedi. Ben de diretmedim çocuk da zaten babaannesini, halasını seviyor, gitsin görsün diye düşündüm. O gün kreşin önünde buluştuk. Babasını çok seviyordu. Birlikte arabaya bindiler, anahtarı verdim, ayrıldım. Kaldırıma çıktım el salladım gidiş o gidiş. Evde yılbaşı için kurabiye yapıyordum o sırada jandarmadan telefon geldi. Gölbaşı yolunda bir TIR'a arkadan 200 hızla çarpmış ve hiçbir fren izi yok. Ertesi gün evinde bıraktığı intihar mektubunu bulduk.”
 
CEZALANDIRMAK İÇİN…
 
Geride bırakılan mektupta suçlanan Ağırer, “Çok klasik ataerkil bir yaklaşımla boşandıktan sonra hayatıma devam etmemin, iyi olmamın, iyi görünmemin onda yarattığı bir takım şüpheler, kuşkulardan bahsetmiş. Çocuk yetiştiren bir kadın olarak tek başıma ayaklarımın üzerinde durmamın onu ne kadar rahatsız ettiği, başka erkeklerle ilişkimin olması ihtimaline binaen yazılmış cümleler. ‘Çocuğu bu şekilde sen tek başına yetiştirmeyeceksin benim kızım benimle gelecek’ şeklinde ataerkil bir zihniyetle beni cezalandırmak için yapılmış bir hareket. Amacı hayatımı mahvetmek, bundan sonra hayatı bana yaşanmaz hale getirmekti” diye anlattı.
 
ŞİDDET SİNYALLERİ
 
Evliliği süresince maruz bırakıldığı duygusal şiddeti Ağırer, şöyle tarifledi: “Aslında duygusal şiddet yaşayan her kadın gibi ben de kendime şunu söyledim, ‘bana hiçbir zaman fiziksel şiddet uygulamadı’ sanki bununla kendimi iyi hissediyordum. Oysaki ciddi bir duygusal şiddet mağduruydum. Zaman zaman kariyerimle ilgili olumsuz yorumları, zaman zaman dikkatsiz olduğumla ya da ihmalkâr olduğumla ilgili abartılı yorumlarıyla duygusal şiddet uygulayarak, beni baskı altına aldığını daha sonra fark ettim. Dolayısıyla evet fiziksel şiddete hiç uğramadım ama psikolojik ve duygusal şiddete çok uğradım. Aslında bir evin içinde durup dururken yükselen bir ses bile ki doğrudan sizinle ilgili olmasına da gerek yok, bir başkasıyla kavga ederken telefonun fırlatılması, eşyanın kırılması bunlar o kişinin şiddete eğilimli olduğunu gösteren belirtiler. Bunu bir nesneye yapması size de yapabileceğinin bir göstergesi. Dolayısıyla psikolojik şiddetin sinyallerini de çok ciddi okumak lazım. ‘Hiçbir zaman fiziksel şiddete uğramadım’ diye kendimi güvende hissederken, aslında olayın en sonunda hem fiziksel hem de duygusal şiddete maruz kaldım.”
 
İntihardan sonra zor günler geçirdiğini ve hala da zorlandığını kaydeden Ağırer, “Hem yakın çevremden, dostlarımdan hem de tıbbi olarak psikiyatristten destek alıyorum. Ne yazık ki gerçekten hasta olanlar tıbbi tedaviye erişemedikleri için biz ikincil mağdur olarak bu tedaviden yararlanarak, kendimizi iyileştirmeye çalışıyoruz.  Hala çok zorlanıyorum ama hala hayattaysam demek ki burda yapmam gereken şeyler var. Demek ki bu dünyada benim de bir görevim var ve bunu tamamlayana kadar elimden gelenin en iyisini yapıp, burada kalacağım. Dolayısıyla başta kendi hayatımı daha sonra da diğer insanların hayatlarına bir şeyler katarak, üreterek iyileştirme çabası içinde hayatıma devam edeceğim” dedi.
 
