KIRKLARELİ- Trakya’daki “HDP’liyiz, her yerdeyiz” kampanyası kapsamında temaslarını Kırklareli’de Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri bir araya gelerek sürdüren HDP heyeti, tek tip bir Türkiye’nin yaratılmaya çalışıldığı uyarısında bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), “HDP’liyiz, her yerdeyiz” kampanyası kapsamında Trakya’da sürdürdükleri ziyaretlerini ikinci gününde, Edirne’nin ardından Kırklareli’nde devam etti. HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyeleri Salim Kaplan ve Ferhat Encü, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonuna (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Kırklareli Şubesi’nde sivil toplum ve meslek örgütleri ile bir araya geldi. Toplantıya, Eğitim- Sen, Kırklareli Tabip Odası (KTO), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Emekli Sen, Tüm Emekli Sen, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm-Bel Sen), Kırklareli Şubesi Temsilcileri de katıldı.

‘AKP-MHP ÜLKEYİ NEREYE GÖTÜRÜYOR?’

Buluşmadan ötürü memnun kaldıklarını ifade eden Eğitim-Sen Şube Yürütme Kurulu üyesi Mehmet Ali Çiçek, bu buluşmalarla kendilerini daha güçlü hissettiklerini kaydetti. Ülkenin içinde bulunduğu duruma da değinen Çiçek, “AKP-MHP, ülkeyi felakete sürüklüyor. Bu ülkenin ağacına, taşına ve toprağına gözü olan bir iktidar var. Ayrıca sürekli halkları birbirine kardırma çabasını yürütüyor. Daha dün İzmir’de ve Konya’da örneklerini gördük. Yine bir başka husus daha var. Bu ülkenin işçileri, emekçileri ve kadınları hatta daha geniş toplumsal kesimleri de yoksulluğa mahkum ediliyor. Bütün bunlara baktığımızda iktidarın ülkeyi nereye götürdüğü beli oluyor” dedi.

TUTUM BELGESİ AÇIKLANACAK

Kampanyaları kapsamında her gün farklı bir yerde çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan HDP’li Ferhat Encü ise hem Türkiye hem de Kürt kentlerinde sokaklarda olduklarına işaret etti. Encü, bu buluşmaların ardından Eylül ayında bir tutum belgesi açıklayacaklarının bilgisini paylaştı. Ülkede bir diktatörlük rejiminin sürdüğüne dikkati çeken Encü, buna karşı birlikte mücadelede ısrarcı olacaklarını belirtti. Encü, bu mücadelenin örgütlenmesinde sivil toplum ve meslek örgütlerinin görüş ve önerilerini dinlemeye geldiklerini kaydetti.

HDP’ye dönük saldırılara işaret eden Tüm Emekli Sen Şube Başkanı Hüseyin Budak da, HDP’nin dişiyle tırnağıyla demokrasi için mücadelesini sürdürdüğünü söyleyerek, dayanışma içinde olacaklarını belirtti.

Toplantıda birçok kişi iktidarın HDP’ye ve Kürtlere dönük saldırılar karşısında olası bir seçimde nerede duracaklarına ve Kürt sorunun çözümü noktasında görüşlerini sordu.

‘TARİHİ KAVŞAKTAN GEÇİLİYOR’

Ardından söz alan HDP’li Salim Kaplan, Türkiye’nin çok önemli bir kavşaktan geçtiğini söyledi. Haksızlığa karşı itiraz eden bir halk veya halklar için her sürecin tarihsel olduğunu dile getiren Kaplan, “Bu ülkenin kuruluş tarihinden beri bir halklara dönük bir saldırı durumu var. O kuruluş kodlarına gittiğimizde İttihat ve Terakki zihniyeti ile karşılaşıyoruz. Türklük-Sunilik dayatmasıyla karşılaşıyoruz. Tüm halkların inkarı edildiği, imha edildiği bir zihniyetle başlıyor bu ülkenin tarihi. Şu anda da benzer bir durum var. Ülke tek kutba doğru ilerliyor” diye uyarıda bulundu.

TEK ‘TİP’ TÜRKİYE

Cumhur ittifakının tamamen MHP’nin milliyetçiliğine teslim olduğuna dikkati çeken Kaplan, aynı şekilde Millet İttifakı’nın ise İYİ Parti’ye teslim olmaya başladığına işaret etti. Bu durumla ülkenin tek bir milliyetçiliğe teslim olduğunu belirten Kaplan, “Öyle ki Hitler dönemindeki baskınlar bugün de yaşanıyor. O güne dair Nietzsche’nin bir belirlemesi var; ‘Tanrısallaşan devlet, iğdiş edilen toplum ve karıncalaşan insan’ tanımlaması yapar. Tam AKP’nin kötücül, hegemonik aklı ile yaşattığı toplumsal cehennem bu. Her bir birey AKP için bir karıncadır. Toplum birden fazla parçaya bölünecek, iğdiş edilecek, hiçleştirilecek, iradesiz kılınacak  bir mekanizmadır. Kendisi ise eskinin tanrı kralı olarak devletin başında duran sonsuz hükmetme hakkına sahip bir yapı olarak karşımızda duruyor” ifadelerini kullandı.

BU KUTUPLARIN İÇİNDE KİMLER YOK?

Bu kutupların içinde Hristiyanların, Alevilerin Süryanilerin, Tatarların ve Göçmen Pomak ve Çerkeslerin yer almadığını söyleyen Kaplan, şöyle sürdürdü: “Bu kutuplar eril bir kutuptur ve bu kutupta kadınların yeri yoktur. Bu kutup doğanın katliamını kendine hak gören bir anlayışına sahiptir. Bu ülkenin doğasına, toprağına ve suyuna sahip çıkanların yer alabileceği bir kutup değildir. Küçük bir zümrenin bütün diğer zümrelerin üzerinde sonsuz tahakkümü ile yönetildi” dedi.

CHP ‘SUÇ ÖRGÜTÜNÜ’ İYİ OKUMUYOR

CHP muhalefetini de eleştiren Kaplan, içinde bulunan iklimin basit olmadığını ve bu iklimi iyi okumak gerektiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna inanmak ne tarihin akışını doğru okuyabilmek, ne de iyi bir örgütleme yapmak demektir. Karşımızdaki iktidar sıradan bir iktidar değil. Saçının telinden, ayağının tırnağına kadar baştan sona suça bulaşmış bir suç örgütüdür. Bu iktidarı birlikte devirdiğimiz gün, soluğu Lahey Adalet Divanı’nda alarak savaş suçundan yargılanacak.”

AMAÇ VE HEDEF NE?

Partilerine dönük saldırılara, kapatma davalarına da değinen Kaplan, “HDP’yi kesin kes susturmak, HDP ile Kürt halkının sesini ve özgürlük hareketini tasfiye etmek istiyorlar. Hedefleri bu. Ancak halka bakıp tekrar düşünsünler” şeklinde konuştu.

Toplantının ardından HDP’lilerin Trakya’daki temasları son buldu.