Sefo Deresi'nde '33 Kurşun': Bir mezarları bile yok

img
VAN - Ahmed Arif’in "33 Kurşun" şiirine konu olan Sefo Deresi Katliamı’nın üzerinden 78 yıl geçti. Cüzeyri Özkaplan, 16 akrabasını kaybettiği katliamın bir plan sonucu olduğunu belirtirken, o gün 10 yaşında olan Bedile Demirbacak, “Hem babamızı öldürdüler hem de onlara ekmek pişirdik” dedi. 
 
Osmanlı’nın yıkılmasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde ilk yıllarında ulus devlet yaratmak amacıyla gerçekleştirilen birçok katliamdan biri üzerinden 78 yıl geçen "Sefo Deresi Katliamı" oldu. 29 Temmuz 1943 yılında, Van'ın Saray ve Özalp ilçesine bağlı Sırımlı (Xerapsorik), Değirmigöl (Îngizamilan) ve Çaybağı (Runexar) köylerinde "sınırı ihlal ettikleri" gerekçesiyle askerler tarafından gözaltına alınan 33 köylüden 32’si, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle götürüldükleri Sefo Deresi'nde elleri arkadan bağlanıp, diz çöktürülerek infaz edildi. 
 
Bu olay, Ahmed Arif'in kaleme aldığı “33 Kurşun” şiiriyle tarihe "33 Kurşun Katliamı" olarak geçti. Katliamda 16 akrabasını yitiren Cüzeyri Özkaplan ve babasını kaybeden 88 yaşındaki Bedile Demirbacak (Dayîka Bedo) yaşananları anlattı. 
 
BİR PLAN SONUCU KATLEDİLDİLER
 
Akrabalarının toplu bir katliama kurban gittiğini söyleyen Cüzeyri Özkaplan, Cumhuriyet kurulduktan sonra bu bölgede katliamların birbirini izlediğini belirterek, Zîlan, Dersim ve diğer kırımları hatırlattı. Sefo Deresi'nde katledilenlerin de hiçbir suçu olmadığını dile getiren Özkaplan, “Bu insanlar burada, bu köylerde yaşayan insanlardı.  Ve bu insanlar bir plan sonucu katledildiler. Zaten açılan davalardan sonra Mustafa Muğlalı’nın ceza alması da bu insanların masum olduğunu resmi olarak ortaya koydu. Daha sonra Muğlalı için ‘Akli dengesi yerinde değil’ denildi. Aklı olmayan biri 3. Ordu Komutanı olabilir mi? Bunun aklı vardı da Saray’a geldikten ve bu insanları katlettikten sonra mı kaybetti? Böyle bir şey olabilir mi? Yıllar sonra bu insanları katleden, mahkum olmuş Mustafa Muğlalı’nın ismini kışlaya verdiler. Yani insanlar babasını, dedesini öldüren kişinin ismini her gün tabelada gördü” dedi. 
 
‘DEVLET ÖZÜR DİLEMELİ'
 
Özkaplan, bugün hala ne katledilenlerin kemiklerine ne de onlara ait bir mezarın bulunmadığını da ifade etti. Özkaplan, “Biz katliamın yapıldığı bölgede en azından bir anıt mezar yapmak istedik ama izin vermediler. Yıllardır o bölgenin tamamına giriş-çıkış yasak. Devlet kendi işlediği suçu kabul etmiş olacağı için oraya anıt dikmemize izin vermiyor. Devletin o dönem yaşanan katliam içi bizden özür dilemesi gerekiyor. Saray ilçesinin yarısı bu katliamda öldürülenlerin torunlarındır. Bu büyük bir acı ve trajedidir. O dönem beşikte olan çocuk bile bugün 80 yaşında ama dedelerinin bir mezarı yok” diye konuştu. 
 