DAYANIŞMANIN GÜCÜ
 
Olayın ardından çevresinden gelen dayanışmanın önemine değinen Ağırer, “Çünkü insan olan herkesin yüreğinde hissedebileceği bir acı. Umarım bir daha dünyada hiçbir insan böyle bir acı yaşamaz. Bu süreçte yalnız olmadığımı hissettim. Ayakta kalabilmemde çok etkisi oldu aldığım taziyelerin. Hayatımın çok büyük bir alanını kızım kaplıyordu. Sabah evden birlikte çıkıyorduk onu kreşe bırakıyordum akşam eve dönerken, kreşten alıyordum, hafta sonları da dahil sürekli birlikteydik. Annem ve babam da yaşlı insanlar olduğu için çocuğumu emanet edip, sosyalleşebileceğim bir ortam pek yoktu. Şimdi hayatımın çok geniş bir alanı boş kaldı. Bununla baş edebilmek için kendimi işe, diğer kadın ve çocuklara faydalı olabileceğim aktivitelere verdim. Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi’nde aktif olarak çalışıyorum. Bu iyi hissettiriyor” ifadelerini kullandı.
 
ATAERKİL KODLAR
 
Aldığı destekle kendisini şanslı hissettiğini belirten Ağırer, “Ama bu toplumda yaşıyoruz ve toplumun kültürel kodları hepimizin bilinçaltında. Biri bu olayı öğrendiğinde, ‘bu kadın ne yapmış olabilir ki adam bu kadar delirmiş’ der diye düşündüğüm oldu. Herkesin kafasında böyle bir soru işareti olabilir? Ama bu soru işareti aslında bizim gerçek soru işaretimiz değil. Toplumun, ataerkil kültürün bize yüklediği bir program aslında.  Bunun bir sebebi olabilir mi? Ne kadar kötü bir şey yapmış olursa olayım, ne kadar kötü bir şeyle karşılaşılmış olursa olsun bir çocuğun canına kıymaya, bir kadının geri kalan ömrünü mahvetmeye değer mi? Asla değmez” diye belirtti. 
 
ÖZSAVUNMA ŞART
 
Üniversite yıllarında kadın mücadelesiyle tanıştığını söyleyen Ağırer, bundan sonraki amacını şöyle anlattı: “Şuan elimden gelen tek şey dezavantajlı durumda olan insanlara, kadınlara yardımcı olmak. Bu bana iyi geliyor. Şiddet mağduru olmak için ekonomik ve eğitim olarak belirli bir seviyenin altında olmak gerekmiyor. Okumuş, iyi bir aileden gelen, çok geniş sosyal çevresi olan, yüksek statüdeki kadınlar da partnerlerinden ya da yakın aile bireylerinden psikolojik ve maddi şiddet görebiliyorlar. Önemli olan yaşadığı şeyin bir fiziksel yada psikolojik bir şiddet olduğunun farkına varmak ve bu şiddet döngüsünü kırabilmek. Bu sadece hukuki yollarla çözülebilecek bir problem değil. Aslında insanların kendisini psikolojik ve bireysel olarak güçlendirmeleri gerekiyor. Kendi donanımlarını sağlam kurmaları gerekiyor ki ayakları üzerinde durabileceklerine dair inançları olsun. Yoksa maddi olarak olanakları olan kadınların bile sırf duygusal nedenlerle şiddet gördüğü, aldatıldığı adamlardan ayrılmadığını görüyoruz.  Bunlar hep başka noktalarda eksikliklerimiz olduğunu gösteriyor. Kadınlar özsavunma mekanizmalarını kendilerini güçlü kılmak ve sınırlarını korumak üzerine kurmalı. Bir kadının sınırlarını en yakınındaki eşine karşı dahi koruması çok önemli. Burada önemli olan sınır çizmek ve sınırlarını koruyabilmek.” 
 
DAVALARA YANSIMASI
 
Ağırer, yaşadıklarının müdahil olduğu davalara nasıl yansıdığını ise şöyle aktardı: “Eskisinden daha endişeli davranıyorum. Çünkü hiç ummadığım anda başıma gelen bir olay ve dolayısıyla da müvekkillerim için de eskisinden daha endişeli, daha dikkatliyim. Hukuken yapılması gerekeni yapıyoruz ama hukuki tedbirlerin dışında da her türlü önlemi almaları konusunda onları cesaretlendiriyorum.” 
 
