Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Avaşîn, Zap ve Metîna bölgelerine yönelik 23 Nisan’da başlattığı askeri operasyon yaklaşık 7 ayı geride bıraktı. Kürt karşıtı savaş politikalarında burayla yetinmeyen AKP ve MHP iktidarı, Kuzey ve Doğu Suriye’yi de hedef alıyor. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın bizzat savaş sinyalleri verdiği bu süreçte Suriye ve Irak’a teskeresi AKP- MHP ve İYİ Parti’nin ortaklaşmasıyla Meclis’ten geçirildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekili İmam Taşçıer, Kürt kazanımların korunması için yürüttükleri ulusal ittifakın tek parçada yeterli olamayacağını belirterek, bütün parçalardaki Kürt siyasi partilere çağrıda bulundu. 

 

‘BU BİR İŞGAL’ 

 

Tezkereye karşı dört parçada bulunan Kürt parti ve örgütlerin ulusal birlik etrafında tutum belirtmesi gerekttiğini dile getiren Taşçıer, kazanımların ancak ve ancak bu şekilde korunacağını söyledi. Kuzey ve Doğu Suriye ile Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) işgalci olduğunu vurulayan Taşçıer, işgal tanımının artık tüm Kürtlerce kabul edildiğini ifade etti. 

 

TEK PARÇADA YETERLİ DEĞİL

 

AKP iktidarının saldırıları altında uzunca bir süredir sürdürülen Kürt ulusal birliği çalışmaları hakkında bilgi veren Taşçıer, “Kürdistan’ın en büyük parçası olan Kuzey Kürdistan’ın da (Türkiye) 9 Kürt siyasi partisi var. Bu parçada ulusal birlik neredeyse tamamlanmış durumda. Çünkü çok fazla bir araya gelip toplantılar alıyoruz, ortaklaştığımız çok fazla konu oluyor. Örneğin Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması için taleplerimiz aynı, dil için yürütülen imza kampanyası çalışmalarımız aynı. Tabii bu tek parçada ki ulusal birlik yeterli olmuyor. Bugün bu saldırılara karşı Kürtler ulusal birliklerini sağlamalılar. Bugün uluslararası güçler dahi Kürtlerin birliğini sağlamasını istiyor. Kürtlerin bir parçadaki kazanımı dört parçayı da etkileyecektir aynı zamanda tek bir parçadaki kazanımın yok edilmesi ise tüm parçaları etkileyecektir. O yüzden birlik sağlanmayana dek işgaller devam edecektir bunu artık herkes çok iyi biliyor” diye konuştu.

 

BİRLİK İÇİN ÖNEMLİ 

 

Türkiye’nin tehlikeli politikalara kalkışla potansiyelinine dikkati çeken Taşçıer, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın Türkiye’nin müdahalelerine karşı Kürt siyasi partilere yapmış olduğu  "Savaş Karşıtı Kürt İttifakı" çağrısının önemi anımsattı. Taşçıer, “Biz bu çağrıya karşı çalışmalar başlatacağız. Hatta Avrupa merkezli başlatılan içinde dört parçadaki Kürtler ve diaspora tarafından işgale karşı platform çalışmaları içerisinde de yer alıyoruz. O çalışmalar da yürütülmekte. Savaşa karşı birlik, ulusal birliğin temelini oluşturur. Bunu gerçekleştirirsek ve geliştirirsek aynı siyasi partilerin dil çalışmaları kapsamında ki çalışmaları gibi çok etkili olur” dedi. 

 

COĞRAFYA UNUTTURULUYOR 

 

Kürtlerin topyekün bir saldırı konseptiyle karşı karşıya olduğunu sözlerine ekleyen Taşçıer, Kürdistan kavramına yönelik linç kampanyalarını örnek gösterdi. Taşçıer, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Siirt’te esnafın “Burası Kürdistan’dır” söylemini ve Elazığ Üniversitesi’nde bir akademisyenin Kürdistan paylaşımı sonrası gözaltı ve tutuklamaya varan uygulamaların bir devlet politikası olduğuna dile getirdi. Taşçıer, devamla şunları söyledi: “Artık öyle bir saldırı var ki; Kürt kimliğini, değerlerini ve coğrafyasını unutturmaya ve yok etmeye yönelik politikalar hayata geçiriliyor. Kürtlerin bu saldırılara karşı duruşu önemlidir. Kürtler taviz vermeden dik durmalıdır ve baş eğmemelidir. Bunu da ulusal birlik temelinde yapmalılar.” 

 

MA / Ergin Çağlar