DAYÎKA BEDO ANLATIYOR
 
Katliam yaşandığında henüz 10 yaşında olan Saray ilçesine Bağlı Beyarslan (Şerefxane) köyünde yaşayan 88 yaşındaki Bedile Demirbacak (Dayîka Bedo) da katliamda babasını kaybetti. Sırımlı’dan (Xerapsork) 15, Değirmigöl’den (Îngizamilan) 15 ve Çaybağı (Runexar) köyünden ise 3 kişi olmak üzere toplam 33 kişinin Mustafa Muğlalı’nın emriyle köylerinden alıkonularak bir gecede katledildiğini belirten Demirbacak, o günleri şöyle anlattı: “Onları iki gün hapiste tuttular. Onları tuttukları yere gittik. Bizden battaniye istediler. Onlara battaniye alıp götürdük. Bu onları son görüşümüz oldu. Aralarında askerden izne gelen gençler de vardı. Ankara’dan cevap gelene kadar Muğlalı hepsini katletti. Cezaevinde de 5 kişi vardı. Babamları katlettikten sonra onları serbest bıraktılar. Sadece İbrahim kurtulup, İran’a gitti. İbrahim yaşanan olayı, ‘Hepsini öldürdüler. Ben ölenlerin arasındaydım. Geri dönüp kontrol ettiklerinde ben ölü taklidi yaptım. Ondan sonra kaçıp İran’a geldim’ diyordu. İbrahim iki gün sonra çocuklarını ve katledilenlerin ailelerini yanına çağırdı. Bizi gördüğünde hepimiz için ayrı ayrı ağıt yaktı. İbrahim ondan sonra yine gitti ve 3 gün sonra hayatını kaybetti.” 
 
‘KATLİAM YAPAN ASKERLERE EKMEK PİŞİRDİK’
 
Katledilenlerin yanına gitmeye çalıştıklarını ancak askerlerin her tarafı tuttuğunu dile getiren Demirbacak, sözlerine şöyle devam etti: “O an başka bir köye kaçtık. Köydeki bir eve saklandık. Ondan sonra gece yarısı iki nöbetçiyle bizi köyün bir noktasına götürdüler ve sabaha kadar orada bekledik. Babamları katleden Muğlalı’nın aracı önümüzden geçip gitti. Ondan sonra Değirmigöl köyüne geldik. Bir yüzbaşı elinde kırbaçla askerleri alıp, köyün içinde tek gezerek kimsenin dışarı çıkmasına ve ağlamasına izin vermiyordu. Taziye için insanlar gündüz değil, gece geliyorlardı. Kimsenin kimseye gitmesine izin verilmiyordu. Sabah olunca da bu askerler her eve bir torba un verip, ekmek pişirmelerini istiyordu. Annem iki gün üst üste onlara ekmek pişirdi. Hem babamızı öldürdüler hem de onlara ekmek pişirdik.” 
 
‘ÇOK ACILAR ÇEKTİK’
 
“Çok acılar, çok çileler çektik” diyen Demirbacak, yıllardır cenazelerini alamamaları üzerinde durdu. Bir ara cenazelerin olduğu yere gitmeye çalışsalar da asker ve polislerin etraflarını sarıp, oraya gitmelerime izin vermediğini belirten Demirbacak, “Yaşattıkları şeyleri Allah kabul etmesin. Kışlaya onun isminin verilmesini de kabul etmedik. Hepimiz şikayette bulunduk. Ondan sonra adını kaldırdılar” diye konuştu. 
 
KATLİAM NASIL YAŞANDI?
 
Türkiye tarihinin en büyük toplu katliamları arasına geçen olay, sınır ihlalinde bulundukları gerekçesiyle İran tarafındaki Kürt aşiretlerin koyunlarına devletin oluşturduğu silahlı gruplarca zaman zaman el konulmasıyla başlayıp, Mehmedi Misto adındaki bir aşiret reisinin 2 bin koyununa el konulması ile tırmandı. Ailenin Özalp Kaymakamlığı'na mektup yollayarak koyunlarını geri istemesine olumsuz yanıt verilmesi üzerine bazı aşiret üyeleri sınırı 1,5 kilometre aşıp, 500 koyunu alarak sınırın öte tarafına geçirdi. Bunun üzerine o dönem Rus işgaline karşı bölgeye gönderilen 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı tarafından 33 köylü gözaltına alındı. 
 