YENİ BİR DÜNYA 
 
Dayanışmanın önemine vurgu yapan Ağırer, “Yalnız olmadığımı bilmek bana güç veriyor. Kadın hareketinde, barodaki arkadaşlarımla birlikte üretmek, çalışmak bana gerçekten ummadığım ölçüde güç ve destek verdi. Dayanışmanın insan hayatı üzerindeki etkilerini kadın hareketinde birebir görüyorsunuz. Kadınlar birbirlerinden çok şey öğreniyorlar. Birbirlerine çok destek oluyorlar. Bu tarz kötü olayı yaşayan ne yazık ki son kadın ben değilim. Ama birbirimize destek oldukça hayatta kalacağız. Daha güzel daha yaşanılır bir dünya kurmaya çalışacağız” dedi. 
 
Yüzünden eksik olmayan gülümsemeyi “sanırım gülmek, hayata karşı savunma mekanizmam” diye yorumlayan Ağırer, ekledi: “Başka türlü hayat katlanılır değil, ancak bu şekilde katlanabiliyorum.”
 
MA / Zemo Ağgöz

Diğer başlıklar

27/07/2021
09:08 Tutuklu annesinden çağrı: Açlık grevine sessiz kalmayalım
09:07 HDP'li Özsoy: Kongre, Biden'ı kapatma davasında inisiyatif almaya çağıracak
09:05 6 aksaçlıya barıştırdıkları için yüzlerce yıl hapis
09:03 Nükleer karşıtı açıklamaya dava
09:03 İkizköylüler: Geleceğimizi koruyoruz
09:01 Afyon’da saldırıya uğrayan işçi: Irkçı ve planlıydı
09:01 ‘İnfaz listesinde’ adı geçen gazeteci Başlangıç: AKP için deniz bitti
09:01 'Öcalan'la diyalog kurulursa savaş bir haftada son bulur'
09:00 27 TEMMUZ 2021 GÜNDEMİ
08:35 Erkek şiddeti sonucu Fatma Keke yaşamını yitirdi
26/07/2021
23:42 MSB: Bir asker hayatını katbetti
23:34 Tunus'ta 1 ay sokağa çıkma yasağı
22:06 SES’ten Şırnaklılara aşı olma çağrısı
21:27 HDP’den vekillerinin dahil edilmediği yurt dışı gezilerinin araştırılmasına ilişkin önerge
21:01 Boğaziçi akademisyenleri rektör adayı belirleme sisteminde uzlaştı
20:31 Koronadan 63 kişi daha hayatını kaybetti
19:50 Buldan: Kürtlerin birlik zamanı geldi
18:37 Katledilen Gamze Açar soruşturması tamamlandı
17:20 KESK, TİS taleplerini iletti
17:00 Kadın sürücüye hakaret eden erkek gözaltına alındı
16:54 CHP'li Bolu Belediyesi mültecilerin su faturasına 10 kat zam yapacak
16:47 Şenyaşar ailesi keyfi gözaltına ilişkin suç duyurusunda bulundu
16:36 Buldan: Tecrit demokratik çözüm yollarını tıkıyor
16:32 Kadınlar Kato’da buluştu
16:30 ABD Irak’taki savaş misyonunu sona erdiriyor
16:17 TTB’den Kovid-19'a karşı acil çağrı
16:14 Aldar Xelil: Tarafsız heyetler Efrîn Mezarlığı’nda inceleme yapmalı
16:11 İnfazı bittikten 6 ay sonra tahliye edildi
15:52 Mızraklı'dan Diyarbakırlılara aşı çağrısı
14:48 Yargıtay’dan Kobanê protestolarına dair çarpıcı karar
14:28 İHD’den polis müdahalesine soruşturma talebi
13:44 KNK Eşbaşkanı Murad: Kürt partileri işgale karşı tutum almalı
13:23 Baraj politikası Yalıntaş Göleti’ni kuruttu
13:10 AKP İl Başkanlığı binasında intihar girişimi
12:57 Irkçılığa karşı birlikte mücadele çağrısı
12:54 GÖÇİZDER: Irkçı saldırılara karşı köklü çözümler bulunmalı
12:48 Efrîn'de çıkarılan cenazelerin akıbeti Meclis gündeminde
12:03 Diyarbakır'ın yüzde 76'sı kendini güvende hissetmiyor
11:53 Savaş şiddetlendi, binlerce Afgan göç yollarına düştü
