Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) kararıyla ülke genelinde 6 Eylül’de başlayan yüz yüze eğitim, Kovid-19 vaka sayısında artış yarattı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Merkezi'nin verilerine göre ülke genelinde 31 il, 147 ilçe ve 5 köydeki okullarda bulaşının olduğu, 872 okulda vaka tespit edildiği, 774 sınıfın kapatıldığı ve bir okulun kapandığı bilgisi paylaşıldı. Eğitim Sen Mersin Şubesi'nin verilerine göre ise kentte 30’a yakın öğretmenin ve 70'e yakın öğrencinin testi pozitif çıktı, kentte 50'yi aşkın sınıf da kapatıldı. Eğitim Sen Mersin Şubesi Başkanı Mahmut Sümbül, kentteki okullarda yaşanan vaka sayılarına ve alınmayan tedbirlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  

 

Salgın önlemleri alınmayarak devlet okulların itibarsızlaştırıldığını belirten Sümbül, böylelikle öğrencilerin özel okullara teşvik edildiğini söyledi. Okullar eğitime başlamadan önce salgına karşı alınacak tedbirler konusunda önerilerini sunduklarını, ancak önerilerinin hiçbirinin yerine getirilmediğini aktaran Sümbül, böylece alınmayan tedbirler sonucu okullardaki vaka sayılarının her geçen gün arttığının altını çizdi.

 

MEB BÜTÇE AYIRMIYOR

 

Pandemi döneminde vaka sayılarını kamuoyuyla paylaşan tek sendikanın Eğitim Sen olduğuna vurgu yapan Sümbül, "Amacımız, karamsar bir tablo ortaya çıkarmak değildir aksine gerçeğe ayna tutmaktır. Böylece doğru tespit ve önlemlerin alınmasıdır" dedi. Kentte her geçen gün vakaların arttığını ifade eden Sümbül, "MEB salgına karşı yeterince bütçe ayırmıyor. Okulların büyük çoğunluğunda hijyeni sağlayacak personel yok. Gerçekten bu büyük bir sıkıntıdır" diye konuştu.

 

TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK İHTİYACI 

 

Salgına karşı toplumsal bağışıklığın önemine dikkati çeken Sümbül, "Küçük yaşlardaki öğrencilerde vaka sayısı gittikçe artıyor. Öğretmenler de aşı oranı gittikçe yükseliyor olmasına rağmen çok daha yükselmesi gerekir. Öğrencilerde aşılanmanın hızlanması gerekir. Çünkü, toplumsal bağışıklık sağlanmadıkça okullardaki öğrencilerimizin, eğitim emekçilerinin sağlığını koruyamazsınız. Eğitim-öğretimi devam ettiremezsiniz. Bunun için toplumsal bağışıklığa ihtiyaç vardır" diye belirtti. 

 

'BÜYÜK BİR RİSKTİR'

 

Okullardaki vakalar sayılarının giderek arttığını vurgulayan Sümbül, şöyle devam etti: "Salgına karşı okullardaki sınıfları kapatarak önlem almaya çalışıyorlar. Temaslı arkadaşlarımız, 5 günlük kontrol altına alınıp PCR testi yaptırarak göreve başlatıyorlar. Fakat bunlar yeterli değildir. Uyarılar dikkate alınmıyor ve hekimler de dinlenmiyor. Böyle giderse artık okulların kapatılmasını konuşacağız. Bu yöntemlerle okulların açık bırakılması zor olacak. Hem öğrenciler hem eğitim emekçileri hem de velilerimiz için bu durum büyük bir risktir." 

 

'KATKI SUNMAYA HAZIRIZ'

 

Pandemi döneminde eğitim alanında fırsat eşitsizliğinin çok büyüdüğünü anımsatan Sümbül, şunları dile getirdi: "Bu süreçte herkes bir travma yaşadı. Bu sürece doğru yaklaşıp rehabilite eden bir bakış açısıyla eğitim verilmelidir. Sınav odaklı değil, insan odaklı bir bakış gerekiyor. Bunun için de çok daha güçlü bir hazırlık sürecine ihtiyaç vardır. Bu konuda üzerimize düşen tüm katkıları sunmaya hazırız." 

 

İDARECİLERE ELEŞTİRİ

 

Okullarda idareci, öğretmen ve öğrencilere maske takması uyarısında bulunduğunu, ancak uyarıyı yapan idarecilerin maske takmadığını sözlerine ekleyen Sümbül, "İdareciler, hem öğretmenler hem de öğrencileri denetliyor ama maske takmıyor ve aşı olmuyor. Bu bir çelişkidir. İdareciler buna dikkat etmeleri gerekiyor" uyarısında bulundu. 

 

Sümbül, sağlıklı bir eğitim-öğretim süreci için toplumun tüm kesimine aşı olma çağrısında bulundu.

 

MA / Mehmet Şah Oruç