SADECE BİR KİŞİ KURTULDU
 
İçişleri Bakanlığı müfettişi Avni Doğan, gözaltındaki köylülerle görüşüp onların suçsuzluğunu anladı. Fakat kaymakam ve subayların ‘Bunlar bizim ordunun nasıl ve nerede konuşlandığını Ruslara bildirerek casusluk da yapıyorlar’ yalanı doğrultusunda müfettişi dinlemeyen Muğlalı’nın emriyle 29 Temmuz 1943 günü gece yarısından sonra tutuklular jandarma tarafından cezaevinden alınıp, hudut taburu komutanına teslim edildi. Elleri bağlı 33 köylünün 32’si, iki manga askerin yaylım ateşi sonucu oracıkta katledildi. Sadece bir köylü, cenazelerin altında kalarak yaralı bir şekilde sağ kaldı. Ancak o da kısa süre sonra sığındığı İran'da yaşamını yitirdi. 
 
KATLİAM BAŞBAKANLIK RAPORUNDA
 
Başbakanlığın 21 Mayıs 1951 tarih ve 5/10-1912- 6/1637 sayılı raporunda, dönemin tabur komutanının olaya dair anlatımları şu şekilde yer aldı: “1943 senesi Temmuz’unda Üçüncü Ordu Müfettişi Mustafa Muğlalı, Özalp ilçesine gelmiş ve Askeri mahfelde Van Valisi Hamit Onat, Özalp Kaymakamı Hilmi Tuncel, Özalp Sulh Yargıcı Baki Tekin, Tabur Komutanı Şükrü Tüter ile beraber bulunurken, Van Valisi ile Özalp Yargıcı, Özalplı bazı vatandaşların hududun öbür tarafındaki şahıslarla münasebette bulunarak emniyet ve asayişi ihlal etmekte olduklarından şikâyet etmişlerdir. Bu şikâyet üzerine Ordu Müfettişi, Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e, ‘bu adamları sana teslim ettireceğim, icabına bakar temizlersin’ diye emir vermiş ve bu emir üzerine hazırlanan listeye isimleri ithal olunan 32 vatandaş Vali Hamit Onat'ın emriyle Özalp Kaymakamı tarafından Polis Vazife ve Salahiyat Kanununun mülga 18. maddesine dayanılarak yakalattırılmış ve polis nezaretinde Hudut Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e teslim ettirilmiştir. Bundan sonra bu şahıslar Yedek Subay Nejdet Bilgez ve Bilal Bali komutalarındaki iki müfrezeye tefrik olunmuş (ayrılmış) ve Kukur deresinde elleri, kolları bağlandıktan sonra üzerlerine makineli tüfekle ateş edilmek suretiyle öldürülmüşlerdir.” 
 
TANIK ASKER: KENDİMİ CANAVAR GİBİ HİSSETİM
 
Olaydan 6 yıl sonra katliamın ağırlığına daha fazla dayanamayan bazı askerlerin, tüm bildiklerini askeri mahkemeye anlatmasıyla katliamın detayları bir bir ortaya çıktı. Gözaltına alınan 33 köylünün Muğlalı'nın emriyle hayvan ahırlarında tutulduğunu ifade eden ve kayıtlara Yüzbaşı Tezer olarak düşen bir asker, köylülere yapılan işkenceleri şöyle anlattı: “33 köylü gözaltına alındıktan sonra bir ay boyunca ahıra konuldu. Köylülerin sırtlarına eyer vuruldu, ağızlarına gem takıldı ve askerler üstlerine bindiler. Ben bu olayın ne kadar iğrenç olduğunu sivil olunca anladım. Orada robot gibiydim. Sivilde kendimi bir cani, bir canavar gibi gördüm. Ne insanlık, ne din ne de imanın askerlikte olmadığını gördüm.” 
 