11:41 Emine Şenyaşar: Oğlum bırakılmadan buradan kalkmayacağım
11:38 Şırnak Barosu Başkanı: Irkçı saldırılar münferit değil
11:34 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:30 Memur-Sen zam talebini açıkladı
10:37 Besta’da korucular asırlık ağaçları kesiyor
10:12 Çınar'da 6 mahalle karantinada
09:44 Tunus Cumhurbaşkanı Said Meclis’i feshetti
09:19 Dönüşümlü açlık grevi 242'nci gününde
09:18 Gazeteci Mame: KDP yönetmekte zorlanıyor
09:03 Bir mücadele hikayesi
09:01 Öcalan’a avukat yasağı 10’uncu yılında: İmralı’da hukukun 'h'si bile yok
09:01 CHP Rize İl Başkanı: Karadeniz’i tahrip eden AKP projeleridir
09:00 El koyduğu sigaraları satan komutan göreve iade edildi
09:00 26 TEMMUZ 2021 GÜNDEMİ
25/07/2021
22:55 Dünyanın kuzeyi de ısınıyor
21:54 Anastasiadis: Kıbrıs'ı tanımayan, pasaportuna da sahip olamaz
21:10 Şehba'ya top atışları: 2'si çocuk 4 yaralı
20:29 Kaya: Herkese düşmanlık yapan bir iktidarla karşı karşıyayız
19:33 Vaka sayısı 14 bini aştı
19:19 Serêkaniyê'de paramiliter gruplar arasında çatışma
19:00 Ozan Yıldız Futbol Turnuvası başladı
18:18 Akbelen'de direniş 9'uncu gününde
17:52 Geliyê Bilûr'da orman yangını
17:18 Gölete giren biri çocuk 2 kişi boğuldu
17:09 48 barodan Yeni Şafak'ın 'tetikçi' manşetine tepki
16:47 Çiftçiler elektrik kesintilerine karşı TEİAŞ'ı bastı
16:36 Hindistan’da muson yağmurları 127 can aldı
16:36 Tabip odasından muhtarlarla aşı toplantısı
15:43 Milleyha Kuş Cenneti için çağrı
15:21 Hozan Diyar: Kürt halkı bu provokasyonlara karşı tavır almalı
13:48 Arhavi’de selin bilançosu açıklandı
12:05 Türkiye Girê Spî’de 2 kadını kaçırdı
10:55 Şenyaşar ailesi 139 gündür 'adalet' bekliyor
10:14 Türkiye'ye bağlı gruplar mezar taşlarını satıyor
09:50 Belçika sular altında!
09:05 Açlık grevi 241'inci gününe girdi
09:04 Diyarbakır'da günlük vaka sayısı 500'e ulaştı: Tek çıkış yol aşı
09:03 Yetkililere açlık grevi çağrısı: Yasaları uygulayın
09:02 İktidar ve muhalefet söylemleriyle sopa sallıyor
09:01 Urfa’da hastane arazisi konut alanına çevrildi
09:00 25 TEMMUZ 2021 GÜNDEMİ
24/07/2021
23:24 Bab'ta TSK üssüne saldırı: 2 asker yaşamını yitirdi
22:30 İskoç oyuncu Mike Mitchell hayatını kaybetti
22:17 Boğaziçili akademisyenlerden 5 isim hakkında suç duyurusu
21:34 Lozan Antlaşması 98'inci yılında protesto edildi
19:50 58 kişi hayatını kaybetti, vaka sayısı arttı
19:05 CFWIJ: Bu yıl 44 kadın gazeteci kolluğun saldırısına uğradı
18:50 Dayanışma konserinde müzik ziyafeti
18:43 Sanat eğitimi verilen Kürt ve Arap çocukların çalışmaları sergilendi
18:22 Afganistan'da sokağa çıkma yasağı
18:01 Kayıp öğretmenin cansız bedenine ulaşıldı
17:36 Hakkari'deki STÖ'lerden ırkçı saldırılara ortak yanıt
15:22 KDP'ye bağlı güçler HPG noktalarını hedef aldı
14:49 İnfaz listesinde olduğu açıklanan Tunç: Bu gidişatı durdurmamız lazım
14:45 Kanser riski bulunan tutukluya Eylül ayında randevu verildi
14:40 HDP: Özgür Basın mücadelesinin yanındayız
14:23 Hasta tutuklu Kılıç için tahliye çağrısı
