HABER MERKEZİ - Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyonların KDP’nin oluruyla sürdüğünü ifade eden Kürt sanatçı Hozan Seyîdxan, KDP’nin bu tutumuyla direnen Kürdü tasfiye ederek kendi varlığını korumaya çalıştığını söyledi. 

 

Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 23 Nisan’da başlattığı operasyonlar, bombardımanlarla devam ediyor. Türkiye’nin saldırılarda kimyasal silah kullandığı iddia edilirken, KDP’nin Türkiye ile işbirliği yapması ise Kürtler tarafından büyük bir tepkiye neden oldu. Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) konuşan Kürt sanatçı Hozan Seyîdxan, KDP’nin bu tutumuyla direnen Kürdü tasfiye ederek kendi varlığını korumaya çalıştığını söyledi. 

 

KDP’nin bu günkü tutumunun Kürtlerin tarihinde sıkça rastlandığını ifade eden Seyîdxan, “20’nci yüz yılda Kürt halkı bu tarz ihanetçi yaklaşımlarla karşı karşıya kaldı. Bu yaklaşımlarla Kürt halkının birçok kazanımı ortadan kaldırıldı. İşgalci, sömürgeci devletler Kürt hareketleri karşısında başarıya ulaşamadıklarında iç kargaşa ve ihanete başvurmuşlardır. Bu ihanetçi yaklaşımlarla Kürtlerde ağır tahribatlara neden oldu. Bugün de bu ihanet 21’inci yüzyılda AKP- MHP ile işbirliği yapan KDP şahsında devam etmektedir” dedi. 

 

KDP’NİN TUTUMU 

 

Garê operasyonu hatırlatan Seyîdxan, Türkiye’nin burada olamadığını ve büyük bir yenilgi aldığını ifade etti. Gare’nin intikamını almak için Türkiye’nin KDP güçlerini yanına alarak Zap, Metîna ve Avaşîn’e operasyon başlattını ifade eden Seyîdxan, “KDP’nin Kürdistan tarihinde temiz bir sayfası yok. Bu durum birçok Kürt kanaat önderi ve siyasetçiler tarafından da bu şekilde değerlendiriliyor. KDP, gerilla güçlerinin Türk devleti karşısında yenileceğini bekliyordu. Böylelikle Başûre Kurdistan’da kendi hanedanlığını daha rahat sürdürmeyi planlıyordu. Fakat hiçbir şey onların istediği gibi olmadı. Gerillanın direnişi onları Türk devletiyle hareket etmeye sevk etti. Kendi varlıklarını direnen Kürdün yok olmasıyla sağlamayı düşünüyorlar. Biliyorlar ki Türk devleti gerilla karşısında yok olursa kendileri de yok olur. Bunun için KDP, Türk devletinden aldığı olur ile direnen Kürde saldırıyor” diye belirtti.

 

Türkiye’nin saldırılarında kimyasal silahlar kullandığını dile getiren Seyîdxan, şöyle devam etti: “Bu saldırılar bütün dünyanın ve KDP’nin gözü önünde gerçekleşiyor. KDP’de bu durumu sessiz bir şekilde izliyor. Bu durumun adı ihanettir. Kürt halkı KDP’ye artık inanmıyor. Kürt sanatçılar olarak KDP’nin bu ihanetinden vazgeçmesi için biz elimizden geldiği kadar çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Mesud Barzani, KDP’nin bu ihanetçi rolünden vazgeçmeli, içine düştüğü gafletten derhal çıkmalıdır.” 

 

ŞENGAL’E SALDIRI 

 

KDP’nin son günlerde seçim gerekçesiyle Şengal’e girmeye çalışmasına değinen Seyîdxan, bunun Şengal halkının iradesini kırmaya yönelik bir girişim olduğunu vurguladı. “Seçim çalışması yapmak için Şengal’ e gidecekse tankın, topun, silahın orada ne işi var?” diye soran Seyîdxan, “Orada asayiş ve Şengal Özerk Yönetimi var. Adayların gitsin. Orada seni korurlar; mitingini yap çık gel. Fakat KDP Şengal’e yeniden yerleşmek ve 9 Ekim’de yapılan ihanetçi anlaşmayı yaşama geçirmek için KDP provokasyon peşinde. Buna karşı halkımız her yerde Şengal’de yaşayan Êzidîlerin yanında olduğunu göstermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

 

YANLIŞTAN VAZGEÇMELİ

 

Birçok kesimin çağrılar yaparak KDP’nin içirişinde bulunduğu tutumdan vazgeçirmeye çalıştığını belirten Seyîdxan, “KDP, bütün çağrılara rağmen Kürt halkının evlatlarına karşı saldırılarını sürdürüyor. PKK ve KCK bu konuda daha dikkatli adımlar atarak provokasyona yol açmak istemiyor. PKK, Türkiye’nin saldırılarına karşı Kürt halkının varlığını korumak için direniyor. Ellerinden geldikçe her konuya daha vicdanlı yaklaşıyor. KDP bu yanlıştan derhal vazgeçmelidir. Kürt halkı her yerde KDP’nin işbirlikçi yaklaşımına karşı ayağa kalkarak hesap sormalıdır” diye konuştu.