‘MARŞLA İLÇEYE DÖNDÜK'
 
Askeri mahkemeye bildiklerini anlatan Niğdeli asker İsmail Çolak ise, tanıklıklarını “Köylüler yere dizüstü çökmüşlerdi. Her iki grup, yerde sürünerek yan yana gelmişti. Çoğu yüksek sesle dua okuyordu. Bağıran, çağıran, küfür edenler vardı. ‘Ateş’ komutuyla yumdum gözlerimi. Şuursuzca basmışım tetiğe. Mermim bitmiş ama ben hala ateş vaziyetindeyim. İnsanlar gözlerimin önünde cansız vaziyette yatıyordu. Katliamın ardından 'Dağ başını duman almış' marşını söyleyerek Saray'a döndük” ifadeleriyle dile getirdi.
 
İDAMLA YARGILANDI, TAHLİYE EDİLDİ
 
Bu anlatımlardan sonra katliamın emrini verdiği gerekçesiyle 1949 yılında mahkeme karşısına çıkarılan Mustafa Muğlalı’yla ilgili Genelkurmay Askeri Mahkemesi, 23 Kasım 1949'da “görevsizlik” kararı verdi. Askeri Yargıtay’ın 9 Ocak 1950'de bu kararı bozması üzerine ise, Orgeneral Muğlalı 2 Mart 1950'de idama mahkûm edildi. Ancak bu ceza yaşı dikkate alınarak 20 yıl hapse çevrildi. Muğlalı ile yargılanan diğer askerlerin ise beraatına karar verildi. 
Mahkum edildikten sonra Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin “ileri derecede akli yetersizlik” raporu vermesi üzerine Muğlalı, tekrar tahliye edilmesi sonrası 1 Aralık 1951'de öldü. 
 
MUĞLALI'NIN İSMİ KIŞLAYA VERİLDİ
 
Katliamın hesabı sorulmadığı gibi yıllar sonra 2004'te Özalp'teki askeri kışlaya Mustafa Muğlalı'nın ismi verildi. Ailelerin mahkemeye yaptıkları başvuru ve halkın tepkisi sonucu kışlanın ismi, 2011 yılında “Şehit Astsubay Erkan Durukan” olarak değiştirildi. Aradan geçen 75 yılda adına şiirler ve kitaplar yazılan katliamda öldürülen 32 kişinin cenazesi ise halen yasaklı askeri bölge olan Sefo Deresi'nde. Tüm başvurularına rağmen ailelerine öldürülen yakınlarının kemikleri verilmedi. 
 
AHMED ARİF: AĞIT YAZDIM
 
Yaşanan bu katliamı "33 Kurşun" adını verdiği şiirinde anlatan Şair Ahmed Arif, bir röportajında olayın hikayesini şöyle kaydetti: “Otuzüç Kurşun’u bir ağıt olarak yazdım. Bugün de öyle düşünüyorum. Çok yakınlarım, arkadaşlarım 'Niye yazdın bunu' dediler. Ben de dedim ki, 'Şu Bahçelievler’de manyağın biri otuz tane tavuğu çalsa, kesse, sokağa atsa, ertesi gün Ulus Gazetesi olayı dört sütun üzerinden verir. Tavuk değil bu yahu, 33 tane senin vatandaşın. Hiçbir suçu yok. Tertemiz. Belki hepimizden daha suçsuz. Kimsesizlikten başka suçu yok. Kimsesiz adamlar, o kadar. İçlerinde genci var, yaşlısı var. Öldürmüşler, kurşuna dizmişler... Dediğim gibi ben bunu bir ağıt olarak ele aldım. Yüreğim doldu. Gerçekten bir köylü kadın, mesela onlardan birinin annesi ya da o öldürülenlerden birinin kardeşi neyi duyuyorsa ben de aynı acıları duydum. İşte bu 'Otuzüç Kurşun' şiiri yüzünden geldiler götürdüler beni. Gece sabaha kadar dövdüler. 'Oku' dediler, okumadım.” 
  
33 KURŞUN ŞİİRİ
 
1.
 
Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van’da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari güvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...
 
Yiğitlik inkar gelinmez
Tek’e - tek döğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzüç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...
 
2.
 
Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
 
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.
 
Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
 
Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere...
 
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...
 
Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...
 
3.
 
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
 
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
 
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
4.
 
Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...
 
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...
 
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
5.
 
Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda
 
Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.
 
