İSTANBUL- HDK Sağlık Meclisi’nin, "Pandemiler yeni yaşama çağırıyor" sempozyumunda konuşan HDK Ankara İl Eşsözcüsü Fikret Çalağan, sürekli ve ısrarlı bir çalışmanın kendilerini yeni yaşama götüreceğini söyledi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sağlık Meclisi’nin, "Pandemiler yeni yaşama çağırıyor" başlığıyla İstanbul Kadıköy'de bulunan Barış Manço Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlediği sempozyum, 2’nci gününde de devam etti. “Pandemi-Kadın” başlığıyla başlayan ilk oturum, “Pandemi-Yeni yaşam” başlığıyla devam etti. Sempozyuma HDK Ankara İl Eşsözcüsü Fikret Çalağan, HDK Yürütme Kurulu üyesi Sedat Şenoğlu ve tıp öğrencisi Süleyman Serhat Bacalan konuştu.

HDK FİKRİYATI ETRAFINDA ÖRGÜTLENMEYE ÇAĞRI

İlk olarak konuşan Şenoğlu, HDK’nin tarihsel birikiminin mevcut krize yönelik ‘yeni yaşam’ adında bir yanıt ürettiğini belirterek, tarif edilen yeni yaşamın da ideolojik ve örgütsel bir yanıt olduğunu söyledi. Yeni yaşamın süreci için HDK’ye ihtiyaç olduğunu kaydeden Şenoğlu, tüm herkesi HDK fikriyatı etrafında örgütlenmeye davet etti.

ISRARLI VE SÜREKLİ MÜCADELE

Çağalan, yeni yaşam fikriyatını sürdürdükleri oranda kazanacaklarını söyleyerek, sürekli ve ısrarlı bir çalışmanın önemli olduğunu belirtti. Ulus devletin direnenleri kalıplarla daralttığını sözlerine ekleyen Çağalan, “Yeni yaşam modeli de bu kalıplara haps edilemeyecek kadar esnek ve sürekli bir hareket halindedir. Bu yeni yaşam modelimiz devletten arındırıldığı kadar, eril zihninden arındırıldığı kadar, bir toplumsal forma dönüşebilir. Hep birlikte çabamızın bu noktada olması gerekir” diye konuştu.

‘YENİ YAŞAMIN BELİRLEYİCİSİ GENÇLERDİR’

Yeni yaşam modelinin var olan sistem gerçekliğinin karşısında durduğunu ifade eden Bacalan, sistemin ‘insan, insan içindir’ diyerek doğa kırımının, ‘insan insanın kurdudur’ diyerek de toplumsal kırımı hedeflediğini belirtti. Kapitalizmin de yaratmak istediği insan profilinin bu 2 başlıkta oluştuğunu kaydeden Bacalan, “Sadece kendini düşünen, toplumsal kaygısı olmayan, yaşamını tamamen bunun üzerine kurgulayan bir insan profili yaratmak istiyor. Ama bunun karşısında birlikten, dinamizmden, üretkenlikten ve aktiflikten vazgeçmeyen bir öz durumu vardır gençliğin. Sistem bunların hepsinin karşısına, 4 duvara hapsetmiş, teknolojik alet ve edevatları ile bu öz değerlerini yok etme amacıyla özel savaşına devam etmekte. Yeni yaşam arayışımız da tam bu noktada gençliğin bu öz değerleriyle belirleyici olacak gençliktir” ifadelerini kullandı.

‘HERKESİN ROJAVA MODELİNİ ESAS ALMASI GEREKİR’

Kapitalist düzenin dayattığı karamsarlığa karşı direnenlerin olduğunu söyleyen Bacalan, “Rojava devrimi bunun en büyük örneğidir. Herkesin Rojava örneğini esas alması gerekir. Yeni yaşamdan bahsettik ama bu yeni yaşamın mimarı İmralı’da tecrit altında. Bunu unutmamak gerekir. Sempozyumun konusu sağlıktı. Dolayısıyla tecridin en büyük sağlık sorunu olduğunu da unutmamamız gerekiyor. Önümüzdeki süreçte muhakkak konuyla ilgili çalışmalarımız olacaktır” dedi.

Konuşmaların ardından sempozyum son buldu.