KHK’ler gidecek biz kalacağız” pankartının açıldığı eylemde konuşan Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, OHAL uygulamalarının devam ettiğini belirterek, “Hukuksuz uygulamalara karşı sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz, tek bir arkadaşımız geride kalmayacak. Tüm arkadaşlarımız geri dönene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Arkadaşlarımızın şimdiye kadar uğradığı tüm mağduriyetler giderilene kadar mücadelemiz sürecek. OHAL, var olan haksız hukuksuz uygulamalar, tüm diktatörler ve AKP gidecek,  biz emekçiler kalacağız” dedi.

 

KEYFİYET REJİMİ

 

Koyun’un konuşmasından ardından ortak açıklamayı yapan Amed Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Mehmet Ceylan,  ilan edilen OHAL’den günümüze kadar Türkiye’de tam bir hukuksuzluk ve keyfiyet rejiminin hakim olduğunu dile getirdi. 

 

OHAL’e birlikte 15 ayrı KHK ile 130 bin kamu çalışanının kamudaki görevlerinden ihraç edildiğini hatırlatan Ceylan, daha sonra bunlardan 7 bin 500’ünün KHK ya da Olağanüstü Hal İşlemleri Komisyonu kararıyla görevlerine geri döndüğünü 122 bin kişinin ise ihraç durumda olduğunu kaydetti. 4 bin 543 KESK, 2 bin Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 3 bin 500 Türk Tabipler Birliği ile 3 bin 700 birlik üyesi mühendis ve mimarın ihraç edildiğini ifade eden Ceylan, bu sendika ve meslek örgütleri üyelerinin hayatlarını darbe ve darbecilikle mücadele ile geçirdiğini söyledi. 

 

HUKUKLA ALAKASI YOK 

 

“Herkesin çok iyi bildiği gibi, hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmayan tüm kararlar yasa dışıdır” diyen Ceylan, bundan dolayı KHK ihraçlarının hukukla açıklanacak bir yanlarının bulunmadığının altını çizdi. Ceylan, “Kamuda yaşanan ihraçların niteliğine, kararların alınış şekline, ihraç edilenlere ‘savunma hakkı’ bile tanınmamasına bakıldığında OHAL ve KHK’lara gerekçe olarak gösterilen ‘darbecilerle mücadele’ söyleminin gerçeği yansıtmadığı açıktır” dedi. Haklarında yürütülen soruşturmalarda, beraat alan ya da hakkında takipsizlik kararı verilen on binlerce kişinin işlerine dönmeleri için herhangi bir engel bulunmadığı halde işe dönme taleplerinin kabul edilmediğini dile getiren Ceylan, “İhraçlara neden olan suçlamalarla ilgili herhangi bir soruşturmanın olmadığı ortaya çıkmasına rağmen gerekli adımlar ısrarla atılmamaktadır” ifadelerini kullandı.

 

‘TAMAMEN HUKUKSUZDUR’

 

Kamu görevlilerinin sendikalarının aldığı kararlar doğrultusunda toplu eylem hakkına sahip olduklarını vurgulayan Ceylan, “Bu sendikalara, uluslararası sözleşmelerde, insan hakları sözleşmelerinde, Anayasa ve mahkeme kararlarında hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıkça tanınmıştır. Bu konuda çok sayıda AİHM, Danıştay ve idari yargı kararı bulunmaktadır. Eğitim ve bilim emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullandıkları için suçlanmaları, ihraç, açığa alma ve sürgün cezaları ile karşı karşıya bırakılmaları tamamen hukuksuzdur” şeklinde konuştu.

 

HESAP VERECEKLER

 

OHAL Komisyonunun devam etmesinin OHAL’in devam ettirildiğinin ispatı olarak değerlendiren Ceylan, sözlerini şöyle tamamladı: “Yine kurumlardan atılmalar işten uzaklaştırmalar KHK’siz hala devam edildiğini görmekteyiz. Sivil toplum kuruluşları olarak OHAL komisyonunun derhal lağvedilmesi, bu komisyona takılan herkesin görevlerine iade edilmesini istiyoruz. KHK’lerden güç alarak her türlü hukuksuzluğa imza atanlar yargı önünde mutlaka hesap vereceklerdir.”