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
MA / Özlem Yayan

Diğer başlıklar

29/07/2021
20:12 Diyarbakır Kampüs Cezaevi’nde koğuşlarda kamera uygulaması
20:07 Katledilen Canan Çeviren’in duruşması ertelendi
19:41 İstanbul'da toplu ulaşıma yüzde 15 zam
19:37 Urfa'da tutuklulara 'bağımsız koğuş' dayatması
19:09 KESK’li kadınlar: TİS görüşmelerinde kadın temsiliyeti sağlanmalı
18:31 ASM’de bir kişiye tek seferde 6 doz aşı yapıldı
18:09 Buldan ve Sancar’dan geçmiş olsun telefonu
18:03 Esenyurt halk buluşması için çalışmalar devam ediyor
17:02 Ege Bölgesi’nde orman yangınları
16:48 Şenyayla 7 gündür yanıyor
16:48 Akbelen Ormanı’nda bilirkişi keşfi ertelendi
16:47 HDP buluşmalarında faşizme karşı ortak mücadele çağrısı
16:06 İstismar sanığı eski AKP’li yöneticiye tahliye
15:59 Akademisyenler: İşletmelerde kadınlar daha güvenilir
15:42 Aydeniz: Kürt sorununda çözümün adresi İmralı Adası'dır
15:31 Boğaziçi akademisyenleri 137’nci kez sırtını rektörlüğe döndü
15:24 AKP Didim yönetimi kadınlardan şikayetçi oldu
15:05 Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni istifa etti
14:26 Sancar ve Aydeniz’den esnaf ziyareti
14:14 Polis öğrencilerin ailelerini arayıp tehdit etti
14:05 Türkiye’nin 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' raporu
14:01 Saldırıya uğrayan Boztaş taburcu edildi
14:00 DİSİAD Başkanı Baysal: Buzdolabında kalan sürecin Türkiye’ye faydası yok
13:46 Van’da selde hayvanlar öldü, tarlalar zarar gördü
13:27 Samandağ’da halk buluşması: Bu iktidardan şikayetçiyiz
13:14 'Kadının rengi, asık suratlı erkek egemen sistemi yıkacak'
13:08 KESK'li kadınlar TİS taleplerini açıkladı
12:31 Şenyaşar ailesinin avukatı: Yargı korku içinde
12:27 İzmir tarım işçileri raporu: Barınma ve su sorunu yaşanıyor
11:44 Sancar: Siyasi dengeleri belirleyecek gücümüz var
11:01 Hevrin Halef’i katleden grup yaptırım listesine alındı
10:45 ABD elçiliğine saldırı
10:05 ABD'de 7.2 büyüklüğünde deprem
09:58 Manavgat'taki yangında 3 kişi yaşamını yitirdi
09:51 Irkçı saldırıya uğrayan aile: Polis saldırganların yanındaydı
09:11 Açlık grevi eylemini 48’inci grup devraldı
09:05 Çemê Reş'in kaynağı kurudu
09:04 Efrîn İnsan Hakları Örgütü: Zaman kaybetmeden cenazeler için heyet gitmeli
09:04 İkizköy'e destek: Katliama karşı direnişte yer alalım
09:03 Kürt siyasetçi Mahmut: İşgal ulusal birlikle son bulur
09:02 KESK'ten ‘insanca yaşamaya yetecek ücret’ talebi
09:01 Afgan mülteci Muradi: Artık bir hayalim kalmadı
09:01 Diyarbakır'da vaka sayısı yüzlerden binlere çıktı
09:00 Van-Hakkari Tabip Odası’ndan aşı çağrısı
09:00 Yaşamını yitiren tarım işçisinin ağabeyi: Ölmemiz devlet politikası
09:00 29 TEMMUZ 2021 GÜNDEMİ
08:29 Öcalan için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvuru
28/07/2021
22:58 Van'da sel: 2 çoban kayıp