13:53 İHD Çanakkale kentteki mevsimlik işçilerin sorunlarını raporlaştırdı
13:53 İHD: Korkmaz koşulsuz şartsız tahliye edilmeli
13:47 TBB: Baroların hedef gösterilmesi yanlış
13:33 Ölüme sebep olan linç saldırısıyla ilgili 1 kişi tutuklandı
13:18 29 yıldır kayıp Hasan Gülünay’ın kızı: Asla vazgeçmeyeceğiz
12:39 KDP'nin gözaltına aldığı 3 siyasetçiden 45 gündür haber yok!
12:16 Batman Belediyesi eski başkanı tahliye oldu
12:01 Haran ve Akyıldız'ın akıbeti soruldu
10:22 Şenyaşarlar: Adalet bekçileri her zaman var olacaktır
09:38 CTP milletvekili Akansoy: Onlarca yıllık emeği heba ettiniz
09:01 Cezaevlerindeki açlık grevi 240'ıncı gününe girdi
09:01 Zeytun: Kürt sorunundaki çözümsüzlük saldırılara davetiye çıkarıyor
09:01 Mevsimlik işçiler 5 gündür susuz: Ayrımcılık yapılıyor
09:01 KNK Eşbaşkanı Karamus: Birliği sağlarsak Kürdistan statüsüne kavuşur
09:01 Siyasetin ayrıştırıcı dili ve cezasızlık ırkçı saldırıları artırıyor
09:01 Askerlerin ateş açtığı köylüler olay gününü anlattı
09:01 Karadeniz’in mitolojik adası ziyaretçi akınına uğruyor
09:00 24 TEMMUZ 2021 GÜNDEMİ
08:03 Girdiği suda boğulan genç toprağa verildi
23/07/2021
22:28 Azerbaycan-Ermenistan arasında çatışma
21:08 Yaylada üzerine ateş açılan çoban bulundu
19:34 Günlük vaka sayısı 11 bini aştı
19:10 Derecik'te akıntıya kapılan genç yaşamını yitirdi
18:56 Urfa'da baraj gölüne giren 3 kardeş boğuldu
18:52 Hakkari'de hayvanlarını otlatan çobana ateş açıldı
18:34 TİP Diyarbakır İl Örgütü’nden ırkçılığa karşı açıklama
18:12 İzmir'de 'şeriat' bildirisi dağıtıldı
17:48 Tiyatrocu Turgay Yıldız defnedildi
17:24 Mardin Barosu'ndan Yeni Şafak'a tepki
17:19 BMGK, Erdoğan'ın Kıbrıs konusundaki tutumunu kınadı
16:41 Uzaklaştırma kararı yine kağıt üzerinde kaldı
14:13 Irkçı saldırılara tepki: Cezasızlığa son verilsin
13:38 Türkiye, Lawlor'u 'taraf tutmakla' suçladı
13:25 ‘Kürtlere yönelik saldırıların altında kutuplaştırıcı siyaset yatıyor’
13:04 Giresun’da bir kadın ve çocuğu ağır yaralandı
13:02 Barolardan Yeni Şafak'ın 'tetikçi' manşetine tepki
12:55 Munzur Doğa ve Kültür Festivali ertelendi
12:45 Kürt Dil Platformu'ndan saldırılara karşı birlik çağrısı
11:55 Dal’ı öldüren ırkçı gruptan 40’ı adliyeye sevk edildi
11:37 Doğu Karadeniz için yeni sel uyarısı
11:32 Şenyaşar ailesi: Zulüm altında bayram olmaz
11:16 BM: 1 milyondan fazla insan sel ve kuraklıktan öldü
10:19 Onlara bayram da yok
10:07 Kaybolan gencin cansız bedenine ulaşıldı
09:48 Yeni Şafak, ırkçı saldırılara karşı duran baroları hedef aldı
09:28 Tarihçi Bayrak: Kürtler Lozan’daki ihanetten ders almalı
09:09 Açlık grevi eylemi 239'uncu gününde
09:08 Erkek şiddeti: Kadın ve çocuklarını öldürme teşebbüsü
09:01 Öcalan: Kürt sorununun çözümü için ‘Toplumsal Lozan’a ihtiyaç var
09:01 Rojava Devrimi'nin ayak sesleri: İklim Kahverengi
09:01 Diyarbakırlılar: Kutuplarda 3 Kürt bir araya gelse saldıracaklar
09:01 Efrîn'deki oğlunun cenazesini istedi
09:01 Tutuklu anneleri: Talepleri talebimizdir
09:00 Doğanın 2023'e kadar dayanacak gücü kalmadı