22:10 Zabıtalar engelli yurttaşı yerde sürükleyerek darp etti
21:32 Kadınlar tacizci erkeği teşhir etti
21:13 Korona tablosu: 76 vefat, 22 bin 291 vaka
21:09 HDP, Bursa’da halkla buluştu
20:55 Ankara’da Kürt aileye ırkçı saldırı: Kadın ve çocukları mahalleden çıkarıldı
20:46 Yağmur Tayhan’ın katledilmesi protesto edildi
20:10 Koca: Aktif vakalarımızın yüzde 87’si aşısı tamamlanmamış kişiler
20:03 Bakırhan: HDP halktır, boyun eğmez
19:05 Avukatların müvekkilleriyle görüşmesine keyfi yasak
18:28 HDP’lilerden Esenyurt’taki halk buluşmasına katılım çağrısı
18:22 Osmaniye’de orman yangını
18:14 Yağmur Tayhan’ı katleden fail tutuklandı
17:38 Sancar: Türkiye'de en geniş ittifak hedefini kurma gayretindeyiz
17:20 Midyat'ta silahlı saldırıda bir kişi öldü
17:17 Beştaş: Kürt sorununda muhatap Öcalan'dır
17:08 Köpeğe işkence başvurusuna 'müdür izinde' yanıtı
16:57 Şenyayla'daki ormanlık alan günlerdir yanıyor
16:20 Bingöl'de 4,3 büyüklüğünde deprem
16:17 Gözaltında kulak zarı patlatıldı, cezaevinde işkence gördü
15:59 Manavgat'ta alevler ilçe merkezine ulaştı
15:58 Sancar ve Aydeniz Ağrı’da coşkuyla karşılandı
15:24 HDP'den Yeni Şafak'a tekzip
15:00 Marmara cezaevlerinde tecrit ve izolasyon derinleşti
14:52 Manavgat'ta 4 ayrı noktada orman yangını çıktı
14:21 Diyarbakır'da 'aşılanalım, salgını aşalım' seferberliği
14:06 Gergerlioğlu: Çözüm için toplumsal konsensüs olmalı
14:01 Ankara Gar Katliamı’nda hayatını kaybeden Doğan anıldı
13:50 ‘Roboski bu toprakların utancı, kanayan yarasıdır’
13:47 Maruz bırakıldığı işkenceyi anlatan Serap Avcı: Sesimi duyun
13:34 İç Anadolu cezaevleri raporu: Darp, baskı ve yasaklamalarda artış
13:28 Urfa Belediyesi'nin arsa satışı yargıya taşındı
13:13 Yüksekova’da patlama sonrası ev baskınları
12:55 Melih Bulu'nun yardımcısı Prof. Dr. Kumbaroğlu rektör adayı oldu
12:45 Özelleştirilen sahil halka kapalı!
12:42 Eğitim Sen’den Şenyaşar ailesine ziyaret
11:36 Efrîn Şehit Aileleri Meclisi: Cenazelerin yerleri tespit edilmeli
11:12 Efrîn'deki zeytin hırsızlığı küresel ticarete dönüştü
11:05 CFWIJ’den polis şiddetine karşı imza kampanyası
11:03 28 yıl önce katledilen Tepe’nin ablası: Devlet aklı değişmedi
10:53 Erdoğan’ın korumalarının saldırısı davasında Türkiye’nin itirazı reddedildi
10:48 Sinbo direnişçisi Türker Kod 29’a karşı Ankara’ya yürüyecek
10:44 Bakan’ın ‘mağdur olmayacaksınız’ dediği İkizdereliler susuz kaldı
10:39 Mültecileri hedef alan Özcan hakkında soruşturma başlatıldı
09:43 Sefo Deresi'nde '33 Kurşun': Bir mezarları bile yok
09:35 Kürt illerinde aşı düşüklüğü sorusu ‘kaba ve yaralayıcı’ sayıldı
09:20 Hewraman UNESCO listesinde
09:03 Açlık grevi 244'üncü gününde
09:01 Nahit Eren: Kürt sorununun çözümü için iklim değişikliği şart
09:01 Kadınlar örgütlenme ağını genişletiyor
09:00 Gazete dağıtımcısına polis tehdidi
09:00 Depremzedelerden kitlesel eylem çağrısı
09:00 28 TEMMUZ 2021 GÜNDEMİ
08:58 Afgan komedyen Taliban tarafından öldürüldü
27/07/2021
23:29 Xakurkê'de 2 asker yaşamını yitirdi
23:14 Adıyaman'da 2 kişi gözaltına alındı
21:21 Oluç: HDP onurlu direnişin sözüdür, kapatılamaz
20:57 Muğla Barosu’ndan İkizköylülere destek
20:24 Bakırhan: Kürt meselesi çözülecekse dayanışma ile çözülecek
20:15 24 saatte 51 vefat, 19 bin 761 yeni vaka tespiti
20:00 Ankara’da bir kadını katletme girişimi
19:51 Malatya’da kadın cinayeti
19:15 HDP'den Beytüşşebap köylerine ziyaret
19:01 Edebiyat değişim projesi 'Belongings’ katılımcılarını arıyor
18:50 Duyurusu yapılan Suriyelilerin mitingi provokasyon çıktı
18:33 Arhavi'de yağışın ardından 2 mahalleyi su bastı
18:23 Mardin'de ırkçılık karşıtı açıklama
17:57 Beştaş: Tecridi de kıracağız, barışı da getireceğiz
17:44 Urfalı çiftçiler AKP önünde DEDAŞ'a tepki gösterdi
17:33 Köylüler JES toplantısına izin vermedi
17:15 Expression Interrupted'dan rapor: 2 ayda 109 gazeteci yargılandı
16:58 Deniz Poyraz için mevlit okutuldu
16:46 Öldürülen Yağmur Tayhan’ın faili yakalandı
16:23 Yüksekova'da askeri minibüsün geçişi sırasında patlama
15:59 Açlık grevindeki tutuklulara dönük tehdidi Bakan Gül'e sordu
15:44 Beyoğlu’nda silahlı kavga: 3 ölü, 1 yaralı
15:32 Batman köylerinde tecrit tepkisi
15:25 5 yıldır oğlunun cenazesini arayan anneden çağrı: Bu zulüm bitsin
15:20 Gardiyanların darp ettiği tutuklu açlık grevinde
15:18 Türkler ve Budak mezarı başında anıldı
15:03 Deniz Poyraz soruşturmasını Soylu ve Koca'ya sordu
14:09 Êzidî kadınlardan zincirlendikleri sokakta özgürlük yürüyüşü
14:03 Diyarbakır Barosu'ndan Yeni Şafak hakkında suç duyurusu
13:57 Geri adım atmayan CHP'li belediye başkanı: Fazlasını yapacağım
13:16 Çıplak aramayı reddeden tutukluya şiddet
12:41 Aydın’da çocuk cinayeti
12:23 SYKP: Birlikte yeni bir dünya inşa edeceğiz
11:42 Ferit Şenyaşar: Geç gelen adalete de razıyız
11:22 Alman hükümetinden infaz listesi açıklaması
11:16 Depremzedeler kitlesel eyleme hazırlanıyor
11:16 Diyarbakır'da düğünlerde maske zorunluluğu
11:01 Tehdit ve hakaretlere maruz kalan siyasi tutuklu için çağrı
10:46 Avukatlarıyla görüştürülmeyen Öcalan: Devlet yanlış oynuyor
10:07 ABD'nin Irak'taki savaş misyonunu sona erdiren anlaşma imzalandı
09:41 Dönüşümlü açlık grevi 243'üncü gününde
09:09 Öcalan'ın avukatlarından CPT'ye 'acil görevini yap' başvurusu
09:09 Adalet arayan babanın isyanı: Failler belli, tutuklanan yok
09:08 Tutuklu annesinden çağrı: Açlık grevine sessiz kalmayalım
09:07 HDP'li Özsoy: Kongre, Biden'ı kapatma davasında inisiyatif almaya çağıracak
09:05 6 aksaçlıya barıştırdıkları için yüzlerce yıl hapis
09:03 Nükleer karşıtı açıklamaya dava
09:03 İkizköylüler: Geleceğimizi koruyoruz
09:01 Afyon’da saldırıya uğrayan işçi: Irkçı ve planlıydı